Browsing by Author "Dönmez, Ali"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bağışlama İstekliliği Ölçeği'nin Uyarlama, Geçerlik ve Güvenilirlik Çalışması(2015) Çoklar, Işıl; Dönmez, Ali; 173556Tanımı konusunda bir görüş birliği bulunmamakla birlikte, genel olarak değerlendirildiğinde, bağışlama kişilerarası zarar/kötülük karşısında, öfke duymaktan ve intikam almaktan vazgeçme kararını içeren olumlu ve sağlıklı bir tepkidir. Görgül çalışmalar bağışlamanın durumsal etkenlerden, kişilik özelliklerinden ve zarar veren kişiyle ilişki düzeyinden etkilendiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bağışlayıcılığı bir tür kişilik özelliği olarak ele alan ölçeklerin yanı sıra farklı durumlarda bağışlama eğiliminin ne düzeyde ortaya çıkacağını değerlendiren öyküsel ölçme araçları da geliştirilmiştir. Amaç: Bu çalışmanın amacı, oniki öyküden oluşan Bağışlama İstekliliği Ölçeği’nin (BİÖ) Türkçe’ye uyarlanıp, psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Ege Üniversitesi’nde farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan 18-26 yaş arasındaki 151 üniversite öğrencisi (81 kadın, 70 erkek) oluşturmaktadır. Ölçeğin psikometrik özellikleri iç tutarlık katsayısının ve yarı test güvenirlik katsayısının hesaplanması, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ve dış kriter (benzer ölçekler) geçerliği yöntemleriyle incelenmiştir. Sonuçlar: Açımlayıcı faktör analizi sonuçları, BİÖ’nin özgün formunda olduğu gibi tek faktörlü bir yapı olduğunu ortaya koymuş, doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının model-veri uyum değerlerinin de iyi olduğu görülmüştür. BİÖ için Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .83 olarak bulunmuştur. Dış kriter geçerliği sınandığında, BİÖ ile BKÖ arasında .21 düzeyinde anlamlı (p<.01) ancak düşük düzeyde bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Tartışma: Bulgular BİÖ’nin Türkiye’de bağışlama istekliliği düzeyini değerlendirmek için yeterli düzeyde geçerlik ve güvenirliğe sahip olduğunu göstermiştirArticle Bir Grup Süreci Olarak Akran Zorbalığı: Katılımcı Rollerinin Cinsiyet ve Sosyal Statü Açısından İncelenmesi(2015) Dönmez, Ali; Topçu, Aysun Ergül; 173556Araştırmanın temel amacı akran zorbalığının bir grup süreci olduğu görüşünden hareketle geliştirilen katılımcı rolü yaklaşımının Türkiye örneklemi üzerinde sınanmasıdır. Bu bağlamda ergenlerin zorbalık sürecine katılma biçimleri ve bu süreçte kendi rollerinin ne ölçüde farkında oldukları incelenmiş ve ayrıca bu rollerin cinsiyet ve sosyal statü açısından farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır. Araştırmaya, Ankara’da 11 farklı ilköğretim okulunda 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyan 384’ü kız ve 390’ı erkek toplam 774 öğrenci katılmıştır. Sonuçlar, ergenlerin %11.5’i zorba, %10.9’u yardımcı-destekleyici, %21.1’i savunucu, %20.9’u izleyici ve %9.7’si kurban olmak üzere toplam % 74’ünün katılımcı rollerinden birine girdiğini göstermiştir. Kendi bildirimleri ve akranlarının bildirimleri arasındaki ilişkiler incelendiğinde, ergenlerin, zorbalık durumunda kendi rollerinin farkında oldukları, ancak zorba ve yardımcı-destekleyici olarak davranma eğilimlerini gerçekte olduğundan daha düşük, savunucu ve izleyici olarak davranma eğilimlerini ise daha yüksek değerlendirdikleri görülmüştür. Bunun yanı sıra, erkeklerin zorbalık sürecine kızlardan daha etkin katıldığı; erkeklerin daha fazla zorba, yardımcı-destekleyici ve kurban, kızların ise savunucu ve izleyici rollerinden birine girdiği görülmüştür. Sosyal statü açısından bulgular, kurban grubundaki ergenlerin akranları arasında en az kabul edilen ve en fazla reddedilen (zorba ve yardımcı-destekleyicilerden farklılaşmamakla birlikte) grubu oluşturduğunu ortaya koymuştur. Ek olarak kurbanlar, sosyal statü grupları içerisinde (popüler, reddedilmiş, ihmal edilmiş, tartışmalı ve ortalama) en fazla reddedilmiş statüde yer almışlardır.Article HIV/AIDS Riskini Artıran Cinsel Davranışlar(2017) Kıylıoğlu, Levent; Dönmez, Ali; 173556Cinsel ilişkiler bireyin yaşamında ve gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak güvenli olmayanyollardan girilen cinsel ilişkiler HIV gibi enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacıHIV/AIDS riskini artıran cinsel davranışların gözden geçirilmesidir. HIV enfeksiyonu ve AIDS hastalıkriskini artıran bu cinsel davranışlar: anal ilişki, tek gecelik cinsel ilişki, kondom kullanılmadan girilencinsel ilişki, kendinden yaşça büyük birisiyle cinsel ilişkiye girme, aynı dönemde birden fazla kişiylecinsel ilişkiye girme, ilişki öncesi ya da sırasında alkol ve diğer uyuşturucu maddeleri kullanma,küçük yaşta cinsel ilişkiye başlamaolarak belirtilmiştir. İlişkiye girilen kişi sayısının artması, özelliklede aynı dönemde birden fazla kişi ile cinsel ilişkiye girme ve tek gecelik ilişkiler HIV enfeksiyonununbulaşma olasılığını artırdığından, HIV/AIDS riskinden uzak kalmanın en etkili yöntemi cinsel geçmişleribilinen partnerlerin yalnızca birbirleriyle ilişkiye girmeleri ve düzenli kondom kullanmalarıdır.Article HIV/AIDS'e Yol Açan Riskli Cinsel Davranışla İlişkili Psikososyal ve Kültürel Etmenler(2016) Kıylıoğlu, Levent; Dönmez, Ali; 173556Ergenlikten başlayarak gencin yaşamında önemi gittikçe artan cinsellik, gerekli koruma önlemleri alınmadan yapıldığında sağlık açısından öldürücü enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Bunlardan belki de en önemlisi HIV/AIDS'tir. Cinsel davranış sonucu HIV bulaşma olasılığı düşük olmasına karşın, olası sonuçları itibariyle AIDS ölümcül olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı HIV/AIDS'e yol açabilecek riskli cinsel davranışla ilişkisi olduğu, riskli cinsel davranışı açıkladığı iddia edilen psikososyal ve kültürel etmenlerden toplumsal cinsiyet rolleri, dindarlık, cinsel heyecan arama, AIDS'ten korunmada öz-yeterlik ve HIV/AIDS bilgisi konularını gözden geçirmektirArticle Kişilerarası ilişkilerde bağışlama üzerine bir gözden geçirme(2014) Çoklar, Işıl; Dönmez, Ali; 173556Bağışlama çoğu insanın hakkında birtakım güçlü örtük görüşlere sahip olduğu bir konu olsa da, akademik bir konu olarak çekiciliği uzun yıllar teoloji ve felsefe alanıyla sınırlı kalmıştır. Ancak gerek kendini bağışlama gerekse diğerini bağışlama konusu son yıllarda sosyal psikologlar ve klinik psikologlar tarafından ilgi görmeye başlamıştır. Alan yazında tanımına ilişkin bir görüş birliği oluşmamış olsa da, araştırmacılar bağışlamanın, kişilerin başkalarından kaynaklanan bir zarar deneyimledikten sonra öfke ve öç alma tepkilerinden vazgeçmelerini içeren bir süreç olduğu konusunda uzlaşmaktadırlar. Bu yazının amacı kişiler arası ilişkiler açısından bağışlamanın farklı tanımları, bağışlamaya ilişkin geliştirilmiş modeller, bağışlamanın nedenleri ve ülkemizde gerçekleştirilmiş olan görgül çalışmalar hakkında bilgi vermektir.Article Risky Sexual Behavior Among Heterosexual Male Turkish University Students(2021) Kıylıoğlu, Levent; Dönmez, Ali; 173556The aim of this study was to investigate the variables influencing risky sexual behaviors of heterosexual male Turkish university students. The sample of the study consisted of 382 university students studying at Ankara University and METU. As measurement instruments demographic questionnaire, sexual sensation seeking scale, sexual risk-taking scale, religious attitude scale, HIV knowledge scale, self-efficacy scale for AIDS prevention and Bem sex-role inventory were used. In addition to descriptive analysis, correlation and regression analyses were used. Findings showed that participants’ age, having sexually transmitted infection other than HIV, getting HIV test, sexual sensation seeking level and masculinity positively predicted sexual risk taking behavior. Using condom in first intercourse, condom use self-efficacy, and the femininity negatively predicted sexual risk-taking behavior. Findings once more proved protective effect of lifelong condom use.Keywords: HIV/AIDS, Risk-taking, Sexual Behavior.Article Siyasal İdeolojilerin Değerler ve Bilişsel Karmaşıklık Düzeyi Açısından Karşılaştırılması(2019) Arslantürk, Gökhan; Dönmez, Ali; 17355Siyasal olay ve olguları anlama süreçlerindeki farklılıklar siyasal davranışa ilişkinyazının ilgilendiği konular arasındadır. Bu süreçte bireylere rehberlik eden bazıdeğişkenlerden söz edilmektedir. Örneğin değerler, bireylere karşılaştıkları olaylarıyorumlama ve anlamlandırmada yol gösteren içsel normlardır. Ayrıca, siyasal olay veolguların yorumlanması söz konusu olduğunda ideolojilerin rolü önem kazanmaktadır.Bireylerin bu anlama ve anlamlandırma süreçlerinde çok yönlü akıl yürütmeyeteneklerini ifade eden kavram ise bilişsel karmaşıklık düzeyidir. Bu çalışmada,değerler ve bilişsel karmaşıklık düzeyi açısından siyasal ideolojiler karşılaştırılmıştır.Ayrıca siyasal tercih sürecinde bireylerin ilgi gösterdikleri siyasal sözlerin (vaatler)bilişsel karmaşıklık düzeyi açısından farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır.Çalışmaya 302 üniversite öğrencisi katılmıştır. Analiz sonuçları, bazı değerleraçısından sağ, sol ve ılımlı bireyler arasında anlamlı farklılıklara işaret etmektedir. Sağgörüşlüler gelenek, uyma ve güvenlik değerlerine daha fazla önem verirken solgörüşlüler evrenselcilik ve öz yönlendirme değerlerine daha fazla önemvermektedirler. Ayrıca, sağ ve sol görüşlü bireyler ılımlı siyasi görüşe sahip olanlardananlamlı olarak daha karmaşık düşünmektedir. Bilişsel karmaşıklık düzeyi açısından isetercih edilen siyasi söz grupları arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuçlar, ilgiliyazındaki bulgular ışığında tartışılmıştır.Other Sosyal psikolojik açıdan yabancılaşma: Dean’in Yabancılaşma Ölçegi’nin Türkçeye uyarlanması(Ankara Üniversitesi, 2017) Yalçın, Özgen; Dönmez, Ali; 173556Bu çalışmada öncelikle sosyal psikolojik bir çerçeveden yabancılaşma kavramının ve yabancılaşma hakkında yapılan çalışmaların tarihsel gelişimi izlenmeye çalışılmıştır. İkinci olarak, sonraki çalışmalarda geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılması amacıyla Dean’in YabancılaşmaÖlçeğiTürkçeyeuyarlanmıştır. Bu amaçla 180’i kadın (%59.6), 122’si erkek (%40.4) olmak üzere toplam 302 üniversite öğrencisine ulaşılmıştır. Yapılan faktör analizi sonucunda güçsüzlük, kuralsızlık ve toplumsal yalıtılmışlık olmak üzere üç faktörlü bir yapı elde edilmiştir. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .79, test tekrar test güvenirlik katsayısı ise .74 olarak belirlenmiştir. Bulgular ilgili yazın çerçevesinde tartışılmıştır