İnsan Kaynakları Yönetimi Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/450
Browse
Browsing İnsan Kaynakları Yönetimi Tezleri by Department "Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İnsan Kaynakları Yönetimi Bölümü"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Citation Count: Genç, Mehmet M. (2016). Anadolu lisesi öğretmenlerinin eğitimdeki değişime uyumu ve öğretmen eğitiminin rolü: İnsan kaynakları yönetimi açısından bir değerlendirme. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Anadolu lisesi öğretmenlerinin eğitimdeki değişime uyumu ve öğretmen eğitiminin rolü: İnsan kaynakları yönetimi açısından bir değerlendirme(2016) Genç, Mehmet MustafaDeğişimi kavramak öğretmenler ve eğitim kurumları için gelişimleri açısından önemlidir. Bu sebeple eğitimdeki değişim ve gelişmeler öğretmenlere yansıtılması gerekmektedir. Öğretmenler, eğitim ile ilgili geleceği planlamada değişimleri izlemeleri gerekmekte olup, değişim öğretmenlere aktarılırken günün şartlarına da katkı sağlamalıdır.Bu çalışma, Anadolu Liselerinde çalışan öğretmenlerin eğitimdeki değişime uyumda öğretmen eğitiminin rolü üzerine düşüncelerini belirlemeye yönelik betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini Ankara ili, Çankaya ilçesinde M.E.B 'lığına bağlı bulunan Anadolu liselerinde çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Evrenden hareketle araştırmanın örneklemini ise 310 öğretmen belirlenmiştir. Öğretmen görüşlerinin belirlenmesi için model İlişkisel tarama, ölçme aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan anket uygulaması yapılmış olup, anket sayısı örneklem sayısı dikkate alınarak 310 olarak belirlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin eğitimdeki değişime uyumda, öğretmen eğitimi temel alınarak, eğitimlere yönelik olumlu veya olumsuz görüşlerinin alınması, değişim uygulamalarının başarı ile uygulanması açısından önemlidir. Bu araştırma ile öğretmenlerin eğitimdeki değişime uyumda, öğretmen eğitiminin rolü üzerine görüşleri alınarak, eğitimdeki değişim programlarının ve hizmet içi çalışmaların değerlendirilmesi imkânı sağlamaktır. Değişim ile ilgili eğitime katılan öğretmenlerin; kalma/barınma yerinin rahat olması, okul yöneticilerinin de aynı eğitime katılmış olması önemlidir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, okul yönetiminin değişim ile ilgili eğitimleri olumlu yönde etkilediği gözlemlenmiştir. Yine edinilen bulgulara göre, Üst düzey yöneticilerin değişim eğitimlerine hazırlıklı olması ve yapılacak çalışma duyurularının planlı bir şekilde zamanında yapılması görüşüne katılmaktadırlar. Okul yöneticileri eğitimdeki değişime hazırlıklı ve öğretmen eğitimi sürecine olumlu bakmaktadırlar. Öğretmenlerin eğitimlerdeki değişime uyumda öğretmen eğitimlerindeki eğitici modellerin gösterilmesine daha fazla önem verilmesi sonucuna varılmıştır.Master Thesis Citation Count: Demir, Gonca (2022). Covid-19 pandemi döneminde hemşirelerin profesyonel değerlerinin ve mesleki tutumlarının işe adanmışlıklarına etkisi / The effect of nurse's professional values and professional attitudes on their commitment to work during the covid-19 pandemic period. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.Covid-19 pandemi döneminde hemşirelerin profesyonel değerlerinin ve mesleki tutumlarının işe adanmışlıklarına etkisi(2022) Demir, GoncaCovid-19 pandemisi ile hemşirelik mesleğinin, kişilerin bakım ve rehabilitasyonu hususunda önem arz ettiği daha yaygın olarak anlaşılmıştır. Bu süreçte profesyonel değerleri ile mesleki tutumlarının, hemşirelerin işe adanmışlıkları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi ve bu sonuçlara göre sağlık yöneticilerinin gereken önlemleri alması, sağlık sistemi açısından önemlidir. Bu kapsamda, bu çalışmada, Bartın Devlet Hastanesi'nde çalışan hemşirelerin ve hemşirelik bakım hizmeti veren ebelerin oluşturduğu örneklem üzerinden Covid-19 pandemi döneminde, hemşirelerin profesyonel değerlerinin ve mesleki tutumlarının, işe adanmışlıkları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu maksatla, 415 anket verisiyle ulaşılan araştırma bulguları doğrultusunda, hemşirelerin profesyonel değerleri arasından insan onuru boyutunun, işe adanmışlığın tüm boyutları üzerinde anlamlı pozitif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, profesyonel değerlerin boyutları arasından harekete geçme algısı işe adanmışlığın dinçlik ve özümseme boyutlarını pozitif yönde etkilemektedir. Diğer taraftan hemşirelik mesleğine yönelik tutumun, işe adanmış olmanın dinçlik alt boyutu üzerindeki etkisi incelendiğinde yalnızca, mesleği tercih etmenin anlamlı etkisi saptanmıştır. Örneklem dahilindeki hemşirelerin mesleği tercih etme nedenleri ve mesleğin genel durumuna ait özelliklerden dolayı kendilerini daha adanmış hissettiği tespit edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, hemşirelerin profesyonel değerlerinin ve mesleki tutumlarının, onların işe adanmış olmalarını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: profesyonel değerler, mesleki tutum, işe adanmışlık, Covid-19 pandemisi, hemşirelerMaster Thesis Citation Count: Kapusuz, T. (2015). Dönüşümcü liderliğin çalışanların yönetsel etik algısı üzerindeki etkisi.Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Dönüşümcü liderliğin çalışanların yönetsel etik algısı üzerindeki etkisi(2015) Kapusuz, TülinGünümüz şartlarında giderek artan rekabet ve küreselleşme; ekonomik, teknolojik ve yönetim alanlarında yeni yaklaşımları beraberinde getirmektedir. Yaşanan bu değişimler insanların beklenti ve isteklerinde de değişime neden olmaktadır. Bu noktada yaşanan değişimlerin örgüt yönetimi ve liderlik ile bütünleştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu bütünleştirme,liderlik anlayışlarında yenilikler gerektirmektedir. Bu nedenle küreselleşmenin beraberinde getirdiği değişimin örgüte uygulanma sürecinde yetersiz kalan klasik liderlik anlayışları, yerini modern liderlik anlayışlarına bırakmış durumdadır. Dönüşümcü liderlik de günümüz koşullarında gerekliliğini hissettiren modern liderlik anlayışları arasında önemli bir yere sahiptir. Liderin,yönetim sürecinde uygulayacağı bu anlayışın ise etik kurallar çerçevesinde olması, sürecin paylaşılmasını mümkün kılacaktır. Diğer bir ifade ile liderin sergilemiş olduğu liderlik anlayışını etik normlara uygun tutumu ile takipçilerine aktarabilmesi, örgüte başarılı bir değişim süreci yaşatacaktır. Bu tür küresel gereksinimler ışığında yola çıkarak, bu çalışmada dönüşümcü liderlik etkisi ve çalışanların yönetsel etik algısı ilişkisi ele alınmakta ve buna ilişkin sonuçlar ortaya koyulmaktadır. Buna göre, araştırmanın evrenini 2014-2015 Eğitim Öğretim yılında Ankara ilinin Çankaya ilçesinde, bağımlı veya bağımsız orta öğretim kurumunda görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda dönüşümcü liderlik boyutlarından; vizyon, ilham sağlama ve uygun rol modeli olma ile yönetsel etik ölçeği arasında pozitif yönlü kuvvetli; grup amaçlarının kabulünü sağlama ile yönetsel etik ölçeği arasında pozitif yönlü kuvvetli; entelektüel teşvikte bulunma ile yönetsel etik ölçeği arasında pozitif yönlü kuvvetli; bireysel ilgi gösterme ile yönetsel etik ölçeği arasında pozitif yönlü kuvvetli; yüksek başarı beklentisine sahip olma ölçeği ile yönetsel etik ölçeği arasında yine pozitif yönlü kuvvetli bir ilişkinin varlığı sonucuna varılmıştır.Master Thesis Citation Count: Koçak, H. (2015). İnsan kaynakları açısından iş tatmininin örgütsel bağlılığa etkileri Başkent OSB metal iş görenleri örneği. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.İnsan kaynakları açısından iş tatmininin örgütsel bağlılığa etkileri Başkent OSB metal iş görenleri örneği(2015) Koçak, HakanGünümüz iş dünyasında örgütlerin, ayakta kalabilmek ve varlıklarını devam ettirebilmek için insan faktörünü en iyi bir şekilde kullanması gerekmektedir. Örgütün amaç ve hedeflerine ulaşması, örgütün değerlerine bağlı, örgütün hedef ve amaçlarını kendi amaç ve hedefleri gibi benimseyen işinden tatmin olan işgörenlere bağlıdır. Bu da çağdaş yönetim anlayışında işinden tatmin olan işgörenlerin örgüte olan bağlılığı ile mümkün olabilmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, işgörenlerin iş tatmini ve örgütsel bağlılık düzeylerini belirlemek, Sosyo-demografik özellikler ile iş tatmini ve örgütsel bağlılık düzeyleri arasındaki ilişki, farklılıkları ortaya koymaktır. Araştırmanın evrenini Başkent OSB metal sektöründe mevcut olan 77 işletmede çalışan 2500 işgören oluşturmaktadır. Örneklem ise 2500 çalışan arasından basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 249 işgörendir. Araştırmada genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeli temel alınmıştır. Araştırmaya katılan işgörenlerin iş tatmin düzeylerinin ölçülmesinde 20 sorudan oluşan Minnesota iş tatmini ölçeğinin kısa formu, örgütsel bağlılığın ölçülmesinde ise üç boyutlu Allen ve Meyer örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 21.0 istatistik programı kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın problem ve alt problem durumları ile hipotezlerin cevaplanabilmesi için, Kruskal Waillis H testi, Mann Whtitney U testi, Leevenc F testi, T testi, Bağımsız gurup T testi, Tek Yönlü Varyans (Anova) analizi ve Spearman Brown Sıra farkları Korelasyon Katsayısı yöntemleri ile analizler yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre iş tatmini ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde orta düzeyin üstünde anlamlı bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, işgörenlerin iş tatmin düzeyleri alt boyutları (içsel-dışsal) ile örgütsel bağlılık düzeyi alt boyutları (duygusal-devam-normatif) arasında anlamlı ilişkilerin bulunduğu gözlemlenmiştir. İş görenlerin Sosyo demografik görüşlerine göre örgütsel bağlılıkta yaş değişkeni dışındaki diğer değişkenlerde anlamlı farklılıklara rastlanmadığı sonuçlarına ulaşılmış olup, bu sonuçlar ışığında işgörenler ve işveren örgütler yönetim ve İKY politikalarına ışık tutması açısından öneriler geliştirilmiştir.Master Thesis İş yerlerinde yaşanan psikolojik taciz davranışları: Alo 170 Çağrı Merkezi başvurularının değerlendirilmesi(2014) Tunçer, MehmetBu çalışma, Türkiye genelinde "İş Yerinde Psikolojik Taciz" (mobbing) davranışlarının genel çerçevesinin anlaşılması amacıyla, İPT davranışlarına maruz kalmış çalışanların 2014 yılı başından 15 Mayıs 2014 tarihine kadar olan 135 günlük zaman diliminde Alo 170 Çağrı Merkezine yapmış oldukları başvurularının ikincil veriler üzerinden incelenmesiyle yapılmış, tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırma sonucunda; ülkemizde çalışanlara yönelik uygulanan İPT davranışlarının her yıl katlanarak artmakta olduğu ve gelişmiş bölgelerde ve illerde çalışanların daha çok İPT davranışlarına maruz kaldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, özel sektör çalışanlarının kamu sektörü çalışanlarına göre daha çok İPT'ye maruz kaldıkları; çalışanlara çoğunlukla amiri pozisyonunda olanlar ve hemcinsleri tarafından İPT davranışlarının uygulandığı; kamu sektöründe sağlık ve eğitim iş kollarında çalışanların; özel sektörde ise sanayi ve mağaza, restoran, market sektörü gibi hizmet sektörü iş kollarında çalışanların daha çok İPT'ye maruz kaldıkları; ayrıca özel sektörde erkeklerin, kamu sektöründe kadınların, kamu sektöründe eğitim seviyesi yüksek olanların, özel sektörde ise eğitim seviyesi düşük olanların daha çok İPT'ye maruz kaldığı bulgularına ulaşılmıştır. Bu araştırma ile de ortaya çıktığı üzere, çalışanların sağlığına ciddi zararlar veren, örgütsel verimliliği ve iş barışını bozan, toplumsal yapıda ve ekonomi üzerinde olumsuz yansımaları olan İPT ya da mobbing ülkemiz için önemli bir iş yeri sorunudur ve önleyici tedbirler alınmadığı ve bu tedbirler ciddiyetle uygulanmadığı sürece hem çalışanlar ve aileleri, hem örgütler hem de toplum için sorun olmaya da devam edecektir.Master Thesis Citation Count: Yurttagül, Zeliha (2016). İş-aile çatışmasının örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetine etkisi: Beyaz ve mavi yaka çalışanlarda bir uygulama / The effect of work-family conflict on organizational commitment and turnover intention: A research on white and blue collar employees. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.İş-aile çatışmasının örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetine etkisi: Beyaz ve mavi yaka çalışanlarda bir uygulama(2016) Yurttagül, ZelihaGünümüzde insan kaynağı bir örgütün en önemli değeridir. İş-aile çatışması, çalışanları ve örgütleri pek çok açıdan etkilemekte, çalışanlar, çalışanların aileleri ve örgütler için olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Diğer taraftan, çalışanların örgütlerine olan bağlılığı, örgütlerin başarısındaki en önemli etkenlerden birisi olarak değerlendirilmektedir. İşten ayrılma niyeti ise işten ayrılma kararı vermenin en önemli öncülüdür. Örgütsel bağlılığı artırarak ve işten ayrılma niyetini azaltarak örgütler kalifiye insan kaynağını elde tutmaya çalışmaktadır. Her ne kadar örgütler üzerinde birinin olumsuz diğerinin ise olumlu etkisi olmasına rağmen, iş-aile çatışması ve örgütsel bağlılık birbiri ile ilişkili kavramlardır. Her iki kavram için de örgüt koşullarının etkisi mevcuttur. Bu nedenle, iş-aile çatışmasının farklı örgütlerde ve farklı pozisyonlarda çalışanlar için araştırılması önemlidir. Bu kapsamda, bu çalışmanın amacı, iş-aile çatışmasının örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetine etkisinin farklı örgüt çalışanları için tespit edilmesi olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, Ankara ilinde hizmet ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren iki örgütteki beyaz yaka ve mavi yaka çalışanların iş-aile çatışması, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma seviyeleri belirlenmiş, bu değerler karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, iş-aile çatışması ve örgütsel bağlılık arasında anlamlı bir ilişki tespit edilemezken, iş-aile çatışması ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. İş-aile çatışmasının hem beyaz yaka hem de mavi yaka çalışanların işten ayrılma niyetlerini artırdığı belirlenmiştir.Master Thesis Citation Count: Boz, M. (2014).Meslek liselerinde çalışan öğretmenlerle Anadolu liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin karşılaştırılması: Ankara ili Sincan ilçesi örneği. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Meslek liselerinde çalışan öğretmenlerle Anadolu liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin karşılaştırılması: Ankara ili Sincan ilçesi örneği(2014) Boz, Mehmet; 206147Bu araştırma, Meslek Liselerinde görev yapan öğretmenlerle Anadolu Liselerinde görev yapan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin bazı değişkenlere göre anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek ve öğretmenlerin tükenmişliğiyle örgüt, öğrenciler, veliler ile ilgili, bireysel ve çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Toplumların beşeri kaynaklarının verimliliğini negatif yönde etkileyen tükenmişlik sendromunun, Bilgi Toplumu'nun ihtiyaç duyduğu insanları yetiştirmekle görevli olan öğretmenler üzerinde olumsuz etkilerinin incelenmesi, yarattığı zararın tespit edilmesi ve önlenmesi, hem öğretmenlerin hem de onların yetiştireceği nesillerin, dolayısıyla toplumun ruh sağlığı için kritik bir önem arz etmektedir. Bu yüzden bu çalışma geleceğimizin inşasına önemli katkılar sağlayacağı inancını taşımaktadır. Çalışmanın tümü 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tükenmişlik tanımı, kavramı ve teorisi tüm modelleriyle ele alınmış, tükenmişlikle ilgili kavramlar, tükenmişliğin fiziksel, duygusal/bilişsel, davranışsal belirtileri ile sonuçlarına yer verilmiştir. İkinci bölümde Meslek Liseleri ve Anadolu Liselerinin kuruluşu ve amaçları hakkında bilgiler sunulmuştur. Üçüncü bölüm araştırmaya ayrılmış olup veri toplama yöntemi ile araştırmada elde edilen bulgular ve yorumları sonuç ve önerilere yer verilmiştir Uygulamada, veri toplama aracı olarak geliştirilen anket üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde "öğretmen kişisel bilgi formu" yer almaktadır. İkinci bölümde yer alan Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach ve Jackson, 1981) ile öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri ölçülmüştür. Anketin son kısmında ise, öğretmenlerin tükenmelerine neden olan faktörleri ve bunların ağırlıklarını belirlemek amacıyla 5'li likert tipi, 66 soruluk özgün bir ölçek geliştirilmiştir. Araştırmanın evreni, Ankara ili Sincan ilçesi merkezinde bulunan Meslek ve Anadolu liselerinde çalışan öğretmenlerden oluşmaktadır. 2013-2014 eğitim öğretim yılı için toplam öğretmen sayısı 1385 olarak belirlenmiştir. Tezin uygulama kısmında %95 güven düzeyi ve ±%5 hata payı ile çalışmak hedeflenmiştir. Buna göre, evrenin 1000-2000 kişi arasında olduğu durumlar için yapılan hesaplamalara göre, %95 güven düzeyi ve ±%5 hata payı ile örnek büyüklüğünün 322'den küçük olmaması gerekmektedir (Sencer, 1989: 610). Bu nedenle de, araştırmanın örnek büyüklüğü 340 kişi olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında uygulanan anketler incelendikten sonra, eksik veri barındıranlar elenmiş ve araştırmaya dahil edilebilecek anket sayısı 336 olarak belirlenmiştir. Verilerin analizinde kullanılacak anket formları, bilgisayara girilmek üzere kodlanmış ve veriler SPSS 21.0 paket programında tasnif edilmiştir. Maslach Tükenmişlik Ölçeği'nden elde edilen verilere bakıldığında Meslek Liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeyinin ( = 2,93) Anadolu Liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeyinden( = 2,75) daha fazla olduğunu söylemek mümkündür. Araştırma sonucunda elde edilen diğer bulgular aşağıdaki gibidir: •Örgütsel sorunlar, bireysel faktörler, eğitim politikaları, öğrencilere bağlı faktörler, fiziksel etkenler ve velilere bağlı faktörlerin öğretmenlerin tükenmişlik düzeyini arttırdığı, •Kadın ve erkek öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığı, •Yaşın öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinde anlamlı bir farklılık gösterdiği, •Medeni halin öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinde anlamlı bir farklılık göstermediği, •Gelir düzeyinin öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinde anlamlı bir farklılık göstermediği görülmüştür. Meslek Liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerine etki eden faktörlerde sıralamanın, en yüksekten en alçağa: örgütsel sorunlara bağlı faktörler (β=0,582), eğitim politikalarına bağlı faktörler (β=0,359), bireysel faktörler (β=0,237), öğrencilere bağlı faktörler (β=0,233), fiziksel koşullara bağlı faktörler (β=0,215) ve velilere bağlı faktörler (β=0,166) şeklinde olduğu görülmektedir. Anadolu Liselerinde çalışan öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerine etki eden faktörlere bakıldığında örgütsel sorunlara bağlı faktörler (β=0,381), öğrencilere bağlı faktörler (β=0,312), eğitim politikalarına bağlı faktörler (β=0,301), fiziksel koşullara bağlı faktörler (β=0,264), bireysel faktörler (β=0,221), ve velilere bağlı faktörler (β=0,209) şeklinde olduğu görülmektedir.Master Thesis Citation Count: Jarad, Y. (2016). The relation between work values and sector choise decision: a comparative study. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.The relation between work values and sector choise decision: a comparative study(2016) Jarad, Yaseminİnsanlık tarihi boyunca değerler konusunda birçok fikir öne sürülerek ve bunun üzerine kuramlar oluşturularak “Değer Kavramı” anlaşılmaya ve anlatılmaya çalışılmış; insan, toplum ve kültür üzerindeki etkileri vurgulanmıştır. Günümüz çağında hızla ilerleyen bilgi teknolojileri içerisinde yoğurulan bireyin yaşam ve çalışma hayatını etkileyen değerler, aynı zamanda bireyin hayat evresinde önemli bir süreç olan sektör seçimini de büyük oranda etkilemektedir. Bu çerçevede birey; kendi yetenek ve ilgilerinin bilincinde olarak oluşturduğu bireysel değerleriyle, yaşadığı kültürün değerlerini özdeşleştirdiği sürece sektör seçimlerinde de olumlu yönelmeler yapacaktır. Bu çalışmanın amacı, çalışma değerlerinin sektör seçimi üzerindeki etkisini farklı kültürlerde değerlendirmek, kültürlerarası değerlerin farklılık yaratıp yaratmadığını incelemektir. Çalışmamız; 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı I. Döneminde, Türkiye ve Hollanda’da her türden lise ve dengi okullarda öğrenim gören, 200 Türk, 142 Hollandalı öğrenci olmak üzere toplamda 342 öğrenciyi kapsamaktadır. Kültürler arası farklılığı belirlemek amacıyla “Değerler Ölçeği” ile “Bireycilik ve Toplulukçuluk Ölçeği”, mesleki yönelimlerini tespit etmek amacıyla da “Sektör Analizi” uygulanmıştır. Bulgularımız değerlendirildiğinde ise iki ülke öğrencileri arasında değer farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin değerleriyle sektör seçimlerinin tam olarak eşleşmediği ve aralarında çoğunlukla ters orantılı bir ilişkinin kurulduğu sonucuna varılmıştır.Master Thesis Citation Count: Tucay, M. (2016). Türkiye ve ABD İnsan kaynakları yönetimi yazınlarının ele aldıkları konular açısından karşılaştırılması: Bir içerik analizi (2004 – 2015). Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.Türkiye ve ABD İnsan kaynakları yönetimi yazınlarının ele aldıkları konular açısından karşılaştırılması: Bir içerik analizi (2004 – 2015)(2016) Tucay, MeralTürkiye‟deki yönetim/ örgüt yazınının, oluşum yıllarından itibaren Amerika Birleşik Devletleri‟nin (ABD) etkisi altında kaldığı bilinmektedir. Türkiye‟de 1960‟lı yılların sonlarında ayrı bir disiplin niteliği kazanan personel/ insan kaynakları yönetimi alanında da, ABD neredeyse tek öğrenme kaynağı olmuştur. Bu çalışmada, Türkiye ve ABD insan kaynakları yönetimi (ĠKY) yazınları, 2004 - 2015 yılları arasındaki dönemde ele aldıkları konular açısından karşılaştırılmıştır. İçerik analizi yöntemi uygulanarak elde edilen kelime kullanım sıklıkları ışığında, Türkiye İKY yazınının ABD yazınını “model” almaya devam ettiği tespit edilmiştir. 2004 - 2015 döneminde, her iki yazında da üzerinde en çok çalışma yapılan konunun “performans” olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, Türkiye‟deki yazında, çok sınırlı da olsa, “kayırmacılık” gibi ABD yazınında rastlanmayan, özgün ve Türkiye bağlamına ilişkin olarak nitelendirilebilecek konularda çalışmaların da yer almaya başladığı belirlenmiştir.Master Thesis Citation Count: Sağır, Mustafa (2016). Yaşlanan iş gücünde iş doyumu: Milli Eğitim Bakanlığı örneği / Job satisfaction in ageing workforce: A sample of Ministry of Education. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.Yaşlanan iş gücünde iş doyumu: Milli Eğitim Bakanlığı örneği(2016) Sağır, MustafaBu çalışmada iş gücünün yaşlanması ile ilgili olarak, iş doyumu kavramının kuramsal çerçevesi çizilerek; MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü çalışanları, genç ve yaşlı iş gücü şeklinde iki grupta ele alınmıştır. MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nde çalışan, genç ve yaşlı iş gücünün iş doyum düzeyi ortalamalarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığı, geliştirilen hipotezlerle test edilmiştir. Çalışanların genel iş doyum düzeyleri; iş özelliklerinin 9 alt boyutunda (yüksek gelir, terfi, iş güvencesi, ilginç iş, bağımsız çalışma, yönetimle iyi ilişkiler, iş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler, ödül, çalışma şartları ve kuralları) geliştirilen hipotezlere, mesleki ve demografik değişkenlere (cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim düzeyi, kamudaki hizmet süresi, kurumdaki hizmet süresi, kurumdaki görev ve yöneticilik deneyimi) göre incelenmiştir. Araştırma kapsamında 2015 yılında MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nde görev yapan 281 işgören araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Verileri toplamak için demografik bilgilerin toplandığı kişisel form ve Spector (1985) tarafından geliştirilen, Yelboğa (2009) tarafından Türkçeye çevrilen ve bu araştırmanın amacına uygun olarak yapılan değişiklik ile uyarlanan iş doyum ölçeğinden faydalanılmıştır. Çalışanların, özellikle yaşlı ve genç olma faktörlerine göre iş doyum düzeyleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığı tespit edilmiştir. Araştırmada personelin iş doyumunu belirlemeyi sağlayan ʺİş Doyumu Ölçeğiʺ ve bu ölçeğin alt ölçeklerinden elde edilen veriler IBM–SPSS 21 programına aktarılmıştır. Araştırmanın hipotezleri iş özellikleri ve demografik değişkenler (genç çalışan ya da yaşlı çalışan gibi) açısından çalışanların (genç ve yaşlı) iş doyumu düzeylerinde farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. Bu incelemenin yapılmasında ölçekten elde edilen ortalamalara, varyanslara, Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testlerine dayalı karşılaştırmalardan yararlanılmıştır. Ulaşılan bulgular ve sonuçlar; yaşlı çalışanların, genç çalışanlardan farklı ihtiyaçlara, değerlere ve hedeflere sahip olduğunu göstermiştir. Yaş faktörünün çalışanların genel iş doyum düzeyi üzerinde etkili bir faktör olduğu sonucuna varılmıştır. Cinsiyet, medeni durum ve yöneticilik deneyiminin yaşlı çalışanların iş doyum düzeylerinde etkili olmadığı görülmüştür. İş özelliklerinden olan; ödül, iş güvencesi, iş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler ve yönetimle iyi ilişkilerin yaşlı çalışanların iş doyumu üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Yüksek gelir, ilginç bir iş, bağımsız çalışma ve terfinin ise yaşlı çalışanların iş doyumu açısından önemli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: İş doyumu, yaşlanan iş gücü