Mimarlık Bölümü Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/219
Browse
Recent Submissions
Master Thesis Examining the Spatial Development of Ankara's Cinnah Street in the Context of Civil Architectural History(2024) Küçük, Esra Nur Eda; Özmen, Ceren Katipoğlu; Özmen, AyçaAnkara'nın başkent seçildikten sonra açmıştır Cumhuriyet'in ilke ve inkılaplarına göre şekillenen modern bir şehir olması amacıyla gerçekleşen imar hareketleri ve artan göç, şehirde büyük bir değişim ve dönüşüme yol açmıştır. Bu dönemde halkın her kesiminden Ankara'ya gelenler için en önemli sorunlardan biri konut eksikliği olmuştur. Modernizm akımının da ivmesi ile modern konut üretme denemelerinin arttığı, yeni konut ihtiyacının mimarlık ortamını dönüştürdüğü bu süreçte Ankara önemi bir sivil mimari dönüşüm yaşamıştır. Günümüzde anıtsal yapılar kadar değerli görülmeyen bu dönemin sivil mimarlık ürünleri, gelecek nesillere aktarılması gereken, toplumun değişimi hakkında önemli bilgiler veren eserler olma özelliğini taşımaktadır. Bu tez çalışmasında, Ankara'nın başkent oluşundan itibaren önemli bir yere sahip olan, bugünkü adı ile Cinnah Caddesi'nin mekânsal gelişimi kronolojik olarak incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Cinnah Caddesi boyunca var olan sivil mimarlık eserlerini kent ve mimari gelişim açısından bağlamından koparmadan incelemektir. Cinnah Caddesi üzerinde bulunan sivil mimari eserlerin, mimarlarının ve yapım süreçlerinin incelenmesi ve belgelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada, Ankara'nın tarihsel gelişimi, konut üretiminin tarihi ve modern sivil mimarlık eserlerinin gelişimi literatürdeki kaynaklar ve harita analizleri ile desteklenerek ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Ankara'da Sivil Mimari, Cinnah'ın Mekansal Gelişimi, Cinnah Caddesi Konutları.Master Thesis Detection of Plan Irregularities in Earthquake Resistant Architectural Design Through Machine Learning and Artificial Intelligence Integration(2024) Kavlak, Selin Deniz; Akan, Aslı ErDepremlerin yol açtığı can ve mal kayıplarını en aza indirmek için yapıların tasarım aşamasında düzenlilik ve düzensizlik durumlarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Bu tez, Türkiye Deprem Yönetmeliği kapsamında tanımlanan A1 burulma düzensizliği ve A2 döşeme süreksizliği gibi plan düzensizliklerinin, makine öğrenmesi ve görüntü sınıflandırma teknikleri kullanılarak tespit edilmesini amaçlamaktadır. Bu çalışmada, taşıyıcı sistemlerin plan düzenliliklerinin ve düzensizliklerinin otomatik olarak sınıflandırılması için bir derin öğrenme modeli geliştirilmiştir. Model, A1 ve A2 düzensizliklerini belirlemek amacıyla eğitilmiş ve bu düzensizlikleri taşıyan yapı planlarını doğru bir şekilde sınıflandırabilme yeteneğine sahip olmuştur. Elde edilen sonuçlar, geliştirilen modelin doğruluk oranının yüksek olduğunu ve taşıyıcı sistemlerdeki düzensizliklerin erken tespitinde güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Bu tez, makine öğrenmesi algoritmalarının mimari tasarım süreçlerine entegrasyonunun, deprem riskini azaltmada önemli bir katkı sağlayabileceğini ortaya koymaktadır. Gelecekte, farklı düzensizlik türlerinin tespiti ve modelin genel performansının artırılması üzerine çalışmalar yapılması önerilmektedir.Master Thesis Kitsch Manifestations in Architecture and a Stylistic Evaluation of Architectural Structures With Commercial Concerns: a Study on Five Star Hotels With Tourism Management Certificates in Antalya Aksu District(2024) Engin, Merve Fırat; Ürey, Zeynep Çiğdem UysalKitsch kavramı 19. yüzyıldan sonra ortaya çıkan ve mimarlıkta da dışavurumlarını görmekte olduğumuz estetik beğeni ile ilgili modern bir olgudur. Bu çalışma kitsch kavramını teorik çerçevede incelemeyi ve teorik inceleme sonucunda ortaya çıkan veriler ışığında mimarlıkta kitsch olgusunu belli bir örneklem kapsamında ele alıp detaylı olarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında öncelikle kitsch kavramı, tanımı, etimolojisi, tarihsel gelişimi ve hakkındaki teorik yaklaşımlar çerçevesinde detaylı olarak incelenmiş, daha sonra kitsch olgusunun mimarlıktaki dışavurumları üzerine teorik bir araştırma yürütülmüştür. Bu incelemeler ışığında ortaya çıkan kitsch kavramına ait nitelikler belirlenen vaka çalışmasının analizinde kullanılmıştır. Vaka çalışması kapsamında ticari kaygı taşıyan mimari yapılar üzerine odaklanılmış ve bu kapsamda otel yapıları seçilmiştir. Vaka çalışması örneklemi Antalya Aksu ilçesi Turizm İşletmesi Belgeli 5 Yıldızlı Otelleri olarak belirlenmiş ve bu oteller üzerinde kitsch niteliklerinin analiz edildiği bir üslupsal değerlendirme çalışması yapılmıştır. Çalışma sonucunda mimarlıkta kitsch'in dışavurumları ve ticari kaygı taşıyan otel yapıları ile kitsch olgusu arasındaki ilişki ortaya konmaya çalışılmıştır.Master Thesis Workers' Housing Within the Scope of Industrial Heritage: the Case of Turhal Sugar Factory Lodgings(2024) Şentürk, Merve Özge; Özmen, AyçaCumhuriyet Dönemi Mimarlık Tarihi'nde önemli bir yer edinen endüstri mirası yapıları arasında 'Erken Dönem Fabrikaları' öne çıkmaktadır. Bu fabrika kompleksleri, güçlü bir sanayileşme programı aracılığıyla modernleşme sürecinin kentsel yapı ve sosyal yaşam üzerindeki etkisini gösteren pilot bölgeler olarak planlanmışlardır. Anadolu'da modern yaşam algısının hissedilmeye başladığı bu bütüncül tesislerde özellikle işçi konutları ve sosyal tesisler, toplumun ilk kez karşılaştığı yeni mekânsal düzenlemeler olmuşlardır. 1934 yılında Orta Karadeniz Bölgesi'nde kurulan Turhal Şeker Fabrikası, sadece üretim ve yönetim yapılarıyla değil, konut alanları ve sosyal tesisleriyle de dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde Türkiye'nin ilk şeker fabrikalarından biri olarak inşa edilen ve günümüzde işlevini sürdüren Turhal Şeker Fabrikası işçi lojmanları üzerinden dönemin konut anlayışının mimari nitelikleri, kentle ilişkileri, Anadolu konut ve kent kültürüne katkıları ele alınmaktadır. Amaç, Erken Cumhuriyet Dönemi mimarlık tarihinde endüstri mirasımızın bileşenlerinden olan ve kentin fiziksel gelişiminde etkin rol oynayan Turhal Şeker Fabrikası İşçi Konutları yerleşim alanında yer alan yapıların mimari açıdan incelenmesi, endüstri mirası olarak öneminin ve değerinin vurgulanması ve yıkılmaya yüz tutmuş yapıların korunmasını sağlamak için kamu farkındalığını arttırmak ve ilkesel çözüm önerileri sunmaktır.Master Thesis Investigation of the Potential of Wooden Construction Systems for Earthquake Zones: the Case of Katharina Av Köşkü(2024) Haydaroğlu, Furkan; Akan, Aslı ErYapı malzemesi olarak ahşabın kullanımı ilk çağlara kadar uzanmaktadır. Doğal yapı malzemesi olarak en sık kullanılan malzemeler içerisinde yer alan ahşap, taştan sonra ikinci sırada kullanılmıştır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yapılarda ahşap kullanımı yerini çelik ve betonarmeye bırakmıştır. Sürdürülebilir bir malzeme olan ahşabın yeniden kullanımı arttırmak, ahşabın iyi anlaşılmasından geçmektedir. Bu çalışmada ahşabın mekanik özellikleri, taşıyıcı sistemlerdeki kullanımı ele alınmış ve ahşabın ortotropik bir malzeme olduğu, farklı yönlere göre farklı davranışlar gösterdiği belirtilmiştir. Ahşabın heterojen bir yapıya sahip olduğu, liflerin yönelimine bağlı olarak mekanik özelliklerinin değiştiği vurgulanmış; elastik davranışı, basınç direnci, çekme direnci, eğilme dayanımı ve makaslama dayanımı gibi mekanik özellikleri üzerinde durulmuştur. Ahşabın bir yapı malzemesi olarak kullanımının tarihçesi, gelişimi, günümüzdeki önemi ve ahşap taşıyıcı sistemleri hakkında bilgiler verilmiştir. Bu bağlamda örnek alan incelemesi olarak seçilen ve Sarıkamış'ta bulunan Katharina Av Köşkü'nün tarihçesi, mimari planı, yapım tekniği ve malzemesi hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiş olup bölgenin deprem riski, bölgede yaşanan depremler ile birlikte değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında Katharina Av Köşkü'nün çatı taşıyıcı sistemi, SAP 2000 programı kullanılarak aslına uygun modellenip TS-498, TS-647 ve TBDY (2018)'e göre yük ve yük kombinasyonu oluşturularak analizi gerçekleştirilmiş ve sonuçları tartışılmıştır.Master Thesis The Relationship Between Academic Success of Architecture Students and Their Levels of Motivation and Cognitive Flexibility: the Case of Çankaya University(2024) Koç, Burcu; Akan, Aslı Er; Bayrak, Özlem TürkerBu araştırma Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin akademik başarılarının motivasyon düzeyleri ve bilişsel esneklik arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda 156 üniversite lisans öğrencisine ulaşılmış ve araştırmaya dâhil edilen öğrencilere Sosyodemografik bilgi formu, Akademik Motivasyon ve Bilişsel Kontrol Esneklik Ölçeği uygulanmıştır. Veriler toplandıktan sonra verilerin analizi TURCOSA istatistik yazılımında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmadaki bulgular, katılımcıların demografik özellikleri ve çeşitli psikolojik ölçekler üzerindeki performansları hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Elde edilen bulgular cinsiyetin akademik motivasyon ve bilişsel esneklik düzeyi üzerinde anlamlı olduğunu tespit etmiştir. Buna karşın, bilişsel kontrol ve esneklik ölçeği ile içsel ve dışsal motivasyon arasında babanın eğitim düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p>,05).Ancak motivasyonsuzluk ölçeği puanlarının babanın eğitim düzeyi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermiştir (p<,05).Yine elde edilen bulgulara göre çalışan ve çalışmayan öğrenciler arasında bilişsel kontrol, bilişsel esneklik ve motivasyon düzeyleri açısından anlamlı farklılıklar bulunmamaktadır(p>,05).Bilişsel kontrol ve esneklik ölçeğinin değerlendirme ve başa çıkma esnekliği alt boyutu ile içsel motivasyon arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki (r=0.316) tespit edilmiştir. Bilişsel kontrol ve esneklik ile motivasyon ve motivasyonsuzluk arasındaki ilişkilerin zayıf düzeyde de olsa var olduğu görülmüştür. Bu bulgular, bireylerin bilişsel becerilerinin, motivasyonel durumlarını etkileyebileceğini ve bunun da akademik başarıyı etkileyebileceğini düşündürdüğünden konunun daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu alandaki araştırmalar, akademik başarı için yapılacak müdahale ve destek programlarının önemini vurgulamakta ve bireylerin motivasyonlarını ve bilişsel esneklik düzeylerini artırmaya yönelik stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini önermektedir. Bu sonuçlar literatürde daha önce yapılan araştırmalarla karşılaştırılmış ve tartışılmıştır. Araştırma sonuçlarına dayalı olarak, öğrencilerin akademik başarılarını artırmak için eğitim stratejileri önerilmiştir.Master Thesis New Method Proposal for Cost Analysis of Earthquake Strengthening Processes of Reinforced Concrete Educational Buildings in Turkey: Example of Educational Buildings in Istanbul(2024) Serin, İshak Tunahan; Özmen, CengizTürkiye bir deprem ülkesi olup sürekli olarak depremler yaşamaktadır. Bu depremler küçük ve büyük ölçekte yıkıcı etkiye sahip olabilmektedirler. Geçmişte yaşanan ve halen yaşanmakta olan depremler dikkate alındığında Türkiye' nin depremler karşısında belli önlemler alma konusunda birçok kez çözüm arayışına girdiği görülmektedir. Bu önlemlerden yapılar için alınabilecek olanına deprem güçlendirmesi denilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye' de depreme karşı alınan önlemler, depremin boyutları, deprem ve deprem güçlendirmesinin literatürdeki yeri, geçmişten günümüze genel ve yerel otoriteler, yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından bu konuda yapılan çalışmalar ve betonarme yapıların güçlendirme, proje ve maliyet süreçleri gibi konular incelenecektir. Yapılan bu çalışma ile genel olarak literatürdeki yeri tanımlanan deprem konusunun bir parçası olan yapıların deprem güçlendirme maliyet süreçleri irdelenecektir. Ülkemizde teknik olarak depreme karşı güçlendirmesi uygun bulunan bir bina için güçlendirme veya yıkım kararı alınmasında son aşamanın maliyet analizinin yapılması olduğu bilinmektedir. Yapılan maliyet analizlerinde bu kararın alınmasının, yapının güçlendirme maliyetinin sıfırdan yapılması maliyetine oranlanmasına bağlı olduğu bilinmektedir. Genelde elde edilen bu oranın %40 'ı geçmesi halinde yapılar için yıkım kararı alınmakta, %40' ın altında kalması halinde ise yapılar için güçlendirme kararı alınabildiği bilinmektedir. Ancak bu yöntem herhangi bir ekonomik değerlendirme yöntemini referans almadığından, ağırlıkla doğru sonuçları vermemektedir. Bu çalışmada, karar aşamasında kullanıldığı bilinen %40 değeri ile karar verme yöntemi yerine yeni bir yöntem önerisinde bulunulacaktır. Yapılacak çalışma için güçlendirme projeleri tamamlanmış ve resmi kararları alınmış İstanbul'daki eğitim yapıları örnek olarak seçilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında örnek olarak seçilen yapıların güncel ekonomik değerlerini veren yeni bir yöntem önerisi incelenecektir. Ikinci aşamada, literatürden elde edilen bu öneriye ek olarak hesaplanan yeni bir katsayı önerilecektir. Son aşamada ise bu katsayının, maliyetlere uygulanarak makul sonuçlar verip vermediği incelencektir. Yeni yöntem önerisine göre alınacak kararlar, alınan resmi kararlar ve %40 değeri ile verilen kararlar ile kıyaslanacaktır. Böylece yeni yöntem önerisinin doğru sonuçlar verip vermediği test edilmiş olacaktır. Anahtar Kelimeler: Deprem, güçlendirme, güçlendirme maliyeti, maliyet analizi, betonarme eğitim yapılarıMaster Thesis Improvement of Building Envelopes of Houses in Hot and Dry Climate Regions According To Climate Change: the Case of Baghdad(2024) Al-Azzawi, Aya Layth Abdulhadi; Harputlugil, Timuçinİklim değişikliği ve küresel ısınma, son yıllarda hem akademik çalışmalar hem de hükümetler ve uluslararası örgütler tarafından büyük bir ilgiyle ele alınan konular arasındadır. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, küresel sıcaklıkların 2040 yılına kadar mevcut ortalamalara göre 1,5°C artacağı ve 21. yüzyılın sonunda ise bu artışın 4°C'yi aşabileceği öngörülmektedir. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu'na (AR6) göre, binaların toplam enerji tüketiminin yaklaşık %30'u bu binaların ısıtma ve soğutma sistemlerine yönelik harcanmaktadır (Kaihoul vd. 2021:43). Bu bağlamda, mevcut binaların enerji verimliliğini artırmak ve enerji standartlarına uygun hale getirmek, en önemli konular arasında yer almaktadır. Mevcut binaların enerji tüketimi açısından göz ardı edilmesi veya yıkılması yerine, bu yapıların enerji verimliliğini artıracak iyileştirme, onarım ve bakım çalışmalarının yapılması hem günümüzde hem de gelecekte enerji tüketiminin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, özellikle sıcak ve kuru iklim bölgelerinde yer alan konut yapıları incelenmekte, Bağdat kenti örnek vaka olarak ele alınmaktadır. Çalışma, bölgenin iklim verilerinin toplanması, mevcut yapıların iklim değişikliğine karşı dayanıklılıklarının artırılması ve bu yapıların performansının iyileştirme stratejileri kapsamında değerlendirilmesine odaklanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Bağdat şehrindeki mevcut tarihi ve çağdaş az katlı konutların enerji performanslarını ve yapı kabuklarını belirlemek, ayrıca iklim değişiklikleri sonucunda bu binaların enerji verimliliğini analiz etmektir. Çalışma, iyileştirme stratejilerini uyguladıktan sonra aynı konutların enerji performanslarının karşılaştırmalı analizini de hedeflemektedir. Bu bağlamda, Bağdat'ta farklı dönemlerde inşa edilmiş ve enerji verimliliği açısından farklı uygulamalara sahip dört farklı tipolojideki az katlı konutlar incelenmektedir. Amacın merkezinde, mevcut konutların yapı kabuğundaki ısı kayıplarını veya kazanımlarını azaltmak için en etkili iyileştirme stratejilerini belirlemek yer almaktadır. Çalışmanın yöntemi, geniş kapsamlı bir kaynak taramasının ardından, mevcut yapıların kabuğunu, kullanılan malzemeleri ve soğutma stratejilerini analiz eden simülasyon çalışmalarına dayanmaktadır. Simülasyonlar sonucunda önerilen iyileştirme stratejileri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve performans sonuçları analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, mevcut konutların ısıtma ve soğutma enerji verimliliğini iyileştirme ve yenileme çalışmalarıyla artırmanın mümkün olduğu anlaşılmıştır. Her bir yapıya uygulanan iyileştirme stratejileri sonucunda, yıllık birincil ısıtma enerjisi tüketiminde %77, soğutma enerjisi tüketiminde %40 ve toplam ısıtma ve soğutma enerjisi tüketiminde %40'a varan azalmalar sağlanmıştır. Bu araştırmanın nihai amacı, iklim değişikliğinin enerji performansı üzerindeki etkileri konusunda farkındalık yaratarak, gelecekte inşa edilecek yapıların temelini oluşturacak bilgi ve stratejileri sunmaktır.Master Thesis Konutlarda kapalı otoparkların enerji verimliliği açısından tasarım standartlarının değerlendirilmesi(2023) Can, RamazanHava kirliliği, çevre kirliliği, kaynakların hızla tükenmesi gibi küresel sorunlar, sağlık ve konfor koşullarının giderek bozulması gibi olumsuzluklarla birlikte sürdürülebilirlik kavramını her geçen gün daha önemli hale getirmektedir. Ekolojik, ekonomik ve sosyokültürel alanlara etkisinden dolayı, sürdürülebilirlik esaslarının sağlanması gereken en önemli alanlardan biri de yapı sektörüdür. Artan nüfus ile teknolojinin de gelişmesine paralel olarak hız kazanan üretim ve tüketim döngüsü iyi yönetilemediği için ortaya çıkan iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi sorunlar geri dönülmesi zor bir noktaya geldiğinden dolayı enerji verimliliği, karbon salımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması daha da önem kazanmıştır. Mimarlar mekân tasarımlarında pasif tasarım kriterlerini göz önünde bulundurarak özellikle enerji performansı yüksek yapılar üretme çabasındadır. Yapıların enerji tüketimleri harcanan toplam enerjideki oranları nedeniyle çok önemlidir. Yapıların büyük kısmını oluşturan konutlarda ise durum aynıdır. Konut yapılarının tasarımlarında enerji etkin bir yapı tasarımı için yapının konut olan bölümleri kadar ortak kullanım alanları da göz önünde bulundurulmalıdır. Ortak kullanım alanlarından olan kapalı otoparkların ise binaların enerji tüketimindeki payları çok fazladır. Bu yüzden yönetmeliklerde kapalı otopark alanlarının enerji verimliliğinin sağlanması ile ilgili düzenlemelere ihtiyaç vardır. Özellikle konutlardaki kapalı otoparkların binanın enerji tüketimine etkisi, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Bu yüzden konut yapılarında otopark alanlarının tasarımı yapının enerji performansını olumlu yönde etkileyecek şekilde tasarlanmalıdır.Master Thesis Anadolu halk yapı sanatı ve çağdaş mimarlık pratiği: Cengiz Bektaş mimarlığında halk yapı sanatının izleri ve Denizli yöresi konutları örneği(2023) Akmil Kahraman, İremBu çalışmada, Anadolu halk yapı kültürüne önem veren ve bu konuda çalışmalar yapan Cengiz Bektaş'ın, Denizli yöresinde tasarladığı konut yapıları incelenerek, Bektaş mimarlığında Anadolu halk yapı kültürünün izleri aranmıştır. Bu amaç doğrultusunda, ilk bölümde halk yapı sanatı ve Anadolu yapı kültürü incelenmiş ve kavramsal olarak analiz edilmiştir. İkinci bölümde, Türkiye mimarlığında halk yapı sanatının izleri aranırken, bu bağlamda dünyada ve Türkiye mimarlığında etkili olan akımlar ve kavramlar açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, Cengiz Bektaş mimarlığında Anadolu halk yapı sanatının izleri aranmış ve teorik çalışmaları ve mimari eserleri bağlamında çalışılmıştır. Bu çerçevede, ilk olarak Cengiz Bektaş mimarlık anlayışı analiz edilmiş, daha sonra halk yapı sanatı çalışmaları aktarılmıştır. Daha sonra Denizli yöresi özellikleri ve geleneksel Denizli konut mimarlığı özellikleri çalışılarak, tez kapsamında çalışma bölgesi olan Denizli'nin özellikleri aktarılmıştır. Bektaş tarafından Denizli'de tasarlanan beş konut yapısı incelenerek, çalışma kapsamında analiz tabloları oluşturulmuştur. Son olarak, yapılan analizler sonucunda elde edilen bilgiler, Anadolu halk yapı sanatı çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan teorik analizler ve yerinde incelemelerle, Cengiz Bektaş'ın yapılarını tasarlarken, Anadolu halk yapı sanatı özelliklerini, dönemin modern ve çağdaş gereklilikleri çerçevesinde sentezleyerek yeni bir mimari yorum oluşturduğu sonucuna varılmıştır.Master Thesis İç ortam hava kalitesi ve sağlıklı çevre bağlamında binalarda doğal havalandırma stratejileri(2023) Coşar, MerveSon yıllarda hızla artan enerji ve doğal kaynak tüketimi çevresel, ekonomik ve sosyal açılardan küresel ölçekte dünyayı etkilemektedir. Bu durumda dünyada enerji ve doğal kaynak tüketiminin büyük bir bölümünü oluşturan binalar için çevre dostu stratejiler belirlenmelidir. Aynı zamanda bu stratejiler, insanoğlunun sağlıklı ve rahat bir düzeyde yaşamını sürdürmesini sağlayacak niteliklere sahip olmalıdır. Bu stratejiler arasında iç ortam hava kalitesi, kapalı mekanlarda kullanıcı konforu ve insan sağlığı, doğal havalandırma önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada, bu üç kavramla ilgili literatür araştırması yer almakta olup, Ankara'da bir ofis binasında yapılan alan çalışmasını içermektedir. Yapılan alan çalışmasıyla iç ortam hava kalitesinin kullanıcı memnuniyeti üzerindeki etkisini görmek için anket, iç ortam hava kalitesi ölçümleri ve ofis binasının doğal havalandırma potansiyelini ortaya koyan simülasyonlar yapılmıştır. Bu veriler ışığında ofis binası için doğal havalandırmaya yönelik tasarımsal önerilerde bulunulmuş olup, simülasyonlarla desteklenmiştir. Sonuç bölümü ise, yapılan literatür taraması verileriyle alan çalışmalarının yorumlanmasını içermektedir. Anahtar kelimeler: İç Ortam Hava Kalitesi, Kapalı Mekanlarda Kullanıcı Konforu ve İnsan Sağlığı, Doğal Havalandırma.Master Thesis Mevcut konutların yapı kabuğunda yapılabilecek enerji etkin iyileştirmeler üzerine bir araştırma: Sivas ili örnek çalışması(2023) Çulcuoğlu, Ahmet EthemGelişen toplum, kent yerleşiminin artması ve artan nüfusa bağlı olarak çok katlı konutların üretilmesi son yüzyılda artarak çoğalmıştır. Yapılar, yaklaşık olarak dünyadaki toplam enerjinin 40%'ını tüketmekte ve karbon salımının artmasına katkıda bulunmaktadır (Aykal vd. 2009:21). Yapı stoğunun büyük bir kısmını kapsayan konutların, özellikle de ısınma bağlamında enerji etkinlikleri bu anlamda büyük önem kazanmaktadır (Oral 2007:256). Ülkemizde kullanılan enerjinin 73% ithal edilmektedir (Türkyılmaz 2015:15). Bu bağlamda mevcut yapı stoğunun da enerji verimliğinin artması ve günümüz enerji standartlarına ulaşması önemlidir. Bunun için mevcut yapıların yapı kabuklarında bakım, onarım, iyileştirmeler ve çeşitli yenileme çalışmaları yürütülmelidir. Enerjinin verimli ve sürdürülebilir kullanımı, sera gazı etkilerinin azaltılması ve fosil yakıt kullanımından yenilenebilir kaynakların kullanımına geçilmesi gibi konular Türkiye'nin de politikalarında yer bulması ve ilgilenilmesi gereken konulardandır (Satman 2006:7). TS 825'e göre Türkiye'de derece güne bağlı belirlenmiş 4 iklim bölgesi bulunmaktadır (TS 825 2008:34). Bu çalışma ile mevcut konut stoğunun enerji performansının belirlenmesi, mevcut enerji hedefleri ile kıyaslanması ve güncel yönetmelikler bağlamında iyileştirme stratejilerinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Isıtma yükü diğer bölgelere kıyasla daha fazla olan, TS 825'e göre 4. İklim bölgesinde yer alan Sivas ilindeki orta katlı konut yapıları incelenecektir. Bu çalışma ile Sivas ilinde mevcut bulunan, yakın tarihlerde benzer özellikte inşa edilmiş daha sonraki süreçte farklı enerji etkin önlemler uygulanmış olan orta yükseklikte konut bloklarının bulunduğu Yenişehir bölgesindeki yapılar incelenmiştir. Bu bölgede yapı kabuğunda ısı kayıplarına yönelik uygulama hatalarının ortaya konarak yenileme stratejilerinin belirlenmesine katkı sağlanması hedeflenmiştir. Yöntem olarak; konu ile ilgili kaynak taraması, mevcut yapı stoğunun tipolojileri de gözetilerek yapı kabuğu katman ve malzemeleri özelinde tanımlanması için alan çalışması, alan çalışmasında elde edilen verilen işlendiği analizlere bağlı simülasyonların yapılması ve yeni malzeme ve katman önerilerinin kıyaslamalı analizine bağlı olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Isıl Performans, İyileştirme Stratejileri, Orta Katlı Mevcut Konutlar, Yapı kabuğu, SivasMaster Thesis Tarihi kentlerde su sarnıçlarının yeniden kullanımı üzerine bir araştırma: Safranbolu örneği(2023) Kahyaoğlu, İremSanayileşme ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kent nüfusu her geçen gün artmaktadır. Buna bağlı olarak kentlerin büyümesi ile alt yapı, ulaşım, konut, sanayi ve enerjiye duyulan ihtiyaç artmaktadır. Hızla büyümekte olan kentlerde, canlı yaşamı için hayati olan suya duyulan talep ve nüfus artışına paralel olarak tüketilen su miktarı artmaktadır. Artan tüketim ile sınırlı olan su kaynakları daha da sınırlı bir hale gelmektedir. Küresel olarak su kaynaklarının yaklaşık %69'u tarımsal amaçlarla kullanılmaktadır. Bu miktarı %19 ile sanayi sektörü (enerji, ticari ve endüstriyel sektörler) ve %12 ile konut kullanımı izlemektedir (Birleşmiş Milletler, 2014). Bu durum göz önünde bulundurulduğunda küresel ölçekteki su tüketiminde büyük bir paya sahip olan yapılar ve yapı stoğunun çoğunu oluşturan konutlarda su kullanımının yönetimi ve su kaynaklarının korunması sürdürülebilir bir çevre sağlanması açısından oldukça önemlidir. Bu çalışma ile Safranbolu gibi mimari dokusu koruma altına alınmış tarihi kentlerde, hızlı nüfus artışı, küresel ısınma, iklim değişikliği ve bilinçsiz su kullanımı nedenleriyle meydana gelen su kaynaklarının hızla tükenmesi ve her geçen gün artan su talebi problemine çözüm aranmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda bölgede bulunan sarnıçların yeniden işlevlendirilmesi ile yapılarda su verimliliğini arttırmak amaçlanmıştır. İlk olarak bu konu ile ilgili kaynak taraması yapılmıştır. Yapılan kaynak taraması sonucunda, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın olumsuz etkileri ile nüfus artışı ile paralel olarak artan su talebinin, su kaynaklarının varlığını ve kalitesini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılarda su verimliliğini sağlamak amacıyla su tasarruflu ekipman kullanımı ve atık suyun geri dönüşümü gibi stratejilerin uygulanabileceği saptanmıştır. Özellikle, mimari mirası koruma altına alınmış tarihi kentlerde hali hazırda bulunan ve unutulmaya yüz tutmuş mimari birer değer olan su yapılarının yeniden işlevlendirilerek kullanımının, su verimliliğinin sağlanmasında önemli bir potansiyel olabileceği sonucuna varılmıştır. Bu çalışma kapsamında ele alınan Safranbolu Tarihi Kentinde, su kuyuları, çeşmeler, yağmur depoları, kar kuyuları ve sarnıçlar gibi çeşitli su depolama unsurlarının olduğu belirlenmiştir. Safranboludaki su yapıları arasından sarnıçlar, kapasitelerinin büyük olması, sayıca fazla olmaları, çoğunun kullanılabilir durumda olması ve konumları sebebiyle bu çalışmada ele alınmıştır. Bu doğrultuda, Safranbolu Tarihi Kentinde saha çalışması yapılması planlanmıştır. İki aşamada yürütülen saha çalışmasında, kentteki 11 adet sarnıca ulaşılabilmiştir. Tespit edilen sarnıçlar incelenip belgelenmiştir. Daha sonra çalışma alanı olarak belirlenen bölgedeki 12 konağın ve 13 konutun günlük, aylık ve yıllık su tüketim verileri uygulanan anket çalışması ile tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan anket uygulaması sonucunda suyun mekânsal kullanım ile bu mekanlardaki su tasarruflu ekipman kullanımı ile ilgili analizler yapılmıştır. Yapılan saha çalışması sonucunda, ele alınan 25 yapıda tüketilen su ile bu yapılar üzerinden yapılan yağmur suyu hasadı sonucunda gelen atık suyun ve yağış rejimine bağlı olarak bölgede olması beklenen yüzeysel akış suyunun, bölgedeki sarnıçlarda rahatça depolanıp arıtılarak geri kazanılabileceği görülmüştür. Ayrıca bölgede tespit edilememiş başka sarnıçlarında olduğu, keşfedilecek olan bu sarnıçlarla birlikte daha fazla yaşam alanının değerlendirmeye alınarak daha fazla suyun geri kazanılabileceği öngörülmektedir.Master Thesis Mevcut binaların dönüştürülmesinde iklim değişikliğine karşı uyumlandırma çalışmaları üzerine bir araştırma(2023) Özkaya, ElçinGeçmişte var olan kültürel, sosyal ve tarihi öneme sahip yapılar; ulusal kimliğin, kültürün ve toplumsal yapının bir göstergesi olduğu için sürdürülebilir olmalıdır. Zamanla insanların ihtiyaçları ve konfor koşulları değişmeye başlamış ve bu doğrultuda mekânlar işlevini yitirmiş, atıl kalmış veya yıkılmıştır. Yapıların özgün işlevlerini yitirmelerinin sosyal, kültürel, çevresel ve ekonomik gibi birçok nedeni olabilir. İnsanların konfor koşulları, ihtiyaçları ve günümüzün getirdiği yeni işlevler, binaların belirlenen mekânlara atfedilerek çağa uyum sağlamak için yeniden işlevlendirilmesi veya başka bir deyişle adaptif olarak yeniden kullanılması bu yapıların sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Yeniden işlevlendirme kavramı çerçevesinde, bugüne kadar yapılan çalışmaların çoğu, Kültürel Miras, Endüstri Mirası ve Koruma kavramları ile bağdaştırılarak, geleceğe aktarılmak üzere yeniden işlevlendirilmesi adına yapılmıştır. Ancak günümüzde, sürdürülebilirlik çerçevesinde tüm binaların yıkımı ve yeniden inşa edilmesi değil, var olduğu şekilde, işlevlendirilerek kullanımını sürdürmesi üzerinde durulması gerekmektedir. Mevcutta var olan yapının geleceğe aktarılması, uyumlandırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için iklim değişikliği ve dayanıklılık konuları ile birlikte ele alınmalıdır. Bu tez çerçevesinde geçmişte var olan yapıları günümüze aktarmak yerine, bugün var olan tüm yapıları geleceğin koşullarına uyarlayarak dönüştürmenin yolları araştırılmaktadır. İklim değişikliğinin doğa ve insanlar üzerinde etkileri olduğu gibi, var olan bir yapının geleceğe aktarılmasında da büyük etkileri olmaktadır. Gelecekte sıcaklık faktöründeki değişim, binalardaki ısıtma ve soğutma ihtiyacındaki yoğunlaşmayı belirlemektedir. Bu bağlamda, yapıların iklim değişikliğine karşı tutumunu görebilmek için, iklim değişikliğine karşı gelecek senaryoları oluşturulmaktadır. Oluşturulan gelecek senaryolarının, yapılar üzerine etkileri irdelenerek, yapı özelinde tasarım önerilerinde bulunulacaktır. Sonuç olarak, tez kapsamında mevcutta var olan bir yapının geleceğe aktarılması ve uyumlandırılması, iklim değişikliği konusuyla birlikte ele alınmıştır. Çalışmada genelden özele doğru bir yöntem izlenmektedir. Tanımlamaları yapılan kavramlar tek bir kavram altında toplanmaktadır. İklim gelecek senaryosu oluşturmak için, Ankara'nın iklim verileri ele alınarak, 2050 ve 2080 yıllarına ait senaryolar oluşturulmuştur. Oluşturulan gelecek senaryolarına bağlı olarak tasarım önerileri getirilecektir. Elde edilen tüm bilgiler örnek bir yapı üzerinden değerlendirilecektir.Master Thesis Kültürel yaşamın mimarlığa etkileri üzerine bir örnek: Ankara Devlet Tiyatrosu yapıları(2023) Shoainia, İnciAnkara, Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte başkent olmuş, tarihi kale surlarının dışında, kuzey-güney doğrultusunda çağdaş bir kent kurulması için hazırlanan planlar doğrultusunda imar faaliyetlerine başlanmıştır. Anadolu için örnek bir kent olarak inşa edilen Başkent Ankara, bu dönemde çok sayıda yeni yapı tipolojisine de ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Bu çağdaş yapı tipolojileri içerisinde, kentteki sosyal ve kültürel yaşamı canlandırabileceklerden biri de tiyatro yapılarıdır. Başkent'in, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal ve kültürel tarihini temsil eden yapılardan olan Devlet Tiyatrosu yapıları, kentin Cumhuriyet Dönemi mimarisinin önemli temsilleridir ve toplumsal belleğin ayrılmaz parçalarıdır. Bu nedenle, Devlet Tiyatrosu yapılarının belgelenmesi kültür tarihinin sürekliliği için gereklidir. Cumhuriyet'in ilanından itibaren kurulmuş ve hala varlığını sürdüren Ankara Devlet Tiyatrosu yapılarının mimari özelliklerinin yazılı ve görsel olarak incelendiği bu çalışma ile kentin yirminci yüzyıldan beri şekillenen çağdaş kültürel belleğine ışık tutulması amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Tiyatro Mimarisi, Ankara Devlet Tiyatroları, Ankara Devlet Tiyatrosu Yapıları, Kültür YapılarıMaster Thesis Vernaküler yerleşimlerin dönüşümü ve sosyo-kültürel sürdürülebilirliği üzerine karşılaştırmalı değerlendirme: Mustafapaşa-Sinasos (Kapadokya) ve Sassi (Matera)(2023) Duvarcı, YaprakTeknolojik gelişmeler, küreselleşme, göç, savaşlar ve hızlı kentleşme gibi etkenler kültürel değerlerin yok olmasına neden olmaktadır. Bu değişimden etkilenen vernaküler yerleşimler de yeni gelişen yaşam tarzlarına ve yapısal müdahalelere bağlı olarak değişmektedir. Vernaküler yerleşimler, yerel toplulukların kültürel kimliklerini ve yaşam tarzlarını gelecek nesillere aktarması bakımından önem taşımaktadır. Aynı zamanda vernaküler yerleşimler topluluklar arasındaki bağların güçlenmesine olanak sağlayan önemli sosyal kaynaşma mekanlarıdır. Mimarlık alanında da önem kazanan sürdürülebilirlik kavramı, öncelikle mimari yapıların ve yapılı çevrelerin çevresel ve fiziksel özelliklerinin dikkate alınması yoluyla ele alınmıştır. Ancak daha sonra, sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin de bağlama dahil edilmesiyle sürdürülebilirlik kavramı dört ana bileşen üzerinden değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada seçilen vernaküler yerleşimlerin dönüşümü sosyo-kültürel sürdürülebilirlik kavramı üzerinden ele alınmaktadır. Bunun için, öncelikli olarak 'vernaküler yerleşimler', 'sosyo-kültürel sürdürülebilirlik' ve 'koruma' başlıkları altında kavramsal bir çerçeve oluşturulmuş ve vernaküler yerleşimlerin dönüşümü ile sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin ilişkisinin değerlendirilebilmesi için kriterler tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında, çizilen kavramsal çerçevenin tartışılabilmesi ve belirlenen değerlendirme kriterlerinin test edilebilmesi amacı ile seçilen iki vernaküler yerleşim; Kapadokya bölgesinden Mustafapaşa-Sinasos ve Matera bölgesinden Sassi'dir. Bu yerleşimlerin seçiminde coğrafi ve fiziki bağlamlarının benzerliklerinin yanı sıra 20. yüzyılda her iki yerleşimde de yaşanan sosyo-kültürel kopuşlar rol oynamıştır. Diğer yandan, bu çalışma ile benzer coğrafi ve fiziki bağlamlarda sosyo-kültürel farklılıkların vernaküler yerleşimler ve kültürel peyzaj üzerindeki farklı etkileri de gözlemlenmiştir. Her iki bölgeye de, sahip oldukları vernaküler mirasın özgünlüğüne vurgu yapılarak, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer verilmiştir. Buna paralel olarak iki bölgede de önemli ölçüde turizme bağlı dönüşüm süreçleri devam etmektedir. Bu çalışma ile, Mustafapaşa-Sinasos (Kapadokya) ve Sassi (Matera) üzerinde yapılan karşılaştırmalı değerlendirmeler ışığında, günümüzde dünyanın birçok yerinde tarihi çevre kaçınılmaz olarak dönüşüme uğrarken vernaküler yerleşimlerde sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin sağlanmasının önemi vurgulanmıştır. Bu tez ile bu alandaki çalışmalara katkı sağlanması amaçlanmaktadır.Master Thesis Tarihi Sivas konakları'nın plan şemaları bağlamında korunmuşluk düzeylerinin belirlenmesi/düzenlenmesi(2023) Aktaş, Halil İbrahimBu tez çalışması kapsamında, Sivas İlinde yer alan ve günümüzü kadar ulaşabilen az sayıdaki geleneksel konaklar ele alınmıştır. Çalışmanın amacı; incelenen olan konakların plan şemalarının özgün değerlerinin ve mevcut durumlarının karşılaştırılması ve restorasyon süreçlerinin değerlendirilmesidir. Bu kapsamda, konakların mevcut durumu belgelenmiş, konakların incelenmesi yapılmış, sözlü- yazılı kaynaklar taranmıştır. Elde edilen sonuçlar kapsamında konutların korunmuşluk düzeyleri hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.Master Thesis Antakya kentinde kültür rotaları oluşturmanın mimari mirasın korunmasına muhtemel etkileri(2023) Nuraydın, SerenTezin ana konusu, Antakya Kentinin kentsel sit alanı bölgesi içinde yer alan mimari mirasın korunması ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla kültür rotası önerisi oluşturmaktır. Bu amaç doğrultusunda tez kapsamında, Antakya kentinin tarihsel süreci ve kültür varlıkları irdelenmiştir. Mimari miras ve seçilen bölge özelinde alan araştırmaları yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Antakya kentinin çok katmanlılığının önemi dikkat çekmiştir. Antakya kentinin sahip olduğu çok kültürlü yapısının, tarihsel dönemlerden ve medeniyetlerden günümüze ulaşan mimari mirasının sürdürülebilir ve bütüncül korunması amacıyla bu tez çalışması kapsamında kültür rotası planlaması bir araç olarak kullanılmıştır. Antakya'nın çok katmanlı kent özelliğine sahip olması, farklı dönemlere ve kültürlere ait izler barındırması sebebiyle kültürel rota oluşturulmasına uygun bulunmuştur. Tez çalışması kapsamında, Antakya kentsel sit alanı özelinde kültür rotası planlama ve kurgulama önerileri getirilmiştir. Bu çalışmanın amacı; Antakya'daki mimari mirasın farkındalığının arttırılması ve bölgenin sahip olduğu kültürel özelliklerin ortaya çıkarılmasıdır. Antakya'nın sahip olduğu kültürel mirasın deneyimlenmesi ve koruma bilincinin arttırılarak korumaya katkıda bulunması hedeflenmektedir.Master Thesis Türkiye'de uygulanan neredeyse sıfır enerjili bina (NSEB) yaklaşımının değerlendirilmesi(2023) Tunahan Hüsnü, PınarDünya nüfusunun artmasıyla beraber, enerji tüketimi geometrik oranla artmaktadır. Endüstri devrimiyle başlayan sanayileşme hareketi, yapılarda ısıtma ve havalandırma ihtiyacının oluşmasıyla beraber; gelişen ülkelerde kömür kullanımının artarak devam etmesine, dolaylı olaraktan sağlık sorunları ve çevresel kirlilik ortaya çıkmaya başlamıştı. İklim krizinin sonuçlarını her alanda görmeye başladığımız günümüzde, 196 ülke bir araya gelerek Paris İklim Anlaşmasını imza altına alarak, 2050 yılına kadar karbon salınımını azaltarak kontrol altına almaya çalışmaktadır. Türkiye ise bu hedefler kapsamında verilen taahhütleri yerine getirmek için birtakım kanunlar ve yönetmelikler hazırlayarak, bazı yasal zorunluluklar getirmiştir. Bu yasal mevzuatlardan birisi de hala yürürlükte olan, 05.12.2008 tarihli ve 27075 sayılı Resmî Gazete 'deki yönetmelik olan "Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği'dir. Bu yönetmeliği değerlendirmek için Türkiye gibi Avrupa Birliği Direktifleri 'ne bağlı olan Hollanda özelinde bir örnek bina seçilerek, her iki ülke yönetmeliklerinin de incelemesi yapılmıştır. Bu yapının enerji verilerinin ise; Hollanda mevzuatında zorunlu olan Enerji Performans Sertifikası (EPC) ve Türk mevzuatında zorunlu olan Enerji Kimlik Belgesini (EKB) karşılaştırılarak analizi yapılmıştır. Yapı kabuğu bileşenleri belirlenerek karşılaştırılmış olan örnek yapının, malzeme farklılıkları tespit edilmiş ve aynı zamanda da teknik olarak oluşan farklar analiz edilmiştir. Bu tez kapsamında yapılan bu analizlerden elde edilen sonuçlar, 2050 yılı 'Net Sıfır' taahhütleri kapsamında hedeflenen Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) tanımının referans bina üzerinden yapı sınıflandırılmasının belirlenmesiyle değil enerji tüketimi üzerinden değerlendirilmesini ele almaktadır.Master Thesis Konutlarda kapalı otoparkların enerji verimliliği açısından tasarım standartlarının değerlendirilmesi(2023) Can, RamazanHava kirliliği, çevre kirliliği, kaynakların hızla tükenmesi gibi küresel sorunlar, sağlık ve konfor koşullarının giderek bozulması gibi olumsuzluklarla birlikte sürdürülebilirlik kavramını her geçen gün daha önemli hale getirmektedir. Ekolojik, ekonomik ve sosyokültürel alanlara etkisinden dolayı, sürdürülebilirlik esaslarının sağlanması gereken en önemli alanlardan biri de yapı sektörüdür. Artan nüfus ile teknolojinin de gelişmesine paralel olarak hız kazanan üretim ve tüketim döngüsü iyi yönetilemediği için ortaya çıkan iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi sorunlar geri dönülmesi zor bir noktaya geldiğinden dolayı enerji verimliliği, karbon salımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması daha da önem kazanmıştır. Mimarlar mekân tasarımlarında pasif tasarım kriterlerini göz önünde bulundurarak özellikle enerji performansı yüksek yapılar üretme çabasındadır. Yapıların enerji tüketimleri harcanan toplam enerjideki oranları nedeniyle çok önemlidir. Yapıların büyük kısmını oluşturan konutlarda ise durum aynıdır. Konut yapılarının tasarımlarında enerji etkin bir yapı tasarımı için yapının konut olan bölümleri kadar ortak kullanım alanları da göz önünde bulundurulmalıdır. Ortak kullanım alanlarından olan kapalı otoparkların ise binaların enerji tüketimindeki payları çok fazladır. Bu yüzden yönetmeliklerde kapalı otopark alanlarının enerji verimliliğinin sağlanması ile ilgili düzenlemelere ihtiyaç vardır. Özellikle konutlardaki kapalı otoparkların binanın enerji tüketimine etkisi, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Bu yüzden konut yapılarında otopark alanlarının tasarımı yapının enerji performansını olumlu yönde etkileyecek şekilde tasarlanmalıdır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »