Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Yayın Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/249
Browse
Browsing Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Yayın Koleksiyonu by Author "105587"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Article 1915 Events, New Issues and Reconciliation Within the Framework of Persistence of Conflict and the Concept of Intractable Conflict(2017) Çoban Öztürk, Ebru; 105587There are some concrete problems, with roots in the past, that have remained unsolved between Turkish and Armenian societies. These problems have become deeper through the years and have negatively affected the relationship between the two societies, and by now have been transformed into a chronic conflict. Nevertheless, this type of conflict does not involve physical violence today, yet it has been transformed into intractable conflict with its all defining features. This study attempts to investigate the relationship between the two societies around the concept of intractable conflict and the socio-psychological foundations of it. The socio-psychological foundation of the Turkish-Armenian conflict has generated a completely new bundle of problems. For both societies to follow a positive line of relationship, a due attention should be paid not only to the concrete problems, but also to the socio-psychological repertoire of intractable conflicts and find solutions accordingly. This article will apply Daniel Bar-Tal’s method of analysis when using the concept of intractable conflict that analyzes the said socio-psychological repertoire.Article An Assessment of Reconciliation Processes and Completion of the International Tribunal(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2016) Öztürk, Ebru Çoban; 105587After the 1994 Rwandan genocide, solution and social reconciliation processes has started in this country. These processes are being conducted in terms of politics, economics, social psychology and law both in international and national levels. The most important and substantial contribution to the reconciliation process has taken place mainly from the International Criminal Tribunal for Rwanda. The Tribunal was established as an ad hoc Tribunal but its contributions to the social reconciliation and international law is permanent. The Tribunal has completed its twenty first year for now and as an ad hoc tribunal, its mission is going to be terminated at the end of 2015 after completing its proceedings. The Tribunal's mission was completed at December 31, 2015. The jurisdiction of the Tribunal and the ongoing cases will be assigned to national courts and to the newly established International Residual Mechanism for Criminal Tribunals. This study presents the structure and completion strategy of the Tribunal and the contribution of it to the reconciliation processes of Rwanda. Then criticisms about the legal systems and social reconciliation are going to be discussed.Article Çatışma Çözümleri ve Uzlaşma Süreçlerinde Kimlik: Suriye’de Mezhepsel Kimlikler ve Çatışma Sonrası Suriye(2022) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Suriye çatışma çalışmaları literatüründe yer bulan önemli örneklerden birisidir. Suriye’deki olayların çok sayıda sebebi mevcut olsa da mezhepsel kimlikler, bu kimliklerle bağlantılı gelişen materyal kazanımlar ve bunun etrafında şekillenen bir çatışma döngüsü göze çarpmaktadır. Suriye’deki şiddet sona erdiğinde ya da farklı bir biçime dönüştüğünde çatışma öncesi ve sırasında olduğu gibi çatışma sonrası süreçlerde de kimlik vurgusu ve mezhepsel kimlikler, siyasi ve toplumsal hayatta yer bulmaya devam edecektir. Bu nedenle çatışma sonrası çözüm ve uzlaşma gibi süreçlerinin gerçekleştirilmesi ve bu süreçlerde kimliklerin ve kimlik dönüşümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Ülkede kimliklerin araçsallaştırılarak çatışma unsuru haline getirilmesinin önüne geçilmesi önem arz etmektedir. Bu süreçler ülkede hakiki anlamda barışın gelmesi ve şiddetin tekrarlanmaması için gereklidir. Çatışma çözümleri ve uzlaşma literatüründe somut çözümlerle beraber kimlik dönüşümlerinin gerçekleştirilmesi en çok bahsedilen konulardan birisidir. Bu süreçler uygun şekillerde gerçekleştirilmezlerse şiddetin belli dönemlerde tekrar eden döngüsel bir niteliğe bürünmesi sık rastlanan bir durumdur. Çalışmada Suriye’deki mezhepsel kimlikler, çatışma sonrası beklenen çözüm ve uzlaşma süreçlerinde kimliğin yeri ve kimlik dönüşümleri ile olası toplumsal uzlaşma yaklaşımlarından bahsedilecektir.Article Çatışma Sürekliliği ve Çözülemeyen/ İnatçı Çatışma Kavramı Çerçevesinde 1915 Olayları, Yeni Sorunlar ve Uzlaşma(2017) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Türk ve Ermeni toplumlar arasında geçmişten gelen ve çözümekavuşturulamayan somut sorunlar mevcuttur. Bu sorunlar yıllar içerisindederinleşmiş ve iki toplum arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyerek süreklilikarz eden bir çatışmaya dönüştürmüştür. Bu çatışma türü günümüzde fizikselşiddet içermemektedir fakat "çözülemeyen/ inatçı çatışmalar" (intractableconflicts) türüne dönüşmüş ve bu çatışmaların niteliklerini taşır halegelmiştir. Çalışmada iki toplum arasındaki ilişkiler bu çatışma türününnitelikleri çerçevesinde incelenecektir. Ayrıca bu çatışma türünde var olansosyopsikolojik altyapıya da yer verilecektir. Mevcut sosyopsikolojikaltyapı, var olan somut sorunlara ek yeni bir sorunlar kümesioluşturmuştur. Bu nedenle var olan çatışma türünü diğer çatışmatürlerinden ayırarak, çözülemeyen/ inatçı çatışma şeklinde incelemek,sorunu anlayabilmek ve çözümler üretebilmek için önem arz etmektedr. İkitoplum arasındaki ilişkilerin olumlu seyri için sadece bilinen sorunlaradeğil, çözülemeyen/ inatçı çatışma türündeki çatışmaların sosyopsikolojikaltyapısına da odaklanmak ve çözümler üretmek gerektiği anlatılmayaçalışılmaktadır. Sosyopsikolojik altyapının incelendiği çözülemeyen/ inatçıçatışmalar kavramı kullanılırken Daniel Bar-Tal'ın inceleme yöntemi uygulanacaktırArticle Completing The Tribunal: ICTR’s Contributions And Deficiencies(2014) Çoban Öztürk, Ebru; 105587The International Criminal Tribunal for Rwanda (ICTR) is an ad hoc tribunal of great significance in terms of international law. The court has completed nearly its twentieth year, while it has been decided to terminate its mission at the end of 2014 after completing its proceedings, since it is an ad hoc tribunal. Concordantly, the judicial power and the ongoing cases will be assigned to national courts and to the Residual Mechanism for Criminal Tribunals, which has been newly established. The Tribunal has left behind many contributions and addressed by some criticisms while coming to an end. The Tribunal, which has numerous contributions to international law, criminal proceedings, regional peace, perception of justice, rule of law, and universal values, deals also with criticisms on issues such as functioning, powers of prosecution, and its limited coverage in terms of region and time span. The contributions of this Tribunal, which is coming to the end of its mission, to international law and reconciliation shall be presented in this study. Then, an overall evaluation of criticisms addressed to the Tribunal and the legal system related with the atrocities in Rwanda.Article Diaspora Ve Dış Politika: Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Diasporanın Rolü(2013) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Dış politika yapım süreçlerini ve ikili ilişkileri şekillendiren, iç siyasiyapı, liderler, bürokrasi, danışmanlar, tarih ve kültür, medya, kamuoyu,düşünce kuruluşları, bölgesel ve uluslararası bağlam gibi çok sayıda etkenbulunmaktadır. Sayılan etkenlere ek olarak Ermenistan ve Türkiye ilişkilerisöz konusu olduğunda ise Ermeni diasporanın dış ve iç politika üzerindekietkisini de dikkate almak gerekmektedir. Diasporanın siyaseti hem yaşadığıülkenin hem anavatanının siyasi ve ekonomik yapısı ile şekillenmektedir.Ermeni diaspora Ermeni ulusal kimliğinin bir parçası sayıldığı kadar ulusalkimliğin kurulmasında da merkez bir rol edinmektedir. Bununla beraberdiaspora, Ermenistan’ın resmi dış politika önceliklerinden daha farklı veuzlaşmaz bir konum tercih edebilmektedir. Bu nedenlerle Türkiye veErmenistan arasında başlatılabilecek olumlu ikili ilişkilerde diasporanınüçüncü ve etkili bir taraf olarak dikkate alınması gerekmektedirArticle İnşacı Kuram Gözüyle Ulusal Kimlik, İkili İlişkiler Ve Uzlaşma(2014) Çoban Öztürk, Ebru; 105587İnşacı Kuram’a göre genel olarak kimlikler ve özelinde ulusal kimliklersosyal birer kurgudur ve zaman içerisinde inşa edilirler. İnşa edilen ulusalkimlikler dış politikayı etkilemekte, belirlemekte ve diğer taraftan iletişimsüreçlerinde kendisi de değişmekte ve yeniden şekillenmektedir. 1915olayları Türk ve Ermeni taraflarının ulusal kimliklerinin bir parçası olarakyer bulmuş ve özellikle Ermeni ulusal kimliğinde merkezi bir konumedinmiştir. Bu çerçevede inşa edilmiş olan ulusal kimlikler ikili ilişkilerisınırlayıcı niteliktedir. İkili ilişkiler başlatılmadıkça mevcut kimlik algısımuhafaza edilmektedir. Yeni bir dış politika ve çözüm süreçlerininbaşlatılması barışçı komşuluk ilişkileri için gereklidir, fakat bunlar büyükadımlar olsa da yeterli olmayacaktır. Mevcut kimlikler ikili ilişkileri o denlidışlayıcıdır ki kalıcı barışın sağlanabilmesi için önce çözüm süreçlerinin,sonrasında ise daha geniş bir niteliğe sahip olan uzlaşma süreçlerininbaşlatılması gerekmektedir. Bu uzlaşma süreçlerinde siyasi ve hukukiçözümlere ihtiyaç duyulduğu kadar tutumlarda ve kimlik algısındakideğişimler de önem arz etmektedirArticle Land of ıntolerance: psychological and religious roots Of the ısraeli-palestinian conflict(2010) Öztürk Çoban, Ebru; 105587The Israeli-Palestinian conflict is one of the most long-lived and bloody conflicts of the world. The main problems between the two societies are well-known to the people who have an interest toward the Middle East. Although solutions to the conflict seem to be clear, there are bigger obstacles and prejudice at the social, religious and psychological levels. The paper tries to explain deeper societal problems which prevent resolution of the conflict. Societal problems, which have religious and psychological roots, make reconciliation extremely difficult. After discussing those problems, some conciliation methods for the conflict are proposed to achieve a long-lasting peace. A peaceful solution to the conflict might be an example to other conflicts in the world.Book Modern Devlet Biyoiktidar Soykırım Ruanda Örneği(Adres Yayınları, 2010) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Article National Identity and the Role of Diaspora: A Constructivist Approach to TurkishArmenian Relations(2015) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Armenia and Turkey are the two countries which couldn’t develop a stable and peaceful foreign policy and bilateral relations by sticking in their pasts. Any commercial, political and diplomatic initiatives would be substantial and sufficient for many countries, but not for these two. Bilateral relations are carried on statically and stay on the plane of 1915 events without any improvement. Both of the countries have different approaches and claims regarding the events of 1915, thus reconciliation seems unlikely. They have both built their national identities on the sad events of their past and carry on their foreign policies accordingly. Diaspora has been involved in this identity building process at the Armenian side. The constructivist theory explains the extent of established identities’ influence on foreign policy actors. The existing national identities already built are in a position obstructing bilateral relations and leading to an exclusionary approach in the foreign policies of Turkey and Armenia. It may be important for both sides to build new identities toward each other to establish a peaceful and long-term communication in addition to concrete initiatives and steps in terms of political, commercial, and diplomatic affairs.Article Ruanda’da Soykırım Siyaseti, Uzlaşma ve Uzlaşma Yaklaşımları(2022) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Ruanda’da halkın kitlesel katılımıyla acımasız soykırım eylemleri gerçekleşmiştir. Ülkede şiddet döngüsel olarak devam ettiğinden şiddetin tekrar yaşanmaması için çatışma çözümü ve uzlaşma süreçleri gereklidir. Ancak ülkede yürütüldüğü iddia edilen uzlaşma süreci yerini soykırım siyasetine bırakmıştır. Hükümet uluslararası toplumun da desteğiyle iktisadi ve siyasi reformlar yapmış, çatışma çözümü ve uzlaşma yaklaşımlarını da uygulamaya başlamıştır. Fakat uygulanan politikalar, uzlaşmadan uzak, otoriteryen ve soykırımı kendi meşruiyeti için araçsallaştıran bir şekle bürünmüştür. Soykırım hem diğer mağdur grupların dışlanması hem de Tutsi hükümetinin devamlılığını ve baskıcı politikalarını meşrulaştırmak için kullanılmaya başlanmıştır. Devlet tekelinde ve katılımın zorunlu olduğu soykırım anma törenleri, sadece Tutsilerin mağdur kabul edildiği seçilmiş mağduriyet temelli bir resmi tarih yazılması, etnik kimliklerin kullanımının yasaklanması, zorunlu eğitim kampları, hafif sayılabilecek suçları dahi soykırım sayan ve adaleti sağlayamayan yerel mahkemelerin varlığı uzlaşma yerine soykırım siyaseti yürütüldüğünü göstermektedir. Hükümet medyayı, siyaseti ve yerel idari birimleri kontrol altına alarak, ülkedeki yaygın idari gözetim mekanizmasının yardımıyla kendi iktidarını meşrulaştırma aracı olarak soykırımı kullanır hale gelmiş, uzlaşma politikaları hakiki anlamda uzlaşmayı engeller bir şekle bürünmüştür. Çalışmada, Ruanda’da soykırım siyasetinin nasıl yürütüldüğü, bu siyasetin toplumsal uzlaşmadaki ve şiddet döngüsünü engellemedeki olumsuz rolü aktarılacaktır.Article Sectarian Identity and Reconciliation in Post-Conflict Syria: Survey Research among Syrian Migrants(2022) Çoban Öztürk, Ebru; 105587The conflict in Syrian sectarianized promptly. To have a factual base for intensifying sectarianism, a survey research was conducted with Syrian migrants. Key insights were utilized in the evaluation of research findings in terms of persistence of sectarianism, sectarian identity, sectarian leadership, and reconciliation in the post-conflict Syria. However, an emphasis on sectarianism in the functioning of state or in the society denies the essence of resolution and reconciliation. In the future of Syria, the effective peace settlements and reconciliation will need to diminish the divisive role of sectarianism to prevent a cycle of violence. Constructivist approach may offer insights.Book Part Sorunlar ve Yeni Kavramlar: 1915 Olayları, Çözülemeyen/ İnatçı Çatışma Kavramı ve Farklı Uzlaşma Arayışları(Terazi Yayıncılık, 2019) Çoban Öztürk, Ebru; 105587Article The crime of genocide in international law and underlying social structures of the crime: Rwanda case(2008) Çoban, Ebru; 105587Genocide is a crime which is defined under international law in the twentieth century and could not come about without the ideological, bureaucratic power of a modern state with its sanctions and modern discourses on identities and modern classifications. With a non-modern picture but with modern techniques of governing Rwanda was a place that genocidal killings occurred and is a place of a breaking case for modern theories. Rwanda has modern state characteristics in terms of monopoly of use of violence, giving orders and providing obedience of its people, surveillance, classification and registration of its people, and keeping discourses. Moreover, Rwandan culture that gives great importance to obedience and Rwandan geography that is so suitable to surveillance become additional factors. In that sense, Rwandan governments could influence to daily life of the people even to the smallest details of anyone. All factors provided a suitable base for the crime of genocide.Article The International criminal court jurisdiction and the concept of sovereignty(2014) Öztürk Çoban, Ebru; 105587The necessity of prosecution of major crimes committed against individuals or groups has become a common opinion today due to the increasing importance attached to the concept of human rights. The international community demands punishing those individuals committed major international crimes regardless of their duties and powers. The International Criminal Court has become the indicator and the outcome of this demand. It is a development welcomed by the majority of the international community in terms of an idealistic approach. However, there are debates on the jurisdiction of the International Criminal Court. The powers of the Court superseding national jurisdiction and challenging the concept of national sovereignty are the most discussed ongoing issues in particular. The existing jurisdiction of the Court as well as the criticism of this jurisdiction will be discussed in this study.Article Türkiye ve Ermenistan İlişkilerinde Çatışma Çözümü ve Uzlaşma Yaklaşımları, Yeni Öncelikler ve Çatışmanın Yönetilmesi(2023) Öztürk Çoban, Ebru; 105587Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler sıcak çatışma veya toprak bölüşümü boyutlarını içermeyen ve aktif olmayan bir çatışma türü olarak uluslararası literatürde farklı bir yerdedir. İkili ilişkilerde 1915’ten kalan geçmişe ilişkin sorunlar ve bu sorunlara eklemlenmiş Ermeni diaspora etkeni mevcuttur. Diaspora ikili ilişkilerde Ermenistan açısından aktif rol oynamakta, hâlihazırda zor bir mesele olan bölgesel barış inşasını güçleştirmektedir. Çatışma çözümleri literatüründe yer alan araçsal uzlaşma yöntemiyle Türkiye ve Ermenistan arasındaki dondurulmuş ilişkilerin uzun vadede olumlu bir seyre çevrilmesi zor ama mümkündür. Mevcut haliyle Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilere Liberal barış önerileri ve çatışma çözümleri uygulamak güçken son dönemde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ meselesinde Türkiye’nin aktif olarak yer almasıyla ve görüşmelerde Azerbaycan ile olan sorunların öncelikli olarak halledilmesi gerekliliğinin vurgulanmasıyla beraber durum giderek karmaşık bir hal almıştır. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sıcak çatışmalarda toprak paylaşımı gibi öncelikli bir konunun varlığı ve bölgesel güçlerin olaya dâhil olması bölgenin realist siyasi karakteristiğini artırmıştır. Bu nedenlerle Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerdeki çatışma boyutu giderek derinleşmiştir. Çalışmada Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki çatışma çözümü ve uzlaşma yaklaşımları, çatışma çözümlerindeki realist ve liberal politikalar ve çatışma çözümü yerine çatışmanın yönetilmesi gibi realist paradigmalar tartışılacak ve diasporanın çatışma çözümlerindeki yeri incelenecektir.Article Uluslararası hukukta soykırım suçu ve suça zemin hazırlayan toplumsal yapılar: Ruanda örneği(Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği, 2008) Çoban, Ebru; 105587Soykırım, 20. yüzyılda uluslararası hukuk çerçevesinde modern çağda tanımlanmış bir suçtur. İnsanları gruplara ayırarak sınıflandırmanın modern bir olgu olmasının yanısıra şiddetin yöneltildiği insan grupları da -dini grup hariç- modern kullanımlardır. Bu anlamıyla soykırım, modern kategorizasyonlar kullanılarak tanımlanmış olan insan grupları var olmadan ve modern devletin ideolojik, bürokratik ve yaptırım gücü özelliklerine sahip olunmadan gerçekleştirilemeyecek bir şiddet eylemidir. Ruanda modern devleti tanımlayan özelliklerden hiçbirine sahip olmayan bir ülkedir. Fakat şiddet tekelini elinde bulundurma, emir verme ve itaati sağlama, gözetleme, sınıflandırma ve halkı kayıt altına alma (ırk ayrımında olduğu gibi), söylem oluşturabilme yönlerinden bakıldığında modern devletin sahip olduğu yönetim araçlarına sahiptir. İtaate büyük önem veren kültürel yapı ve coğrafi temele dayalı hiyerarşik gözetleme yöntemini modern devletlerde rastlanabilen bir özellik olan devletin gündelik yaşama güçlü biçimde nüfuz etmesi özelliğiyle birleştirebilmiştir. Tüm bu özellikler kriz ortamıyla birleşince ülkede soykırım eylemlerine tanık olunması mümkün hale gelmiştir