Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/29
Browse
Browsing Şehir ve Bölge Planlama Bölümü by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 33
- Results Per Page
- Sort Options
Article 1999 Depremlerinin Ardından Planlama Mevzuatı Üzerine Bir Değerlendirme(2022) Orhan, Ezgi; 34038Ülkenin nüfusu en yüksek, en kentleşmiş ve sanayileşmiş bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde yaşanan 1999 Depremlerinin ardından geniş ölçekli iyileştirme çalışmaları başlatılmış, merkezi ve yerel yönetimlerin yanı sıra pek çok kurum ve sivil toplum bu çalışmaların parçası haline gelmiştir. Ancak, 1999 Depremlerinin yıkıcı etkileri karşısında afet politikalarını yönlendiren yasal çerçevenin kısıtlılığı anlaşıldığından bu alanda önemli adımlar atılmıştır. Öte yandan, uluslararası düzeyde risk yönetimini benimseyen bir yaklaşım gelişmesi, ülkeleri afet yönetimlerini biçimlendiren politikalarını ve yasal düzenlemelerini gözden geçirmeleri gerekliliğini tetiklemiştir. Bu ihtiyaçtan hareketle çalışma, ülkemizdeki afet politikalarını şekillendiren mevzuatı ve süreç içindeki değişimlerini mekansal planlamayı nasıl yönlendirdiğini incelemektedir. Risk azaltma amacıyla son 20 yılda kentsel planlama mevzuatına eklenen yasal düzenlemelerin neler olduğu, amaç ve kapsamları ele alınmıştır. Bu doğrultuda, 5393 sayılı “Belediye Yasası”nın 73. Maddesi, 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve 3194 Sayılı “İmar Kanununun Geçici 16. Maddesi (İmar Barışı)” kentsel riskleri azaltma politikalarını biçimlendiren ana düzenlemeler olup, çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Bu çalışma, yıkım gören alanların iyileştirilmesinin yanı sıra kentsel riskleri azaltma amacıyla oluşturulan yasal düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin sorunlar ve eleştirileri ortaya koymaktadırArticle Afet Sakınımında Özel Gereksinimli Bireyler için Geliştirilecek Mekansal Planlama İlkeleri(2019) Orhan, Ezgi; Keskinok, H. Çağatay; 34038This study highlights the need to develop spatial planning principles in order to increase the resilience of vulnerable groups within the social structure. The social groups that show heterogeneity in the urban area due to demographic, economic, cultural and similar reasons also differ in terms of their vulnerability against disasters. In the literature, vulnerable groups show disparities with respect to their location choices in urban areas, physical conditions of individuals and their participation in social life. Although planning discipline has general expressions and approaches for risk reduction of the groups showing vulnerability based on their location choices, the issue of developing concrete solutions in planning principles and spatial decisions remains uncertain for groups that are vulnerable due to their physical conditions and social divergence. Therefore, the aim of the study is to present a holistic planning framework that takes into account the vulnerable groups challenged by physical conditions such as elderly, children, those with special medical needs and of the disabled individuals, and the groups confronting with social distances such as migrants, tourists and homeless people. The focus of the study is on spatial strategies concerning the disaster mitigation of the vulnerable groups showing special needs, rather than dealing with the post-disaster situations of the targeted individuals and groups.Article Afet Sonrası Hanehalklarının Yer Seçim Kararları ve Kentsel Dirençlilik: Değirmendere Örneği(2019) Orhan, Ezgi; Keskinok, Çağatay; 34038Bu çalışma ile, afetlerin hemen sonrasında acil durum koşullarında hanehalklarının afet bölgesinde kalma veya alanı terk etme kararlarının kentsel dirençliliğin inşasında önemli bir unsur olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, afete maruz yerleşimlerde yaşayanların afetin hemen sonrasında yer seçim kararlarını ve beklentilerini irdeleyerek kentsel dirençlilik üzerine bir tartışma yürütmektir. Çalışma, 1999 Depremi’nin etkilerinin yoğun olarak görüldüğü Değirmendere kenti örneğinde afeti yaşamış hanehalklarını temel almaktadır. Çalışmada, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü 1999-2000 ders yılı 2. sınıf Planlama Stüdyosu’nda yürütülmüş olan Değirmendere Planlama Projesi kapsamında gerçekleştirilmiş hanehalkı anketlerinden yararlanılmıştır. Depremin hemen ardından Ekim 1999 tarihinde çadırkentlerde ve yerleşik konut alanlarında yaşayan toplam 490 hanehalkına uygulanan anket çalışması stüdyo projelerinin bir parçası olarak saha araştırması yoluyla elde edilmiştir. Anketlerde afete maruz kalmış nüfusun genel demografik niteliklerinin yanı sıra hasar düzeyi, alınan yardım türü ve taşınma istekleri sorgulanmış, yanıtların betimsel istatistikleri çıkarılmıştır; ancak çalışmanın yapıldığı dönemin koşulları göz önüne alındığında afetzedelerin anket sorularının tamamını yanıtlayamadığı görülmektedir. Nüfusun yaklaşık % 10’luk büyüklüğüne ulaşan bir örneklemde uygulanan anket çalışmalarında tespit edilen afet bölgesini afetin hemen sonrasının koşullarında bile terk etmeme isteği, alanın yeniden inşası için en önemli itici güç olarak görülmelidir. Çalışma ile, afetin yarattığı psikolojik sarsıntılara karşın, afet sonrasında deprem bölgesinde oluşan “aidiyet duygusunun” güçlülüğü kentsel dirençliliğin inşasına katkı koyacak biçimde politikaları şekillendirebileceği sonucuna ulaşılmıştır.Book Ankara'da Vakıf Bedesten ve Hanlar: (15-20. YY)(2020) Tunçer, Mehmet; 127698Prof. Dr. Mehmet Tuncer’in bu kitabı, kentler ve kent planlanması eğitiminden gelen ve yıllar içerisinde zenginleşen bilgi birikiminin, önceki yıllarda Ankara’nın kent gelişimi ve ticaret merkezi üzerine yaptığı küçüklü büyüklü araştırma ve yayınlarından gelen bilgilerle de beslendiği, harmanlandığı ve yeniden yorumlandığı, ortaçağın ticaret yapıları olan Bedesten ve Han’larla ilgili, yeni bilgileri eklendiği özgün bir çalışmadır.Article Ankara'nın Kaybolan Doğal ve Kültürel Değerleri(2019) Tunçer, Mehmet; 127698Bu makalede; Ankara'nın tarih içinde kaybettiği doğal, tarihsel ve kültürel mirası özetlemeye çalışılacak, bu kayıpların önemli bir "Kültürel Bellek Yitimi (kaybı)" olduğunu vurgulanacaktır. Amaç, doğal ve tarihsel "Bellek" yitiminin önüne geçebilmek amacıyla çevresel, kentsel, sosyal ve kültürel politikalar önermektir. Yazıda, Ankara'nın yüzyıllarca korunmuş doğal ve tarihsel/kültürel çevresinin; bağlar, akarsular, dereler, tarihi çevre ve Cumhuriyet Dönemi Mimarisi'nin neden ve nasıl yok edildiği, neden korunamadığı açıklanmaktadır. Ankara bilinen tarihinin 2000 yılı boyunca çeşitli medeniyetlere beşiklik ve başkentlik etmiştir. Ankara'da tarih boyunca çeşitli uygarlıkların yerleştiği alanlar karmaşık ve çok katmanlıdır. Şehir içindeki ve çevresindeki arkeolojik buluntular, höyükler zengin tarihi kültür katmanlarının üzerinde bulunduğumuzun göstergeleridir. Günümüze kadar ulaşabilmiş Augustus Tapınağı, Roma Hamamı, Ankara Kalesi ve son yıllarda ortaya çıkarılan Antik Dönem Tiyatrosu ve Kale Surlarında kullanılan devşirme yapı kalıntıları, başlıklar, heykeller, Ankara'nın Roma (ve daha sonra Bizans) kimliğinin göstergeleridir. İnsanlığın yaşadığı ve çok değişik olaylara sahne olan tarihi kentler, bir topluluğun toplumsal, siyasal, kültürel, ruhsal zenginliğinin en önemli göstergesidir. Ankara binlerce yıllık birikim sonucu oluşmuş bir kenttir. Tarihi Galatlara kadar gitmektedir. Ankara ile birlikte düşünülen en önemli sembolik öğe Kale ve Çankaya'dır. Biri tarihi geçmişi, öbürü ise Cumhuriyet Türkiye'sini sembolize eder. Birçok kente nasip olmamış zengin bir kültür birikimi bulunmaktadır. Cumhuriyetin yeni, çağdaş, modern bir "Başkent" oluşturma idealinin gerçekleştiği kenttir.Book Part Disiplinlerarası Bir Proje: “Gaziantep Bizim Şehir Projesi / 2018” Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi Pilot Bölge Çalışması(Nobel Yayınevi, 2020) Tunçer, Mehmet; 127698Article Doğa Parkları Tasarım İlkeleri(2019) Tunçer, Mehmet; 127698Doğa Parkları; doğanın ekolojik döngüsüne müdahalede bulunmadan, tamamen doğal malzeme ve çevreye uyumlu mimari kullanılarak, mutlak koruma alanları dışında oluşturulan “Aktif Kullanım Alanları” nın kamusal amaçlarla düzenlenmesidir. Doğa Parkları Tasarım İlkeleri, İstanbul Elmalı Barajları Doğa Parkı Projesi için elde edilen kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu yazının günümüzde birçok kentte oluşturulmaya başlanan “Millet Bahçeleri” için, özellikle doğal karakteri korunmuş doğa parçalarında planlama, projelendirme ve uygulamaya da bir rehber niteliğinde olması amaçlanmaktadır.Book Doğal çevre yok olurken(Alter Yayıncılık, 2019) Tunçer, Mehmet; 127698Conference Object Dönüşüm Potansiyeline Sahip Planlı Gelişmiş Konut Alanlarında Memnuniyet ve Beklenti: Altınpark Türk-İş Blokları Örneği(2013) Kahraman, Zerrin Ezgi; Kahraman, Zerrin Ezgi; 50343Book Dünden Bugüne Kültürel Miras ve Koruma(Gazi Kitabevi, 2017) Tunçer, Mehmet; 127698Article Gençlerin Akşam ve Gece Saatlerinde Kentsel Merkezi Alan Kullanım Tercihleri(2021) Orhan, Ezgi; Orhan, Ezgi; 34038Akşam ve gece saatlerindeki eğlence amaçlı kullanılan aktivite mekânlarının dağılımı, organizasyonu ve karakteri uygulanan politika ve planların yanı sıra kullanıcıların tercihlerine göre biçimlenmektedir. Başta genç nüfus olmak üzere, kullanıcıların istek ve talepleri doğrultusunda şekillenen gece aktivitelerinin mekânsal organizasyonu ve karakteri merkezi iş alanlarının gelişiminde ve merkezlerin canlılığında etkili bir role sahiptir. Çalışmanın amacı, gençlerin kent merkezlerini gece saatlerinde kullanımları konusundaki tercihlerini analiz ederek, kentin merkezi iş alanlarının gece peyzajını ortaya çıkarmaktır. Ankara’nın farklı merkezi alanlarındaki gece kullanım tercihlerini belirlemek üzere üniversite düzeyinde öğrenim gören gençlerle yüz yüze anket uygulaması yapılmış, seçilen örneklemde yer alan 250 üniversite öğrencisinin tercihleri araştırılmıştır. Gençlerin eğlence mekânlarının yoğunlaştığı ve çeşitli gece aktivitelerine ev sahipliği yapan kent merkezlerine yönelik kullanıcı profiline göre farklılaşan bir gece algısına sahip oldukları ortaya konmuştur. Kullanıcı profili yanı sıra, her bir merkezi alanın gece aktivitelerine dair farklı avantaj ve dezavantajlara sunmasından dolayı da gençlerin tercihlerinin değiştiği tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarından hareketle, gece aktivitelerinin kümelendiği farklı niteliklerdeki kentsel merkezi alanlara dair karar vericiler için politika önerileri geliştirilmiştir.Article Göçmen Mahallelerinde Konut Dış Mekânında Uyarlama: “Küçük Halep,” Önder Mahallesi, Ankara Örneği(2019) Günaydın Temel, Dilşa; Kahraman, Z.Yaşanan iç savaş nedeni ile Türkiye 2011 yılından bu yana Suriye’den göç almaktadır. Bir müddet sonra sığınmacıların birkısmı farklı Avrupa ülkelerine dağılmış olsalar da büyük bir çoğunluğu, özellikle Hatay, Şanlıurfa, Adana, Ankara ve İstanbul’ayerleşmişlerdir. Bu durum, sığınmacıların bütünleşmesi ve kentlerin bu kitlesel göç hareketi için hazır hale getirilmesi konularınıgündeme getirmektedir.Çalışmada, Suriyeli sığınmacıların, sosyo-mekânsal bütünleşme süreçlerinin parçası olarak yerleştikleri bölgelerde ve konutalanlarında yaptıkları uyarlamaların araştırılması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, Ankara/Altındağ ilçesine bağlı Önder Mahallesi’ndeyaşayan Suriyelilerin kültürel aktarımlarının ve gündelik ihtiyaçlarının mekânsal yansıması olarak mahalledeki konutlarınındış mekânında yaptıkları uyarlamalar incelenmiştir. Suriyelilerin kendi yaşantılarından yeni yaşam alanlarına ne tür aktarımlaryaptıklarını ve konut dış mekânındaki değişiklikleri belirleyebilmek için öncelikle Suriye’deki yaşantıları araştırılmıştır. Çalışmada,mahalledeki mekânsal değişimi saptamak için temel olarak yerinde yapılan gözlemlerden, Suriyelilerin kendi ülkelerindeki yaşambiçimlerini ve mekânsal yansımalarını anlayabilmek için de yazın ve görsel doküman tarama tekniklerinden yararlanılmıştır.Bunlara ek olarak, mahalle muhtarı ile mülakatlar ve alanda yaşayan Suriyelilerle resmî olmayan görüşmeler yapılmıştır. Bilgitoplama sürecinde edinilen görseller üzerinden yapılan karşılaştırmalar ve bunların alan çalışması ve yazın taramasından eldeedilen verilerden yola çıkılarak yorumlanması alan çalışmasının esasını oluşturmaktadır. Çalışmanın bulguları Önder Mahallesi’neyerleşen ve giderek nüfusları artan Suriyeli sığınmacıların zaman geçtikçe bu bölgeyi kendi gündelik yaşamlarını ve yaşamtarzlarını devam ettirebilecek bir yer haline getirdiklerini, bu süreçte konut dış mekânında kendi imkân ve emekleriyle yaptıklarıuyarlamaların etkili olduğunu göstermektedir. Çalışmanın, kentlerin planlı bir şekilde göç sonucu oluşan konut ihtiyaçlarına uyumgösterebilmesi için gereken stratejilerin tespit edilmesi, konut alanlarında yapılacak düzenlemelerin göçmenlerin sosyo-mekânsalbütünleşmelerinin bir parçası olduğunun hatırlanması ve bu kabul ile göçmenlerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelikpolitikaların geliştirilmesi konularına katkı sunabileceği beklenmektedir.Conference Object Günümüz Kentsel Politikalarının Sosyo-Mekânsal Etkilerinin Değerlendirilmesinde Sosyal Dayanıklılık Çerçevesi: Kavramsal Bir Tartışma(2013) Altay Kaya, Deniz; 54723Dayanıklılık/ Esneyebilirlik çerçevesi yardımı ile küreselleşme etkisinde günümüz kentlerinde gerçekleşen değişimlerin (ve dönüşümlerin) sosyo-mekansal etkileri sorunsalı, küreselleşme ve neo-liberal politikalar etkisinde yaşama ve çalışma koşullarında gerçekleşen değişimlere farklı sosyal grupların dayanabilme ve kendini yenileyerek ayak uydurabilme sorunsalı olarak yeniden tanımlanabilir. Bu çerçevede dayanıklılığı yüksek olan sosyal grupların süreçten daha az etkileneceği, daha az olumsuz etki yaşayacağı, zaman zaman olumlu dönüşüm yaşayabilecekleri öne sürülmektedir. Bu bildirinin amacı öncelikle son zamanda sıkça kullanılmaya başlayan kentsel ve sosyal dayanıklılık kavramlarına dair kapsamlı ve güncel bir tanım getirmektir. Bildiri, daha sonra sosyal dayanıklılığı hangi unsurların belirleyebileceği ve hangi göstergeler ile ölçüldüğünü akademik yazındaki farklı görgül çalışmalara dayanarak örneklemeyi hedeflemektedir. Son olarak eleştirel bir yaklaşım ile sosyal dayanıklılık çerçevesinin içerebileceği sorunlar ve kentsel çalışmalara katkıları da bildiri kapsamında değerlendirilecektir.Book Güzel Şehir İlkeleri Eski Prag - Eski Ankara(Gazi Kitabevi, 2021) Tunçer, Mehmet; 127698Book Güzel Şehir İlkeleri:kardeş şehir Roma-Ankara(2023) Tunçer, Mehmet; 127698Conference Object Book Kaybolan Ankara(Gazi Kitabevi, 2022) Tunçer, Mehmet; Yalçın, Necati; Sönmez, Savaş; 127698Book Korunamayan kültürel miras Hacıbayram camii ve augustus mabedi çevresi(2019) Tunçer, Mehmet; 127698Book Part KÜRESEL GÖÇ HAREKETLERİNİN KÜLTÜREL, SOSYO-EKONOMİK VE MEKANSAL ETKİLERİNİ YEREL ÖLÇEKTEN OKUMAK: BİR PLANLAMA SORUNU OLARAK SURİYELİ MÜLTECİ KRİZİ(TMMOB, 2019) Güngördü, Feriha Nazda2011 yılında patlak veren Suriyeli Mülteci Krizi ile birlikte yaklaşık 13 milyon Suriyelinin yerinden edildiği bilinmektedir. Türkiye ağırladığı yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli (kayıtlı) ile beraber, söz konusu krizin neden olduğu hareketlilikte merkezi konuma gelmiştir. Çalışmanın amacı, Suriyelilerin Türkiye içindeki hareketliliğine ve ülke/kent ekonomisi ile kültürel, sosyal ilişkilere dahil olma biçimlerine odaklanarak, çok-aktörlü, çok-boyutlu ve çok-ölçekli bir yaklaşım adapte ederek, krizin planlama ve kentsel politika alanına giren boyutlarını tartışmaktır. Tartışma, mevcut yazın ve İstanbul Tarlabaşı’nda 2011 ve 2016 yıllarında tarafımca gerçekleştirilen saha çalışmalarının bulgularından faydalanılarak gerçekleştirilmiştir. Mülteci krizinin yerel/kentsel boyutları “kaynak, hizmet ve olanaklara erişim sorunu” ile “kültürel, sosyal ve sosyo-mekansal sorunlar” olarak 2 temel başlıkta ele alınmıştır. Çalışma, belirli bir kent veya bölgeye odaklanmayarak, krizin devam etmesi halinde, uzun erimde kentlerimizi bekleyen planlama sorunlarını genel hatlarıyla tarif etmektedir.Article Mekânsal Planlamada Deprem Riski ve İklim Krizini Birlikte Ele Almak(2021) Orhan, Ezgi; Orhan, Ezgi; 34038Doğal ve insan eliyle üretilen tehditler karşısında kentlerin korunmasızlığı giderek artmaktadır. Bulundukları coğrafyaya göre kentlerimiz deprem, çığ, heyelan gibi doğal tehlikelerin yanı sıra iklim krizinin tetiklediği aşırı yağış, kentsel taşkınlar, sıcak hava dalgaları ve uzun kuraklıklara maruz kalmaktadır. Bu durum, kentlerin geleceği için beşeri ve doğal sistemlerin bir arada ele alınmasını, ortak stratejiler geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Ancak, Türkiye planlama pratiğinde, iklim değişikliği eylem planı ve deprem stratejisi eylem planı gibi mekânsal planlamayla doğrudan ilişkili olan stratejik belgeler, çoğunlukla birbirinden bağımsız ve planlamadan kopuk olarak üretilmektedir. Bu çalışma, deprem ve iklim konularına duyarlı bir planlama yaklaşımının birlikte kurgulanması gerekliliğini savunmakta ve bu doğrultuda bütüncül bir planlama yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu amaçla, çalışmada öncelikle, deprem ve iklim konularının ülkemizdeki planlamaya ilişkin kanunlarda ve ulusal eylem planlarında nasıl yer bulduğu incelenmiştir. Ardından, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’yle tanımlanan farklı ölçeklerdeki planlar için deprem ve iklim konularının birlikte girdi yapabileceği alanlar tespit edilmiştir. Buradan hareketle, bölge, kent, mahalle ve yapı ölçeklerinde deprem riski ve iklim krizine birlikte yanıt veren planlama stratejileri önerilmiştir. Farklı stratejiler arasındaki olası sinerji ve çatışma alanları tartışılmıştır. Çalışmanın, planlama alanındaki karar vericiler ve uygulayıcılar için mekânsal planlar yapım süreçleri içinde deprem ve iklim değişikliği kaynaklı afetler için bütüncül bir perspektif kazandırması hedeflenmektedir.