Browsing by Author "Gökmen, Aytaç"
Now showing 1 - 20 of 39
- Results Per Page
- Sort Options
Article 2000-2001 Finansal Krizi ile 2008 Küresel Krizinin Türkiye Ekonomisi Üzerine Karşılaştırmalı Etkileri(2010) Temiz, Dilek; Gökmen, Aytaç; 52039; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya Üniversitesi2000-2001 ekonomik bunalımı, kur çipasının da terk edilmesi ile Türkiye’nin ekonomik düzeni açısından yıkıcı olmuştur. Söz konusu olan 2000 – 2001 bunalımı mevzuatın yeterince uygulanmamasından, sermaye piyasalarının yeterince derin olmamasından, risk değerlemesinin eksikliğinden, bankaların yakın ilişki içinde bulunduğu kurumlara aşırı kredi sağlamalarından, kısıtlı faiz hadleri, gözetim altındaki kur politikası, rekabet eksikliği, likiditenin ihtiyaçtan az olması, kronik enflasyon, ödemeler dengesi ve dış ticaret açıklarının ciddi seviyelerde olmasından kaynaklanmıştır. 2008-2009 ekonomik bunalımının ateşleyici etkisi ABD’de mortgage piyasasında ortaya çıktı. Mortgage piyasasında ortaya çıkan başarısız sonuçlar sermaye, hisse ve türev piyasalarını hayli olumsuz etkiledi ve böylece dünya genelinde yayılmaya başladı. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, adı geçen ekonomik bunalımları analiz etmektir.Article Balanced Scorecard (Dengeli Başarı Göstergesi): Bsc Oluşturma Süreci Ve Uygulama Yöntemi(2009) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiZamanımız işletmeleri oldukça yoğun bir rekabetin bulunduğu bir çevrede uğraşılarına devam etmektedirler. Rekabetin bu denli belirleyici olduğu bir çevrede işletmelerin amaçlarını belirlemeleri ve bu amaçlarına ulaşacak politikalar geliştirmeleri güç olmaktadır. Geçmişte işletmeler başarı göstergesi olarak büyük çoğunlukla mali göstergeleri kullanmalarına rağmen artık, tek başına mali göstergeler yeterli olmamaktadır. Bu anlamda, işletmelerin uygun faaliyet politikalarını belirlemeleri için geliştirilen bir çözüm Balanced Scorecard (BSC)' dır. BSC işletmelerin amaç ve stratejilerini soyut ve somut göstergelere dönüştürmelerini ve işletmenin geleceğe dönük uğraşıları ve performansları daha iyi değerlendirdikleri bir yöntemdir. BSC mali göstergelerin yanında müşteri ilişkileri, içsel göstergeler (süreç planlama, üretim, pazarlama, istihdam gibi iç çevre etkenleri) ve de yeni bilginin işletme içinde edinilmesi, dağılımı ve kullanılması demek olan yenilik ve öğrenme ile ilgili göstergeleri de dikkate alarak işletmelerde kapsamlı bir denetim aracı halini almıştır. Bu çalışmada hedef, BSC kavramını yeniden değerlendirmek ve BSCnin oluşturulması ile uygulanmasına ait kavramsal bir modeli güvenilir uluslararası kaynaklara dayanarak ortaya koymaktır.Article Born Global Firms: A Foreign Trade Related Study on Turkey(2013) Gökmen, Aytaç; Temiz, Dilek; 17660; 52039; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiWith the comprehensive advent in information and communication technologies and worldwide ease of transportation, the volume of international trade and business increased profoundly. Within this process, a Born Global Firm (BGF), right from its initiation, aims at creating competitive advantage by marketing a large volume of its products in various international markets by utilizing technological advances. Therefore, the rational behind the idea of BGF is to become an international firm in a short period of time and making international business affairs core of its business activities. Thus, the aim of this study is to review the concept of BGF theoretically and relate the issue to foreign trade affairs resting on significant sources related to the Turkish case mainly focusing on trade statistics as to review the potential development of BGFs in Turkey.Book Part Contemporary Change Management and Leadership in Local and International Businesses(IGI Global, 2019) Gökmen, Aytaç; Doğru, Çağlar; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiArticle Determinants of Poverty: Turkey and Multi-country Analysis(2018) Eymen Muş, Ümmü; Temiz Dinç, Dilek; Yazıcı, Mehmet; Gökmen, Aytaç; 144084; 52039; 17660; 03.03. İktisat; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiIn this study, the definition of poverty and the determinants of poverty are discussed in detail. After examination of the poverty situations of all income groups according to World Bank classification have been analyzed separately by the method of regression. According to the analysis conducted by the method of dynamic panel generalized least square regression, impact on current poverty from the previous year and the current growth of poverty has been observed, yet the effects of inflation on poverty are controversial. The exchange rate is not included in the regression because the two-main macroeconomic discussed determinants of poverty in the literature are used in the regression as control variables that there is multicollinearity between exchange rate, growth and inflation. This study points out that in the struggle against the poverty, the most important contribution is gained with economic growth. Since high volatility in price level and exchange rates prevents the growth, inflation and exchange rate policies assessed in the perspective of the importance of growth policy.Article Developments And Prospects In e–Government Implementations In Turkey(2010) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya Üniversitesi21st century is the age of globalization. Globalization is the process of transforming regional or local developments and phenomena into global realities. Globalization is also a process that unifies the world into a single society which is a combination of economical, social, political and technological influences. The most substantial actor in this process is the Internet and its contributions to data and knowledge procurement among the states, legal and natural persons. Moreover, Turkey is one of the leading states in the world to encourage the use of Internet and e – government implementations to integrate Turkey with that of the world and render premium services to her citizens and other related entities. The e – government which is also known as e- gov, online government or digital government, is a concept to utilize the Internet technology as a means to exchange information, provide services and transactions with citizens, business and other branches of government. Some e – government implementations both in practice and forthcoming in Turkey are e – Government Gateway, Public Sector Network, Informantions Disaster Recover System and Justice Net. It is aimed to constitute and develop knowledge society; to facilitate access to knowledge, decrease time consumption, provide better access to public services and enhance efficiency, ensure transparency and accountability, lower the costs and save sources in Turkey by e- government regulations. The aim of this study is to reveal the developments and realities of e – government in Turkey theoretically depending on comprehensive international and national publicationsArticle Düzce İl Merkezinde 1999 Depreminden Sonra Yapılankonutlarda Yaşayan Ailelerin Demografikfaktörlere Göre Memnuniyet Derecelerinin Ölçülmesi(2021) Gökmen, Aytaç; Nakip, Mahir; Dinç, Dilek Temiz; Şengül, Semih; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya Üniversitesiİnsanların en temel ihtiyaçlarından biri barınma ihtiyacıdır. Konutlar barınma ihtiyacını karşılayan fiziki mekânlardır. Satın alınan konutlar, uzun süreli tüketim özelliği taşıyan ve bu özelliği sayesinde gelecek nesillere aktarılabilen varlık türleridir. Günümüzde konut talebi nüfus artışına bağlı olarak artmaktadır. Bu artış ise gayrimenkul piyasasındaki rekabeti arttırmaktadır. Artan rekabet ise gayrimenkul sektöründe hedef kitlenin doğru seçimini gerekli kılmaktadır. Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de de hedef kitlenin doğru seçimi ve hedef kitlenin talepleri doğrultusunda konut pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi oldukça önemlidir. Gayrimenkul sektörünün hedef kitlesi belirlenirken çeşitli unsurlara bakılabilir. Bunlar içinde en önemlilerinden birisi demografik unsurlardır. Demografik unsurlar açısından cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim düzeyi ve belli bir mesleğe sahip olma önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de yaşanan Düzce depreminden sonra, yapılan konutlarda memnuniyet düzeyini ölçmek ve bu memnuniyetin ailelerin demografik özellikleri itibariyle bir farklılık gösterip, göstermediğini anlamaya çalışmaktır. Araştırmanın sonuçlarında, 1999 depreminden sonra inşa edilen konutlarda yaşayan ailelerin oldukça memnun oldukları görülmektedir. Ayrıca, tüketici tercihlerinin yaşlara bağlı olarak farklılık gösterdiği de bulunmuştur. Buna ek olarak, katılımcılar genellikle konut üreticileri tarafından sunulan hizmet kalitesinden memnundurlar. Ancak, katılımcıların eğitim seviyesi arttıkça, memnuniyet düzeyi azalmakta ve bu da başka bir araştırmanın konusu olabilmektedir.Araştırma sonucunda, tüketicilerin demografik özelliklerinin konut tercihlerini etkilediği ifade edilebilir.Article An Empirical Survey of Consumer Ethnocentrism in Kazakhstan and the Preference of Consumers on Imported Products(2017) Nakip, Mahir; Gökmen, Aytaç; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiKüreselleşme gerçeği uluslararası işletmecilik ve uluslararası ticaret önündeki engelleri azaltmakta ve de tüketici istek ve beklentilerinin dünya çapında karşılanmasını sağlamaktadır. Tüketici istek ve beklentilerinin küresel ölçekte bütünleşmesi ise uluslararası pazarda faaliyette bulunan işletmelerin işlerini kolaylaştırmaktadır. Ancak, bu konu her ülke ve bölgede aynı biçimde gerçekleşmemektedir. Tüketici etnosentrizmi ise millî duygular, gurur, ve ürünlerin geri çevrilmesini içeren, herhangi bir rasyoneli olmayan ve de millî duyguları vurgulayan önemli bir engel olarak uluslararası işletmelerin önüne çıkar. Dolayısı ile, bu çalışmanın amacı Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nden Kazakistan’da tüketici etnosentrizmini incelemektir. Sonuçlar etnosentrik algı ile ürün gereksinimi arasında güçlü bir korelasyon olmadığını göstermektedir. Ayrıca, etnosentrizm alt boyutları ithal ürünler ile ilgili olarak değişik korelasyon seviyelerine sahiptir. Ek olarak, ithal ürünlerdeki sapmayı açıklamada din ve ahlaki değerler etkin faktörler değildirler.Article Citation - WoS: 3Citation - Scopus: 4An Empirical Survey of Consumer Ethnocentrism in Kazakhstan and the Preference of Consumers on Imported Products(Ahmet Yesevi Univ, 2017) Nakip, Mahir; Nakip, Mahir; Gokmen, Aytac; Gökmen, Aytaç; 118963; Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiThe reality of globalization declines the frontiers for cross border international trade and investments as well as functions as a means to converge the consumer needs and expectations on a global base. The convergence of the expectations of consumers is considerably beneficial for international businesses in their international marketing activities. However, this issue does not realize in every country or regional market. Yet, consumer ethnocentrism is a profound obstacle for international businesses which emphasis nationalistic sentiments, pride and the rejection of any product or idea that is made in another country without any rationale reasoning. Thus, this study is aimed at researching the subject of consumer ethnocentrism in the Central Asian Turkish Republic of Kazakhstan. The results indicate that there is not a strong relation between ethnocentric perceptions and product necessity in Kazakhstan. Also, sub-dimensions of ethnocentrism have different correlation levels with each imported products. In addition, religious and moral values are not effective factors in explaining the variation in imported products.Article Fdı Inflow And Operatıons Of Multı Natıonal Enterprıses & Prıvatızatıon Polıcıes Of Turkey: The Effect Of The Process On The Performance Of The Turkısh Economy(2012) Gökmen, Aytaç; Temiz, Dilek; 52039; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiMal ve sermaye akışı özellikle II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile hızlanmış, doğrudan yabancı sermaye (DYS) yatırımlarının birikimini ve bununla birlikte dünyanın pek çok yerinde de çokuluslu işletmelerin (ÇUİŞ) uğraşılarının artmasını kolaylaştırmıştır. Ancak, DYS yatırımlarının önemli bir devinim kazanması 1980'ler sonrasında olmuştur. DYS yatırımlarının özellikle gelişmiş ülkelerden gelişen ülkelere akması bilgi, teknik beceri, teknoloji, finansal sermaye ve insan kaynağı aktarımını kolaylaştırmış ve de ülkelerin iktisaden gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Türkiye açısındansa, DYS yatırımları 1980 öncesi çok önem kazanamamış, 1990'lar sonrası artmaya başlamış ve ancak 2000'ler sonrası özelleştirme uygulamaları ile tepe yapmıştır. Türkiye'de DYS politikaları ve özelleştirme, 2002 yılı sonbaharında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti'nin iktidara gelmesi ile büyük önem kazanmıştır. Türkiye'de birçok çevre AKP'nin DYS ve özelleştirme politikalarının başarılı olduğunu iddia etmektedir. Ancak, çeşitli makroekonomik değerler göz önüne alındığında AKP'nin özelleştirme politikalarının Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik gücü ve bağımsızlığı açısından bir başarısızlık olduğu söylenebilir. Dolayısı ile, bu çalışmanın amacı DYS kuramı üzerinde durarak, Türkiye'nin DYS ve özelleştirme politikalarını eleştirel açıdan tenkit etmek ve bu konudaki AKP politikalarının başarısızlığını ortaya koymaktırArticle Fdi Inflow and Operations of Multi National Enterprises & Privatization Policies of Turkey: the Effect of the Process on the Performance of the Turkish Economy(2012) Temiz, Dilek; Gökmen, Aytaç; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiMal ve sermaye akışı özellikle II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile hızlanmış, doğrudan yabancı sermaye (DYS) yatırımlarının birikimini ve bununla birlikte dünyanın pek çok yerinde de çokuluslu işletmelerin (ÇUİŞ) uğraşılarının artmasını kolaylaştırmıştır. Ancak, DYS yatırımlarının önemli bir devinim kazanması 1980'ler sonrasında olmuştur. DYS yatırımlarının özellikle gelişmiş ülkelerden gelişen ülkelere akması bilgi, teknik beceri, teknoloji, finansal sermaye ve insan kaynağı aktarımını kolaylaştırmış ve de ülkelerin iktisaden gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Türkiye açısındansa, DYS yatırımları 1980 öncesi çok önem kazanamamış, 1990'lar sonrası artmaya başlamış ve ancak 2000'ler sonrası özelleştirme uygulamaları ile tepe yapmıştır. Türkiye'de DYS politikaları ve özelleştirme, 2002 yılı sonbaharında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti'nin iktidara gelmesi ile büyük önem kazanmıştır. Türkiye'de birçok çevre AKP'nin DYS ve özelleştirme politikalarının başarılı olduğunu iddia etmektedir. Ancak, çeşitli makroekonomik değerler göz önüne alındığında AKP'nin özelleştirme politikalarının Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik gücü ve bağımsızlığı açısından bir başarısızlık olduğu söylenebilir. Dolayısı ile, bu çalışmanın amacı DYS kuramı üzerinde durarak, Türkiye'nin DYS ve özelleştirme politikalarını eleştirel açıdan tenkit etmek ve bu konudaki AKP politikalarının başarısızlığını ortaya koymaktırArticle Citation - WoS: 1Financial Market Segmentation: an Application on Islamic Financial Markets(Journal Applied Economics & Business Research, 2017) Nakip, Mahir; Gökmen, Aytaç; Nakip, Mahir; Gokmen, Aytac; Mohammed, Salah Awad; 118963; Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiMuslim world comprises of a considerable part of the earth's population and there are many Muslim states in the world. People who adopted the Islam religion have a distinctive understanding of life based on Al-Quran, Hadith and Sharia. Therefore, all the deeds of Muslims must be in accordance with the way of Islam and Sharia. Finance is an issue in which Sharia prevails. According to the principles of Sharia, conventional financial applications are not proper for Muslims. Therefore, certain financial instruments and regulations are implemented to comply with the rulings of Islam and Sharia. Moreover, the aim of this study is to analyze the financial markets in Muslim countries resting on dependable international resources such as macro economical and financial indicators, and segmenting them by using statistical methods as Cluster and Discriminant analysis. As a result, it is concluded that financial markets in Muslim countries can be segmented by using certain financial indicators. Yet, financial markets in Muslim countries cannot be segmented by using certain economic indicators but, these indicators can be used to discriminate the financial market segments.Article Foreign direct investment & its correlation to economics: The case of Brazil(2019) Dinç, Dilek Temiz; Gökmen, Aytaç; 52039; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiCapital accumulation is the first and foremost important factor to induce economic growth and development in a country. Yet, not every country in the world is bestowed with abundant capital. Thus, in this instance foreign direct investment (FDI) emerges as a good option to supply the necessary amount of capital to countries which are deprived of the necessary capital stock. Moreover, FDI, besides being a catalyst of economic development, is a significant means of transferring technology, knowledge, managerial know-how and constitutes new potentials to create employment opportunities, increase the production volume and enhance the foreign trade balance. Furthermore, the impact of FDI inflow on the economic growth is researched in this paper for Brazil by means of utilizing various econometric methods for the period of 1970–2017. According to the results of this study there is no positive causality between economic growth and FDI inflow in the short-run. Yet, there is a positive and significant causality between FDI inflow and economic growth in the long-run as well as this stems from the fact that investments lead to positive results gradually in the long-term which also means that investments shall be converted into production as much as possible. Moreover, the novelty of this paper is that it is one of the most up-to-date studies to research FDI–economic growth correlation on Brazil in the literature.Article Foreign Direct Investment Operations of International Businesses and Their Impact in Turkey(2020) Yurtseven, Ömer; Temiz Dinç, Dilek; Gökmen, Aytaç; 52039; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiThe Republic of Turkey is located at the crossroads of many trade and investment routes, converging East with the West and North with the South. However, Turkey is not self-sufficient with respect to capital formation. As a result, it wishes to obtain the deficient part of the capital stock from foreign sources, mainly from foreign direct investment (FDI). The purpose of this paper is to examine the FDI inflows to the Turkish Republic and its effect on economic growth by employing the augmented Dickey-Fuller test, Phillips-Perron, Kwiatkowski, Phillips, Schmidt, Shin unit root tests, and least squares method. The results indicate that FDI inflows to Turkey bring about economic growth.Article Fresh Fruit and Vegetable Exportation of Turkey and its Contribution to the Economic Growth(2018) Temiz Dinç, Dilek; Gökmen, Aytaç; Soygür, Seda; 52039; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiEconomic growth is indispensable for the development of a country and welfare of its citizens. Economic activities can be improved with the enhancement of business sectors within its structure. Furthermore, exportation is a substantial means of reinforcing economic growth. In this research, the correlation between the fresh fruit & vegetable exportation and the economic growth of the Republic of Turkey is examined. Certain econometric methods as Augmented Dickey Fuller (ADF) test, Unit Root test, Phillips-Perron (PP) Unit Root test, Kwiatkowski, Phillips, Schmidt, Shin (KPSS) Unit Root test, Vector Auto-regression Analysis (VAR), Co-integration Analysis, Error Correction Model (VECM), Impulse-response Functions and Variance Decomposition Analysis are employed to research the correlation for the 2004 Q1-2015 Q4 period. It was concluded that the exportation of fresh fruits and vegetables have a favorable contribution to the economic growth of the Republic of Turkey in the long-run.Article Global sourcing: a theoretical study in Turkey(2010) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiGlobal sourcing is to source from the global market for goods and services across national boundaries in order to take advantage of the global efficiencies in the delivery of a product or service. Such efficiencies are consists of low cost skilled labor, low cost raw materials and other economic factors like tax breaks and deductions as well as low trade tariffs. When we assess the case regarding to Turkey, global sourcing is an effective device for some firms. The domestic firms in Turkey at various industries are inclined to global source finished or intermediate goods from the world markets, finish the production process in Turkey and export. Eventually, on the one hand the export volume of Turkey increases, but on the other hand the import of a considerable volume of finished or intermediate goods bring about a negative trade balance and loss of jobs in Turkey. Therefore, the objective of this study is to assess the concept of global sourcing transactions on Turkey resting on comprehensive publicationsMaster Thesis Human Resources Management in Mosul Municipality: Examining the Relationship Between Job Satisfaction and Organizational Commitment(2024) Başar, Muhammet; Gökmen, Aytaç; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiBu çalışma, Musul Belediyesi'nde görev yapan personelin iş tatmini düzeyleri ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Araştırma kapsamında toplam 104 katılımcının demografik bilgileri, iş tatmini, örgütsel bağlılık ve ilgili faktörlere dair veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel analizlere tabi tutularak çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, katılımcıların genel iş tatmini düzeyleri ve örgütsel bağlılık düzeyleri ortalama seviyelerdedir. İş tatmini ölçeği maddelerinden en yüksek puan alınan madde, 'Görevimi yapmaktan gurur duyuyorum' olurken, en düşük puan alınan madde 'İşimde yükselmek için çok az şansım var' olarak belirlenmiştir. Örgütsel bağlılık ölçeği maddelerinden ise en yüksek puan alınan madde 'Eğer bu kuruma bu kadar emek vermeseydim, başka bir yerde çalışmayı düşünebilirdim' iken, en düşük puan alınan madde 'Belediyede çalışmaya devam etmem konusunda herhangi bir zorunluluk hissetmiyorum' olarak belirlenmiştir. Çalışma, demografik faktörlerin (cinsiyet, medeni durum, yaş, öğrenim durumu, hizmet süresi ve unvan) iş tatmini ve örgütsel bağlılık üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir. Bulgular, bu faktörlerin genel olarak iş tatmini ve örgütsel bağlılık düzeylerini anlamlı bir şekilde etkilemediğini göstermektedir. Sonuç olarak Musul Belediyesi'nin personelinin iş tatmini ve örgütsel bağlılığını güçlendirmek adına öneriler sunulmuştur. Bu öneriler, iç iletişim stratejileri, kariyer gelişim programları, çalışan katılımı ve geri bildirim süreçleri gibi çeşitli alanlarda etkili stratejiler içermektedir. Anahtar Kelimeler: İnsan kaynakları, iş tatmini, örgütsel bağlılık Muhammet BAŞARArticle Intercultural Negotiations in Global Business: A Contemporary and Comprehensive Literature Review(2019) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiThe world has globalized much more than ever before and businessmen from different geographies do business with each other. Globalization refers to ongoing integration and interconnectedness of the global affairs as well as declining trade barriers. The more the trade barriers decrease, the more the world is globalized and businessmen from different nations and cultures do business. The aim of this article is to analyze the global business negotiations with respect to a cultural framework and propose a negotiation process to do and finalize global negotiations resting on credible international publications. Moreover, the aim of this article is to reflect an overview of global business negotiations based on cultural context and present an overview of it.Book Internatıonal Businesses & Impacts on the Defense Industry of Turkey(LAP LAMBERT Academic Publishing, 2013) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiInternational business is one of the considerable issues in business studies and has impact in almost every aspects of life. Turkey is located at the convergence of Europe and Asia as well as neighbors to some disputed countries in her region. That’s why, she must have a strong and modern military power to remain sound. However, military research and manufacturing are costly issues that require cooperation with various agencies. Therefore, the Republic of Turkey has cooperation with many national and especially international businesses in order to take advantage of contemporary knowledge, technology and know-how. Thus, the objective of this study is to review a general literature on international business, development of the Turkish Defence Industry, cooperation with international businesses and the effect of this process on the economy.Article İşletmelerde Riskin Kuramsal İncelemesi, Uluslararası İşletmecilikte Riskin Dinamikleri, Türkiye’ye Yatırım Ve Makro Risklerin Değerlemesi(2014) Gökmen, Aytaç; 17660; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiRisk yönetimi, uluslararası işletmecilikte her zaman öneme sahip olmuştur. Bu kavram, en yalın tanımı ile işletmenin karşılaşabileceği belirsizliklerin bertaraf edilmesidir. Bununla beraber, hem içerden, hem de dışardan kaynaklanabilecek belirsizlikleri içerir. Dahası, risk yönetimi, politik, kültürel, finansal ve ekonomik risklerin hem işletme içi, hem de işletme dışı kaynaklar açısından değerlendirilmesini kapsar. Türkiye Avrasya’nın kesişme noktasında önemli bir ülkedir. Birçok pazara yakın ve gelecek vaat etmektedir. Ancak, pek çok ekonomik etkenden dolayı önemli derecede belirsizliğe maruzdur. Bu çalışmanın amacı ise, risk ve risk yönetimini kuramsal anlamda ulusal ve uluslararası kaynaklara dayanarak incelemek ve de durumu Türkiye açısında değerlendirip, çeşitli önerilerde bulunmaktır.
