Browsing by Author "Belge, Ayse Merve"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article Borçlar Hukuku Hükümleri İle Karşılaştırmalı Olarak Sigorta Hukukunda Hasarın Tespiti ve Tazminat(2016) Belge, Ayşe Merve; Belge, Ayse Merve; HukukTazminat, hem Sigorta Hukukunda hem de Borçlar Hukukunda inceleme alanı bulan bir kavram olmasına karşılık, bu iki hukuk alanı açısından farklılıklar gösterir. Sigorta Hukukunda, tazminata hükmedilmesinin koşullarının oluşmasıyla birlikte hasarın tespiti, ödenecek tazminat miktarının belirlenmesi ve tazminatın ödenmesi aşamalarından geçilmektedir. Borçlar Hukukunda bir hasar tespitinden söz edilmemekte, zarar tespiti söz konusu olmaktadır. Borçlar Hukukunda da tazminat, koşullarının gerçekleşmesiyle birlikte, zararın tespiti, tazminatın belirlenmesi ve tazminatın ödenmesi aşamalarından geçilerek tespit edilir. Sigorta Hukukundaki hasarın tespiti ile Borçlar Hukukundaki zararın tespiti karşılaştırma açısından tazminata hükmedilmesinin diğer aşamalarına göre daha çok farklılık gösterir. Bu nedenle, “hasarın tespiti” ibaresi çalışmanın başlığına alınarak konuya dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda, çalışmanın başlığı “Borçlar Hukuku Hükümleri ile Karşılaştırmalı Olarak Sigorta Hukukunda Hasarın Tespiti ve Tazminat” olarak şekillenmiş; çalışmada iki alan açısından hasar tespiti ve tazminat konusunda benzer ve farklı yönler incelenmiştir.Article Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Değer Artışına Katılma(2021) Belge, Ayşe Merve; Belge, Ayse Merve; HukukEdinilmiş mallara katılma rejiminde değer artışına katılmaya ilişkin iki farklı kanuni düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan biri Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesinde yer alan değer artış payı alacağına ilişkin düzenleme; diğeri ise Türk Medeni Kanunu’nun 230. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan denkleştirme alacağına ilişkin düzenlemedir. Her iki düzenleme de bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına yönelik olarak yapılan katkı sonucunda, katkıda bulunulan malda bir değer artışının meydana gelmesi durumunda, bir alacak hakkına sahip olunacağını hüküm altına alarak değer artışına katılmayı öngörmektedir. Bu iki hüküm arasında bu gibi birtakım benzerlikler bulunduğu gibi farklılıklar da bulunmaktadır. Çalışma, anılan hükümlerde düzenlenen, değer artış payı alacağı ve denkleştirme alacağına ilişkin açıklamalarda bulunmak suretiyle bu iki hükmün karşılaştırılmasına yöneliktir. Bu kapsamda öncelikle, değer artış payı alacağı, daha sonra denkleştirme alacağına ilişkin açıklamalara, yalnız karşılaştırma faaliyetine hizmet edeceği ölçüde yer verilmiştir. Son olarak ise bu iki alacak üzerinden, hükümler arasındaki benzerlik ve farklılıklar ele alınmıştır. Bu benzerlik ve farklılıklar, kanunda ele alınış tarzları, hukuki nitelik, alacağın özgüleneceği mal grubu ve hesaplama yöntemi noktalarında toplanmıştır.Article Özellikle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Çerçevesinde İşçilerin Kişisel Verilerinin İhlâli Ve Korunması Yolları(2017) Belge, Ayşe Merve; Belge, Ayse Merve; Hukukİş yaşamında bulundukları konum sebebiyle, kişisel verilerin işlenmesive depolanması bakımından en çok hak ihlaline uğrayan gruplardan biri deişçilerdir. Bu bakımdan işçilerin kişisel verilerinin korunması gerekmektedir.Bu koruma, Anayasa, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve İşKanunu’nda yer alan birtakım hükümlerle sağlanabilmektedir. Buna ekolarak, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile dekişisel veriler ilk defa özel bir düzenlemeye kavuşmuştur. Şüphesiz ki buhükümler işçiler bakımından da uygulama alanı bulacaktır. Bu amaçla işçilerinKişisel Verilerin Korunması Kanunu bakımından da kişisel verilerininihlâli ve korunması yolları incelenmelidir.Article Vasiyete Konu Eşyanın Üçüncü Kişinin Mülkiyetinde Olması Durumunda Tedarik Vasiyetinin Yerine Getirilmesi(2020) Belge, Ayşe Merve; Belge, Ayse Merve; 48551; HukukTedarik vasiyeti, vasiyet yükümlüsünü, mirasın açıldığı anda terekede bulunmayan vasiyet konusunu, vasiyetalacaklısına devretme borcu altına sokmaktadır. Tedarik vasiyetine konu olan şey, bazen vasiyet yükümlüsününkendi mülkiyetinde olan, bazen piyasadan sağlanmaya elverişli bir şeydir. Vasiyet konusu şeyin bizzat mirasbırakan tarafından işaret edilmiş bir üçüncü kişide olması da mümkündür. Bu çalışmanın konusu da tedarik vasiyetineilişkin bu son ihtimaldir. İlk iki ihtimalde vasiyet yükümlüsünün borcunu yerine getirmesi tamamen kendi iradesinebağlıyken son ihtimalde üçüncü kişinin işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Oysa onu böyle bir işbirliğine zorlayacakherhangi bir mekanizma yoktur. Mirasbırakanın son arzularını yerine getirme ihtiyacı da göz önünde bulundurulduğunda bu durum bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Sorunun ortaya konulması ve Kanun’da nasıl bir çözümebağlandığının incelenmesi ile bu çözümün değerlendirilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır.Çalışmada öncelikle tedarik vasiyetine ilişkin genel açıklamalara yer verilerek sorunun bütün içindeki yeri veönemine dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Daha sonra tedarik vasiyetine konu eşyanın, mirasbırakan tarafından işaretedilmiş belli bir üçüncü kişinin mülkiyetinde bulunması durumunda, vasiyet yükümlüsünün devir borcuna ilişkinkanuni düzenleme üzerinde durulmuş ve konu üçüncü kişinin tedarike katılmayı kabul etmesi ya da reddetmesiihtimalleri bakımından ayrım yapılarak incelenmiştir.