Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/25
Browse
Browsing Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü by Scopus Q "N/A"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation - WoS: 0A Glance at the Problem of Reason of State through Siyasatnamas(Beytulhikme Felsefe Cevresi, 2018) Turk, Hasan Bahadir; 18664; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerThis study aims to discuss the problem of the reason of state through siyasatnamas. The study consists of two sections. The first section focuses on the nature and historical development of the concept of the reason of state. The second section examines the problem of the reason of state in siyasatnamas through an interpretive-textual method. The major argument of the study is that traces of the term reason of state can be found in siyasatnamas.Article AB’nin Bağımsız Bir Güvenlik Ve Savunma Politikası Geliştirme Düşüncesi Ve Stratejik Pusula(2023) Akşemsettinoğlu, Gökhan; 104466; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerSoğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO odaklı bir güvenlik ve savunma politikası benimsemek zorunda kalan Avrupa Birliği (AB), üzerinde uzun zamandır tartıştığı bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini hayata geçirme fırsatı bulamamıştır. Ancak, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sistemin yapısının değişmesi, tehditlerin farklılaşması ve AB’nin özellikle son on yıl içinde yaşadığı iç ve dış krizler, üye devletlerin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme konusundaki girişimlerini önemli ölçüde artırmıştır. Bu çalışmanın amacı, AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, zaman içinde duyurduğu stratejiler çerçevesinde hangi düzeyde hayata geçirebildiğini araştırmaktır. Çalışma, AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikasını ABD ve NATO’ya rağmen değil, ABD ve NATO ile işbirliği içinde gerçekleştirebileceğini ortaya koymaktadır. Çalışma, bu varsayımı desteklemek için de kısa süre önce duyurulan Stratejik Pusula ile açıklanan yeni yaklaşıma vurgu yapmaktadır. Nitel araştırma metodu içinde yer alan nitel veri toplama yöntemlerinden doküman/metin analizini kullanan bu çalışma sonuç olarak, Stratejik Pusula ile duyurulan yeni anlayışın AB’nin bağımsız bir güvenlik ve savunma politikası geliştirme düşüncesini, ABD ve NATO ile işbirliği içinde ileri taşıyabileceğini ortaya koymaktadırBook Part Citation - WoS: 27Early Ottoman Diplomacy: Ad Hoc Period(Palgrave, 2003) Ari, Buelent; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerArticle Jean-Luc Nancy Düşüncesinde Demokrasi Kavramı Üzerine Genel Bir Değerlendirme(2017) Türk, H. Bahadır; 18664; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerÇalışmaları siyaset felsefesinden sanata geniş bir alanı kapsayan Fransız filozof Jean-Luc Nancy çağımızın en önemli düşünürlerinden biridir. Düşünürün topluluk kavramına olan ilgisi kaçınılmaz bir biçimde demokrasi kavramının hakiki anlamına dair bir dizi temayı, tartışmayı ve soruyu doğurur. Bu nedenle demokrasi meselesinin, düşünürün siyasal teorisinde merkezi bir konum işgal ettiği iddia edilebilir. Bilindiği üzere, demokrasi kavramı bugün sadece siyaset bilimi alanında değil, siyaset felsefesi alanında da hala tartışılan bir kavram olmayı sürdürmektedir. Modern dünyada demokrasi kendini bir tür nihai politik ideale dönüştümeyi başarmıştır. Bununla birlikte kimi siyasal düşünürler bu idealin sınırlarına meydan okumak ve söz konusu idealin doğası üzerinde daha kapsamlı bir biçimde düşünmek eğilimindedir. Buradan hareketle söz konusu çalışmanın amacı; bu türden bir meydan okumanın temsilcilerinden biri olarak Jean-Luc Nancy'nin düşüncesinde demokrasi kavramının temel bazı niteliklerini incelemek ve Nancy'nin gözünden demokrasi kavramının ne anlama geldiği anlamaya çalışmaktır. Bunu yaparken, çalışmanın kalkış noktası Nancy'nin metinleri, \"Demokrasinin Hakikati\" ve \"Sonlu ve Sonsuz Demokrasi\" olacaktırArticle Karanlık Zamanlarda Arendt Okumak: Avrupa Birliği, Göç Sorunu Ve Geri İtmeler(2022) Atac, C.akca; Baştan, Şebnem Açelya; 17826Hannah Arendt, siyasal alanda sıkışmış ve kendini çağının acı veren hakikatlerini anlamaya adamış bireye yıllar ötesinden seslenmeye devam ediyor. Arendt’in tanımladığı karanlık zamanların tarihte sanıldığı kadar ender ve olağanüstü anlar olmadığını bilmek ve kamusal alan karardığında bunu fark etmek, insanlığın bütüncül ve iyi bir hayat yaşamasının ön koşuludur. Arap Ayaklanmalarından beri süregiden ve küresel bir boyut kazanan göç ve sığınmacı krizi, böyle anlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada özellikle son 10 yılda katlanarak büyüyen Suriye kaynaklı göç krizinin, Arendt’in karanlık zamanlar ve devletsizleşme kavramları üzerinden açıklanması amaçlanmaktadır. Bunu yaparken devletsizleşmenin insan kapasitesi üzerinde yarattığı olumsuz ve yoksun bırakıcı etkinin nasıl Arendt’in karanlık zamanlar tanımının kapsamına girdiği tartışılacaktır. Ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB) göç politikası uygulamalarında, başta geri itmeler olmak üzere, kendi değer ve normlarına ters düşen tutumları Arendtçi siyaset felsefesi açısından incelenirken üzerindeki Arendt etkisi bilinen ve göç meselesi hakkında da yazmış olan sosyolog ve filozof Zygmunt Bauman’ın görüşleri de bu çerçevede ele alınacaktır.Article Ruanda’da Soykırım Siyaseti, Uzlaşma ve Uzlaşma Yaklaşımları(2022) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Ruanda’da halkın kitlesel katılımıyla acımasız soykırım eylemleri gerçekleşmiştir. Ülkede şiddet döngüsel olarak devam ettiğinden şiddetin tekrar yaşanmaması için çatışma çözümü ve uzlaşma süreçleri gereklidir. Ancak ülkede yürütüldüğü iddia edilen uzlaşma süreci yerini soykırım siyasetine bırakmıştır. Hükümet uluslararası toplumun da desteğiyle iktisadi ve siyasi reformlar yapmış, çatışma çözümü ve uzlaşma yaklaşımlarını da uygulamaya başlamıştır. Fakat uygulanan politikalar, uzlaşmadan uzak, otoriteryen ve soykırımı kendi meşruiyeti için araçsallaştıran bir şekle bürünmüştür. Soykırım hem diğer mağdur grupların dışlanması hem de Tutsi hükümetinin devamlılığını ve baskıcı politikalarını meşrulaştırmak için kullanılmaya başlanmıştır. Devlet tekelinde ve katılımın zorunlu olduğu soykırım anma törenleri, sadece Tutsilerin mağdur kabul edildiği seçilmiş mağduriyet temelli bir resmi tarih yazılması, etnik kimliklerin kullanımının yasaklanması, zorunlu eğitim kampları, hafif sayılabilecek suçları dahi soykırım sayan ve adaleti sağlayamayan yerel mahkemelerin varlığı uzlaşma yerine soykırım siyaseti yürütüldüğünü göstermektedir. Hükümet medyayı, siyaseti ve yerel idari birimleri kontrol altına alarak, ülkedeki yaygın idari gözetim mekanizmasının yardımıyla kendi iktidarını meşrulaştırma aracı olarak soykırımı kullanır hale gelmiş, uzlaşma politikaları hakiki anlamda uzlaşmayı engeller bir şekle bürünmüştür. Çalışmada, Ruanda’da soykırım siyasetinin nasıl yürütüldüğü, bu siyasetin toplumsal uzlaşmadaki ve şiddet döngüsünü engellemedeki olumsuz rolü aktarılacaktır.Book Part Citation - Scopus: 1Russia-Turkey Relations (1991–2016): Diverging Interests and Compelling Realities(Springer International Publishing, 2017) Ekinci, D.; 17316Book Part Citation - Scopus: 0South Caucasus and COVID-19: Vulnerabilities, Setbacks, Responses(Taylor and Francis, 2023) Ekinci, F.D.; 17316This chapter discusses the impact and implications of the COVID-19 pandemic in the South Caucasus. In the framework of the main argument that multiple regional vulnerabilities and setbacks in healthcare systems and economic capacity inherited from the Soviet era shaped the response capacity of the regional actors with the outbreak of the pandemic, it first provides an account of the pre-pandemic background conditions in these spheres in Armenia, Azerbaijan, and Georgia, going back to the Soviet period. It then explores the post-1991 and pandemic period conditions in respect of the same actors in the same spheres, maintaining that the pandemic exacerbated the earlier vulnerabilities and led to limited responses. The final analysis affirms the findings and offers some recommendations for the future. © 2024 selection and editorial matter, Erman Akilli, Burak Güneş and Ahmet Gökbel.Article Stratejik Düşünceden Ortak Eyleme AB’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası ve Avrupa Savunma Bütünleşmesi(2023) Akşemsettinoğlu, Gökhan; 104466; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerAvrupa Birliği’nin Küresel Stratejisi, “stratejik düşünce” ile Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının (ODGP) önceliklerini ortaya koyarken, “ortak eylem” ile de Ortak Güvenlik ve Savunma Politikasının (OGSP) faaliyet alanını genişletmiştir. Dolayısıyla, çalışmanın amacı, stratejik düşünceden ortak eyleme giden Küresel Stratejinin OGSP’nin içeriğini nasıl derinleştirdiğini araştırmak ve bu değişikliğin AB’nin siyasi bütünleşme süreci içindeki yerini Avrupa Savunma Bütünleşmesi üzerinden sorgulamaktır. Nitel araştırma metodunu kullanan bu çalışma, nitel veri toplama yöntemlerinden doküman analizini kullanmıştır. Tümevarım yöntemiyle OGSP konusunda bütüncül bir yapı ortaya koymaya çalışan bu araştırma makalesi, ODGP’nin yeni özelliklerini ortaya koyarken, OGSP’nin Avrupa bütünleşmesi içindeki yerini yeniden tanımlamıştır. Sonuç olarak, Küresel Strateji ile AB üye devletleri arasında güvenlik ve savunma konularında yakınlaşma sağlanmış ve OGSP, artan askeri unsurlarla etkinlik kazanmaya başlamıştır.Article Citation - WoS: 0The Political Meaning of the Debate on Necessity and Human Nature in Spinoza's Tractatus Politicus(Beytulhikme Felsefe Cevresi, 2016) Turk, Hasan Bahadir; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerMuch ink has been spilled over the relationship between the problem of human nature and politics. One might argue that political models and perspectives are the extensions of how one approaches the problem of human nature. Accordingly, debates over the problem of human nature have also been at the very centre of the quest for a good political society. Moving from this axis, the aim of this study is to take a glance at the political meaning of the debate of necessity and human nature in Spinoza's Tractatus Politicus. In so doing, the study first deals with the relationship between necessity and human nature and then scrutinizes the connection between necessity and politics. The major argument of this study is that Spinoza's approach to the problem of human nature cannot be reduced to an essentialist dichotomy between optimism and pessimism.Book Part Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 0THE SEA THAT BINDS US: THE EU'S PROBLEMATIC NORMATIVE CAPACITY AND THE UNION FOR THE MEDITERRANEAN(I B Tauris & Co Ltd, 2014) Atac, C. Akca; 17826; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerBook Part Citation - Scopus: 0Turkish decision-making and the balkans: Implications of role theory(Peter Lang AG, 2015) Ekinci, D.; 17316The once-and-for-all change in the end of 1980s brought with it new states in the Balkans, which propelled renewed Turkish policy formulation vis-à-vis the region. The post-Cold War timeline of Turkish-Balkan relations demonstrated foreign-policy attitudes taking shape differently compared to Cold War period due to mutually evolving role identifications and role prescriptions of actors, on which the conceptual baggage of role theory offers a germane framework for enquiry. Changes in role conceptions in Turkey's Balkan relations after 1990 were neither limitless nor thoroughly radical. Relations with the region were undisputedly taken further after the Cold War, and yet remained low-key compared to relations with other neighbouring regions. © Peter Lang GmbH Internationaler Verlag der Wissenschaften Frankfurt am Main 2015. All rights reserved.