Browsing by Title
Now showing 1 - 20 of 8000
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: Demirel, T. (2020). "100. Sayı Münasebetiyle Liberal Düşünce Dergisi Hakkında Bir Değerlendirme", Liberal Düşünce, Vol.25, No.100, pp.197-199.100. Sayı Münasebetiyle Liberal Düşünce Dergisi Hakkında Bir Değerlendirme(2020) Demirel, Tanel; 4812Elinizdeki bu sayı Liberal Düşünce Dergisi’nin 100. sayısı. Türkiye gibi anti-liberal düşünce ve siyaset geleneklerinin güçlü olduğu bir toplumda “liberal” olduğunu net bir biçimde vurgulayan bir misyon dergisinin 100. sayıya ulaşması bir başarı öyküsü. Dergi liberal kelimesinin alerji yarattığı bir dönemde, özellikle gençler için cesaretlendirici önemli bir platform oldu. 2001 yılında yardımcı doçentliğe atanmam için rapor yazmakla görevlendirilen bir siyaset profesörünün, Liberal Düşünce Dergisi’nde yayınlanmış biri Frederick Hayek diğeri Mancur Olson hakkındaki iki yazıma işaret ederek, bölüm başkanını “bir ‘devlet düşmanı’nı bölüme alıyor olabilirsiniz, yeniden düşünün” diye uyardığını belirtmem gerekiyor. Böyle bir atmosferde derginin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkes kutlanmayı hak ediyor.Article Citation Count: Ayhan Koçyiğit, Elif Selena; Etyemez Çıplak, Leyla; Acar, Yiğit (2020). "100. Yıl Çarşısı Koruma - Yıkım Tartışmaları ve Ulus Tarihî Kent Merkezine Bütüncül Yaklaşım Önerisi", Mimarlık Dergisi.100. Yıl Çarşısı Koruma - Yıkım Tartışmaları ve Ulus Tarihî Kent Merkezine Bütüncül Yaklaşım Önerisi(2020) Ayhan Koçyiğit, Elif Selena; Etyemez Çıplak, Leyla; Acar, Yiğit; 163452Ulus Tarihî Kent Merkezi Yenileme Alanı Projesi kapsamında Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından oy birliğiyle alınan kararın ardından, binanın geri dönüşüm malzemeleri karşılığı yıkım işi ihalesinin tamamlandığı duyurulmuştu. Bu kararın ardından oluşturulan çalışma grubunda yer alan yazarlar, “alanda yapılacak her türlü müdahalenin alanın özgün karakterine ve bütünlüğüne, onu tanımlayan değerlerine ve tarihsel süreçte geçirmiş olduğu dönüşüme saygı gösteren” öneriler içermesi gerektiğini vurguluyor.Master Thesis Citation Count: Özdemir, Hüreyye (2018). 12 Eylül 1980 Askeri Darbe Döneminde Cumhuriyet, Hürriyet ve Tercüman gazetelerindeki sansür / oto-sansür uygulamaları / Censorship and self-censorship applications in Cumhuriyet, Hürriyet and Tercüman newspapers during the military coup of September 12, 1980. Yayımlanmış yüksek lisans tezi.Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.12 Eylül 1980 Askeri Darbe Döneminde Cumhuriyet, Hürriyet ve Tercüman gazetelerindeki sansür / oto-sansür uygulamaları(Çankaya Üniversitesi, 2018) Özdemir, HüreyyeAraştırmada, 12 Eylül 1980 - 6 Kasım 1983 arası istisna rejimi döneminde, iktidar ve medya arasındaki ilişki incelenirken, sansür uygulamalarıyla basındaki eğilimler ele alınarak, basın çalışanlarının 12 Eylül darbesini farklı yöntemlerle nasıl meşrulaştırdığı üzerinde durulmaktadır. Araştırma için dönemin üç gazetesi seçilmiştir. Bu gazetelerde çalışan ve özellikle o döneme tanıklık eden yazarlarla yapılan söyleşilerin karşılaştırmalı analizi ve seçilen iki "Örnek olayın" medyada konumlanmaları ile sansür ve oto-sansür durumu saptanmaktadır. Basın, askeri rejimin ideolojisine yakın tutum içinde darbe öncesi, demokratik yönetimin teminatı olan parlamento ve bağımsız bir hukuk düzeni içinde bürokrasinin işletilmesinden sorumlu politikacıları olumsuz göstererek, 12 Eylül darbesi gerekçelendirilmiştir. 12 Eylül yöneticileri, sıkıyönetim düzeni içinde, güçlerinin meşrulaştırmasını sağlayarak, Türkiye'deki "hukuk" sistemini tamamen ortadan kaldırmış, yerine kendi "istisna yasasını" kurmuşlardır. Komutanların, toplumsal yaşamda demokratik tartışmayı kısıtlayarak istisna hali içinde geliştirdikleri sansür uygulamalarının günümüze dek sürdüğünü gözlemlemek mümkündür.Article Citation Count: Bilici, Nurettin (2016). "12 EYLÜL DOĞRUDUR", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol. 65, No. 4, pp. 3309-3312.12 EYLÜL DOĞRUDUR(2016) Bilici, Nurettin; 8285Book Part Citation Count: Er Akan, Aslı; Ömercioğlu, Hilal Tuğba (2020). "18. ve 19. Yüzyıl Kuramcılarının Gözüyle ‘Mimarlıkta Hata’" in Mühendislik ve Mimarlık Bilimlerinde Güncel Araştırmalar, Cetinje: IVPE, pp. 104-118.18. ve 19. Yüzyıl Kuramcılarının Gözüyle ‘Mimarlıkta Hata’(2020) Er Akan, Aslı; Ömercioğlu, Hilal Tuğba; 154406Master Thesis Citation Count: Halaman, Mustafa Kemal (2019). 19. yüzyılda bir siyasal düşünür: Ali Suavi / A political thinker in the 19th century: Ali Suavi. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.19. yüzyılda bir siyasal düşünür: Ali Suavi(2019) Halaman, Mustafa KemalBu çalışmanın maksadı, 19.YY'da Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu politik, sosyal ve ekonomik durumu izah etmek ve mezkûr yüzyıl içerisinde bir siyasal düşünür olan Ali Suavi üzerinden değerlendirmelerde bulunabilmektir. Bilhassa Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve nihai erimde I. Meşrutiyet dönemi dâhilinde Ali Suavi'nin yazınları ve Çırağan Baskını konu edinilecektir. Bu doğrultuda çalışma üç kısımdan mürekkeptir. İlk kısımda, II. Mahmut – Batılılaşma, Kavalalı Mehmet Ali Ayaklanması ve Tanzimat Fermanı ile dönemin aydınlanmasına yönelik çalışmalarda bulunulmuştur. Keza 1853 – 1871 arası dönem içerisinde vuku bulan Kırım Harbî, Paris Muahedesi, Londra Konferansı ve Islahat Fermanı bu kısımda konu edinilmiştir. İkinci kısımda, Ali Suavi ve Yeni Osmanlılar üst başlığı altında Suavi'nin kısa bir monografisi söz konusudur. Ayrıca David Urquhart, Le Play ve Butler Johnstone'un Suavi'nin fikirleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Mustafa Fazıl Paşa ve Yeni Osmanlılar ile döneme ait yeni düşünceler ileri süren bir cemiyet üzerinde durulmuştur. Ali Suavi'nin Yeni Osmanlılar ile arasındaki münasebetlere değinilmiştir. Üçüncü bölümde 1876 Kânûn-ı Esâsî – I. Meşrutiyet ve Çırağan Baskını üzerine çalışma yoğunlaşmıştır. I. Meşrutiyet evvelinde Osmanlı Devleti politik, sosyal ve ekonomik durumu irdelenmiştir. Sultan Abdülaziz'in hal edilmesi, V. Murat ve akabinde Sultan Abdülhamid Han ve I. Meşrutiyet ilanı söz konusudur. Bu dönem içerisinde Abdülhamid Han'ın Mâbeyn-i Hümâyun ve Galatasaray Mekteb-i Sultani Müdürlüğü görevlerini ifa eden Ali Suavi, bir müddet sonra iş bu görevlerinden azledilmiştir. Bu merhaleden sonra Suavi, Abdülhamid Han'ı hal etmek ve V. Murat'ı bir kez daha saltanat edebilmek için birkaç yüz muhacir ile Çırağan Baskınını düzenlemiştir. Bu mezkûr baskın ile çalışma noktalanmıştır.Article Citation Count: Önge, M. (2015). "19. Yüzyıldan Günümüze Değişen Ve Dönüşen Bir Kültür Mirası Olarak Konya Alâeddin Tepesi", TÜBA-KED Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, No.13, pp.125-143.19. Yüzyıldan Günümüze Değişen Ve Dönüşen Bir Kültür Mirası Olarak Konya Alâeddin Tepesi(2015) Önge, Mustafa; 17578Alâeddin Tepesi, Konya şehrinin gelişim süreci boyunca her dönemde önemini korumuş bir alandır. Önemli bir kültür mirası olarak Alâeddin Tepesi'nde meydana gelen değişiklikler sokak dokusu, mahalleler, mimari ve arkeolojik miras bileşenleri dikkate alınarak tartışılmıştır. Bu tartışma için bir zaman periyodu belirlenmiş olup, bu periyot, koruma fikrinin ve ölçütlerinin ortaya çıktığı 19.yüzyıldan başlayıp, günümüze kadar uzanmaktadır. Tartışma, demiryolunun şehre bağlanması sayesinde gelişen ekonomik durumun şehirde neden olduğu değişimler ve bunun Alâeddin Tepesi'ne etkisi ile başlamaktadır. Bunun ardından bu bölgenin fiziksel ve sosyal durumunu etkilemiş olan kayıplar ve göçlere bağlı mülkiyet değişiklikleri gibi, savaş ve yeniden yapılanma sürecindeki değişimler incelenmiştir. Şehir ölçeğindeki değişiklikleri anlamaya yönelik olarak Alâeddin Tepesi'ne etkileri bağlamında Konya şehrinin planlı gelişim sürecinin incelenmesi sonraki etapta ele alınmaya çalışılmıştır. Son bölümde kültür mirasının korunan ve kaybedilenlerini ortaya koymaya yardımcı olacak olan koruma ölçütlerinin gelişmesi ve Alâeddin Tepesi'nin bu süreç kapsamında ne kadar korunabildiği tartışılmıştır. Çalışmanın sonunda, yukarıda bahsi geçen bileşenler dikkate alınarak Alâeddin Tepesi'nin korunmuşluk durumu hakkında bir değerlendirme sunulmaktadır.Master Thesis Citation Count: Ateş Başıbüyük, Fatma (2022). 19.yy sonu ve 20. yy başında Osmanlı'da teknolojik ütopyalar ve yapılı çevre tahayyülleri / Technological utopia and built environmental imaginations in the Ottoman end of the 19th and the beginning of the 20th centuries. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.19.yy sonu ve 20. yy başında Osmanlı'da teknolojik ütopyalar ve yapılı çevre tahayyülleri(2022) Ateş Başıbüyük, FatmaBu tezin amacı 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti'nde ortaya çıkan ütopik anlatılar ve süreli yayınlarda yer alan makale ve görseller üzerinden teknoloji isteği ve gelecek tahayyüllerinin mimari olarak incelenmesidir. Ütopya anlatılarıyla başlayan mükemmel bir toplum oluşturma ihtiyacı, Sanayi İnkılabı ve Reform hareketleriyle yerini teknolojik icatların merkeze alındığı gelecek tasarılarına bırakmıştır. Osmanlı'da ise bu gelecek tasarıları rüya ile başlayan anlatılarda yer bulmuş, bu anlatılarla paralellik gösteren süreli yayınlarda bulunun yazılar ve görseller yoluyla daha geniş kitlelere kendini gösterebilmiştir. Bu süreçte üretim ve gelişim süreçlerine çoktan geçmiş Avrupalı devletleri anlamaya çalışan Osmanlı Devleti, kendi içindeki ve dışındaki çatışmaları, bu yeniliklere yetişmeyi prensip edinerek atlatmaya çalışmıştır. Bu edebi metinlerin geneli Fenni Edebiyat çerçevesi içine girmiş ve gelecek tasarılarının mimarlık söylemlerinde oldukça önemli bir yer üstlenmiştir. Teze başlarken ilk olarak ütopya kavramına ve ilk ütopyalara bakılmıştır. Devam eden kısımda fenni mimarlık kavramı incelenmiş ve mimarlıkla ilişkisi sorgulanmıştır. Fenni mimarlık eserleri içine dahil edilen edebi metinlerdeki rüyalar ve gelecek tahayyüllerine Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet, Çamlar Altında Musahabe ve Rüşeni'nin Rüyası adında üç eser seçilerek, eserlerin yazılma amaçları ve mimari ile kurulan ilişkiye bakılmıştır. İlerleyen kısımlarda Şehbal, Resimli Gazete, Kalem ve Cem dergilerinin görsel ve yazınsal metinleri ele alınmıştır. Bu kaynaklar edebi metin seçkileriyle ortak bir söylem oluşturmak amaçlanarak başlıklara ayrılmış ve tezin önemli bir kısmını oluşturmuştur. Bu yazınların birbiri ile olan bağlantıları ve elde edilen söylemin mimarlık alanına katkısı değerlendirilmiştir.Book Citation Count: Kansu, Aykut. 1908 Devrimi, p. 493, İstanbul, İletişim Yayınları, 2023, 9. bs.1908 Devrimi(İletişim Yayınları, 2023) Kansu, Aykut; 5315Bu kitapta 1908 Devrimi'ne giden yolun hikâyesi anlatılıyor. Türk tarih yazımında kabullenilmiş "2. Meşrutiyet" tanımı, 1908'de yaşanan siyasal dönüşümün çapını yansıtmaktan uzaktır. Zira 1908'de "meşrutiyet" çerçevesini aşan bir siyasal rejim değişikliği olmuştur. Hükümet artık yalnızca halk tarafından seçilmiş bir meclise karşı sorumlu hale gelmiştir. Mutlakiyetçi monarşi ve ona hizmet eden bürokrasi ilk kez siyasal süreçten dışlanmaya başlamıştır. Aykut Kansu, bu yönleriyle 1908'in Türkiye tarihinde 1923'ten daha önemli, "gerçek" dönüm noktası olduğunu ileri sürüyor. Bunu derken, resmî tarihçiliğin -hem de yerleşik muhalif tarihçiliğin- bu dönüm noktasına küçümseyici bakışının radikal bir eleştirisini de yapıyor. Kitabın esas konusu, 1908 Devrimi'ni hazırlayan süreç. Bu sürecin geniş coğrafyaya ve farklı toplumsal kesimlere yayılan ciddi bir toplumsal muhalefet akımına tanıklık ettiğini görüyoruz. 1908'i doğuran bu muhalefet dalgasının çok zengin malzemeye dayanan tasviri, tarihin en bilge öğretmen ve en eğlenceli roman olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. 1908 Devrimi, Aykut Kansu'nun yakın dönem tarihimizi "deşen" çalışmalarının ilk halkasını oluşturuyor.Article Citation Count: Çoban Öztürk, Ebru (2017). "1915 Events, New Issues and Reconciliation Within the Framework of Persistence of Conflict and the Concept of Intractable Conflict/Çatışma Sürekliliği Ve Çözülemeyen/İnatçı Çatışma Kavramı Çerçevesinde 1915 Olayları, Yeni Sorunlar ve Uzlaşma", Review of Armenian Studies, No. 36, pp. 29-52.1915 Events, New Issues and Reconciliation Within the Framework of Persistence of Conflict and the Concept of Intractable Conflict(2017) Çoban Öztürk, Ebru; 105587There are some concrete problems, with roots in the past, that have remained unsolved between Turkish and Armenian societies. These problems have become deeper through the years and have negatively affected the relationship between the two societies, and by now have been transformed into a chronic conflict. Nevertheless, this type of conflict does not involve physical violence today, yet it has been transformed into intractable conflict with its all defining features. This study attempts to investigate the relationship between the two societies around the concept of intractable conflict and the socio-psychological foundations of it. The socio-psychological foundation of the Turkish-Armenian conflict has generated a completely new bundle of problems. For both societies to follow a positive line of relationship, a due attention should be paid not only to the concrete problems, but also to the socio-psychological repertoire of intractable conflicts and find solutions accordingly. This article will apply Daniel Bar-Tal’s method of analysis when using the concept of intractable conflict that analyzes the said socio-psychological repertoire.Article Citation Count: Çeşnigil, Begüm Şeyma (2019). 1980 sonrası Türkiye'de kadın hareketi ve özel olanın politikleşmesi / The women's movement after 1980 in Turkey and politisation of what is private. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.1980 sonrası Türkiye'de kadın hareketi ve özel olanın politikleşmesi(2019) Çeşnigil, Begüm ŞeymaBu tez çalışması Türkiye'de kadın hareketinin 1980'lerle birlikte yükselişe geçtiği ve Türkiye'de özellikle 1980 sonrası feminist hareketin kat ettiği yolla önemli adımlar atılmış olduğu fikrinden hareket etmektedir. Birinci bölümde, araştırmanın kapsamı ve çerçevesi doğrultusunda dönemin alt yapısının temel dinamikleri hakkında karakteristik özellikte bilgiler yer almış, bu dinamiklerin bağımsız bir kadın hareketinin ortaya çıkması ve gelişimi için elverişli bir ortam hazırlayıp hazırlamadığına bakılmıştır. Siyasal, kültürel ve toplumsal değişimler göz önünde bulundurularak, 1980 sonrası Türkiye'de basında yaşanan değişimler paralelinde feminist yayıncılığın gelişimi ve kadın hareketine katkısı ele alınmıştır. İkinci bölümde, Türkiye'de 1980 sonrası kadın hareketi, politik ortamın sağladığı olanaklar ve dönemin kadın hareketinin sahip olduğu farklı bilinci ve devinimi en iyi şekilde ifade eden "Özel Olan Politiktir" sloganı göz önüne alınarak incelenmiş, söz konusu döneme ait olan kadın hareketinin Türkiye'de kadın hareketinin tarihsel süreci içindeki önemli konumu ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise 1980'lerde başlayan bir sürecin 1990'lara yansıması ve yarattığı etkiler ele alınmıştır. 1980'lerdeki mücadelelerini sürdüren kadınlar kalıcılaşma yoluna giderek kurumsallaşma açısından önemli adımlar atmışlardır. 1980'lerdeki mücadeleler ve oluşturulan feminist politika önerileri, 1990'larda politik düzleme taşınmış ve pek çok alanda gerçekleştirilen yasal düzenlemeler doğrultusunda önemli kazanımlar sağlanmıştır. 1980'lerin feminist mücadeleleri sonraki dönemlerin yaşanan tartışmaları ve gelişmeleri için temel olmuştur. Çalışmanın temel amacı, 1980 sonrası Türkiye'de "Özel Olan Politiktir" sloganı ile hareket eden kadın hareketinin bir değerlendirmesini yaparak yarattığı etkileri ortaya koymaktır. Anahtar Kelimeler: Türkiye'de kadın hareketi, feminizm, "özel olan politiktir", özel olanın politikleşmesiArticle Citation Count: Temiz Dinç, Dilek (2020). "1980 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Teknoloji Politikaları ve Türkiye Açısından Teknolojik Gelişme Göstergeleri", UİİİD-IJEAS, No. 28, pp. 119- 136.1980 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Teknoloji Politikaları ve Türkiye Açısından Teknolojik Gelişme Göstergeleri(2020) Temiz Dinç, Dilek; 52039Today, well-planned and implemented science and technology policies are needed for sustainable growth and development. Especially after 1980, due to the commencement of more importance to technological developments, the first time in this study, post-1980 technology policies applied in Turkey were examined under five-year development plans. If science and technology policies are considered an input, technological development indicators can be regarded as an output. In the second part of the study in this respect, in the context of technological development indicators for Turkey it is aimed to make a general assessment. From the study, the way to increase its competitiveness with other world countries Turkey giving more importance to the university-industry cooperation, a greater share allocation of the GDP from research and development activities, to increase the number of researchers expressed requirements. In this study, in order to increase the number of patents, it is emphasized that incentive practices should be reconsidered. It has been concluded that the necessity of establishing and implementing scieMaster Thesis Citation Count: Karakelle, Makbule (2016). 1982 Anayasası'na göre yasama bağışıklıkları / 1982 Constitution of parliamentary privilege. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Spsyal Bilimler Enstitüsü1982 Anayasası'na göre yasama bağışıklıkları(2016) Karakelle, MakbuleParlamentolar devletin emredici gücünü kurallar koymak suretiyle ellerinde bulundururlar. Devletlerin en önemli kurumları olan parlamentoların görevlerini etkin biçimde yapabilmeleri parlamento üyelerinin yasama faaliyetlerini baskı altında olmaksızın, özgürce yerine getirebilmelerine bağlıdır. Bunu sağlayabilmek amacıyla hemen hemen tüm demokratik ülkelerde milletvekillerinin hukuki ve cezai sorumluluk konusunda sahip oldukları birtakım ayrıcalıkları vardır. Bu ayrıcalıklar milletvekilinin kişisel ayrıcalığı için değil, yasama görevini güvenle yapabilmesi içindir. Yani amaçlanan kamu yararıdır. Türk hukuk sisteminde de cezai yargılama ve tedbirlerinden muafiyet şeklinde karşımıza çıkan bu ayrıcalıklar "yasama bağışıklıkları" olarak ifade edilir. Yasama bağışıklıkları "yasama sorumsuzluğu ve "yasama dokunulmazlığı" olarak iki türlüdür. Yasama sorumsuzluğu milletvekilinin meclis çalışmaları esnasında yaptığı düşünce açıklamaları ve oylarından parlamento dışında hiçbir kurum tarafından sorumlu tutulamamasını ifade eder. Yasama dokunulmazlığı ise Meclis çalışmaları dışındaki eylemlerinden dolayı görevi boyunca yargılanmalarını ve aldıkları cezaların infazını engeller. Yasama bağışıklıklarının düzenlendiği 1982 Anayasası'nın 83. maddesinde hem yasama sorumsuzluğu hem de yasama dokunulmazlığı yer almıştır. Bu çalışmada yasama bağışıklıkları 1982 Anayasası bağlamında yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı olarak ayrı başlıklar altında ayrıntılı olarak incelenmiştir.Master Thesis Citation Count: Keser, Hayriye(2017). 1982 anayasasına göre toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.1982 anayasasına göre toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı(Çankaya Üniversitesi, 2017) Keser, HayriyeToplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı çoğulcu demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olması nedeni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından önemle vurgu yapılmakta olup bu kapsamda, ifade özgürlüğü ile alakalı ilkelerin ışığında, zaman içerisinde daha geniş bir yoruma tabi tutmaktadır. Türk İç hukuk düzenlemelerinde, toplantı ve gösteri yürüyüşü konusunda genel olarak AİHM'nin ortaya koymuş olduğu standartlara uyum konusunda özen gösterilmiştir. Benzer şekilde, Anayasa Mahkemesinin vermis olduğu kararlarda da aynı hassasiyetiye dikkat çekmektedir. Ancak esas sorun konuya ilişkin hükümlerin ve ilkelerin uygulama alanine geçirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Türkiye hakkında açılan davalarda çıkan ihlal kararları ile Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların başlıca sebebini, bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeni ile toplantı ve yürüyüşünün yasadışı sayılması, barışçıl şekilde yapılan gösterilere kolluğun kuvvet kullanarak müdahale etmesi veya kolluk tarafından kullanılan kuvvetin orantısız şekilde gerçekleşmesi oluşturmaktadır. Bu itibarla, 1982 Anayasasında, bahse konu hakkın tanımlanması, sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler, ilgili yasa ve yönetmeliklerle, söz konusu ihlal kararlarının çıkmasının engellenmesi amaçlanmıştır.Master Thesis Citation Count: Göbel, Arda (2016). 1990'lı yılların Türkiye siyasetine genel bir bakış: Yeni Demokrasi Hareketi örnek olayı. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara. Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.1990'lı yılların Türkiye siyasetine genel bir bakış: Yeni Demokrasi Hareketi örnek olayı(Çankaya Üniversitesi, 2016) Göbel, ArdaBu çalışmada amacımız, 1990'lı yıllar Türkiye siyasetinin karakteristik özelliklerini akılda tutarak, Yeni Demokrasi Hareketi'ni (YDH) anlamaya çalışmaktır. İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde; 1990'lı yıllar Türkiye siyasetinin genel özellikleri ortaya konmaya çalışılacaktır. İkinci bölümde ise ilk bölümde çizdiğimiz çerçeve üzerinden YDH'nin değerlendirilmesi yapılacaktır. Yeni Demokrasi Hareketi, 1993 Nisan'ında işadamı Cem Boyner'in ev sahipliğinde düzenlenen ve bir nevi "beyin fırtınası" olarak isimlendirebileceğimiz toplantılar neticesinde kendisini Türkiye kamuoyuna tanıtmıştır. 1993 yılının sonlarına doğru popülerliğini arttıran YDH, bir sivil toplum hareketi olmaktan çıkıp "gayrı resmi bir siyasal parti" işlevine bürünmüştür. 1994 yılının ortalarına doğru kamuoyundan gelen olumlu geri dönüşler, YDH'nin resmen bir siyasal partiye dönüşme çabalarını hızlandırmıştır. 1994 yılının son haftasında resmen bir siyasal partiye dönüşen YDH, Genel Başkan Cem Boyner'in liderliğinde teşkilatlanma çalışmalarını hızlandırmıştır. YDH, kuruluşundan tam bir yıl sonra gerçekleştirilen 1995 Milletvekili Erken Genel Seçimlerine katılmış ancak % 0,48 oy alarak büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Bir sivil toplum hareketi iken büyük bir sempatiyle bakılan ve kamuoyunun teveccühüne mazhar olan YDH, hareketin bir siyasal partiye dönüşmesinin ardından, eski popülerliğini ve kamuoyu desteğini yitirmiştir. Seçimlerde alınan kötü neticenin ardından yeniden YDH Genel Başkanı seçilen Cem Boyner, 1996 Nisan'ında YDH Genel Başkanlığını ve siyaseti bıraktığını açıklamıştır. Boyner'in partiden ayrılmasının ardından Hüseyin Ergün'ün genel başkanlık görevini yürüttüğü YDH, tam anlamıyla bir "tabela partisi"ne dönüşmüş ve 1997 Kasım'ında Barış Partisi'ne katılma kararı alarak siyasal hayattaki varlığına son vermiştir.Article Citation Count: Orhan, Ezgi (2022). "1999 Depremlerinin Ardından Planlama Mevzuatı Üzerine Bir Değerlendirme", Planlama, Vol. 32, No. 1, pp. 47-56.1999 Depremlerinin Ardından Planlama Mevzuatı Üzerine Bir Değerlendirme(2022) Orhan, Ezgi; 34038Ülkenin nüfusu en yüksek, en kentleşmiş ve sanayileşmiş bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde yaşanan 1999 Depremlerinin ardından geniş ölçekli iyileştirme çalışmaları başlatılmış, merkezi ve yerel yönetimlerin yanı sıra pek çok kurum ve sivil toplum bu çalışmaların parçası haline gelmiştir. Ancak, 1999 Depremlerinin yıkıcı etkileri karşısında afet politikalarını yönlendiren yasal çerçevenin kısıtlılığı anlaşıldığından bu alanda önemli adımlar atılmıştır. Öte yandan, uluslararası düzeyde risk yönetimini benimseyen bir yaklaşım gelişmesi, ülkeleri afet yönetimlerini biçimlendiren politikalarını ve yasal düzenlemelerini gözden geçirmeleri gerekliliğini tetiklemiştir. Bu ihtiyaçtan hareketle çalışma, ülkemizdeki afet politikalarını şekillendiren mevzuatı ve süreç içindeki değişimlerini mekansal planlamayı nasıl yönlendirdiğini incelemektedir. Risk azaltma amacıyla son 20 yılda kentsel planlama mevzuatına eklenen yasal düzenlemelerin neler olduğu, amaç ve kapsamları ele alınmıştır. Bu doğrultuda, 5393 sayılı “Belediye Yasası”nın 73. Maddesi, 5366 sayılı “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun”, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve 3194 Sayılı “İmar Kanununun Geçici 16. Maddesi (İmar Barışı)” kentsel riskleri azaltma politikalarını biçimlendiren ana düzenlemeler olup, çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Bu çalışma, yıkım gören alanların iyileştirilmesinin yanı sıra kentsel riskleri azaltma amacıyla oluşturulan yasal düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin sorunlar ve eleştirileri ortaya koymaktadırBook Part Citation Count: Kansu, Aykut. "20. yüzyıl Başı Türk Düşünce Hayatında Liberalizm", in Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce - 1: Tanzimat ve Meşrutiyetin Birikimi, pp. 277-295, 2001.20. yüzyıl Başı Türk Düşünce Hayatında Liberalizm(2001) Kansu, Aykut; 5315Article Citation Count: Atakan, G. (2018). "2000’ler Türkiye’sinde “Mekân - Mesken” Kavramlarının ‘Değer’ Kavramı Üzerinden Sorgulanması: Kuramsal Bir İnceleme", GRID - Mimarlık Planlama ve Tasarım Dergisi, pp.51-76.2000’ler Türkiye’sinde “Mekân - Mesken” Kavramlarının ‘Değer’ Kavramı Üzerinden Sorgulanması: Kuramsal Bir İnceleme(2018) Atakan, Gökçe; 206007Sürdürülebilirliğin önemli bir parçası olan kültürel sürdürülebilirlik, mekân tasarımının en önemli konularından biri olarak düşünülür. Kültürün değişken yapısı, farklı dönemler için farklı çevresel değerler sağlar. Bu nedenle, yapılı çevrenin değerlerinin kültürel sürdürülebilirliği sorgulamak için önemli bir veri sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, 2000 sonrası Türkiye’de üretilmiş olan konut seçenekleri ve etkileri hakkında farklı disiplinlerde yapılmış olan tespitleri bir araya getirerek, mekân tasarımının ‘değer’ parametresi üzerindeki etkilerini araştırmaktadır. Madea tarafından, toplumsal hedefler ve niteliksel özelliklerle açıklanan tasarımın değeri (2006), bu çalışmada mekân ve mesken kavramlarını değerlendirmek üzere ölçüt olarak seçilmiştir. Toplumsal değer alt ölçütü ‘kültür – toplum’ olarak, niteliksel değer alt ölçütü ise göstergebilim üzerinden ‘kimlik – birey’ olarak belirlenmiştir. Kuramsal altyapısı literatür taraması yöntemi ile yapılmış olan çalışma, Anadolu ve Türkiye konut gelişim sürecinin ışığında, 2000 sonrası sunulan konut örneklerini mekân ve mesken kavramları bağlamında okumaktadır. Çalışmada yapılan değerlendirilme sonucunda, mekân tasarımı için olası öneriler verilmektedir.Master Thesis Citation Count: Koca, Eşref Cihad (2019). 2001 sonrası ABD enerji politikası: Bush, Obama ve Trump yönetimlerinin mukayeseli analizi / US energy policy after 2001: A comparative analysis of the Bush, Obama and Trump administrations. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü2001 sonrası ABD enerji politikası: Bush, Obama ve Trump yönetimlerinin mukayeseli analizi(2019) Koca, Eşref CihadBu çalışmada, ABD dış politikasında oldukça önemli bir kırılma noktası teşkil eden 11 Eylül 2001 saldırılarının akabinde izlenen enerji güvenliği politikalarının, farklı ekollere mensup olsalar da üç başkan döneminde ABD dış siyasetinde oldukça belirleyici bir rol ve etkiye sahip olduğu ve 2001 sonrasında benimsenen türlü enerji güvenliği yaklaşımlarının halen devam ettirildiği ileri sürülmektedir. Bu çerçevede 2001 sonrasında Bush, Obama ve Trump yönetimleri süresince uygulanan ABD enerji politikalarına yer verilmekte; akabinde söz konusu dönemlerdeki enerji politikaları mukayeseli olarak açıklanmaktadır. Son olarak, Bush, Obama ve Trump yönetimlerinin enerji politikaları, Neorealizm ve Neoliberalizm çerçevesinde değerlendirilmekte ve nihai tahlilde, ABD'nin gelecekteki olası enerji güvenliği yaklaşımlarına ilişkin olarak öngörülere kısaca değinilmektedir.Book Part Citation Count: Ayaydın, Dilhun. "2004 Tarihli 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 1984 Tarihli Eski 3030 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu nun Karşılaştırılması Üzerine Bir İnceleme", in Erzurumluoğlu Armağanı, Ankara: Ankara Barosu Yayınları, pp. 85-99, 2012.2004 Tarihli 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 1984 Tarihli Eski 3030 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu nun Karşılaştırılması Üzerine Bir İnceleme(Ankara Barosu, 2012) Ayaydın, Dilhun; 103379