Çankaya GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Ataerkiliğin Anaerkilik Üzerinden Yeniden İnşası: Naomi Alderman'ın Güç Adlı Eserinde Cinsiyetçi Güç Yapılarının Eleştirisi

No Thumbnail Available

Date

2025

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Events

Abstract

Bu tez, Naomi Alderman'ın Güç adlı romanında, kadınların aniden elektrik gücüne sahip olmasıyla ataerkillikten anaerkilliğe dönüşen iktidarın ardından cinsiyetler arasında yeniden inşa edilen güç dinamiklerini incelemektedir. Bu tezde, toplumdaki kadın lehine değişim, kadınların din, medya ve siyasetteki temsiline odaklanılarak ele alınmaktadır. İktidarın doğasını incelemek için altyapısal temel oluşturmak üzere Michel Foucault'nun iktidar üzerine kavramına başvurulmuştur. Louis Althusser'in Devletin İdeolojik Aygıtları ve Devlet'in Baskıcı Aygıtları çerçevesi, iktidardaki belirli kurumların ideolojileri nasıl şekillendirip sürdürdüğünü açıklamaya yardımcı olmaktadır. Kate Millett'in toplumsal cinsiyet ve Judith Butler'ın toplumsal cinsiyetin performatifliği üzerine görüşleri, bu tezin toplum tarafından dikte edilen toplumsal cinsiyet normlarının çifte standardını ve kırılganlığını vurgulama amacını desteklemektedir. Bu tez, dini değişimi inceleyerek, dinin nasıl hem bir güçlendirme hem de daha önce ezilen gruba üstün bir konum vererek yeni güç yapılarını meşrulaştırma aracı olarak hizmet ettiğini araştırmaktadır. Benzer şekilde, medyanın rolü de kamu algısını şekillendirmedeki ve ortaya çıkan anaerkilliği pekiştirmedeki önemli işlevi açısından incelenmektedir. Ayrıca, siyasi değişimler, güçlü kadınların hırsları ve kadınların fiziksel gücünün stratejik kullanımı, cinsiyet egemenliğinin tersine döndüğü bir distopyada siyasi yönetimin aldığı karmaşık hali daha da gözler önüne sermektedir. Ancak, Alderman kadınların erkeklere üstün geldiği feminist bir distopya yaratsa da, bu dünyanın ataerkil dünyadan daha iyi olduğunu öne sürmez. Yazar, romanında şiddet ve baskının alıcılarını kadınlardan erkeklere kaydırarak kadınların ataerkillik tarafından ezildiği mevcut duruma ayna tutar. Alderman, yalnızca iktidar sahiplerini değiştirmenin baskı döngüsünü devam ettirdiğini göstererek, iktidar kavramının doğasında var olan sorunları ve günümüzde iktidarın kadınlar üzerindeki suiistimalinin sonuçlarını ortaya koyar.
This thesis explores the power dynamics in Naomi Alderman's novel, The Power, built between genders following a power reversal from patriarchy to matriarchy due to women's sudden acquisition of electrical power. The shift in society favouring women is dealt with by focusing on women's representation in religion, the media, and politics. Michel Foucault's theories on power provide the infrastructure for discussing the nature of power throughout this thesis. Louis Althusser's framework of Ideological State Apparatuses (ISAs) and Repressive State Apparatuses (RSAs) helps to describe how certain institutions in The Power perpetuate ideologies and shape matriarchal culture and politics. Kate Millett's ideas on gender and Judith Butler's views on the performativity of gender support the aim of this thesis to highlight the double standards and fragility of gender norms dictated by society. By examining the religious shift, this thesis explores how religion serves as both a tool of empowerment and a means of legitimizing new power structures by granting a superior position to the previously oppressed group. Similarly, the media's role is scrutinized for its pivotal function in shaping public perception and reinforcing the emerging matriarchy. Also, political changes, powerful women's ambitions and the strategic use of females' physical power further demonstrate the complexities of governance in a dystopia reversed in gender dominance. Although Alderman creates a feminist dystopia where women overpower men, she does not suggest that this world is better than the patriarchal one. The author mirrors the current situation of women being oppressed by patriarchy by shifting the receivers of violence and oppression from women to men in her novel. By showing that merely changing the holders of power only perpetuates the cycle of oppression, Alderman reveals the inherent problems with the notion of power.

Description

Keywords

İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

127