Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/8602
Browse
Browsing Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed by Access Right "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 2820
- Results Per Page
- Sort Options
Article 12 Eylül Doğrudur(2016) Bilici, Nurettin; 8285Article 1850 Tarihli Ticaret Kanunu’nda ve Osmanlı Hukuk Literatüründe Anonim Şirketler ve Bu Şirketlerin Tüzel Kişiliği Meselesi(2024) Korkmaz, MüberraKâr amacı güden bir özel hukuk tüzel kişisi olarak anonim şirket, temelini sermayenin oluşturduğu kapitalist sistemin var olan şirket türlerini zamanla kendi amaçları doğrultusunda şekillendirmesi neticesinde, bu sisteme en iyi hizmet eden araçlardan biri olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyılda, bir sermaye şirketi olan anonim şirket türünün hukuki şahsiyet olarak tanınması, bunun önemli bir göstergesini oluşturmaktadır. Batı kaynaklı bu dönüşüm Osmanlı Devleti’nde, Batı’dakinden çok farklı dinamiklerin zorlamasıyla, özellikle yabancı devletlerin etki ve baskılarıyla meydana gelmiştir. Bu dönemde Osmanlı’nın kabul etmek durumunda kaldığı serbest ticaret düzeni, devletin geleneksel ekonomik ve hukuki yapısında köklü değişimlere sebep olarak liberalleşme ve modernleşme için uygun zemini hazırlamıştır. Söz konusu süreçte, bu şirketlerin etkinlik sağlayabilmeleri için de hükümler öngörülmüştür. Osmanlı Devleti’ndeki dini ve geleneksel şartlarla uyumsuzluğuna karşın, anonim şirket türü ve bu şirketlerin tüzel kişi olarak kabulü, emperyalizmin etkisi altında yaşanan gelişmelerin ancak sınırlı olabildiğine; aynı zamanda ekonomik faktörlerin hukuku şekillendirme fonksiyonuna, hukuk tarihimiz açısından önemli bir örnek niteliği taşımaktadır.Article 19. Yüzyıldan Günümüze Değişen ve Dönüşen Bir Kültür Mirası Olarak Konya Alâeddin Tepesi Alâeddin(2015) Önge, Mustafa; 17578Alâeddin Tepesi, Konya şehrinin gelişim süreci boyunca her dönemde önemini korumuş bir alandır. Önemli bir kültür mirası olarak Alaeddin Tepesinde meydana gelen değişiklikler sokak dokusu, mahalleler, mimari ve arkeolojik miras bileşenleri dikkate alınarak tartışılmıştır. Bu tartışma için bir zaman periyodu belirlenmiş olup, bu periyot, koruma fikrinin ve ölçütlerinin ortaya çıktığı 19.yüzyıldan başlayıp, günümüze kadar uzanmaktadır. Tartışma, demiryolunun şehre bağlanması sayesinde gelişen ekonomik durumun şehirde neden olduğu değişimler ve bunun Alâeddin Tepesine etkisi ile başlamaktadır. Bunun ardından bu bölgenin fiziksel ve sosyal durumunu etkilemiş olan kayıplar ve göçlere bağlı mülkiyet değişiklikleri gibi, savaş ve yeniden yapılanma sürecindeki değişimler incelenmiştir. Şehir ölçeğindeki değişiklikleri anlamaya yönelik olarak Alâeddin Tepesine etkileri bağlamında Konya şehrinin planlı gelişim sürecinin incelenmesi sonraki etapta ele alınmaya çalışılmıştır. Son bölümde kültür mirasının korunan ve kaybedilenlerini ortaya koymaya yardımcı olacak olan koruma ölçütlerinin gelişmesi ve Alâeddin Tepesinin bu süreç kapsamında ne kadar korunabildiği tartışılmıştır. Çalışmanın sonunda, yukarıda bahsi geçen bileşenler dikkate alınarak Alâeddin Tepesinin korunmuşluk durumu hakkında bir değerlendirme sunulmaktadır.Article 1980 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Teknoloji Politikaları ve Türkiye Açısından Teknolojik Gelişme Göstergeleri(2020) Dinç, Dilek Temiz; 52039Günümüzde sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma için iyi planlanmış ve uygulanmış bilim ve teknoloji politikalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle 1980 sonrasında dışa açılmayla birlikte teknolojik gelişmelere daha fazla önem verilmeye başlanmasından dolayı, bu çalışmada ilk olarak 1980 sonrası Türkiye’de uygulanan teknoloji politikaları beş yıllık kalkınma planları çerçevesinde incelenmiştir. Bilim ve teknoloji politikaları bir girdi olarak kabul edilirse, teknolojik gelişme göstergeleri bir çıktı olarak kabul edilebilir. Bu bakımdan çalışmanın ikinci kısmında, Türkiye için teknolojik gelişme göstergeleri bağlamında genel bir değerlendirme yapılması amaçlanmıştır. Çalışmadan, Türkiye’nin diğer dünya ülkeleriyle rekabet gücünü artırması yolunda, üniversite-sanayi işbirliklerine daha çok önem vermesi, Gayri Safi Yurtiçi Hasıladan (GSYH) Ar-Ge faaliyetlerine daha çok pay ayırması, Ar-Ge araştırmacı sayısını arttırması, patent sayılarını arttırabilmek için bu konudakiteşvik uygulamalarının yeniden ele alınması ve bütün bunlar içinde öncelikle kurumsallaşmış, gelişmelere ve değişmelere hızla uyum sağlayabilecek bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulması ve hayata geçirilmesi gerekliliği sonucuna ulaşılmıştır.Article Citation - WoS: 19Citation - Scopus: 23The (2+1)-Dimensional Hyperbolic Nonlinear Schrodinger Equation and Its Optical Solitons(Amer inst Mathematical Sciences-aims, 2021) Hosseini, Kamyar; Salahshour, Soheil; Sadri, Khadijeh; Mirzazadeh, Mohammad; Park, Choonkil; Ahmadian, Ali; Baleanu, Umitru; 56389A comprehensive study on the (2+1)-dimensional hyperbolic nonlinear Schrodinger (2D-HNLS) equation describing the propagation of electromagnetic fields in self-focusing and normally dispersive planar wave guides in optics is conducted in the current paper. To this end, after reducing the 2D-HNLS equation to a one-dimensional nonlinear ordinary differential (1D-NLOD) equation in the real regime using a traveling wave transformation, its optical solitons are formally obtained through a group of well-established methods such as the exponential and Kudryashov methods. Some graphical representations regarding optical solitons that are categorized as bright and dark solitons are considered to clarify the dynamics of the obtained solutions. It is noted that some of optical solitons retrieved in the current study are new and have been not retrieved previously.Article 2000-2001 Finansal Krizi ile 2008 Küresel Krizinin Türkiye Ekonomisi Üzerine Karşılaştırmalı Etkileri(2010) Temiz, Dilek; Gökmen, Aytaç; 52039; 176602000-2001 ekonomik bunalımı, kur çipasının da terk edilmesi ile Türkiye’nin ekonomik düzeni açısından yıkıcı olmuştur. Söz konusu olan 2000 – 2001 bunalımı mevzuatın yeterince uygulanmamasından, sermaye piyasalarının yeterince derin olmamasından, risk değerlemesinin eksikliğinden, bankaların yakın ilişki içinde bulunduğu kurumlara aşırı kredi sağlamalarından, kısıtlı faiz hadleri, gözetim altındaki kur politikası, rekabet eksikliği, likiditenin ihtiyaçtan az olması, kronik enflasyon, ödemeler dengesi ve dış ticaret açıklarının ciddi seviyelerde olmasından kaynaklanmıştır. 2008-2009 ekonomik bunalımının ateşleyici etkisi ABD’de mortgage piyasasında ortaya çıktı. Mortgage piyasasında ortaya çıkan başarısız sonuçlar sermaye, hisse ve türev piyasalarını hayli olumsuz etkiledi ve böylece dünya genelinde yayılmaya başladı. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, adı geçen ekonomik bunalımları analiz etmektir.Article 25. Yılında Liberal Düşünce Topluluğu: Eleştirel Bir Değerlendirme(2018) Demirel, Tanel; 4812Bu makale Türkiye’de liberal düşünce ve liberal düşüncenin önde gelen savunucusu olarakLDT’nin halihazırda olduğundan daha etkili olabilmesi için bir dizi fikri tartışmaya açmayıamaçlıyor. Tek bir liberalizmden ya da liberal gelenekten söz etmenin yanıltıcı olduğu vurgu-lanıyor. Belli zaman ve mekanın ürünü olan, dolayısıyla o zaman ve mekanın dertleri, bakışaçıları ve kısıtları ile şekillenmiş farklı liberal gelenekler var. Bu farklı liberal gelenekler, birkaççok temel ilke dışında her zaman her yerde geçerli “evrensel” reçeteler sunmuyorlar. İkincisiTürkiye’ye dair analiz ve okumalarımızın karşılaştırmalı tarih ve sosyal bilimler birikimindenbeslenirken aynı zamanda hakiki bir yerellik kaygısı taşıması gerektiği de iddia ediliyor. Venihayet, topluluk çevresinin siyasi aktörlerle mesafeyi koruma, kendi bünyesindeki çoğulculuğukoruma ve geliştirme, yerleşik LDT ve liberal algısının dönüştürülmesi ve ayrıca LDT âdâbı dadiyebileceğimiz bir kurumsal kültürün pekişmesi için daha fazla gayret göstermesi gerektiğide savunuluyor.Article A 6-Point Subdivision Scheme and Its Applications for the Solution of 2nd Order Nonlinear Singularly Perturbed Boundary Value Problems(Amer inst Mathematical Sciences-aims, 2020) Baleanu, Dumitru; Ejaz, Syeda Tehmina; Anju, Kaweeta; Ahmadian, Ali; Salahshour, Soheil; Ferrara, Massimiliano; Mustafa, Ghulam; 56389In this paper, we first present a 6-point binary interpolating subdivision scheme (BISS) which produces a C-2 continuous curve and 4th order of approximation. Then as an application of the scheme, we develop an iterative algorithm for the solution of 2nd order nonlinear singularly perturbed boundary value problems (NSPBVP). The convergence of an iterative algorithm has also been presented. The 2nd order NSPBVP arising from combustion, chemical reactor theory, nuclear engineering, control theory, elasticity, and fluid mechanics can be solved by an iterative algorithm with 4th order of approximation.Article 6102 Sayılı Ttk'nun Haksız Rekabete Dair Düzenlemelerinin Amacı ve Koruduğu Menfaatler Çerçevesinde Dürüst ve Bozulmamış Rekabet Kavramı(2012) Güven, Şirin; 174196102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) haksız rekabete dair hükümleri(TTK m. 54vd.), 1986 tarihli İsviçre Haksız Rekabete Karşı Kanunundan esinlenilerekkaleme alınmıştır. Buna göre, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütünkatılanların lehine dürüst ve bozulmamış rekabetin temin edilmesidir. \"Bütün katılanlar\"dan, rekabet oyununa doğrudan ya da dolaylı olarak katılan herkesin haksız rekabethükümlerinin sağladığı korumanın süjesi olarak kabul edilmesi ve böylece haksız rekabet hükümlerinin rakipler arası ilişkilere özgülenmemesi gerektiği anlaşılmalıdır. Korunan menfaatler ise, piyasaya katılan herkesin ve toplumun, işleyen bir rekabetinayakta tutulmasından dolayı sağlayacağı menfaatlerdir. \"Dürüst ve bozulmamış rekabet\" kavramları ise, korumanın konusu olup; genel ilkeyi ortaya koymakta, rekabetinniteliğini belirtmekte ve hukuken tanımlanabilir bir rekabeti vurgulamaktadır. Somutlaştırmak gerekirse, dürüstlük ilkesine aykırı ve rekabete karşı olarak ya da rekabettenbeklenen olumlu sonuçların elde edilmesini, özellikle de rekabetin işlerliğini engellemek için yapılan her davranış, haksız rekabet olarak nitelendirilecektir.Article 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Anonim Şirketlerin Sona Ermesi ve Tasfiyesi(2016) Güven, Şirin; 2166366335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile anonim şirketlerin sona ermesi ve tasfiyesikonularında pek çok değişiklik yapılmış ve yeni hükümler getirilmiştir. Bu değişiklik ve yeniliklerin ortaya çıkışında uzun süreden beri öğretide savunulan görüşler ve yargı kararları dikkate alınmıştır. Şüphesiz, getirilen yeni hükümler, mevcut ihtiyaçları karşılamaya yönelik kaleme alınmıştır. Bununla birlikte, halen yoruma muhtaç olan, açık olmayan hükümlere de rastlanılmaktadır. Dolayısıyla, anonim şirketlerin sona ermesi ve tasfiyesi bakımından önümüzdeki zamanda verilecek mahkeme kararlarının söz konusu düzenlemelerin yorumlanmasında önemli katkıları olacaktır.Article 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Birleşmede Ayrılma Akçesi(2018) Koşer, NihalAyrılma akçesi, Türk hukukunda ilk kez 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Ticaret şirketlerinin birleşmeleri bakımından iki yönlü işleve sahip olan bu kurum ile birleşmeye katılmak istemeyen ortaklara paylarının gerçek değerini alarak çıkma hakkı tanınmasının yanı sıra şirket içi huzuru bozan azınlık pay sahiplerinin de çoğunluk kararıyla çıkarılması mümkün kılınmıştır. Bu makale kapsamında ayrılma akçesi tüm yönleriyle; hukuki niteliği, çeşitleri, tespiti ve ödenmesi başlıkları altında inceleme konusu yapılmıştır.Article 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun Grev ve Lokavta İlişkin Düzenlemeleri(2013) Çopuroğlu, ÇağlarToplu iş ilişkilerini düzenleyen 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun yerini alan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, önceki iki düzenlemeyi tek bir kanun altında toplamış ve yeni kanunla birlikte toplu ilişkilerde bazı değişiklikler söz konusu olmuştur. Yeni düzenlemelerde, grev yasakları bakımından daralma söz konusudur ve greve ilişkin süreler, konut hakları, eylem ve propaganda gibi haklar işçi lehine genişletilmiştir. Lokavt da greve karşı bir işveren hakkı olarak yine yasada yer bulmuştur. Bununla birlikte grev hakkı başlı başına bir hak olmaktan ziyade, yine toplu iş sözleşmesi sistemi içerisinde düzenlenmiş olup, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ülkemize öteden beri yöneltmekte olduğu eleştirilerinin yeni düzenlemelerle büyük ölçüde karşılanmadığı görülmektedir.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1A Review of Passive Design Strategies and Their Effect on Thermal Resilience in Low-Income Households(Elsevier Science S.A., 2025) Kokatnur, Tejas; Ferreira, Shane; Akkoc, Busra Karadeniz; Markarian, Elin; Nojedehi, Pedram; Qiblawi, Seif; Azar, ElieClimate change is causing more frequent and extreme weather events (e.g., heat waves and ice storms) that disproportionately impact low-income households with poor building conditions. Passive design strategies offer a promising solution to enhance building thermal resilience; however, little is known about their actual application and effectiveness in low-income households under different climate conditions. This paper presents a scoping literature review of 123 articles that evaluated passive design strategies applied to low-income housing contexts. The detailed article review shows that wall-and roof-related passive design strategies (e.g., insulation, sealing) are the most frequently studied and effective strategies, increasing comfort hours and energy savings with a wide variation of up to 24 % and 67 %, respectively. Combined strategies often outperformed individual strategies. In contrast, some studies reported unintended consequences following the adoption of passive design strategies, such as increases in energy demand reaching as high as 50 %. Such findings shed light on the need for design processes to consider multiple performance metrics, as well as behavioural and socio-economic factors that require more in-depth investigation, such as energy poverty and rebound effects. Detailed recommendations are finally provided to guide future research and applications on the topic, covering the need to (i) explore and combine underrepresented thermal resilience strategies and metrics, (ii) follow more standardized reporting practices, (iii) quantify costs and identify implementation barriers, and (iv) integrate participatory research methods to support technical assessments with contextual knowledge of the studied low-income households and communities.Article AB Dış Politika Araçlarının Üçüncü Ülkeler Üzerindeki Etkisi(2020) Akşemsettinoğlu, Gökhan; 104466The Lisbon Treaty took concrete steps to strengthen the foreign policy area of the European Union (EU). Forinstance, the European Commission constituted Foreign Policy Instruments to affect third countries with differentfinancial and operational actions. In the EU, decisions on foreign policy require unanimity of member states.Unanimity indicates the determination of the member states to meet on a common ground on foreign policy andreflects the level of political integration of the EU. Accordingly, examining the effects of the EU Foreign PolicyInstruments upon third countries can inform us about the level of political integration of the EU. This article, byusing the case study methodology, intends to exemplify the EU Foreign Policy Instruments and to find out theireffects upon third countries and some non-state actors. The research covers the developments of the last decadeand concludes that the EU Foreign Policy Instruments are still not effective enough to change the policies andbehaviours of the third countries. This conclusion indicates that the EU member states do not have a commonaccord on foreign policy and political integration in the EU seems unlikely in the near future.Article AB Küresel Stratejisinin Başarısı Hakkında Bir Değerlendirme(2022) Akşemsettinoğlu, GökhanSon on yıl içinde Avrupa Birliği (AB)’nin yakın çevresinde ortaya çıkan siyasi-askeri tehditler, krizler ve çatışmalar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin güvenlik ile ilgili tehdit algılamalarını değiştirmiştir. Dolayısıyla AB, farklılaşan tehditlere ve artan çatışmalara cevap verebilmek için 2016 yılında AB Küresel Stratejisini duyurmuştur. Küresel Strateji, AB’nin ilk stratejisi olarak benimsenen ve 2003 yılında açıklanan Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin yerine geçmiştir. Bu çalışma, AB Küresel Stratejisi’nin son beş yıllık dönem içinde ne kadar başarılı olduğunu araştırmaktadır. Nitel araştırma metotlarından veri/belge analizi yöntemini kullanan bu çalışma, Küresel Strateji tarafından ortaya koyulan bakış açısını, AB’nin dış ve güvenlik politikasına ait çıkarları, ilkeleri ve öncelikleri çerçevesinde açıklamaktadır. Çalışma, son beş yılda elde edilen bulgular çerçevesinde AB’nin özellikle güvenlik ve savunma konularında askeri tedbirleri ve araçları öne çıkaran bir yaklaşımla, önceliklerini hayata geçirme konusunda oldukça başarılı olduğu ve yeni duyurulan Stratejik Pusula gibi girişimlere askeri bir temel hazırladığı sonuca varmaktadır.Article Ab Rekabet Hukuku Perspektifinden Haksız Coğrafî Engellemeler Tüzüğü’nün Değerlendirilmesi(2020) Güven, SırınAB Komisyonu’nun, Dijital Tek Pazar Hedefi doğrultusunda, sınır ötesi ticarette, çevrimiçi erişime yönelik haksız coğrafî engellemeleri ortadan kaldırmak ve diğer ayrımcı uygulamaları önlemek amacıyla kabul ettiği, 2018/302 sayılı Haksız Coğrafî Engellemeler ve Diğer Ayrımcılık Türleri Hakkında Tüzük, 3 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Öğretide, coğrafî engelleme ve diğer ayrımcı uygulamaların rekabet hukukunu da ilgilendiren sonuçlar doğurabileceği; ancak Haksız Coğrafî Engellemeler ve Diğer Ayrımcılık Türleri Hakkında Tüzük ’ün, AB rekabet hukuku düzenlemelerine göre daha özel nitelikte bir düzenleme olduğu, bu nedenle uygulama alanının sınırlarının daha anlaşılır hale getirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.Article AB’nin ‘Dijital Tek Pazar Hedefi’ Çerçevesinde Coğrafi Engellemeler (Geoblocking) ile Mücadelesi -2017/1128 Sayılı Sınır Ötesi Taşınabilirlik Tüzüğü ve 2018/302 Sayılı Haksız Coğrafi Engellemeler Tüzüğü’ne Genel Bakış(2020) Güven, Sırın; 17419AB Komisyonu, dijital çağın sunduğu ekonomik ve sosyal faydalardan daha fazla yararlanmak amacıyla AB TekPazarı’nı çevrimiçi ortama genişletmeye karar vermiş ve Avrupa İçin Dijital Tek Pazar Stratejisi’ni yayınlamıştır.Strateji’de öngörülen tedbirlerden bir tanesi, çevrimiçi hizmetlere erişimi engelleyen haksız coğrafi engellemeleriortadan kaldırmaktır. Bu amaçla Komisyon, sırasıyla, kapsamı daha dar olan Çevrimiçi İçerik Hizmetlerinin SınırÖtesi Taşınabilirliği Hakkında AB Tüzüğü ve sonrasında coğrafi engellemeleri daha genel bir çerçevede yasaklayan Haksız Coğrafi Engellemeler Hakkında Tüzüğü yayımlamıştır. Bununla birlikte, bu tür engellemelere en sıkbaşvurulan görsel-işitsel hizmetlerin kapsam dışında bırakılması nedeniyle Haksız Coğrafi Engellemeler HakkındaTüzük’ün, konuya yeni bir yaklaşım ya da çözüm getirmediği, bu nedenle Dijital Tek Pazar’ın oluşumuna önemli birkatkıda bulunmadığı söylenebilir.Article Ab’nin Bağımsız Bir Güvenlik ve Savunma Politikası Geliştirme Düşüncesi ve Stratejik Pusula(2023) Akşemsettinoğlu, Gökhan; 104466Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO odaklı bir güvenlik ve savunma politikası benimsemek zorunda kalan Avrupa Birliği (AB), üzerinde uzun zamandır tartıştığı bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini hayata geçirme fırsatı bulamamıştır. Ancak, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sistemin yapısının değişmesi, tehditlerin farklılaşması ve AB’nin özellikle son on yıl içinde yaşadığı iç ve dış krizler, üye devletlerin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme konusundaki girişimlerini önemli ölçüde artırmıştır. Bu çalışmanın amacı, AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, zaman içinde duyurduğu stratejiler çerçevesinde hangi düzeyde hayata geçirebildiğini araştırmaktır. Çalışma, AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikasını ABD ve NATO’ya rağmen değil, ABD ve NATO ile işbirliği içinde gerçekleştirebileceğini ortaya koymaktadır. Çalışma, bu varsayımı desteklemek için de kısa süre önce duyurulan Stratejik Pusula ile açıklanan yeni yaklaşıma vurgu yapmaktadır. Nitel araştırma metodu içinde yer alan nitel veri toplama yöntemlerinden doküman/metin analizini kullanan bu çalışma sonuç olarak, Stratejik Pusula ile duyurulan yeni anlayışın AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, ABD ve NATO ile işbirliği içinde ileri taşıyabileceğini ortaya koymaktadırArticle AB’nin Normatif Kapasite Sorunu, Akdeniz için Birlik ve Türkiye(2012) Ataç, Cemile Akça; 17826Genel kanının aksine, 2008 yılında 43 ülkenin katılımı ile Barselona Süreci’nin yeni ayağı olarak başlatılan Akdeniz için Birlik (AiB) henüz Avrupa Birliği (AB) ve Akdeniz’deki muhatapları için tam anlamıyla başarısızlıkla nihayetlenmiş değil. Akdeniz ülkelerinin bile gündeminden düşen, finansal açıdan Barselona Süreci’nin 2006-2013 bütçesindeki payı ile yetinmek zorunda olan ve toplantıları katılım azlığı nedeniyle üst üste ertelenen AiB’nin mevcut haliyle üyeleri için parlak bir gelecek vaat etmediği kesin. Ancak, AB’nin Akdeniz Politikası tartışmalarının yarattığı ilgisizlik, bıkkınlık ve güvensizlik duygularından arındırılmış içeriğe odaklı bir bakış açısı, AiB’den ümit kesilmemesi, bu girişimin bölgeye uyum ve istikrar adına somut başarılar getirebileceği üzerine daha özenli düşünmemizi sağlayacaktır. “Arap Baharı” sonucunda gerçekleşmesi öngörülen politik ve ekonomik dönüşümün de AiB’in önemini arttırması beklenmelidir. Bu çalışma, somut projeler aracılığı ile yaratılan faydanın ölçülebilmesi ilkesi üzerine kurulan AiB’nin, onbeş yıllık Barselona Süreci’ne gereksinim duyduğu taze kanı sağlama olasılığının AiB ülkeleri, dolayısıyla Türkiye tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini savunmaktadır. Bu bağlamda, AB’nin normatif aktörlük kapasitesine referansla AiB’nin içeriği, nitelikleri ve potansiyeline odaklanarak Türkiye’nin sürece, sürecin Türkiye’ye katkılarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.Article Citation - WoS: 5Citation - Scopus: 7About Fractional Calculus of Singular Lagrangians(Fuji Technology Press Ltd, 2005) Baleanu, DumitruIn this paper the solutions of the fractional Euler-Lagrange equations corresponding to singular fractional Lagrangians were examined. We observed that if a Lagrangian is singular in the classical sense, it remains singular after being fractionally generalized. The fractional Lagrangian is non-local but its gauge symmetry was preserved despite complexity of equations in fractional cases. We generalized four examples of singular Lagrangians admitting gauge symmetry in fractional case and found solutions to corresponding Euler-Lagrange equations.
