İşletme Yönetimi Bölümü Tezleri

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/161

Browse

Now showing 1 - 16 of 16

A time-cost tradeoff analysis of a construction project in Baghdad city using project management techniques
(Çankaya Üniversitesi, 2018) Abd, İbraheem Mohammed
One of the most remarkable challenges facing the project management at present, that is ensuring the completion of the project in spite of being subject to specific constraints, including time limitations and other financial resources allocated to the project, so this requires accurate calculation of the time and cost. The project of building the Muslim bin Aqeel school in AL-Taji area is one of the huge projects that the ministry of Sunni Endowment seeks to accomplish in Baghdad province. This project was chosen as a project in which the work is delayed, which led to a delay in its completion at the scheduled time. On this basis, the project was studied again according to scientific and mathematical methods to create a model that finds a suitable tradeoff between time and cost to accelerate the accomplishment process, by using one of the methods of scheduling and management of the project which is the critical path method CPM, To plan the project, determine the relationships of activities, calculate the slack and critical times to determine the longest duration and the cost required to complete the project. The problem of time-cost tradeoff TCTP and the discrete time-cost tradeoff problem DTCTP, are modeled, using the mixed integer programming model, then by converting the model into an optimization programming language OPL model. Here, IBM ILOG CPLEX Optimization Studio is used to find the optimal to the problem. The results showed that it is possible to reduce the delivery time by 19.29% less than the expected time by increasing the total cost by 5.77%.
Corporate governance practices in Iraq: A descriptive study of listed companies
(Çankaya Üniversitesi, 2018) Umaah Alsmmarraie, Ban Ahmed
Dünya genelinde meydana gelen kurumsal skandalve iflaslar nedeniyle, son yıllarda kurumsal yönetime olan ilgi önemli ölçüde dikkat çekmektedir ve kurumsal yönetimin kurumsal performans üzerindeki etkisine, özellikle yatırımların cezbedilmesi ve verimli ve cazip yatırım çevresinin tesis edilmesine yönelik ilgi de yenilenmiştir. Irak'da kurumsal yönetim kavramının benimsenmesi yeni bir husustur ve özellikle gelecekte Irak'ın önünde tüm alanlarda fırsatlar ve mücadele alanları olması nedeniyle gereklidir. İlaveten, şirketlere yön veren bütünleştirilmiş kurallar, yönetmelikler ve ilkelerin olduğu çevrenin yaratılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Tüm bunlar, Irak şirketlerinin faaliyet verimliliklerinin iyileştirilmesi ve şirketlerinerişimlerinin etkinleştirilmesi ile iyi bir itibar tesis edilmesi amacıyla kurumsal yönetimin benimsenmesi ve uygulanmasını gerektirmektedir. Kurumsal yönetim araştırmalarının çoğunluğu gelişmiş ülkeler ve pazarlarda yürütülmesi nedeniyle, Orta Doğu ülkeleri ve özellikle Irak ile ilgili göreceli olarak daha az kanıt mevcuttur. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı Irak'da kurumsal yönetim uygulamalarının kapsamının anlaşılmasıdır. Bu çalışmada, 2016 yılında Irak Borsasında işlem gören şirketler için kurumsal yönetimin şirket içi uygulamaları, özel olarakyönetim kurullarının analizi ve sahiplik yapısı incelenmektedir.Araştırma amaçlarınıngerçekleştirilmesi içi5n ikincil kaynaklardan veriler derlenmiş ve analiz için nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları, örneklemde yer alan tüm şirketlerin yönetim kurulu büyüklüklerinin kısmen ideale yakın olduğunu ve çoğunlukla şirket içinden üyeleri kapsadığını belirtmektedir. Birçok şirketin yönetim kurullarında bağımsız üyeler yer almamaktadır ve kadın üyeler ile yabancı üyelerin temsil edilme oranları da azdır. Diğer taraftan, örneklemdeki şirketlerin sahiplik yoğunluğu yüksektir ve özellikle finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren çoğu şirketözel sahiplik yapısına sahiptir. Ayrıca, yönetim kurulu büyüklüğünün farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve farklı sahiplik yapılarına sahip şirketler arasındaki farklarının anlamlı olduğu araştırma bulguları ile ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, farklı sektörlere göre şirketlerin sahiplik yoğunluğu bakımından anlamlı farklılık mevcuttur.
Digital awareness of SMEs: A qualitative analysis
(2022) Uzuner, Candar
Günümüzde hem akademinin hem de sahada faaliyet gösteren firmaların gündeminde olan Endüstri 4.0, duyurulduğu günden bu yana birçok araştırmaya konu olmuş olsa da hala bir çalışma konusu olarak güncelliğini korumaktadır. Endüstri 4.0 teknolojilerinin dünyanın gelişmiş ülkeleri tarafından kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bu kavram, dünyanın geri kalanı tarafından da takip edilmesi neredeyse bir zorunluluk haline gelen bir trende dönüşmüştür. Bu aşamada rekabette tutunabilmenin yolu; işletmelerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirmelerinden geçmekte, bu da firmaların dijital farkındalıklarının yüksek olmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, Ankara'da, bilişim sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin dijital farkındalıkları ve Endüstri 4.0 teknolojilerine yönelik algıları; nitel bir araştırma deseni çerçevesinde, 20 katılımcıyla gerçekleştirilen mülakatlardan faydalanarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcılar dijitalleşmeyi ve Endüstri 4.0'ı farklı ancak ilişkili kavramlar olarak algılamaktadır. Yeni nesil teknolojilere yönelik farklı görüşlerin olduğu, dijital dönüşümün firmaların dış kaynak kullanma kararlarında etkin rol oynadığı, firmalara sağladığı zamandan ve maliyetten sağlanan tasarruflara karşın ortaya çıkan problemler tespit edilirken, firmaların dijital farkındalıklarının daha derinlemesine araştırılabilmesi için ilave çalışmalara ihtiyaç olduğu değerlendirilmiştir. Başlıca dezavantajlar güvenlik sorunları ve kalifiye çalışan eksikliğidir. Çalışmanın sonuçlarından ilgili sektörlerin aktörlerinin bu alanda çalışma yapan araştırmacıların istifade edeceği umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: dijitalleşme, dijital farkındalık, Endüstri 4.0 uygulamaları, KOBİ, teknoloji işletmeler
Examination of project management methodology: factors affecting the success of project firms in the construction sector
(2021) Ankara, Hande
İnşaat sektörü yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla ülke ekonomileri için büyük bir öneme sahiptir ve dünya üzerindeki ekonomik faaliyetlerin başında gelen sektörlerden biridir. Günümüzde rekabetin artarak uluslararası hale geldiği inşaat sektöründe, Proje Yönetiminin profesyonel ve etkin kullanımı projelerde küresel olarak değer yaratmaktadır ve inşaat sektöründe varlığın sürdürülebilirliğinde önemli bir katkı sağlamaktadır. Bir inşaat projesi başlangıcından projenin tamamlanmasına kadar geçen tüm süreçlerde yoğun bir iş kapasitesine sahiptir. Her geçen gün gelişmekte olan inşaat sektöründe, karmaşıklaşan projelerin daha kapsamlı ve kompleks bir yapıya sahip olmasıyla proje yönetimi gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Sektördeki rekabetçi ortam, firmaların eş zamanlı olarak birçok projeyi aynı anda yürütmelerini gerektirmektedir. Bunun için de iyi bir planlama yapmak gerekmektedir. Proje yönetimi, inşaat projesinin yürütülmesi sırasında ortaya çıkacak tüm bu risklere ve sorunlara karşı projenin belirlenen hedefler doğrultusunda gerçekleşmesini sağlamakta yardımcı olmaktadır. Proje yönetimi metodolojisinin etkin kullanımı projelerde süre, maliyet ve kalite performansları açısından başarı sağlamaktadır. Kaynakları israf etmeden kurumsal yetenekleri ürün, hizmet ve sonuçlara dönüştürebilmek profesyonel proje yönetim ile mümkün olmaktadır. Şirketlerin başarıya ulaşması doğru ve gerçekçi vizyonların belirlenmesine, belirlenen vizyonların strateji ve hedeflere dönüştürülmesine bağlı olduğu gibi; hedeflerin projelere dönüştürülmesi, projelerin de bilimsel veriler ışığında çağın gerektirdiği profesyonellik anlayışına uygun olarak yürütülmesine de bağlıdır. Proje yönetim süreçlerinin ve tekniklerinin kullanılması proje amaç ve hedeflerinin gerçekleştirilmesinde sağlam bir temel oluşturmaktadır. Kurumsal Proje Yönetimi güncel eğilimlerle uyumlu, planlı ve organize bir metodolojiye dönüştürülebildiğinde projeleri verimli sonuçlara götürmektedir. İnşaat sürecinin karmaşıklığı ve farklı proje paydaşlarının senkronize olarak çalışma gerekliliği göz önünde bulundurulduğunda bir projenin başarılı olması için birçok faktörün dikkatle irdelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada inşaat sektöründeki proje firmalarının uyguladıkları Proje Yönetim Metodolojisi üzerine detaylı bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca Proje Yönetim Kriterlerinin inşaat sektöründeki proje firmalarının başarısına etkisi de incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Project Yönetimi Metodolojisi, Proje Yönetimi, Proje Başarısı, İnşaat Sektörü
Human resource practices in yacht harbors and marinas in Turkey
(2021) Yavuzel, Emre
Türkiye, sınırlarının büyük çoğunluğu denizlerle çevrili olan dünya üzerindeki nadir ülkelerden biridir. Ancak, ülkemizin bu coğrafik özelliğinin ekonomiye olan katkısının, dünyadaki diğer örneklerine kıyasla, yeterli seviyede olmadığı görülmektedir. Buna rağmen, Türkiye'de deniz turizminden elde edilen gelirin büyük bir çoğunluğunu yat limanı ve marina işletmeciliğinden sağlanan gelirler oluşturmaktadır. Toplam turizm gelirleri içerisinde de deniz turizminin payı son yıllarda giderek yükselmektedir. Türkiye'de yat limanı ve marina işletmeciliğine olan ilgi ve bu alanda yapılan yatırımlar son yıllarda fark edilir şekilde artmıştır. 50 yıl öncesine kadar kıyılarındaki yatların konaklama ve yanaşma ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilecek gerçek anlamda bir yat limanı bulunmayan Türkiye'de, günümüze gelindiğinde çoğu uluslararası standartları karşılayabilecek standartlarda 80'in üzerinde yat limanı ve marina olduğu görülmektedir. Nicelik ve nitelik olarak hızla gelişen yat limanı ve marina işletmeciliğinin her yönü ile incelenmesi ve bu bağlamda yapılacak iyileştirme ve geliştirmelerle Türkiye ekonomisine turizm alanında yüksek katkı sağlayan bir sektör haline gelebilmesi mümkündür. Bu noktadan hareketle; yat limanı ve marina işletmeciliğinin ileri seviyelere taşınabilmesi için söz konusu tesislerde hizmet vermekte olan personelin nitelik ve yetkinlik açısından doğru yönde geliştirilmesinin önemli olduğu görülmektedir. Bu araştırma ile, güncel İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) teknikleri ile özellikle İnsan Kaynağı Planlamasına (İKP) yönelik yöntemlerin yat limanı ve marina işletmelerinde nasıl uygulandığı ve nasıl geliştirilebileceği incelenecektir. İKY açısından problem sahaları ve problemlerin çözümüne yönelik sorular belirlenerek Kültür ve Turizm Bakanlığından onaylı olarak faaliyet gösteren yat limanı ve marina işletmeleri üzerinde yarı yapılandırılmış görüşme tekniği uygulanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında İKY açısından yapılacak değerlendirmeler ile Türkiye'deki yat limanı ve marina işletmelerinin geliştirilmesine katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Internationalization methods of cosmetics companies in Turkey: A descriptive study
(2019) Şengün, Gül
Günümüzün küresel ortamında uluslararasılaşma birçok şirket için kaçınılmazdır. Uluslararasılaşan şirketler, karşılaşılan riskler ve elde edilen ödüller bakımından değişiklik gösteren farklı yöntemler kullanırlar. Eski endüstri alanlarından biri olan kozmetik sektörü de uluslararası rekabetten etkilenmektedir. Türk kozmetik şirketlerinin tanınmış birçok markası vardır ve bu ürünlere olan talep de uluslararası olarak artmaktadır. Türk kozmetik ürünlerine uluslararası alanda artan talep doğrultusunda; bu çalışma, seçilen kozmetik şirketlerinin uluslararasılaşma yöntemlerine odaklanmaktadır. Bu çerçevede, çalışmanın amacı kozmetik şirketlerinin uluslararasılaşma yöntemlerini belirlemek ve karşılaştırmaktır. 20 kozmetik şirketinden elde edilen verilerin ikincil analizine dayanarak, çalışma betimsel bir araştırma olarak yürütülmüştür. Bulguların belirttiği gibi, 20 kozmetik şirketinin tümü, büyüklüklerine ve ürün gruplarına bakılmaksızın ihracat yapmayı tercih etmektedir. Ayrıca, bulgulara göre, şirketlerin çoğu doğrudan ihracat yapmaktadır. Uluslararasılaşma, sektördeki başarı için kilit bir faktör olduğundan, şirketlerden bir tanesinin kuruluşundan bu yana ihracat yöntemini kullandığı tespit edilmiştir. Ayrıca bazı şirketlerin uluslararasılaşma yöntemlerinden; franchising, fason üretim ve doğrudan yabancı yatırım yöntemlerini kullandığı da tespit edilmiştir. Bu yöntemler gibi daha riskli olan uluslararasılaşma yöntemlerinden faydalanan şirketler büyük ölçekli ve daha eskiden kurulan şirketlerdir. Bunun yanı sıra, Türk ve yabancı şirketler arasında doğrudan yabancı yatırım açısından farklılıklar bulunmaktadır. Yabancı şirketin kahverengi alan yatırımını tercih ettiği ve tanınmış Türk kozmetik şirketlerinden birinin hisselerini satın aldığı, Türk şirketinin ise yatırım yaparken yeşil alan yatırımını tercih ettiği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Uluslararasılaşma, Uluslararasılaşma Methodları, Kozmetik
Maging of accounting reform in transitional economies
(2013) Arif, Etan
Bu araştırma,küreselleşme ve ortaya çıkan çok uluslu şirketler nedeniyle muhasebe dilini birleştirmek amacıyla dünya çapındaki özellikle geçiş ekonomilerindeki Uluslararası Finansal Raporlama Standardları (IFRS) ve Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS)'nın tüm boyutlarıyla birlikte kabul sürecine odaklanmıştır. Araştırma literature taraması ve arşiv kaynklarından elde edilen bilgilere dayanmaktadır. Bu araştırmanın asıl bölümü Irak'taki muhasebe sisteminin gelişmesine ve söz konusu sistemin IFRS'ye geçişini etkileyen etmenlere odaklanmaktadır, Irak zaman içinde ekonomisini planlı ekonomiden serbest piyasa politikasına değiştirmiştir. Çalışma, Irak'ta muhasebe sisteminin geliştirilmesi ve IFRS'nin uygulaması üzerinde etkisine ilişkin olarak IFRS kabulüne dair görüşleri elde etmek amacıyla görüşme yapılan kimseler için bir takım sorular içermektedir. Dünya çapında özellikle Irak ekonomisini referans alan geçiş ekonomilerinde IFRS'nin uygulamasının yasal ve düzenleyici çerçevesinin geliştirilmesi, bireylerin eğitimi ve bilinçlenme kampanyası dahil olmak üzere zorluklarla karşılacağı sonucuna vardık. Bu tür zorlukları azaltmak amacıyla IFRS/IAS gözlemlemek ve uygulamak için bağımsız bir kurumun oluşturulması, muhasebe uygulamalarına yönelik eğitimlerin desteklenmesi ve dünya çapındaki özellikle Irak'ta ki IFRS/IAS'nin kabul edilmesine dair bilgilerin arttırılmasını içeren öneriler yapılmıştır.
Moderator effect of leader member exchange in the relation between organizational commitment and turnover intention: A case of SEMs
(2013) Aslan, Bilge
Bu çalışmanın amacı, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti arasındaki negatif ilişkide, lider-üye etkileşiminin biçimlendirici etkisini Türkiye?deki KOBİ?lerden oluşan bir örneklem ile incelemektedir. Buna göre; (1) örgütsel bağlılığın boyutları ile (duygusal, devam ve normatif bağlılık) işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkinin nasıl farklılaştığı ve (2) örgütsel bağlılığın boyutları ile işten ayrılma niyeti arasındaki negatif ilişkide lider-üye etkileşiminın boyutlarından (etki, sadakat, katkıi profesyonel saygı) hangisinin biçimlendirici rolü olduğuna dair iki araştırma sorusu yanıtlanmaya çalışılacaktır. Çalışmanın bu amaçlarına ulaşmak için, KOBİ?lerde farklı departmanlarda görev alan 300 katılımcıdan veri toplanmış ve bu katılımcılara demografik bilgi formu, örgütsel bağlılık ölçeği, çok boyutlu lider-üye etkileşimi ölçeği ve işten ayrılma niyeti ölçeğinden oluşan anket uygulanmıştır. Çoklu regresyon analizi sonucunda, sadece duygusal bağlılık ve işten ayrılma niyeti arasında anlamlı negatif yönde bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca çoklu hiyerarşik regresyon analizi hem etki hem de profesyonel saygı boyutlarının duygusal bağlılık ve işten ayrılma niyeti ilişkisi üzerinde biçimlendirici etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çalışmanın bulguları, ilgili literatürler ışığında daha detaylı bir şekilde tartışılmıştır.
Some observations on the first-time adoption of IFRS 16 in the context of lessee airlines
(2022) Afsari, Ali
Bu tez, Uluslararası Finansal Raporlama Standardı 16 Kiralama İşlemlerinin ilk uygulamasına odaklanmıştır. Kiralama işlemlerinin en fazla görüldüğü sektörlerden biri olan havayolu sektöründen küresel bir örneklem oluşturarak kiracı perspektifinde üç konu analiz edilmiştir: (1) finansal durum tablosunda kiralanan (kullanım hakkı elde tutulan) varlıkların ve kiralama borçlarının sunumu, (2) UFRS 16'yı tamamen geriye dönük olarak uygulayan havayollarının önceki yıl ve yeniden düzenlenmiş önceki yıl finansal tablo değerleri dikkate alınarak likidite, ödeme gücü ve karlılık oranlarının analiz edilmesi yoluyla havayollarının finansal durumundaki değişiklik ve (3) kiracının zorunlu açıklamalarının uygunluk düzeyi ele alınmıştır. Araştırma, havayollarının %50'den fazlasının finansal durum tablosunda kiralanan varlıklarını ve kiralama yükümlülüklerini ayrı bir kalem olarak rapor ettiğini ortaya koymaktadır. Oranlardaki değişim açısından, tipik oranlardan net işletme sermayesi ve cari oranın likidite açısından düştüğünü, borç/özkaynak ve borç/aktif toplamı oranlarının ödeme gücü açısından yükseldiğini ve toplam aktif devir hızının da varlık verimliliği açısından düştüğünü göstermektedir. Bununla birlikte bazı oranlarında her havayolu için ayrı ayrı analiz edilmesi gerekmektedir. Finansal tablo açıklamaları ile ilgili olarak, havayolları edinimlerini, amortisman giderlerini, defter değerlerini, faiz giderlerini, vade analizini ve kiralamalar için toplam nakit çıkışlarını raporlamaktadır. Ancak, kısa vadeli kiralamalar ve düşük değerli varlık kiralamaları için raporlama muafiyetinden yararlandıklarını beyan etmekle birlikte, bu tür kiralamalara ilişkin giderlerini genellikle açıklamamaktadırlar. Ayrıca raporlamada çeşitlilikte gözlemlenmiştir. Daha sonra yapılacak bir çalışmada, raporlamadaki iyileştirmeyi gözlemlemek için UFRS 16'nın benimsenmesinin ikinci yılına ilişkin sunum ve açıklama konuları analiz edilebilir. Anahtar Kelimeler: UFRS, Kiralamalar, UFRS 16, İlk Uygulama, Havayolu Şirketleri.
Telecommunication operators' service quality perception analysis
(2017) Şahin, Ömer Faruk
Son zamanlarda telekomünikasyon giderleri Türkiye ve dünya genelinde hane halkları için sabit bir gider haline geldi. Telekomünisyon sektöründe teknoloji bakımından ortaya çıkan yeni buluşlar, telekomünikasyonun en popüler servisler arasında olmasına yol açtı. Günümüzde düşük gelir seviyesinden yüksek gelir seviyesine kadar her kademe gelir seviyesi ses, internet, kısa mesaj, internet tv vb. servislere ulaşabiliyor. Bu çalışmanın amacı, telekomünikasyon sektöründe SERVQUAL kriterlerinin belirlenmesi, tedarikçilerde çalışan profesyoneller tarafından kriterlerin ağırlıklandırılması, tedarikçi firmaların servis kalitesinin ölçümlenmesi, beklenen ve algılanan servis kalitesi sonuçları arasındaki farkların bulunması ve servis kalitesi sonucunun ortaya çıkarılmasıdır. SERVQUAL kriterlerinin telekomünikasyon profesyonelleri tarafından ağırlıklandırılması sonucunda TOPSIS metodundan faydalanılmıştır. Sonuca ulaşmak için SERVQUAL kriterleri kullanılmış ve bu kriterler bir anket haline getirilerek operator çalışanlarına uygulanmıştır. Anket sonuçlarının analizinde SPSS kullanılmış olup, SERVQUAL GAP modeli ile servis kalitesi sonuçları hesaplanmıştır. Operatörler tarafından yüksek servis kalitesi beklentisi olduğu görülmüş, buna rağmen algılanan servis kalitesinin beklenenden düşük olduğu gözlemlenmiş ve sonuç olarak düşük servis kalitesi tespit edilmiştir. Bir diğer önemli sonuç ise hiç bir SERVQUAL boyutunun tatmin edilememiş olduğudur.
The effects of guerilla advertising on female consumers' purchase intention and brand awareness
(2020) Gümüştepe, Çağrıcan
Günden güne değişen pazar şartları ve tüketici tercihleri işletmeleri daha etkili pazarlama faaliyetleri yapmaya zorlamaktadır. Geleneksel pazarlama yöntemleri etkilerini yitirmeye başlamıştır. Bunun sonucunda işletmeler daha etkili pazarlama stratejileri arayışı içerisinde girmişlerdir. Bu yöntemlerden bir tanesi gerilla pazarlamadır. İlk defa 1984 yılında Jay Conrad Levinson tarafından geliştiren gerilla pazarlaması kavramı genel itibariyle, sıra dışı yöntemlerle ve çok az bütçeyle yürütülen tutundurma faaliyetlerini ifade etmektedir. Gerilla pazarlama stratejisinin uygulama alanlarından birisi olan gerilla reklamın, tüketicilere verilmek istenen mesajların, reklam anlayışını uyandırmadan iletilmesidir. Bu çalışmada; gerilla reklamların, kadın tüketicilerin marka farkındalıklarına ve satın alma niyetlerine olan etkileri araştırılmıştır. Çalışmada gerilla pazarlama ve gerilla reklamların kavramsal değerleri açıklanmış, marka farkındalığı ve satın alma niyeti kavramları açıklanmış, kadın tüketicilerin özelliklerinden bahsedilmiştir. Sonuç olarak ise gerilla reklamların, kadın tüketicilerin marka farkındalıklarına ve satın alma niyetlerine etkisi olduğu bulunmuştur ve sonrasında ise kadın tüketicilerin, gerilla reklamlara karşı tutumları, yaş ve eğitim seviyeleri arasındaki anlamlılık etkisi incelenmiştir.
The impact of the E-WOM activities on consumers' purchasing decisions: An applied research on female consumers in Tabriz
(2018) Pirnia, Tara
Word-of-mouth (WOM) known as a one of the most essential information sources among consumers when they making a purchase decision. However, with the development of the Internet specially nascence of social media, a new perspective has been brought for WOM that enabling consumers to communicate with each other online by engaging in electronic word of mouth. In different social media platforms, people are able to post, share and exchange their view and experiences about the product or services to inform and up to date consumers who want to collect information and making decision in order to purchase service or a product or not. This research discusses the electronic word of mouth within the context web 2.0. Mainly, this dissertation studies the influence of online consumer reviews, one model of e-WOM, in social media on consumers` purchase decision. Also look at the differences between frequency of checking reviews and demographic characteristics of target group such as age and educational level. The study used a questionnaire to survey 385 females from the Tabriz, Iran to validate the impact of the eWOM scale on female consumers' purchase decision. The data was analyzed by using the SPSS. Findings demonstrate that the influence of e-WOM depends on valance, source credibility, timeliness, quality and the volume of information obtained from e-WOM. More interestingly, valance, quality and timeliness of the OCR has a greater perceived influence than volume and trustworthiness on females' decision. We also find that there exists a differences between consumers' frequency of checking reviews and educational level of consumers while there are no differences between consumers' frequency of checking reviews and age of consumers. A suggestion for further study is enclosed.
The impect ofcorporate governanceon the performance of listed companies: the comparison of Nigeria and Turkey
(2014) Karaye, Abubakar Balarabe
This research analyzes the impact of corporate governance dimensions on the financial performance of corporations listed in Nigerian Stock Exchange and Istanbul Stock Exchange (Borsa Istanbul). The research used the total sample of 214 Nigerian and Turkish corporations, 94 corporations were sampled from Nigerian Stock Exchange listed corporations and 120 corporations were sampled from Istanbul Stock Exchange. Linear regression analysis was used to analyze the relationships between corporate governance internal mechanisms which constitute of board size, board independence, board gender diversity, CEO duality, board committees and ownership concentration, with financial performance. T-test was used to analyze the existence and the extent of significant differences between the mechanisms used in the Nigerian listed corporations and Turkish listed corporations. The findings indicate that there is a statistically significant positive relationship between corporate governance committee and financial performance of corporations. Additionally, the presence of female independent directors has a negative but minor relationship with the financial performance of corporations. All other mechanisms used in this research have a positive but weak relationship with the financial performance of the corporations. Besides, at country level it is found that the application of the mechanisms differed between Nigeria and Turkey. Key Words: Corporate Governance, Board of Directors, Financial Performance.
The motivations and problems of women entrepreneurs according to their profiles
(2022) Balkı, Büşra
Ekonomik büyümeye ve sosyal kalkınmaya katkıları kaçınılmaz olsa da girişimcilik alanında aktif olarak yer alan kadın sayısı hala düşüktür. Kadınları kendi işini kurmaya motive eden birçok farklı neden ve karşılaştıkları farklı sorunlar olduğundan, bu faktörlerin girişimciliğin farklı aşamaları ve farklı sektörler için ortaya çıkarılması önemlidir. Bu çalışmada, kadın girişimcilerin motivasyonları ve işletmelerinin kuruluş ve büyüme aşamalarında karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir. Bu çalışmanın örneklemini farklı demografik profillere sahip ve işletmeleri çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 40 kadın girişimci oluşturmaktadır. Kadın girişimcilerle yapılan görüşmelerden elde edilen nitel veriler, geleneksel ve geleneksel olmayan girişimciler olmak üzere girişimci profillerine göre analiz edilmektedir. Araştırmanın bulguları, hem geleneksel hem de geleneksel olmayan kadın girişimcilerin motivasyonlarının çoğunlukla bağımsızlık arzusu, başarı arzusu, kendi işinin patronu olma arzusu gibi arzu edilirlik faktörlerini içeren çekici faktörlerden kaynaklandığını göstermektedir. Öte yandan kadın girişimcilerin işletmelerinin kuruluş aşamasında, çoğu makro olmak üzere hem makro hem de mikro sorunlarla karşı karşıya kaldıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca mikro sorunlarla karşılaşan geleneksel olmayan kadın girişimcilerin sayısı geleneksel kadın girişimcilere göre daha fazladır. Benzer şekilde, işletmelerinin büyüme aşamasında hem geleneksel hem de geleneksel olmayan kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunların çoğunlukla makro sorunlar olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda bu çalışma, geleneksel ve geleneksel olmayan girişimciler ile girişimciliğin farklı aşamaları olan kuruluş ve büyüme aşamaları arasında karşılaştırmalı bulguları ile literatüre katkı sağlamaktadır.
The role of TUBIAK in national innovation system: A qualitative analysis
(2019) Biçme, İsmail
Ekonomik kalkınmanın ön koşullarından biri olarak literatürde uzun süredir incelenmeye devam eden inovasyon, hala bir çalışma alanı olarak güncelliğini korumaktadır. Bununla birlikte, inovasyon faaliyetleri kurumların veya devletlerin tek başına icra edemeyeceği bir konu olduğu için çalışmaların bir sistem dahilinde ve ulusal olarak bu alanda ilerleyecek şekilde icra edilmesi gerekmektedir. Ancak ulusal inovasyon sistemlerinin oluşturulması ve işletilmesi mekanikten ziyade organik ve evrimsel bir yaklaşım gerektirdiği için uzun dönemli proje ve politikalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'nin ulusal inovasyon sisteminde önemli bir aktör olan TÜBİTAK'ın, sistem içindeki etkinliği nitel bir araştırma deseni çerçevesinde, bu alanda 2000 yılından beri yayınlanan belirlenen belgelerden faydalanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre TÜBİTAK'ın ulusal inovasyon sistemi içindeki; araştırma ve geliştirme faaliyetlerini finansal olarak destekleme, bilim adamlarının gelişimi için burs ve ödüller verme, topluma ve ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmak için Ar-Ge konusunda farkındalık yaratma gibi önemli rolü ortaya koyulurken inovasyon sistemi içinde icra edilen çalışmaların daha derinlemesine anlaşılabilmesi için ilave çalışmalara ihtiyaç olduğu değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarından ilgili kurumların ve bu alanda çalışma yapan araştırmacıların faydalanacağı umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: TÜBİTAK, Türkiye'nin ulusal inovasyon sistemi, inovasyon
Z kuşağı çalışanların çalışma değerlerinin belirlenmesine yönelik Ankara ilinde bir alan araştırması
(2020) Kavak, Ahmet Burak
İşletmeler var olduğu süre boyunca çalışanlara ihtiyaç duyacaktır. Günümüz dünyası işletmeleri neredeyse tüm kuşaklardan çalışanları bünyesinde barındırmaktadır. Geçmiş yıllarda Y kuşağının iş hayatına girmeye başlaması ile değişimler yaşayan işletmeler günümüzde Z kuşağını istihdam etmeye başlamışlardır. Her kuşak diğerlerinden farklı olduğu gibi Z kuşağı da farklılıkları ile iş hayatına girmeye başlamıştır. İşletmeler geleceğe Z kuşağı çalışanlar ile birlikte yönelecekler ve her geçen gün Z kuşağı çalışanlara daha fazla ihtiyaç duyacaklardır. Bu nedenle, işletmelerin geleceği açısından kilit rol oynayan Z kuşağının daha iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda yapılan bu çalışma ile Z kuşağı çalışanların çalışma değerlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede Z kuşağı çalışanların çalışma değerlerini belirlemek amacı ile Ankara'da 274 Z kuşağı çalışanlarına anket uygulaması yapılmış ve farklı kurumlarda insan kaynakları birimlerinde çalışan 14 yetkili ile de Z kuşağının çalışma değerleri hususlarında görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, Z kuşağı çalışan kadınların, Z kuşağı çalışan erkeklere oranla alturistik (özgecil) çalışma değerlerine ve statü ve iş arkadaşlarına yönelik çalışma değerlerine daha fazla önem verdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte, görüşme sonuçlarına göre Z kuşağı çalışanlarının, gelişime açık, motivasyona önem veren, çalışma ortamında gücü elinde toplamak isteyen, yüksek statü algısı bulunan, yüksek kariyer hedefleri olan, çalışma ortamında boş vakitlerini sanal ortamlarda ve kariyer gelişimlerine yönelik faaliyetler ile geçiren, iş yaşam dengesi kurma arzusunda olan kişiler olduğu belirlenmiştir.

Browse

Browsing İşletme Yönetimi Bölümü Tezleri by Access Right "info:eu-repo/semantics/openAccess"