Hukuk Bölümü Yayın Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/266
Browse
Browsing Hukuk Bölümü Yayın Koleksiyonu by Journal "Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Article Anayasaya Aykırı Anayasa Değişiklikleri(1976) Turhan, Mehmet; 5382Article Arabuluculuk Sürecinde Tapu Siciline Tasarrufu Kısıtlayıcı Şerh Konulması(2023) Badur, Emel; Badur, Emel; Konca, Nesibe Kurt; 52568; 46713; HukukYakın tarihli bir yasama faaliyetiyle Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) 17/B maddesi eklenmiştir. Eklenen madde ana hatlarıyla taşınmazın devrine ve taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesini konu almaktadır. Arabuluculuk faaliyeti devam ederken, yaşanması muhtemel hak kayıplarının önüne geçilmesi amacıyla, taraflara tapu siciline şerh konulmasını sağlama imkanı da tanınmıştır. Bu şerhin konulabilmesi için taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlığın çözülmesi amacına yönelmiş ve devam eden bir arabuluculuk faaliyeti bulunmalı; uyuşmazlığın tarafları şerhe dair yazılı bir anlaşma yapmalı; arabulucu hazırladığı bir tutanakla tarafların şerh sözleşmesini belgelemeli ve tapu siciline şerh talebinde bulunmalıdır. Açıklanan yöntemle konulan şerh, arabuluculuk süreci devam ettiği sürece ve en fazla konulduğu tarihten itibaren üç aylık bir süre için etkiye sahiptir. Arabuluculuk sürecinin son bulması, tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması veya sürenin dolması şerhin etkisini sonlandırır. Eklenen maddedeki şerh, Türk Medeni Kanunu dışında yer alan, yeni bir tasarruf yetkisi kısıtlaması şerhinin, HUAK kapsamında düzenlenmesi olarak nitelendirilmelidir.Article Gelişmişlik, kültür ve müslüman ülkeler(2016) Soyaslan, Doğan; 8060Article Milletlerarası akitlerde elektronik iletişimin kullanılmasına dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi(2014) Gümüşlü, Gülce; 45484İnternet’in ortaya çıkması ve kullanımının yaygınlaşması ile birlikte elektronik yolla yapılan işlemler de gün geçtikçe artmaktadır. Yüz yüze akdedilen akitlerin yerini elektronik iletişim kullanılarak akdedilen akitler; el yazısı ile imza atma şartının yerini elektronik imza; kâğıt üzerine akdedilen akitlerin yerini elektronik akitler ve geleneksel ticaretin yerini elektronik ticaret almıştır. Bu bağlamda, kişilerin yüz yüze gelerek akdettikleri yazılı akitlerin kurulması ve ifası için getirilen kuralların elektronik iletişim yolu kullanılarak akitlerin kurulmasına ve ifasına nasıl uyarlanacağını gösteren kurallara duyulan ihtiyaç açıktır. Gerek devletler gerek Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB), bu gelişmelere duyarsız kalmayıp, elektronik ticaretin yapılması önündeki engellerin kaldırılması ve uygulamaların yeknesaklaşması amacıyla çeşitli hukukî düzenlemeler yapmaktadırlarArticle Noterlerin Taşınmaz Satış Sözleşmesi Düzenlemesine İlişkin Hukuki Esaslar(2023) Tanrıver, Süha; Tanrıver, Süha; Ergüne, Mehmet Serkan; 9203; HukukNoterlik Kanununda yapılan değişiklikle noterlere de tapu müdürlüklerinin yanı sıra taşınmaz satış sözleşmesi yapma yetkisi verilmiştir. Noterlik Kanunu m. 61/A hükmü, taşınmaz mülkiyetinin nakli sürecinde sadece borçlandırıcı işlem (satış sözleşmesi) safhasına ilişkin olması gerektiği hâlde kanun koyucu, tapu uygulamasının etkisiyle bunu aşacak şekilde düzenleme getirmiş; satış sözleşmesinin içinde tek taraflı tasarruf işlemi olan tescil talebinin de yer alacağını kurgulamıştır. Taşınmaz satış sözleşmesinin noterler tarafından da yapılabilmesi imkânının bir sonucu olarak noterlerin ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluğu, bu işlemlerden doğabilecek zararı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu çalışmada evvela, noterlere taşınmaz satış sözleşmesi düzenleme imkânı getiren hüküm, eleştirel bir bakış açısıyla irdelenmiş; düzenlemede öngörülen hukuki yapı bütün yönleriyle ele alınmıştır. Ardından noterlerin taşınmaz satış sözleşmesi düzenlerken uyması gereken usûl ve esaslar açıklanmıştır. Çalışmanın son başlığında, taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan noterlerin sorumluluğunun hukuki niteliği ve bu sorumluluğun doğumu için aranan koşullar incelenmiş; noterin diğer sorumlularla birlikte zarar görene karşı müteselsil sorumlu olup olmadığı ortaya konmuştur.Article Uluslararası Adalet Divanı’nın Nikaragua–Kolombiya Kararında Düz Esas Hatlar Hakkındaki Tespitlerine İlişkin Bazı Gözlemler(2023) Bayıllıoğlu, Uğur; Bayıllıoğlu, Uğur; 19327; HukukUluslararası Adalet Divan’ı, Nikaragua ile Kolombiya arasındaki davada verdiği kararında, deniz hukukunun tartışmalı konularından biri olan düz esas hatlar hakkında önemli tespitler yapmıştır. Bu tespitler esas itibariyle önceki içtihatla ve doktrinle uyum arz etmektir. Bu bağlamda, BMDHS’nin düz esas hatlar üzerindeki dizaynı, makullük, istisnailik ve dar yorum üzerine bina edilmiştir. Böylece, çok özel bir coğrafyada, sınırlı bir uygulama alanına hasredilmiştir. Divan’ın ada dizisi şartı açısından zikrettiği 75 millik sayısal değerin, her coğrafya açısından geçerli olmadığı açıktır. Yine de Divan’ın vurgusuna mazhar olması önemlidir. Zira ileride devletlerce benimsenme ve normatif değer kazanma potansiyeline sahiptir. Yine esas hatların iç sınırı oluşturmaları nedeniyle deniz alanlarının yan ve dış sınırlarını etkileyecekleri açıktır. Bu etkiyi yapan aşırı iddia ve uygulamalara karşı diğer devletlerin itirazı da devletlerin düz esas hatların istisnailiği konusundaki normatif tutumunu göstermektedir. Keza her zaman itiraza maruz kalmayan ve insanlığın ortak mirası statüsündeki deniz alanlarına tecavüz eden aşırı düz esas hat iddiaları da geçerlilik taşımamaktadır.Article Uluslararası Adalet Divanı’nın Tutuklama Müzekkeresi Davası Hakkındaki Kararına İlişkin Bir Değerlendirme(2006) Bayıllıoğlu, Uğur; 19327; Hukuk11 Nisan 2000 tarihinde, bir Belçika soruşturma yargıcı tarafından, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin görevdeki Dışişleri Bakanı Abdulaye Yerodia Ndombasi hakkında, çok sayıda Tutsi sivilin katledilmesine neden olan ırki nefreti tahrik fiilleri nedeniyle, uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlalleri ve insanlığa karşı suç işlediği iddiası ile, gıyapta, bir uluslararası tutuklama müzekkeresi düzenlenmiştir. Demokratik Kongo Cumhuriyeti hükümeti, Yerodia’ya karşı hazırlanan tutuklama müzekkeresinin uluslararası dolaşımının, görevdeki dışişleri bakanının kişi dokunulmazlığı ve bağışıklıkları konusundaki uluslararası örf ve adet hukuku kurallarını ihlal ettiğini açıklamış ve Divan’dan, Belçika’nın tutuklama müzekkeresini hükümsüz kılmasına karar vermesini talep etmiştir. Belçika, dışişleri bakanının her durumda dokunulmazlıklardan yararlanmasının, uluslararası insancıl hukuk ihlalleri halinde bireysel cezai sorumluluğa engel olacağını ileri sürmüş ve bu iddiasını desteklemek için bazı ulusal ve uluslararası yargı organlarının kararlarına dayanmaya çalışmıştır. Uluslararası Adalet Divanı, Abdulaye Yerodia Ndombasi’ye karşı hazırlanan 11 Nisan 2000 tarihli tutuklama müzekkeresinin ve uluslararası dolaşımının, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanının uluslararası hukuk tarafından sağlanan dokunulmazlık ve bağışıklığına saygı çerçevesinde, Belçika’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne karşı bulunan hukuki yükümlülüğünü ihlal ettiğine hükmetmiş ve Belçika’ya, kendi seçeceği bir yolla, 11 Nisan 2000 tarihli tutuklama müzekkeresini hükümsüz kılmasını emretmiştir. Bu çalışmada, Divan’ın kararı, evrensel yargı yetkisi ve uluslararası hukuk tarafından sağlanan dokunulmazlıklar bağlamında incelenecektir. Ayrıca, kişi dokunulmazlığı ve bağışıklıkların, uluslararası insancıl hukukun ihlalleri karşısındaki hukuki durumu incelenecektirArticle Uluslararası Ceza Mahkemesi Ve Türkiye(2007) Bayıllıoğlu, Uğur; 19327; HukukUluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü, uzun bir müzakere sürecinden sonra, 17 Temmuz 1998 tarihinde kabul edilmiştir. Roma Diplomatik Konferansı sonunda, 120 devlet lehte, 7 devlet aleyhte oy kullanmış, 21 devlet ise çekimser kalmıştır. Türkiye‟de çekimser kalan devletlerden birisidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi üzerindeki bazı hukuki ve politik endişeler, Türkiye‟nin Statü karşısındaki konumunu etkilemiştir. Bu çalışmada, Uluslararası Ceza Mahkemesi bağlamında Türkiye‟nin karşılaşabileceği hukuki ve politik sorunlar incelenecektir