Fen - Edebiyat Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/1
Browse
Browsing Fen - Edebiyat Fakültesi by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 66
- Results Per Page
- Sort Options
Article A Critical Review of the Joker Movie in the Context of Mahler's Separation-İndividuatin theory and PTSD(2021) Güven, Ayşenur; Işık, Selin; Oya, Sera; Yaşar, Nuray; Topcu Bulut, MerveBu çalışmada Mahler’in ayrılma-bireyleşme kuramı çerçevesinde Joker filmindeki Arthur Fleck karakterinin gelişim evreleri hakkında çıkarımlar yapılması, ilk 36 aylık deneyimlerinin Arthur’un duygu, düşünce ve kişilik gelişimindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Mahler’in kuramına göre bireyin ilk altı ayı normal otistik ve normal ortakyaşamsal olmak üzere, birbirinin devamı ve tamamlayıcısı niteliğindeki iki kritik evreden oluşmaktadır. Devamında ise farklılaşma, alıştırma, yeniden yakınlaşma ve bireyliğin pekişmesi ve coşkusal nesne sürekliliğinin başlangıcı olmak üzere dört farklı altevreden oluşan ayrılma-bireyleşme süreci gelmektedir. Kişilik oluşumu sürecinde bu altevreler büyük önem taşımaktadır. Arthur’un narsistik ve madde kötüye kullanım tanısı almış olan annesi ile ilişkisi, baba kavramının eksikliği, çevresiyle olan etkileşimi ve toplum içinde görünür olma arzusu üzerinde durulmuştur. Çocukluk çağında istismar ve ihmale uğrayan, yetişkinlik çağında ise sistematik olarak psikolojik şiddete maruz kalmaya devam eden Arthur'un örseleyici yaşam öyküsü kimlik oluşumunu, sosyal uyumunu, kişilik gelişimini olumsuz etkilemiş ve örselenme sonrası gerginlik bozukluğu (ÖSGB) belirtilerinin oluşmasına yol açmıştır. Bahsedilen bilgiler ışığında Arthur Fleck karakteri, DSM-5 örselenme sonrası gerginlik bozukluğu tanı kriterlerinden faydalanılarak Mahler’in ayrılma-bireyleşme kuramı çerçevesinde incelenmiştir.Article Akran Arabuluculuğu Eğitimi Programının İlköğretim Altıncı Sınıf Öğrencilerinin Akran Arabuluculuğu Becerilerine Etkisi(2008) Taştan, Nuray; Öner, Uğur; 113200Bu araştırmada, ilköğretim altıncı sınıf öğrencilerine uygulanan akran arabuluculuğu eğitimi programının akran çatışmalarını çözmeye etkisi incelenmiştir. Araştırmada akran arabuluculuğu eğitimi programının akran arabuluculuğu sürecini doğru biçimde uygulama ve akran çatışmalarını çözmedeki etkililiği test edilmiştir. Bu amaçla on tane altıncı sınıf öğrencisine (5 erkek, 5 kız) her biri 80 dakika süren beş oturumluk akran arabuluculuğu eğitimi programı uygulanmıştır. Akran arabulucusu olarak yetiştirilen öğrenciler, akranlarının yaşadıkları gerçek çatışmaları arabuluculuk süreci aşamalarını kullanarak çözmeye çalışmışlardır. Bu uygulama sürecinde arabulucu öğrencilerin çatışma çözme süreçleri (çatışma yaşayan taraflardan ve arabulucu öğrencilerden izin alınarak) video kamera ile kaydedilmiştir. Daha sonra kayıtlar araştırmacı tarafından izlenerek Arabuluculuk Süreci Değerlendirme Gözlem Formu (ASDGF) üzerinde; arabulucuların arabuluculuk süreci aşamalarını doğru biçimde uygulama ve akran çatışmalarını çözebilmede yeterli olmaları açısından, değerlendirilmiştir. Ayrıca arabuluculara Arabuluculuk Süreci Değerlendirme Arabulucu Formu (ASDAF), taraflara Arabuluculuk Süreci Değerlendirme Taraf Formu (ASDTF) uygulanmıştır. Akran arabuluculuğu eğitimi programının etkililiği, ASDGF, ASDAF, ASDTF sonuçları ile arabulucu ve taraflarla yapılan görüşmelerin sonuçları temel alınarak, test edilmiştir. Araştırmanın bulguları, akran arabuluculuğu eğitimi alan arabulucuların arabuluculuk süreci basamaklarını doğru biçimde uygulayabildiklerini ve akran çatışmalarını çözebildiklerini göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar, akran arabuluculuğu eğitimi programının kullanışlığına ve etkililiğine ilişkin yeterli kanıtlar olarak ele alınmış ve tartışılmıştır.Article Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 1Alevism In Recent Researches Written In English(Gazi Univ, Turk Kulturu ve Haci Bektas veli, 2010) Yilmaz Kurt, Zeynep; 103796As a religious ethnic group that covers a considerable number of Turkish population, the history of Alevis goes back to the Ottoman-Safavid conflict in the 16(th) and 18(th) centuries. The history of Alevis, however, has not been well recorded, and relevantly researched. Starting from the 1980s, and due to the developing communication technologies and globalization, it has been possible to talk about an "Alevi revival" since the 1980s. This study aims to review the large bulk of research that is done on Alevism since the 1980s. The achieved results display a deep concern with Alevis in contemporary life, their history, traditions and beliefs as well as identity and integration problems of the Diasporas.Article Alımlama Estetiği mi Metinlerarasılık mı?(2007) Ekiz, Tevfik; 6769; Yabancı Diller BölümüEdebî metinlerin yorumlanma ve çözümlenmesinde yazar ya da metin merkezli çözümleme çalışmalarına karşı olarak, alımlama estetiği kuramı “okur”u alımlayıcıyı birincil konumda tutmaktadır. Metinlerin, öncel metinlerle Prätext bağıntı içerisinde olduğu anlayışından hareket eden ve bu bağıntıyı inceleyen metinlerarasılık kuramı da aynı şekilde “okur” merkezlidir. Okur, metin içerisinde çok çeşitli türlerde karşımıza çıkan ilişkileri, bağıntıları açığa çıkarmak durumundadır. Alımlama estetiği kuramcılarına göre; pasif alımlayıcı konumundan aktif, anlam üreten alımlayıcı konumuna geçiş, metinlerdeki boşlukların doldurulmasıyla, somutlanmasıyla mümkündür. Tüm metinlerin birbirleriyle örüntü içerisinde olduğu temel görüşünden hareket eden metinlerarasılık kuramına göre de, bu örüntüyü açığa çıkarmaya çalışmak, metinlerin anlamlandırılma ve yorumlanmasının temelini oluşturmaktadır.Article Avrupa Türk Edebiyat› ve bir temsilcisi: Emine Sevgi Özdamar(2007) Ekiz, Tevfik; 6769; Yabancı Diller BölümüAlmanya’da yaşayan ve Almanca yazan Türk kökenli yazarlarımızın edebi ürünlerinin nasıl sınıflandırılacakları ve hangi edebiyata dahil edilecekleri konusu Türk ve Alman edebiyatbilimcilerini meşgul etmiştir. Bugüne kadar genellikle “göçmen edebiyatı” kullanılmasına karşın, herkesin üzerinde uzlaştığı bir tanımlama hâlâ yapılamamıştır. Söz konusu edebiyatın bu çalışmada “Avrupa Türk Edebiyatı” olarak tanımlanmasının doğru olacağı görüşü, bu edebiyatın temsilcilerinden Emine Sevgi Özdamar’ın eserlerinden hareketle önerilmektedir; çünkü, onun tüm eserlerinde belirleyici öge Türk Kültürü’ dürArticle Avrupa Türk Edebiyatı ve bir temsilcisi: Emine Sevgi Özdamar(Çankaya Üniversitesi, 2007) Ekiz, Tevfik; 6769; Yabancı Diller BölümüAlmanya’da yaşayan ve Almanca yazan Türk kökenli yazarlarımızın edebi ürünlerinin nasıl sınıflandırılacakları ve hangi edebiyata dahil edilecekleri konusu Türk ve Alman edebiyat bilimcilerini meşgul etmiştir. Bugüne kadar genellikle “göçmen edebiyatı” kullanılmasına karşın, herkesin üzerinde uzlaştığı bir tanımlama hala yapılamamıştır. Söz konusu edebiyatın bu çalışmada “Avrupa Türk Edebiyatı” olarak tanımlanmasının doğru olacağı görüşü, bu edebiyatın temsilcilerinden Emine Sevgi Özdamar’ın eserlerinden hareketle önerilmektedir; çünkü, onun tüm eserlerinde belirleyici öge Türk Kültürü’dür.Article Bağışlama İstekliliği Ölçeği'nin Uyarlama, Geçerlik ve Güvenilirlik Çalışması(2015) Çoklar, Işıl; Dönmez, Ali; 173556Tanımı konusunda bir görüş birliği bulunmamakla birlikte, genel olarak değerlendirildiğinde, bağışlama kişilerarası zarar/kötülük karşısında, öfke duymaktan ve intikam almaktan vazgeçme kararını içeren olumlu ve sağlıklı bir tepkidir. Görgül çalışmalar bağışlamanın durumsal etkenlerden, kişilik özelliklerinden ve zarar veren kişiyle ilişki düzeyinden etkilendiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bağışlayıcılığı bir tür kişilik özelliği olarak ele alan ölçeklerin yanı sıra farklı durumlarda bağışlama eğiliminin ne düzeyde ortaya çıkacağını değerlendiren öyküsel ölçme araçları da geliştirilmiştir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, oniki öyküden oluşan Bağışlama İstekliliği Ölçeği’nin (BİÖ) Türkçe’ye uyarlanıp, psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Ege Üniversitesi’nde farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan 18-26 yaş arasındaki 151 üniversite öğrencisi (81 kadın, 70 erkek) oluşturmaktadır. Ölçeğin psikometrik özellikleri iç tutarlık katsayısının ve yarı test güvenirlik katsayısının hesaplanması, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ve dış kriter (benzer ölçekler) geçerliği yöntemleriyle incelenmiştir. Sonuçlar: Açımlayıcı faktör analizi sonuçları, BİÖ’nin özgün formunda olduğu gibi tek faktörlü bir yapı olduğunu ortaya koymuş, doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının model-veri uyum değerlerinin de iyi olduğu görülmüştür. BİÖ için Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .83 olarak bulunmuştur. Dış kriter geçerliği sınandığında, BİÖ ile BKÖ arasında .21 düzeyinde anlamlı (p<.01) ancak düşük düzeyde bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Tartışma: Bulgular BİÖ’nin Türkiye’de bağışlama istekliliği düzeyini değerlendirmek için yeterli düzeyde geçerlik ve güvenirliğe sahip olduğunu göstermiştirArticle Bibliyoterapi(Çankaya Üniversitesi, 2007) Öner, Uğur; 113200Bibliotherapy as a counceling technique is, in short, a way of bringing together the right person with the right book at the right time. Using books in psyhological counceling has a long history. Bibliotherapy starts when the reader catches the dynamic relationship between the story and his/her personality, and progresses on the following three stages which are defined as (1) identification and reflection (2) catharsis and (3) gaining insight and integration. Bibliotherapy begins with the preparation stage during which the councelor must choose the right books. Eventhough it sounds to be an easy technique of counceling, it is important for psychological councelors and educators to be efficient in implementing bibliotherapy. They must clarify their aims and they must also be aware of the limitations of this technique. In this article, the importance of stories in human life and its usage as a a means of counceling through bibliotherapy are definedConference Object Bibliyoterapi: Psikolojik Danışma ve Rehberlik Programlarında Çocuk Edebiyatından Yararlanma(Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2007) Uğur, Öner; Yeşilyaprak, Binnur; 113200Bibliyoterapi, doğru zamanda, doğru bireyle, doğru kitab› buluşturmak olarak tan›mlanabilir. Kitaplar›n psikolojik dan›şma sürecinde kullan›lmas› oldukça eski bir geçmişe dayan›r. Öyküyle okuyucunun kişiliği aras›nda dinamik bir ilişki kurulmas› ile başlayan bu süreç 3 evrede gerçekleşir. (1) Özdeşim ve yans›tma, (2) Ar›nma( katarsis), (3) içgörü ve bütünleşme. Bu evreler öncesinde uygulay›c›- lar için haz›rl›k ve kitap seçimi aşamalar› yer al›r. Kolay bir yöntem gibi alg›lanmas›na karş›n, bu yöntemi uygulayacak psikolojik dan›şman ve öğretmenlerin baz› yeterliklere sahip olmas›, hangi amaçlarla nas›l uygulanacağ›n› iyi bilmesi , s›n›rl›l›klar› dikkate almas› gereklidir. Bu makalede, bibliyoterapi yönteminin kullan›m› ile öykülerin insan yaşam›ndaki yeri ve önemi sunulmuştur.Book Birth of the English novel(Çankaya University Publications, 2005) Koç, Ertuğrul; 6497; İngilizce Mütercimlik ve TercümanlıkBook Çağdaş Türk Öykü ve Romanında Yaratıcılık(Hayal Yayınları, 2009) Erden, AysuArticle Çevirinin dilbilimsel yönleri üzerine(2021) Kırca, Mustafa; Bal, Evren; Kırca, Mustafa; 33693; İngilizce Mütercimlik ve TercümanlıkArticle Çocukların Problem Çözme Becerilerinin Farklı Değişkenlere Göre İncelenmesi(2018) Altıntaş, Taygur Tansen; Yıldız Bıçakçı, MüdriyeBu araştırmada, alt ve üst sosyo-ekonomik düzeye sahip çocukların problem çözme becerilerinin incelenmesi amaçlanmış, alt ve üst sosyo ekonomik düzeyde (SED) bulunan çocukların cinsiyetinin, kardeş sayısının, anne baba öğrenim düzeyinin ve anne baba yaşının problem çözme becerileri üzerindeki etkisinin belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Ankara ili Çankaya ve Mamak ilçelerinde bulunan, beşinci sınıfa devam eden ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 285 çocuk oluşturmuştur. Bu araştırmanın amacına uygun veriler elde edilebilmesi için nicel araştırma yöntemlerinden genel tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından geliştirilen “Genel Bilgi Formu”, çocukların problem çözme becerilerini ölçmek için Heppner ve Peterson (1982) tarafından geliştirilen ve Kardaş, Anagün ve Yalçınoğlu (2014) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan “Problem Çözme Envanteri” kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde, alt ve üst sosyoekonomik düzeydeki çocukların problem çözme becerilerine bazı değişkenlerin etkisini belirlemek için Çift Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, sosyo ekonomik düzeyin çocukların problem çözme becerilerine yönelik puanları üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Buna göre alt sosyoekonomik düzeye sahip çocukların üst sosyoekonomik düzeye sahip çocuklardan daha yüksek problem çözme becerilerine sahip olduğunu ortaya çıkmıştır. Okuduğu okulun, cinsiyetin, kardeş sayısının, anne öğrenim düzeyi, baba öğrenim düzeyi ve anne yaş değişkenlerinin farklılık yaratmadığı belirlenmiştir.Article Dağılım fonksiyonlarının yinelenmis fonksiyon sistemleri ile tahmini(2014) Çilingir, Figen; 18416; MatematikBir dağılım fonksiyonunun parametrik olmayan tahmin edicisi yinelenmis fonksiyon sistemleri kullanılarak elde edilebilmektedir. Bu yönteme göre, bir dağılım fonksiyonunun tahmin edicisi, (X1, X2,…,Xn) örneklemine bağlı olan bir p parametre vektörü ve w afin dönüsümleri ailesine göre tanımlanan T daralma operatörünün bir sabit noktası olarak düsünülmektedir. Döviz kuru verisi üzerinde yapılan uygulamadan elde edilen sonuçlar bir örnek olarak gösterilmistir.Article Dehen Altıner’in Sevgili Üniversite romanında kurmaca gerçeklik üzerine(Çankaya University, 2015) Ekiz, Tevfik; 6769; Yabancı Diller BölümüKurmaca ve Gerçeklik kavramları Dehen Altıner’in Sevgili Üniversite romanından hareketle irdelenmiştir. Roman, 1933 yılı Nazi iktidarı sonrası Almanya’dan ve Almanca konuşulan ülkelerden Türkiye’ye gelen ve Türk üniversitelerinin gelişimine katkı sağlayan çoğu Yahudi asıllı göçmen üniversite hocalarının Türk üniversitelerindeki yaşantılarını ve o dönemi konu edinmektedir. Çalışma, romanın kurmaca gerçeklik kavramı temelinde ele alınması gerektiğini amaçlamaktadır. Bir başka deyişle, Yahudi bilim insanlarının ülkemizde yaşadıkları gerçekliklerle, romandaki gerçeklikler arasında koşutluklar kurmaya çalışmanın kurmaca bir uğraş olduğu gösterilmeye çalışılmıştır.Book Part Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda görülen uyku bozuklukları(2019) Yazıhan, Nakşidil; 276238; PsikolojiBook Part Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Duygu Tanıma ve Empati(2020) Tuna, Ezgi; 163887Book Part Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Örtük Bellek(Nobel Akademik Yayıncılık, 2019) İnan, Aslı Bahar; 101713; PsikolojiArticle Citation - WoS: 8Citation - Scopus: 8Dimensions of Agitation Based on the Cohen-Mansfield Agitation Inventory in Patients with Dementia(Turkiye Sinir ve Ruh Sagligi dernegi, 2015) Altunoz, Umut; Baştuğ, Gülbahar; Ozel Kizil, Erguvan Tugba; Kirici, Sevinc; Bastug, Gulbahar; Bicer Kanat, Bilgen; Sakarya, Aysegul; Turan, Engin; 48292; PsikolojiObjective: The aim of this study was to investigate the dimensions of agitation in dementia patients using the Turkish version of the Cohen-Mansfield Agitation Inventory (CMAI-T). Materials and Method: The study included 100 patients diagnosed as dementia, according to the DSM-IV-TR. The CMAI-T was administered to the patients' caregivers via face-to-face interviews. The Standardized Mini Mental State Examination (SMMSE) was used to assess cognitive functions. The severity of depression and the functional state of the patients were assessed using the Cornell Scale for Depression in Dementia (CSDD) and the Functional Activities Questionnaire (FAQ). Principal component analysis and varimax rotation were used to determine the factor structure of the CMAI-T. Results: Factor analysis of the CMAI-T indicated a 3-factor structure: physically aggressive agitation, verbal agitation, and physically non-aggressive agitation. In 92% of the patients there >= 1 was agitation behavior during the previous 2 weeks. The CMAI-T total and factor scores were negatively correlated with the SMMSE scores, and positively correlated with the CSDD and the FAQ scores. Conclusions: The CMAI-T yielded 3 factors (physically aggressive agitation, verbal agitation, and physically non-aggressive agitation), which indicated the scale had construct validity Agitation behaviors were associated with cognitive dysfunction, symptoms of depression and general level of functioning. Additional research is necessary to identify the predictors of these dimensions in different dementia samples, and to determine the efficacy of therapeutic interventions.Book Part Dindarlık tipleri, örgütsel vatandaşlık davranışları ve üretim karşıtı iş davranışları arasındaki ilişkiler(Nobel Akademik Yayıncılık, 2018) Göncü Köse, Aslı; Öztaylan, B.; 166202