Ortak Dersler Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/1817
Browse
Browsing Ortak Dersler Bölümü by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 36
- Results Per Page
- Sort Options
Book Part 21. yy becerilerinin kazandırılmasında yaratıcı yazmanın önemi.(Pegem Akademi, 2018) Akkoyunlu, Buket; 8539Article Bibliyografik Künye Karekodu Oluşturma Etkinliğine Yönelik Öğrenci, Öğretmen ve Okul Kütüphanecisi Görüşleri(2019) Akkoyunlu, Buket; Akkoyunlu, Buket; 8539Bilgi ve iletişim teknolojileri bilgiye erişme, bilgiyi paylaşma, iletme, bilgi ile iletişim kurma, yazma ve sunum yapma gibi işlemleri yerine getiren çeşitli araçlar sunmaktadır. Karekodlar mobil araçlarda kullanılan ve bilgiye erişimi hızlandıran araçlardan biridir. İlgi çekici ve kullanımı kolay bir araç olarak karekodlardan eğitim ortamında faydalanılmakta ve olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Çeşitli araçları kullanarak bilgi becerilerini kazandırmayı amaçlayan ‘bilimsel iletişim öğretim programı’ ortaokul altıncı sınıf öğrencilerine yönelik geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Bu çalışmada bilimsel iletişim öğretim programında yer alan etkinliklerden biri olan bibliyografik künye karekodu oluşturma etkinliğine katılan öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul kütüphanecisinin etkinliğe yönelik görüşleri incelenmiştir. Çalışma sonucunda söz konusu etkinliğin öğrencilerin bilgi kaynaklarına ve kütüphaneye yönelik bakış açılarını olumlu etkilediği ve öğrencilerin kütüphane ortamında karekodlardan yararlanabilecekleri faydalı bir etkinlik olduğu ifade edilmiştir.Book Part Bilim Haritalama Yöntemi ve Eğitim Teknolojisi Alanında Yürütülen Eğilim Araştırmalarına Katkıları(Pegem, 2019) Akkoyunlu, Buket; Yılmaz Soylu, Meryem; Deryakulu, Deniz; Akkoyunlu, Buket; 8539Book Part Bilimsel iletişim becerilerini değerlendirmeye yönelik bir rubrik geliştirme çalışması(2018) Akkoyunlu, Buket; Akkoyunlu, Buket; 8539Article Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının Bakış Açısından 21.Yüzyıl Öğrenen Ve Öğretmen Özellikleri(2017) Akkoyunlu, Buket; Kibar Nuhoğlu, Pınar; Menzi Çetin, Nihal; Telli, Esra; Akkoyunlu, Buket; 8539Bu çalışmanın amacı Bilişim Teknolojileri öğretmen adaylarının bakış açısından 21. yüzyıl öğrenenlerinin ve öğretmenlerinin özelliklerini irdelemek ve farkındalıklarını belirlemektir. Bu amaçla 63 öğretmen adayının öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında ağ günlüklerine "21. yüzyıl öğrencisinin ve öğretmeninin özellikleri" başlığı altında yazdıkları yazılar doküman analizi ile çözümlenmiştir. Analiz sonucunda öğretmen adaylarının 21. yüzyıl öğrenen ve öğretmen özellikleri olarak belirttikleri niteliklere ilişkin öğrenen özellikleri bağlamında 8 tema altında 57 farklı koda, öğretmen özellikleri bağlamında ise 7 tema altında 38 farklı koda ulaşılmıştır. Buna göre 21. yüzyıl öğrenen özelliklerine ait temalar bilgi okuryazarlığı, bilişsel beceriler, sosyal özellikler, kişisel özellikler, dijital vatandaş olma, ahlaki özellikler, öğrenme tercihi ve medya okuryazarı olma şeklindedir. Öğretmen özellikleri ise öğretim yaklaşımı, öğretim tasarımı, bilgi ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı, bilgi okuryazarlığı ile kişisel, mesleki ve sosyal özellikler temaları altında toplanmıştır. Araştırma bulgularının ilgili alan yazınla benzer olduğu, öğretmen adaylarının 21. yüzyıl öğrenen ve öğretmen yeterlikleri açısından farkındalığa sahip oldukları görülmüştür.Book Part Bilişötesi Düşünme(2020) Akkoyunlu, Buket; Akkoyunlu, Buket; 8539İnsanların günlük yaşamlarında bellek kullanımı, bilimsel düşünme, sosyal etkileşim gibi süreçlerin temelinde bireyin kendi ve diğerlerinin düşüncelerinin farkında olmayı gerektiren bilişötesi süreçler yer almaktadır. Bu bölüm; bilişötesi düşünme süreçlerinin gelişimi, farklı yaklaşımlar ve kuramlar açısından bilişötesinin tanımları ve boyutlarının açıklanması ile başlamaktadır. Alanyazında yapılan birçok araştırma bilişötesi bilgi ile bilişötesi becerinin harmanlanarak kullanıldığı ortamların başarılı öğrenme çıktılarını öngördüğünü göstermektedir. Bu doğrultuda bu bölümün ilerleyen kısımlarında bilişötesinin öğrenme süreçleri ile ilişkisi ele alınmaktadır. Bilişötesinin öğrenenlere kazandırılmasına rehberlik eden ilkeler ve bu ilkeler ile bilişötesinin doğası çerçevesinde teknolojinin bilişötesi öğretiminde oynayacağı rol de bu bölüm çerçevesinde tartışılmaktadır.Article Çankaya Üniversitesi, Ortak Dersler Bölümü, Eğitim Teknolojileri Bilim Dalı(2011) Akkoyunlu, Buket; Yılmaz Soylu, Meryem; 8539Bu çalışmanın amacı, ilköğretim 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin, sosyal iletişim ağlarında (Facebook, Youtube, Myspace, Twitter, Blogs) Türkçenin yanlış kullanımını belirlemeye yönelik yaptıkları projeleri inceleyerek öğrencilerin Türkçenin korunmasına dönük çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemi kullanılmıştır). Çalışmada 7. ve 8. sınıf öğrencileri sosyal iletişim ağlarındaki (Facebook, Youtube, Myspace, Twitter, Blogs) yazışmalarda Türkçenin (dilin) nasıl kullanıldığı incelenmiş, yanlışları tespit etmiş ve dilin doğru kullanılmasına dönük çözüm önerileri sunmuşlardır. Öğrenciler, sosyal iletişim ağlarında Türkçe kullanım yanlışlarını ses özelikleri ile ilgili yanlış kullanımlar, sözcüklerle ilgili yanlış kullanımlar, cümleler ile ilgili yanlış kullanımlar, yazım özellikleriyle ilgili yanlış kullanımlar boyutlarında değerlendirmişlerdir. Öğrencilerin açık uçlu sorulara verdikleri yanıtları ve sürece dönük yansımalarını incelemek amacıyla da içerik analizi yapılmış ve temalar altında gruplanmıştır. Sonuç olarak öğrencilerin sürece ilişkin yansımaları, araştırmacıları 3 ana temaya ulaştırmıştır. Bunlar; bireysel adımlar, toplumsal adımlar ve kurumsal adımlar olarak sınıflandırılmış, öğrencilerin sürece ilişkin yansımaları bu üç başlık altında incelenmiştir. Raporlar incelendiğinde, öğrencilerin öğrenciler dili korumak için kendilerinin yapabileceklerinden, toplumsal olarak yapılabileceklerden ve resmi ve özel kurumların Türkçeyi korumak için yapabileceklerinden söz ettikleri görülmektedir.Book Part Dijital Yazma Ortamları ve Yazmaya İlişkin İnançlar(Pegem, 2019) Akkoyunlu, Buket; Akkoyunlu, Buket; 8539Conference Object Dil ve İktidar ̇ İlişkisine Sanatsal Bir Bakış(2021) Tolun, Elif Fatma; İçemer, Pınar Saadet; 21168Book Part Dönüştürülmüş Öğrenmede (Flipped Learning) Oyunlaştırmanın Akademik Ertelemeye Etkisi(Pegem, 2019) Akkoyunlu, Buket; Dağhan, Gökhan; Akkoyunlu, Buket; 8539Book Part Dönüştürülmüş öğrenmenin (Flipped Learning) çevrimiçi boyutunun kullanım sürekliliği(2018) Akkoyunlu, Buket; Gündüz, A. Y.; Akkoyunlu, Buket; 8539Book Part Eğitim Örgütlerinde Mobbingin Önlenmesi-Hukuki Dayanaklar ve Dava Örnekleri(2018) Erdemir, Burcu; 192351Article Bir Film (Nacer Khemir - Güvercinin Kaybolan Gerdanlığı), Bir Piyes (Abdülhak Hâmid - Târık): Endülüs İmgesinin Yansıtılmasında Aşkın İşlevselliği(2020) Atabağsoy, Naim; 47393Endülüs, İslam medeniyetinin ulaştığı bir zirve olarak görülmesi dolayısıyla hem edebiyatın hem de sinemanın ilgi alanına girmiştir. Belirtilen bu özelliğiyle Endülüs, bir mekân olarak değerlendirilmenin ötesinde bir ideal olarak kurgulanır. Türk edebiyatında ise Endülüs’e yönelik ilgi 19. yüzyılın ikinci yarısında kendini gösterir. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nun güç kaybetmeye devam ettiği ve İmparatorluğun ayakta tutulması için çareler üretilmeye çalışılan bir dönemdir. Abdülhak Hâmid’in 1879 tarihli Târık yahut Endülüs’ün Fethi adlı piyesi, tam da hilafet gibi önemli bir unvanı elinde bulunduran Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü yeniden bulmaya çalışma sürecinde, Endülüs imgesi üzerinden fetih ve kahramanlık gibi kavramları öne çıkarması dolayısıyla tarihî bir anlatı olarak anlam kazanır. Ancak Hâmid bu eserde, idealize edilen Endülüs imgesi ile fetih ve kahramanlık temalarını beşerî bir aşk temasıyla birlikte harmanlamıştır. Böylelikle aşk kavramı, Endülüs’ün idealize edilmesinde yardımcı bir motif olmuştur. Tunuslu yönetmen Nacer Khemir’in 1991 tarihli sinema filmi Güvercinin Kaybolan Gerdanlığı, Arap dünyasından bir bakışla Endülüs imgesinin benzer şekildeki bir idealizasyonunu önümüze koyar. Üstelik Hâmid’in eserine benzer şekilde bu ideal-Endülüs kurgusunda aşk yine yardımcı bir motif olarak işlevsellik kazanır. Bu çalışma, Tanzimat yazarı ve Osmanlı aydını Abdülhak Hâmid’in ve Tunuslu yönetmen Nacer Khemir’in İslam medeniyetinden birer bakışla Endülüs kavramını nasıl idealize ettiklerini ve kendi çağları içinde nasıl konumlandırdıklarını ele almaktadır. Yardımcı motif olarak kullanılan aşk bağlamında kadının bu eserlerde konumlanışı da makalenin eğildiği ikincil bir konu olarak yerini alır.Conference Object Global Krizler için Doğrusal Profillere Dayalı Kontrol Şemaları ile Oluşturulan Erken Uyarı Sistemi(2015) Türker Bayrak, Özlem; Aytaçoğlu, Burcu; Yüksel Haliloğlu, Ebru; 56416Article GÜNCEL SANAT İMGESİ OLARAK AĞACIN ANLAMLANDIRILMASI(2021) Tolun, Elif Fatma; 21168Geçmişten günümüze uzanan zaman dilimindeTürk kültüründe ve farklı kültürlerdeağaç gerek nesne, gerekse imgeolarak karşımıza çıkar. Ağaç insan yaşantısının içinde önemli bir varlık olaraksanatın ve sanat tarihinin de içinde yerinialmıştır.Sıradan bir nesne gibi gözüken ancak diğer taraftan sanat alanında imgesel olarak var olan ağacatarih içinde derin anlamlar yüklenmiştir.Ağaç kimizaman bir nesneye, formaya daefsaneyebürünen bir varlık olmuştur. Kimi zaman; hayat ağacı olarak yaşam ve ölümün simgesi, kişisel tarihin bir göstergesi olarak soy ağacı, geleceğe ait umutları ifade eden bir dilek ağacı, kimi zaman da siyasi bir tepkinin nesnesi olmuştur.Bu çalışmada‘ağaç’imgesininnasıl bir değer taşıdığı,tarihsel olarak nasıl birdeğişim süreciyaşadığı ve günümüz sanatında nasıl anlamlandırıldığı üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, imge aracılığı ile sanatsal olarak farklı anlamlar yaratma ve anlamdaki değişimlerle tekrar kurgulama ve yeni anlam üretimleri üzerinde durulmaktadır.Özetle, bu çalışmadaağaç imgesininfarklı anlamlandırma vedeğişim sürecinebazı günümüz sanatçılarından örneklerle irdelenen bir bakış açısı sunulmuşturArticle Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı Romanında Türkiye Solunun Kadın Kimliğine Bakışı(2017) Atabağsoy, Naim; 47393Türk edebiyatında, kadının toplumdaki rolüne ilişkin yaklaşımıyla önemli bir konumda bulunan Erendiz Atasü’nün 2011 tarihli romanı Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı, hayali bir karakter olan Güneş Saygılı üzerinden, Türkiye’deki “eğitimli orta sınıfa dâhil” bir kadının yaşamına ışık tutmaktadır. Güneş Saygılı karakterinin 1970’li yıllardan günümüze doğru gelen süreç içinde, Türkiye sol hareketi içinde görünür olan sevgilileriyle yaşadığı ilişkilerde tecrübe ettiği sorunlar, bu hareket içindeki erkek karakterlerin kadın kimliğine bakışları ekseninde önemli ipuçları sunmaktadır. Söz konusu erkekler, dünya görüşlerinde ne kadar “ilerici” olsalar da kadınlarla ilişkilerinde geleneksel bakış açısını tümüyle reddedemezler. Üstelik buradaki çelişkili durum, söz konusu erkek karakterlere olağan görünmekte ve bu çelişki üzerine de fikir yürütmemektedirler. Bu durum romanda, Güneş Saygılı ile onun yaşadığı apartmanın kapıcısının eşi olan Zehra arasında görünür bir paralellik yaratır. Dolayısıyla, Güneş Saygılı’nın Zehra karakteri ile kurduğu iletişimde kendini gösteren dayanışma ve anlayış, kadınların hangi sınıftan ya da kesimden olurlarsa olsunlar, kadın kimlikleri üzerinden toplumla kurdukları ilişkilerde karşılaştıkları “yalnız bırakılma” ve “yok sayılma” gibi durumlarda aynı oldukları gerçeğini öne çıkarmaktadır. Böylelikle Atasü, Türkiye solunda öteden beri var olan kadın kimliğine bakış konusundaki önemli bir tutarsızlığa işaret etmiş olur. Nitekim bu çalışmada, Türkiye solunun geçirdiği evrelerde kadın kimliğinin konumlandırılmasıyla ilgili sorunlara da vurgu yapılmış ve romanın bize işaret ettiği tarihsel paralellik de ortaya konulmuştur. Bu makalede ele aldığımız mesele, 1970’lerden günümüze Güneş Saygılı’nın yaşamı paralelinde değişen ve değişmeyen toplumsal şartları da göz önünde bulundurarak, farklı sınıflardan iki kadın karakterin söz konusu kadın kimlikleriyle, erkeklerle kurdukları ilişkilerde karşılaştıkları ortak sorunların öne çıkarılması ve cinsiyetçi yaklaşımın toplumun hangi alanlarına ve hangi sınıflarına kadar uzanabildiğinin bir sorgulamasının yapılmasıdır.Article Güneş Saygılı’nın Gerçek Yaşamı Romanında Türkiye Solunun Kadın Kimliğine Bakışı(2017) Atabağsoy, Naim; 47393Türk edebiyatında, kadının toplumdaki rolüne ilişkin yaklaşımıyla önemli bir konumda bulunan Erendiz Atasü'nün 2011 tarihli romanı Güneş Saygılı'nın Gerçek Yaşamı, hayali bir karakter olan Güneş Saygılı üzerinden, Türkiye'deki "eğitimli orta sınıfa dâhil" bir kadının yaşamına ışık tutmaktadır. Güneş Saygılı karakterinin 1970'li yıllardan günümüze doğru gelen süreç içinde, Türkiye sol hareketi içinde görünür olan sevgilileriyle yaşadığı ilişkilerde tecrübe ettiği sorunlar, bu hareket içindeki erkek karakterlerin kadın kimliğine bakışları ekseninde önemli ipuçları sunmaktadır. Söz konusu erkekler, dünya görüşlerinde ne kadar "ilerici" olsalar da kadınlarla ilişkilerinde geleneksel bakış açısını tümüyle reddedemezler. Üstelik buradaki çelişkili durum, söz konusu erkek karakterlere olağan görünmekte ve bu çelişki üzerine de fikir yürütmemektedirler. Bu durum romanda, Güneş Saygılı ile onun yaşadığı apartmanın kapıcısının eşi olan Zehra arasında görünür bir paralellik yaratır. Dolayısıyla, Güneş Saygılı'nın Zehra karakteri ile kurduğu iletişimde kendini gösteren dayanışma ve anlayış, kadınların hangi sınıftan ya da kesimden olurlarsa olsunlar, kadın kimlikleri üzerinden toplumla kurdukları ilişkilerde karşılaştıkları "yalnız bırakılma" ve "yok sayılma" gibi durumlarda aynı oldukları gerçeğini öne çıkarmaktadır. Böylelikle Atasü, Türkiye solunda öteden beri var olan kadın kimliğine bakış konusundaki önemli bir tutarsızlığa işaret etmiş olur. Nitekim bu çalışmada, Türkiye solunun geçirdiği evrelerde kadın kimliğinin konumlandırılmasıyla ilgili sorunlara da vurgu yapılmış ve romanın bize işaret ettiği tarihsel paralellik de ortaya konulmuştur. Bu makalede ele aldığımız mesele, 1970'lerden günümüze Güneş Saygılı'nın yaşamı paralelinde değişen ve değişmeyen toplumsal şartları da göz önünde bulundurarak, farklı sınıflardan iki kadın karakterin söz konusu kadın kimlikleriyle, erkeklerle kurdukları ilişkilerde karşılaştıkları ortak sorunların öne çıkarılması ve cinsiyetçi yaklaşımın toplumun hangi alanlarına ve hangi sınıflarına kadar uzanabildiğinin bir sorgulamasının yapılmasıdırArticle Handan romanında batılılaşmış kadın karşısında batılılaş(ama)mış erkekler(2019) Atabağsoy, Naim; 47393Türk edebiyatında roman türünde eser veren yazarların Batılılaşma meselesine yoğun olarak ilgi gösterdiği görülür. Bu aynı zamanda, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başlarında toplumsal olarak Batılılaşmaya yönelik mevcut eğilimin bir tezahürüdür. Toplumdaki bu yenileşme sürecinde kadının konumu da elbette sorgulanmış ve bu konu edebiyatta, çoğunlukla romanlar aracılığıyla karşımıza çıkmıştır. Bu anlamda çalışma, kadın hareketlerindeki görünürlüğüyle de bilinen Halide Edip Adıvar’ın mektuplaşmalar biçiminde kaleme alınmış 1912 tarihli romanı Handan’ı odağına almaktadır. Romanın merkezindeki karakter olan Handan’ın kendisini birbirinden farklı şekillerde arzulayan ve Batılılaşmış görünen erkek karakterlerle sorunlu ilişkisi, modernleşme sürecinde kadının toplumdaki konumunu da sorgulamaya iter. Romanda Nâzım, Hüsnü Paşa ve Refik Cemal karakterleri, bu süreci Batı’yı yüzeysel biçimde taklit ederek tecrübe eden erkek karakterlerdir. Bu erkek karakterler, toplumdaki yeni tip erkeği farklı şekillerde temsil ederken buna paralel gelişen yeni kadın tipini çelişkili biçimde özümseyememektedirler. Handan, toplumsal meselelerde fikirleri olan iyi eğitimli bir kadındır. O, geleneksel çizgideki hemcinslerine kıyasla erkeklerle daha rahat iletişim kurar, erkeklerin de bulunduğu meclislerde serbestçe görüşlerini açıklar, üstelik onlarla tartışmalara girmekten geri durmaz. Handan bu yönleriyle Nâzım’da, Hüsnü Paşa’da ve Refik Cemal’de belirgin bir çekince uyandırır. Çalışma Handan’ın bu üç erkekle ilişkisine, erkeklerin bu yeni toplumsal süreçte kadınlar karşısındaki çelişkili tutumuna ve Handan’ın gelenek karşısındaki konumlanışına eğilmektedir.Conference Object Kimyasal bağlar konusunda tasarlanan türetimci çoklu ortamın kalıcılık ve tutuma etkisi ile öğretmen adaylarının ortama ilişkin görüşleri(2012) Akkoyunlu, Buket; Yılmaz, Ayhan; Akkoyunlu, Buket; 8539Article Kıyâfetü’l-İnsâniyye Fî Şemâ’ili’l-Osmâniyye’yi Siyaseten Okumak(2021) Çulhaoğlu Pirencek, Gülşen F.İnsanların fiziksel özelliklerine göre karakter tahlili yapan ve bu sayede onlara doğru davranmayı öğretmeyi amaçlayan kıyafetname, İslamiyet’ten önce de Mısır, Roma, Yunan, İran, Hint kültürlerinde var olan bir ilimdir. Kıyafetname ile benzer bir şekilde ahlaki/öğretici nitelikte eserlerden olan siyasetnamelerde ise, devlet yönetiminde dikkat edilmesi ve kaçınılması gereken konulardan söz edilir ve bir yöneticide bulunması ya da bulunmaması gereken özellikler belirtilir. Bu çalışmanın amacı, Seyyid Lokman Çelebi’nin 16. yüzyılda, III. Murat’a sunduğu ve genel olarak insanların fiziksel özelliklerine göre karakter tahlili yaptıktan sonra Osman Gazi’den III Murat da dâhil olmak üzere Osmanlı padişahlarını değerlendirdiği Kıyâfetü’l-İnsâniyye fi Şemâ’ili’l- Osmâniyye adlı eserinde, söz konusu padişahı nasıl bir bakış açısıyla değerlendirdiğini ortaya koyarak “ideal” düzenin son derece önemsendiği bir toplumda, edebî eserlerde bile karşılaşılabilecek bir özellik olan, “ideal padişah portresi”nin çizilip çizilmediğini tartışmak ve bu bağlamda söz konusu eserin aynı zamanda bir siyasetname metni olarak okunup okunmayacağını tartışmaya çalışmaktır.