Psikoloji Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/416
Browse
Browsing Psikoloji Bölümü by Department "Çankaya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Review A Review on Executive Functions and Memory Processes Associated with Feeding and Eating Disorders(2020) Çobanoğlu, Fatma Öykü; Kaynak, Hande; 101097From the beginning of humankind, feeding has become one of the most important requirements of social adaptation and survival. Since the 20th century, research on feeding and eating disorders has tried to give some explanations of various eating behaviors, such as starving because of thoughts about being overweight or non-stop binge eating by the individual, relational, or social factors. However, they are inadequate to fully explain the psychopathological and cognitive factors underlying feeding and eating disorders. The complex behavioral pattern behind eating disorders can lead to impairments in people’s attention, memory, and metacognitive processes. Certain higher-order cognitive mechanisms such as problem solving, reasoning, and decision making are impaired in individuals suffering from eating disorders, especially anorexia nervosa, bulimia nervosa, and binge eating disorder, compared to healthy individuals. Several researches aimed to find out evidence that may recover these impairments or that may lead to preventive measures for the risk of developing eating disorders. The aim of the current study is to examine the researches on the effects of eating disorders on individuals’ executive functions and memory processes and to explore the links between eating disorders, executive functions, and memory.Conference Object A scale for the assessment of hyperfocusing in attention deficit and hyperactivity disorder(Elsevier Science BV, 2013) Özel-Kızıl, Erguvan Tuğba; Demirbaş, Hatice; Baştuğ, G.; Kasmer, N.; Başkak, BoraArticle Askeri akademi savaş beden eğitimi programının teknolojik imkan ve kaabiliyetler açısından analizi(2010) Dönmez, Ali; 173556Gelişen ve değişen teknolojiler her alanda olduğu gibi Beden Eğitimi ve Spor alanında da etkisini göstermektedir. Günümüzde atletik performansı artırmak için kullanılan malzemeden, tesise kadar her alanda yenilikleri takip etmek bir ihtiyaç olmuştur. Bu çalışmanın amacı Askeri Akademi Savaş Beden Eğitimi programının teknolojik imkân ve kabiliyetler açısından etkinliğinin analizi yapmak ve mevcut programı iyileştirmeye yönelik önerileri ortaya çıkarmaktır. Öncelikle mevcut uygulanmakta olan programla ve kullanılan tesislerle ilgili araştırma yapılarak bilgi toplanmıştır. Mevcut durum ortaya konulduktan sonra BES Grup Başkanlığı'nda görevli personel ile yapılan anket ve görüşmelerle, onların programın etkinliği ve tesislerin yeterliliği ile ilgili düşünceleri saptanmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda mevcut programın BES hedeflerine ulaşmada yeterli olduğu ortaya çıkmıştır. Başarı yüzdesinin % 96,5'e ulaşması da bunu göstermektedir. Yapılan görüşmelerde öğretim görevlilerinin % 22.7'si programın yetersiz olduğunu belirtmiş ve bunun da sebebi ders saatlerinin az ve öğrencilerin motivasyonunun düşük olmasına bağlanmıştır. Ayrıca yapılan görüşme ve incelemeler sonucunda Askeri Akademi spor tesislerinin spor branşları çeşitliliği yönünden yeterli olduğu, ancak kullanım kapasitesi ve teknolojik yönden yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır.Article Comparison of the clinical characteristics of generalised anxiety disorder in young and elderly patients(Elsevier Science BV, 2014) Baştuğ, Gülbahar; Kokurcan, Ahmet; Kırıcı, Sevinç; Baştuğ, Gülbahar; Özel Kızıl, Erguvan Tuğba; 48292Article Duygunun Tanıma Belleğini Artırımı Üzerine Bir Derleme: Duygusal Uyaranların Neden Olduğu Tepki Yanlılığı ve Bağlam(2021) Kaynak, Hande; Aydın, Öykü; 101097Mevcut çalışmanın amacı, duygunun tanıma belleği üzerindeki etkisine yönelik yapılmış alanyazındaki araştırmaların derlenmesiyle konunun ana hatlarının sunulması ve duygu-bellek etkileşimi konusuyla ilişkili dikkat çeken noktaları öne çıkararak, araştırma alanıyla ilgili gelecekteki çalışmalar için bazı hususları ele almaktır. Alanyazındaki çok sayıda çalışma, duygu içerikli uyaranların nötr eşdeğerlerine göre daha iyi hatırlandığını ortaya koymaktadır. Bu yaygın bulgudan yola çıkarak, mevcut çalışmada, konuyla ilgili alanyazındaki çalışmalar, duyguyu tanımlayan ve açıklamaya çalışan çeşitli yaklaşımlar, duygunun farklı yaklaşımlar çerçevesinde tanımlanan boyutlarının tanıma belleği üzerindeki etkisine yönelik sonuçlar, duygunun bellek performansında neden olabileceği tepki yanlılıklarına dair bulgular da dâhil edilerek derlenmiştir. Diğer yandan, bellek performansını etkileyen faktörün yalnızca duygu içerikli uyaranların boyutlarından kaynaklı olmadığını, duygusal uyaranların oluşturduğu bağlam içerisinde bellek performansının olumlu yönde etkilendiğini kanıtlayan ampirik araştırmalar aktarılmıştır. Ek olarak, duygusal belleğin laboratuvar ortamında nasıl çalışıldığı ele alınmıştır. Bu kapsamda duygu-bellek etkileşimini kontrollü laboratuvar ortamında çalışmak amacıyla geliştirilen veri tabanlarından ve özellikle Türkiye’de yürütülecek araştırmalar için geliştirilen ve kullanıma açılan veri tabanı norm çalışmalarından bahsedilmiştir. Özetlemek gerekirse, mevcut derleme kapsamında geçmiş çalışmalar incelendiğinde, duygu ve tanıma belleği etkileşimini araştırırken daha tutarlı sonuçlar elde edebilmek için, duygunun neden olduğu tepki yanlılığı, duygusal bağlam ve duygusal uyaran türü gibi faktörlerin gelecek çalışmalarda dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.Article Effects of paternalistic and transformational leadership on follower outcomes(2014) Köse, Asli Göncü; Aycan, Zeynep; Johnson, Russell E.; 166202We investigated the motivations through which paternalistic (PL), and transformational (TL) leadership styles of managers were associated with employees’ organizational citizenship behaviors (OCB). PL is common in Eastern cultures, and may be as effective as TL, which is more common in Western cultures, to elicit positive employee outcomes such as OCB. We showed that in Turkish cultural context, both leadership styles enhanced trust in leaders, and trust, in turn, enhanced the intrinsic motivations of employees to perform OCB. PL and TL were related to OCB through different extrinsic motivations. TL increased the perception of instrumentality of OCB for leaders and for work group members which was associated with actual performance of OCB. PL enhanced employees’ motivation to manage their impression which, in turn, was positively related to their OCB.Article Employees’ relative deprivation for females and supervisory commitment: The mediating roles of interpersonal justice, informational justice, and perceived empathy(2014) Göncü Köse, Aslı; 166202The present study aims to test a model derived from a conceptual framework that attempted to explain negative interactions among supervisor-employee dyads from a Relative Deprivation Theory (RDT) and justice-related perspective. Employees’ perceptions of fraternal (group) deprivation on part of females compared to males in their organizations were suggested to be related to their interpersonal and informational justice perceptions as well as their perceptions of supervisors’ empathy. Employees’ perceptions of justice and empathy, in turn, were suggested to be positively associated with overall supervisory commitment. Moreover, the moderating effects of employee gender on the proposed relationships were investigated. The data was collected from 114 employees who were enrolled in undergraduate classes in a Southwestern university in USA. The proposed model as well as the alternative models were tested by Structural Equation Modeling (SEM) technique using AMOS 6.0 software. The findings revealed that proposed mediated model was supported by the data for the independent variable of employee perceptions of “affective” relative deprivation for females in the organization and for the dependent variables of “affective supervisory commitment” and “continuance supervisory commitment”. However, employees’ gender did not have a moderating effect on the relationships in the mediated model that was supported by the data. The results are discussed in terms of their theoretical and practical implications as well as the suggestions for future research.Article Erken Çocukluk Döneminde Prososyal Davranışlar(2017) Altuntaş Taygur, Tansen; Bıçakçı Yıldız, Müdriye; 344723Tüm toplumlarda bireylere, karşısındaki kişiye yönelik olumlu yaklaşımlarda bulunulması öğretilir ve bu durum desteklenir. Olumlu davranışlar ile kişi topluma sağlıklı bir şekilde adapte olur ve sosyalleşir. Yardım etme, paylaşma, teselli etme, işbirliği içinde olma gibi sosyal davranışlar bireyler arası kurulan bağların sağlıklı bir şekilde oluşmasını ve devam etmesini sağlar. Toplum içinde bireyleri birbirine bağlayan bu öğeler prososyal davranışın kaynağını teşkil eden önemli unsurlardır. Prososyal davranış ile dışarıdan bir ödül beklemeksizin başkasına yarar sağlamaya çalışılır. Kişisel ve sosyal anlamda iyileştirici özelliğe sahip olan prososyal davranışlar bireyin sosyal ilişkiler kurmasını ve bu ilişkileri sağlıklı bir şekilde sürdürmesini sağlar. Prososyal davranışlar paylaşma, rahatlatıcı olma, yardım etme, affetme, bağış yapma, işbirliği yapma, koruma, empati kurma gibi geniş bir yelpazeden oluşmaktadır. Erken çocukluk dönemi eğitimcileri çocuğun sosyal gelişimine büyük önem vermektedirler. Çocuklar başkalarını gözlemleyerek, model alarak nasıl davranacaklarını öğrenirler. Bu davranışların sergilenmesi sonucunda yetişkinin vereceği tepkiler ile prososyal davranışlar öğrenilmiş olur. Prososyal davranışların kazanılmasında yetişkin tarafından doğru model olma, çocuğa doğru ve zamanında geri bildirim verme, prososyal davranışı övme, ılımlı ve kabullenici olma, davranışları pekiştirme, rol oynama olanaklarından yararlanma, birisinin duygularının diğerlerinin duygularını etkileyeceğini tartışma, grup çalışmaları gibi işbirliği içeren etkinlikler içinde olma, çocukların işbirliği ve yardım severlik gibi davranışlarda bulunabileceği ve prososyal davranışları gösteren bireyleri gözlemleyeceği özel ortamlar önerme ve yaratma önemlidir. Olumsuz ebeveyn davranışlarının, düşük ebeveyn duyarlılığının, çocuğa yönelik uygulama ve dönütün yetersiz olmasının, düşük sosyal desteğin, davranış performansı için pekiştirme eksikliğinin prososyal davranışların gelişimini olumsuz yönde etkilediği ve çocuğun mizacının da bu davranışları gösterip göstermemesinde önemli etken olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır. Çocukların erken çocukluk döneminde edinemedikleri sosyal beceri eksikliğinin ileriki yaşamları boyunca büyük risk oluşturduğuna dair çeşitli araştırmalar bulunmaktadır. Bu araştırma ile alan yazındaki temel bilgiler ışığında, sırası ile prososyal davranışın tanımı, prososyal davranışın öğeleri, prososyal davranışın oluşmasında etkili olan faktörler, prososyal davranışların gelişim süreci, alt boyutları ile erken çocukluk dönemine yönelik prososyal davranış örnekleri verilip, bunları desteklemeye ilişkin öneriler sunulmuştur.Article Fibromyalgia and Depression within the Framework of Biopsychosocial Model(2017) Denizci Nazlıgül, Merve; Bozo Özen, ÖzlemIn today’s world, many people suffer from disor—ders of musculoskeletal system including fibromyalgiasyndrome (FMS) leading to lower health-related qual—ity of life. Specifically, the development of criteria forthe syndrome was formed as ‘fibrositis’ by Smythe andMoldofsky in 1977. Then, the 1990 American College ofRheumatology (ACR) classification was expanded toset of criteria including tender points and decreased painthreshold (Wolfe Hauser, 2011). FMS is characterizedby generalized bodily pain and sensitivity at 11 of 18tender points, chronic widespread pain, fatigue and sleepdisturbance during at least months. Besides, tender—ness, rigidity, mood disturbances including depression oranxiety, and some cognitive difficulties such as trouble inconcentrating, forgetfulness, and disorganized thinkingare experienced by the most of patients (Arnold, Clauw,McCarberg, 2011).Article Hafızanın Rekonsolidasyon Süreci ve Serbest Çağrışım Tekniği Arasındaki İlişki Üzerine Nöropsikanalitik Bir İnceleme(2022) Bıçakçı, OzanKlasik koşullanma işleminin sonucunda, en başta nötr olan ve kişinin kendisinde herhangi bir tepki yaratmayan bir uyaranın koşulsuz bir uyaranla eşlenmesiyle, bu uyarana koşullu bir tepki verilmesi sağlanır. Bu sürecin geri çevrilmesi için ise söndürme işleminin uygulanması gerekmektedir. Fakat söndürme işleminin sonucunda ortaya birtakım problemler çıkabilmektedir. Bu problemler koşullu tepkinin yenilenmesi (renewal), eski durumuna dönmesi (reinstatement) ve kendiliğinden geri gelmesi (spontaneous recovery) olarak özetlenebilir. Hafızanın rekonsolidasyonu yaklaşımının ise bu problemlere bir çözüm sunduğu görülmüştür. Şöyle ki hafızanın bir kereye mahsus olarak depolandıktan sonra hayatına sabit ve kararlı bir yapıda devam etmesinden ziyade, her yeniden aktive oluşu (reactivation) ile yeniden kararsız hale geldiği ve sonrasında protein sentezleri ile birlikte tekrardan kararlı bir yapıya büründüğü öne sürülmektedir. Bu kararsız hale gelinen aşamada yapılan müdahalelerin ise orijinal hafızada değişikliğe sebep olabileceği ve böylece de klasik söndürme işleminin yol açtığı problemlere bir çözüm sunabileceği gösterilmektedir. Bu derlemede, psikanalizin temel yöntemlerinden olan serbest çağrışım tekniğinin, yukarıda bahsedilen hafızanın yeniden aktive oluşu ve kararsız hale gelişi durumlarını sağlayıp sağlayamayacağı ve bu sayede orijinal hafızada değişikliklere sebep olup olamayacağı nöropsikanalitik alanyazın ışığında incelenmektedir.Article Hangi Lider, Kurumda Kalmayı Nasıl Sağlıyor? Çok Boyutlu İş Motivasyonunun Aracı Rolü(2019) Göncü Köse, Aslı; Metin, Baran U.; 166202Yöneticilerin liderlik tipleri çalışanların iş motivasyonlarını en fazla etkileyen faktörler arasında yer almaktadır ancak, Türkiye’de hem bu etkileri hem de liderlik stillerinin çalışan motivasyonları aracılığı ile işle ilgili diğer sonuçdeğişkenleri üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar az sayıdadır. Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin babacan vedönüşümcü liderlik stilleri ile çalışanların çok boyutlu iş motivasyonları arasındaki ilişkileri geçerliği ve güvenirliğitest edilmiş bir ölçek kullanarak Türkiye örnekleminde incelemek (Çalışma 1); ayrıca, liderlik tipleri ile işten ayrılmaniyetleri arasındaki ilişkilerde çok boyutlu iş motivasyonunun kısmi aracı rolünü test etmektir (Çalışma 2). Bu amaçla,Çalışma 1’de 456 çalışandan veri toplanmış ve Gagné ve arkadaşları (2014) tarafından Öz Belirleme Kuramı (Decive Ryan, 1985) temel alınarak geliştirilen Çok Boyutlu İş Motivasyonu Ölçeği’nin (ÇBİMÖ) Türkçeye adaptasyonçalışması gerçekleştirilmiştir. Çalışma 2’de 388 çalışandan veri toplanmış ve önerilen model yapısal eşitlik modellemesi yöntemiyle test edilmiştir. Çalışma 1’in bulguları, ÇBİMÖ’nün diğer ülkelerde yapılan çalışmaların gösterdiği faktöryapılarına uyumlu bir yapı gösterdiğini ve yordayıcı geçerliği olduğunu ortaya koymuştur. Çalışma 2’nin bulguları,genel olarak iki liderlik stilinin de motivasyon tipleriyle önerilen ilişkileri gösterdiğini ancak, iş motivasyonlarınınyalnızca dönüşümcü liderlik ile işten ayrılma niyetleri arasındaki ilişkide kısmi aracılık ettiğini göstermiştir. Bulgular,kuramsal ve uygulamaya yönelik çıkarımlar ile gelecekteki çalışmalara yönelik önerilerle birlikte tartışılmıştır.Conference Object Hyperfocusing as a dimension of adult ADHD(Elsevier Science BV, 2014) Özel Kızıl, Erguvan Tuğba; Kokurcan, Ahmet; Aksoy, Umut Mert; Biçer Kanat, B.; Sakarya, Direnç; Baştuğ, G.; Çolak, Burçin; Altunoz, Umut; Kırıcı, Sabri; Demirbaş, Hatice; Öncü, Bedriye; 48292Article Prejudice against homosexuality and locus of control(Çankaya Üniversitesi, 2013) Uğurlu, Ozanser; 166201The purpose of the study was to explore the relationship between prejudice against homosexuality, internal-external locus of control, sex differences and social contact. A total of 198 university students from various Turkish universities participated in this study. The mean age of the participants was 21.14 (SD = 2.38). The participants filled Hudson and Ricketts’ 25-item Attitudes toward Homosexuality Scale, Internal-External Locus of Control Scale, and demographic variables including sex differences, social contact and age. The prejudice against homosexuality were only correlated with the sub-factors of external locus of control namely belief in fate, meaninglessness of effortfulness, and belief in chance. The performed ANOVA presented that the main effects of the level of external locus of control, sex differences, and social contact were only statistically significant, but there were no interactions between them. Regression analysis showed that belief in fate was the only significant predictor of the prejudice against homosexualityArticle The mediating role of cognitive flexibility in the relationship between metacognition and psychologicalhealth:Astudyinanon-clinicalsample(2021) Aydin, Oyku; Kaynak, Hande; 101097Objective: Metacognition is a concept that refers to the awareness and control of individuals’ cognitive processes. In this regard, metacognitive processes may promote cognitive flexibility. The present study investigates the impact of metacognitions on adults’ psychological health and the mediating role of cognitive flexibility through bootstrap analysis. Method: The sample comprised of 212 university students. All volunteers had no history of psychiatric/neurological disorders and no use of medication affecting the central nervous system for the last six months. Participants were required to complete the Metacognitions Questionnaire-30, the General Health Questionnaire-12, and the Cognitive Flexibility Inventory via an online survey. Results: According to the correlation analyses, cognitive flexibility was found to be negatively correlated with dysfunctional metacognition (r=-0.227, p<0.01) and poor psychological health (r=-0.397, p<0.01); dysfunctional metacognition was positively correlated with poor psychological health (r=0.399, p<0.01). We conducted mediation analyses via the bootstrapping method using a 95% confidence interval and 5000 bootstrap samples. The results showed that cognitive flexibility had a significant partial mediating role in the relationship between metacognition and psychological health [R2=0.26, F(2, 209)=36.38, p<0.001]. Conclusion: The findings highlighted the importance of cognitive flexibility as an underlying mechanism through the relationship between metacognition and psychological health in a non-clinical sample. The results suggested the need to take “cognitive health” into account while attempting to promote “psychological health.”Article The mediator effects of positive and negative affectivity on the relationship between optimism-pessimism and satisfaction withlife(Hacettepe Univ, 2013) Uğurlu, OzanserThis study examined the mediation effects of positive and negative affectivity on the relationship between optimism/pessimism and satisfaction with life among university students. Participants were 95 female and 151 male undergraduate students (N = 246). Participants ranged in age from 18 to 26 with a mean of 21.09 (SD = 2.34). Participants completed Life Orientation Scale (LOT), Positive and Negative Affect Schedule (PANAS), and Life Satisfaction Scale. Results of correlational analyses demonstrated that the association between optimism and pessimism was -.40. Optimism was significantly associated with PA (r = .40), NA (r = -.26), and satisfaction with life (r = .36). Similarly, pessimism was significantly correlated with PA (r = -.26), NA (r = .39), and satisfaction with life (r = -.30). Finally, optimism had statistically significant direct and indirect links (by means of positive affectivity) with satisfaction with life, whereas pessimism only had statistically significant direct link with life satisfaction.Article The Mediator Role of Positive and Negative Affect in the Relationship Between Sleep Quality, Depressive Symptoms and Anxiety in Young Adults(2022) Yazıhan, Nakşidil; Yazıhan, Nakşidil; Tuna, Ezgi; 163887Objective: It is known that individuals with poor sleep quality show significantly more depression and anxiety symptoms. It is important to investigate possible factors that may make individuals more vulnerable to develop depression and anxiety. For this purpose, the possible mediator roles of positive affect (PA) and negative affect (NA) in the relationship between sleep quality and depression- anxiety symptoms in young adults were tested by using multiple mediation analysis. Materials and Methods: The sample of the study consisted of 387 volunteer participants aged between 18 and 35 years (mean=22.83, standard deviation=3.20). Data consisting of Pittsburgh sleep quality index, positive and negative emotion scale, and brief symptom inventory were collected through an online computer-assisted protocol. Results: Significant positive correlations were found between low sleep quality scores and both depressive and anxiety symptoms. According to the two mediator variable models, low sleep quality influenced depressive symptoms indirectly through PA and NA, and anxiety through only NA. Alternative models of the results showed that depressive symptoms influenced sleep quality partially through PA and NA, while anxiety mediated this relationship only through PA. Conclusion: Alternative models tested to understand the direction of the relationship between depressive-anxiety symptoms and sleep quality. Although the results were significant, the explained variance was found to be less explanatory than the first and second models. The results of the study supported the idea that sleep quality, PA and NA should be targeted while developing prevention and intervention programs for depression and anxiety.Article Türklerin etnik kökenleri, Anadolu’nun “Türk”leşmesi ve Türk ulusal kimliğinin oluşumu(Çankaya Üniversitesi, 2014) Aray, Osman; 47960Bu makale Türklerin etnik kökenlerini, İç Asya steplerinden başlayıp Anadolu yarımadasında sona eren ve tarih öncesi çağlardan günümüze kadar devam eden süreçte incelemektedir. Bu uzun süreç boyunca Türkik halklar ile diğer halklar arasında devam eden yoğun etnik alışveriş ve tek bir etnik, “ırk” ve kültüre indirgenemeyecek olan Türk etnik aidiyeti ve Türk Milletinin oluşumu araştırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ile Orta Asya Cumhuriyetleri halkları arasında var olan ve köklerini her iki bölge arasındaki 550 yıl süren ilişki yokluğundan, komşu halklar ve uzun süren göçler sonucu yerleşilen coğrafyaların yerli halkları ile süren yoğun etnik karışım sonucu oluşan etnik, kültürel, antropolojik ve linguistik farklılıklar da incelenmiştir.Article Uyarıcı-Tepki İzlerliği Bulunduğunda Bağlam Tekrarı Sıralı Uyumluluk Etkisini Değiştirmez(2018) İnan, Aslı Bahar; Atlay, Nart Bedin; Mısırlısoy, Mine; 101713Sıralı Uyumluluk Etkisi (SUE) uyumlu denemelere kıyasla, uyumsuz denemeleri izleyen uyumluluk etkisinin daha düşük olması olarak tanımlanır. Bağlam tekrarının SUE üzerindeki etkisi iki deneyde incelenmiştir. İki deneyde de dört renkli Stroop görevi kullanılmıştır. Uyarıcılar iki kümeye ayrılmıştır. Birinci kümedeki uyarıcılar için uyarıcı ve bağlam arasında bir izlerlik yoktur. İkinci kümedeki uyarıcılar için ise bu türden bir izlerlik vardır. Bağlamsal özellik olarak, birinci deneyde büyük ve küçük harf, ikinci deneyde ise düz ve italik yazıtipi kullanılmıştır. Deney 1'de izlerliğin olmadığı kümedeki uyarıcılar için SUE gözlemlenmiş fakat bağlam değişiminin SUE üzerinde etkisi gözlemlenmemiştir. Kısaca, SUE hem bağlam tekrarı hem de bağlam değişimi koşullarında gözlemlenmiştir. Diğer bir deyişle, izlerlik farklı bir kümede (ikinci kümede) de olsa deney içinde izlerliğin bulunması bağlam değişiminin SUE üzerindeki etkisini kaldırmıştır. Deney 2'de ise izlerliğin bulunduğu küme için izlerlik daha güçlü hale getirilmiş ve birinci kümedeki uyarıcılar için sonuçlar tekrarlanmıştır. Bulgular, izlerlik bilgisi başka bir kümede dahi olsa, bağlam tekrarının SUE üzerindeki etkisinin ortadan kalktığını göstermektedir. Bu sonuçlar, uyarıcı, tepki ve bağlam bilgisini ve büyük olasılıkla kontrol parametrelerini de birleştiren olay temsillerinin, dinamik olarak kullanıldığını desteklemektedir.Conference Object Verbal fluency deficits in patients with schizophrenia, psychotic bipolar disorder and their unaffected relatives(Elsevıer, 2014) Başkak, Bora; Özel Kızıl, Erguvan Tuğba; Yara Zivrali, Esra; Ateş, Fatma Ebru; Cihan, Burçin; Uran, Pınar; Hoşgören Alıcı, Y.; Kırıcı, Sabri; Baştuğ, G.; 48292