Browsing by Author "Cengil, Betül Beyza"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Development of Turkish DRM lists and comparing false memory differences across discrete emotions(2023) Cengil, Betül BeyzaSahte anı literatüründe kullanılan en yaygın paradigmalardan biri DRM paradigmasıdır. Kelime listelerinden oluşan bu paradigma uzun zamandır kullanılsa da duygunun bu paradigmaya dâhil edilmesi daha yakın zamanda olmuştur. Literatürdeki duygusal DRM listelerinin çoğu döngüsel modele göre geliştirilmiş olsa da literatürde farklı duygu teorileri de mevcuttur. Bu teorilerden biri olan ayrık duygular teorisi, her duygunun ortak bazı özellikleri olsa da diğer açılardan birbirlerinden ayrıştıklarını ileri sürmektedir. Bu teori bellek ve sahte anı çalışmalarında çalışılmış olsa da DRM listelerinde kapsamlı bir şekilde çalışılmamıştır. Bu çalışma kapsamında beş ayrık duygu ele alınarak toplamda 25 Türkçe DRM listeleri geliştirilmiştir. Çalışmada ele alınan tiksinti, korku, üzüntü, öfke ve mutluluk duyguları aynı zamanda temel duygular olarak görülmektedir. Çalışmaya 18 – 26 yaş aralığında (M= 21.38, SD= 1.74) 71 üniversite öğrencisi (41K, 30E) katılmıştır. Çalışmada katılımcılara bilgisayar üzerinden seçkisiz olarak seçilmiş, her duygu grubundan üç liste olmak üzere, 15 listeye ait kelimeler gösterilmiş, ara bir görevin ardından tanıma görevi verilmiştir. Tanıma görevi üç farklı türden kelime içermektedir: çalışılan liste kelimelerinin anlamsal olarak çağrıştırdığı kritik çeldiriciler, listede olup daha önce çalışılmış eski kelimeler ve liste kelimelerinden bağımsız yeni kelimeler. Çalışma sonucunda, üzüntü ve öfke içerikli kritik çeldiricilerin tiksinti, korku ve mutluluk içerikli kritik çeldiricilere kıyasla daha fazla sahte anı üretimine sebep olduğu bulunmuştur. Çalışmada tanıma görevi 6'lı güven aralığı kullanılarak yapılmıştır. Bunun sonucunda Sinyal Tespit Kuramı kapsamında duyarlılık ve tepki yanlılığı ile ilişkili analizler de yapılmıştır. Bu analizler isabet (eski kelimeye verilen eski tepkisi) ve yanlış alarm (yeni kelimeye verilen eski tepkisi) oranları hesaplanarak yapılmıştır. Çalışmada yanlış alarmlar hem kritik çeldiricilerden hem de yeni kelimelerden elde edilebildiği için, ikisinin de yanlış alarm olarak ele alındığı analizler yapılmıştır. Kritik çeldiricilerin yanlış alarm olarak ele alındığı analizlerde, duygular arasında duyarlılık ve tepki yanlılığı açısından bir fark çıkmamıştır. Ancak yeni kelimeler yanlış alarm olarak ele alındığında, duygular arası ayrışmalar gözlemlenmiştir. Katılımcıların duyarlılığının korku ve mutluluk koşullarında, diğer duygulara kıyasla daha düşük olduğu bulunmuştur. Tepki yanlılığında ise, katılımcıların mutluluk koşulunda liberal, tiksinti, korku, üzüntü ve öfke koşullarında ise muhafazakâr bir tepki yanlılığı gösterdiği bulunmuştur. Özetle, sonuçlar ayrık duygular arasında gözle görülür farklılıklar olduğunu vurgulamaktadır. Bu çalışma, duygular ve sahte anılar arasındaki karmaşık bağlantının daha derin bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlamakla beraber aynı zamanda DRM paradigması çerçevesinde nasıl etkileşime girdiklerini daha iyi anlamamıza katkıda bulunmaktadır Anahtar Kelimeler: Ayrık duygular, DRM paradigması, Sinyal Tespit Kuramı, Tanıma görevi, Sahte anı.Article Losing the Life: A Review on Autobiographical Memory in Alzheimer’s Disease(2021) Cengil, Betül Beyza; Kaynak, Hande; Aydın, ÖyküAlzheimer hastalığı, progresif ve nörodejeneratif bir beyin hastalığı olup yaşlı yetişkinler arasında en yaygın görülen demans tipidir. Alzheimer hastalığı, diğer demans tiplerinin aksine progresif bellek bozulmaları ile karakterizedir. Alzheimer hastalığında görülen bellek bozulmalarından biri olan otobiyografik bellek ise kişinin yaşamı boyunca meydana gelen olayların depolandığı bellek olarak tanımlanır. Alzheimer hastalığında otobiyografik bellek süreçlerinde gözlemlenen düşüşün bir sonucu, geçmiş dönemden ziyade, yakın dönem otobiyografik anıların geri getirilmesinde yaşanan zorluktur. Hem olaysal hem de anlamsal bileşenleri içeren bu bellek tipi, kişinin benlik kavramı için de önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Alzheimer hastalarında otobiyografik bellek süreçlerinin güncel alan yazında nasıl ele alındığını incelemektir. Derlemenin giriş kısmında Alzheimer hastalığı ve hastalık ile ilişkilendirilen bilişsel süreçler, otobiyografik bellek performansının benlik için önemiyle birlikte detaylı olarak sunulmuştur. Derlemenin ikinci kısmında Alzheimer hastalarında otobiyografik bellek bozulmaları tartışılmış ve otobiyografik belleğe etki eden duygu ve koku duyusu gibi faktörlerden ilgili nöral yapılar ile birlikte bahsedilmiştir. Bu bağlamda sırasıyla duygusal boyutun (örneğin, değerlik) otobiyografik anıların oluşumu ve geri getirilmesi üzerindeki etkisi tartışılmış ve otobiyografik belleğin koku uyaranlarıyla nasıl çalışıldığı ele alınmıştır. Otobiyografik bellek ve duygu arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalar, Alzheimer hastalığında otobiyografik anıların içeriğinin olumluya doğru kaydığını, bu kapsamda Alzheimer hastalarının daha olumlu otobiyografik anılarını hatırladıklarını göstermiştir. Ek olarak, koku uyaranlarının sözel ve görsel uyaranlardan daha fazla otobiyografik anı üretmeye neden olduğu bulunmuştur. Mevcut derlemenin sonuç kısmı, gelecek çalışmalara yön verebilecek bazı önerilere ayrılmıştır. Örneğin, Alzheimer hastalığının farklı evrelerinde otobiyografik belleğin incelenmesi ve bellek performansının ilgili değişkenler açısından karşılaştırılması, Alzheimer hastalığında otobiyografik belleğin doğası hakkında ayrıntılı bulgular sağlamanın yollarından biri olabilir.Article Örtük Bellekte Duygu Yükü Üzerine Bir Derleme: Depresyon ve Duygudurum Tutarlılığının Etkileri(2023) Cengil, Betül Beyza; Cengil, Betül Beyza; Aydın, Öykü; Kaynak, HandeMevcut çalışma, önceden maruz kalınan bilginin bilinçdışı hatırlanmasını ifade eden örtük belleğe odaklanmaktadır. Duygu yükünün örtük bellek üzerindeki etkilerini incelemekte olup, özellikle depresyon ve duygudurum tutarlılığının bellek üzerindeki etkisine odaklanmaktadur. İlgili çalışmaların kapsamlı bir gözden geçirilmesi aracılığıyla, bu içsel ve dışsal faktörler ile depresyon bağlamında örtük bellek arasındaki karmaşık ilişki üzerine ışık tutmak amaçlanmaktadır. Mevcut derleme, konuyla ilgili önceki araştırmaları özetleyip değerlendirerek, literatürdeki tutarsızlıkları ve boşlukları vurgulamaktadır. Farklı türdeki örtük bellek görevlerinin rolü, açık bulaşmanın kontrolünün önemi, depresyonun bir bozukluk olarak ve depresif duygudurum olarak ayrı bir şekilde ele alınmasının gerekliliği gibi birçok faktör tartışılmaktadır. Bu çalışma, bulguları analiz ederek, önceki araştırmalarda tutarsız sonuçlara katkıda bulunan faktörleri belirlemeye, depresyonlu bireylerde örtük belleğin temel mekanizmalarına dair bilgi sunmaya çalışmaktadır. Duygu yükünün örtük bellek üzerindeki etkisini destekleyen kanıtlar olmakla birlikte, depresyon ve duygudurum tutarlılığının etkileri henüz netlik kazanmamış ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. İçsel ve dışsal faktörleri inceleyerek, bu çalışma depresyon bağlamında duygular, duygudurum ve örtük bellek arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmayı ve depresyonla ilişkili bellek bozuklukları yaşayan bireyler için gelecekteki müdahaleler ve tedavi yaklaşımlarına yol göstermeyi amaçlamaktadır.