Mimarlık Bölümü Yayın Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/397
Browse
Recent Submissions
Conference Object Citation - Scopus: 0Rethinking Natural Ventilation Strategies in Buildings through Simulation(International Building Performance Simulation Association, 2023) Coşar, M.; Harputlugil, G.U.; De Wilde, P.; 36110Natural ventilation using passive approaches can increase indoor air quality without the need for mechanical systems. In the paper, mechanical ventilation has been ignored due to the associated energy use and greenhouse gas emissions. Instead, the study focusses on natural ventilation that can be created with architectural solutions. Specifically, the indoor air quality of a typical office building in Ankara, Türkiye was determined based on measurements, a building occupant survey, and the natural ventilation conditions as well as design alternatives were analysed by modelling and simulating the building using Autodesk CFD. From the simulation results, it was understood that current form of windows were not found suitable for effective and sufficient natural ventilation. As a result, not only design strategies that will increase the natural ventilation potential are put forward, but also strategies for façade elements have been produced in means of wind catchers. © 2023 IBPSA.All rights reserved.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1A Simple Selection Method of PV Systems for University Campuses(Gazi Univ, 2023) Bara, Mariam; Harputlugil, Gulsu Ulukavak; 36110This paper briefly outlines part of the research work being carried out on the application of the photovoltaic systems to cover universities' electrical energy needs, with due consideration to the technical, architectural, economic, social. and legal aspects and impacts of this application. The paper considers optimizing the PV system selection objectives and methodology with a case study application. at a university campus in Ankara, Turkey. The main objective here is to develop a practical simple method of selecting an optimum PV system that gives the maximum energy yield possible in a certain period of one year, with the minimum specific energy cost per kWh, where a multiple-variable multi-criteria decision-making making method is applied, to help designers and system engineers in selecting the optimum system. The developed method is demonstrated in the example of the typical case, where the recommended PV system was turned out to be at an Azmuth angle of 0 degrees, the PV technology was monocrystelline Silicon, the annual electrical energy yield per 100 m2 of PV modules surface area 22.4 MWH/Year, the specific electrical energy cost was 0.15 Euos/Kwh, as a first merit option, making a difference of around 13% of saving compared with the 10th last option. The work concludes that a viable PV application is feasible, encouraging its application in various campuses provided that comprehensive planning and careful considerations are given to the related aspects.Article Ulaşımda Yaptıklarımız Yap(a)madıklarımız: Büyük Kentlerimizin Yüz Yıllık Öyküsü(2022) Elker, Cüneyt; 5686Farklı yönetimler, rejimler ve durmaksızın değişmekte olan bir dünya ortamını kapsayan yüz yıllık bir sürenin tümünün bir yazı çerçevesinde incelenmesi fazla iddialı gelebilir. Hele konu, bazen birkaç yılda bir değişen büyük şehirlerimizin ulaşım politikaları olursa... Bu nedenle yazı, İstanbul’un Aksaray semtinin ulaşım tarihine odaklanarak başlamakta, ilk olarak 20. Yüzyılın başlarından 1970’lere kadarki gelişmeler özetlenmektedir. Bu çerçeve içinde, Tarihi Yarımada’da çoğu bilinçsizce hayata geçirilen yol projelerinin yıkıcı sonuçları da göz önüne serilmektedir. Bu yıllardan itibaren dünyada ulaşım politikalarında ortaya çıkan çağdaş anlayışların kısa bir özetinin ardından, Ankara ve İzmir de dahil, Türkiye’nin üç büyük kentinde yürütülen ulaşım politikaları incelenmektedir. Bu dönemde birkaç yerel çağdaş uygulama dışında, büyük kentlerde eski anlayışın sürdüğü görülmektedir. Devamında, bu şehirlerde 1990’lardan günümüze kadar uygulanmış olan ulaşım proje ve önlemlerinin, dünyada kabul görmüş genel ölçütler çerçevesinde değerlendirmesi yapılmaktadır. Makale, pandemi koşulları sona erdiğinde, çağdaş ulaşım politikalarını oluşturan nedenlerin hala geçerliğini sürdüreceğini ve bunlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacağı görüşü ile sona ermektedir.Article Ulaşımda Karar Zamanı(2004) Elker, Cüneyt; 5686Article Türkiye’deki Sanayi Yapısı Tasarımının Sürdürülebilirlik Açısından İncelenmesi Ve Sanayi Bölgeleri İçin Bir Model Önerisi(2022) Akan, Aslı Er; Ünal, Gülşen; 154406Yapılı çevreyle ilgili sürdürülebilirlik çalışmalarının; ekolojik tasarım, sürdürülebilir mimarlık, yeşil binalar, yaşam döngüsü analizleri, bina değerlendirme sistemleri gibi sonuçları olmuştur. Sürdürülebilirliğin sanayideki yansımalarından bazıları ise; planlı bölgeler, endüstriyel ekoloji, simbiyoz, eko-endüstriyel parklar olarak sayılabilir. İki grup faaliyetin, özellikle kesiştikleri yerlerden inceleneceği bu çalışmayla; Türkiye’deki sanayi bölgelerinin üstyapı tasarım ve uygulamalarının daha nitelikli ve yeşil olmasına katkı sunulması amaçlanmaktadır. Öncelikle eko-endüstriyel park konsepti ve Türkiye’de henüz geliştirilmekte olan Yeşil OSB projesi, özellikle yeşil üstyapı bağlamında incelenmiştir. Ardından, ülkemizde bir sertifika sistemiyle değerlendirilen veya değerlendirilmekte olan sanayi yapıları tespit edilerek verileri derlenmiştir. Derlenen veriler, sertifikaların önemli bir bölümünün alınması için danışmanlık hizmeti veren firmalarla yapılan görüşmelerden de faydalanılarak ve gerektiğinde basit ortalamalar alınarak veya gösterge detayına girilerek yorumlanmıştır. Çalışmanın sonucunda Türkiye’deki sanayi bölgelerinin, sürdürülebilir üstyapı tasarımı ilkeleri doğrultusunda iyileştirilmesine katkı sağlayacak bir model önerisi sunulmuştur.Article Türkiye’de Mimari Mirasın Korunmasında Proje Sürecine İlkesel Bazda Bir Yaklaşım Denemesi(2020) Önge, Mustafa; Önge, Mustafa; 17578; MimarlıkMimari mirasın korunmasına yönelik proje süreçleri, uygulamaya yönelikfarklı gelişim aşamalarını içeren ve yeni yapı üretim süreçlerinden farklıişleyişe sahip süreçlerdir. Mimari mirasın korunmasına yönelik projesüreçleri, tespit ve araştırma aşamasında yapının tüm yönleriyle tanınmasıve geçmişine yönelik bilgi edinilmesi ile başlar, benzeri türden yapılar ileilişkisinin ve özgün halinin araştırılması ile devam eder. Yapının bozulmamekanizmalarının durdurulmasına ilişkin müdahalelerin ve yapının fizikseldurumuna göre yeni bir işlevi de içerebilen final proje önerisinin sunulmasıile sona erer. Bu çalışmada, projelendirme süreçlerinin sağlıklı bir biçimdeyürüyebilmesi ve uygulamada nitelikli sonuçlar alınabilmesi için korumakonusundaki uluslararası ve ulusal metinlerle Türkiye’deki korumamevzuatı ve bağlı koşulları dikkate alınarak ilkeler önerilmiştir. Bu ilkeler;korumanın daimi önceliği, vaka bazında yaklaşım, bilimsel yaklaşım,multidisipliner ve katılımcılığa açık yaklaşım, mevzuatla etkileşim,uygulanabilirlik, süreklilik, saygı, etiğe uygunluk ve mimarın sorumluluğuolarak belirlenmiştir.Article Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 0Rock-cut facądes: Conveyors of 'false' monumentality in Byzantine Cappadocia(Cambridge Univ Press, 2022) Ozturk Buke, Fatma Gul; 140902The monumental rock-cut facades of the tenth to eleventh century-mansions - so-called courtyard complexes - in Cappadocia, central Turkey, are rare examples of secular Byzantine architecture. While these symmetrically designed facades adorned with superimposed arches differ from the simpler ones (both carved and built) in the region, they bear striking similarities to others from the broader Mediterranean basin. This article offers new insights into the discussion on the uniqueness of the rock-cut facades of courtyard complexes and reconsiders the raison d'etre of this 'false' monumentality in the rural setting of Byzantine Cappadocia.Article Citation - WoS: 11Citation - Scopus: 12Reflections on the Evidentiary Basis of Indoor Air Quality Standards(Mdpi, 2022) Berger, Christiane; Harputlugil, Timuçin; Mahdavi, Ardeshir; Azar, Elie; Bandurski, Karol; Bourikas, Leonidas; Harputlugil, Timucin; Schweiker, Marcel; 40295; MimarlıkBuildings are expected to provide healthy and comfortable indoor environmental conditions for their users. Such conditions have diverse dimensions, including thermal, visual, air quality, auditory, and olfactory aspects. Indoor environmental quality standards, guidelines, and codes typically inform professionals in the building design and operation phase in view of procedural, contractual, and legal boundary conditions. Given this critical role of standards, it seems significant to examine the applicability and scientific validity on a regular basis. In this context, the present paper focuses on the standard-based definition of indoor air quality (IAQ) indicators and their respective values. Hence, the main aim of this effort is to study several common national and international IAQ standards in view of the scope to which they include direct or indirect evidence for the validity and applicability of their mandates and requirements. To this end, selected IAQ standards were assessed via a structured schema that includes not only basic information, quality indicators, and suggested and recommended value ranges, but also any reference to scientific studies. The findings of this effort identify certain issues with the transparency of the chain of evidence from the results of technical literature and standard-based IAQ recommendations. Moreover, recommendations are made for the development of future transparent and evidence-based IAQ standards and guidelines.Conference Object Spatial Narratives on Ottoman Architecture: Aegean Port Cities through the Eyes of Western Travelers(2018) Caner Yüksel, Çağla; Katipoğlu Özmen, Ceren; 157494Conference Object An Architectural Response to the Duality Within Cultural Identity: Bruno Taut in Early Republican Turkey(2018) Uysal Ürey, Zeynep Çiğdem; 18663Article Occupational Health and Safety in Construction Industry with Vision Zero Approach(2022) Doğan Karaman, Gülşah; Er Akan, Aslı; 319194; 154406Safety is one of the major issues for the construction industry which is a dangerous sector with fatality statistics. There are thousands of construction accidents all over the world that are the direct result of hazardous activities and working conditions. Safety management systems and policies are the key elements in order to increase safety awareness, improve working conditions, reduce human suffering, provide safety climate and culture etc. In this context, the Zero Accident Vision (ZAV) is a new approach that is founded on the premise that all accidents may be avoided. This review explores relationships between ZAV and construction safety with the aim of fostering further researchArticle Modernizm ve İran Konutlarının Dönüşümü (1870-1979)(2020) Rouyandozagh, Yousef DaneshvarBu çalışma ilk olarak modernizmin 1870-1979 yılları arasında İran’da oluşturduğu toplumsal ve siyasi platformu inceleyerek, modernizmin oluşumundaki Kaçar dönemi ve Pehlevi döneminde temel faktörleri tanıtmaya çalışmaktadır. Araştırma, İran’da konutların oluşumunda hakim ideolojilerin ve politikaların sonucu olarak geliştirilen mimari hareketler ile ilgili açıklamalar ortaya koymaktadır. Kadim dini otoriteler, ulusal kimlik ve modernizmin karşılaşması, Ortadoğu ülkelerinde, özellikle İran’da, büyük değişimlere sebep olmuştur. Bu bağlamda, İran toplumunda meydana gelen sosyal ve siyasi değişim, gündelik hayatın belirleyici aktörlerinden olan mimarlık alanında ise büyük dönüşümlere sebep olmuştur. Ulus devlet, dünyanın çeşitli ülkelerinde modernizm sürecinde en önemli aktör olmuştur. Buna göre, o dönemde bir ulus devlet olan Pehlevi devleti, İran toplumunun farklı katmanlarında ve ülkenin çeşitli bölgelerinde modernizmin gelişmesinde temel bir role sahip olmuştur. Bu dönemde, ulusal kimlik, ulus devlet kavramı tarafından yeniden tanımlanmış ve toplumun günlük yaşamı mimarlıktan etkilenmiştir. Bu çalışma İran konutlarının geçmişini inceleyen niteliksel bir araştırmadır. Araştırma, tarihsel yorumlama yöntemini benimseyerek, İran’da 1925 ve 1979 yılları arasında yapılan konut binalarının incelenmesinde çevresel, biçimsel ve anlamsal faktörlerin etkisini değerlendirmektedir.Article Citation - WoS: 2Structural Behaviour of 13th and 14th Century Seljuk Mosques and Acculturation of Construction Knowledge(Univ Zagreb Fac Architecture, 2022) Akan, Asli Er; 154406This study aims to demonstrate the acculturation of Seljuk architecture and construction techniques by tracing the development of peripheral walls in Seljuk wooden hypostyle mosques built in 13th and 14th centuries. To track the exchange of construction knowledge two Seljuk mosques (the Hanonu Mosque in Kastamonu and the Ahi Elvan Mosque in Ankara) are selected for comparison in this study. The main difference between the two mosques is their structural systems: one has a wooden peripheral wall and wooden skeleton system, while the other has a masonry peripheral wall and wooden pillars. In this study, a comparison of the structural systems and performances of these examples of wooden mosques exhibiting different wall systems was made together with structural analyses under basic loads. A series of structural analyses provides significant data about the structural behaviour of these types of structures, indicating acculturation of elements from Asia and Byzantium within Seljuk architecture and construction techniques.Book Part Caravanserais as Symbols of Power in Seljuk Anatolia(Plus-Pisa university press, 2007) Önge, Mustafa; 17578; MimarlıkA BSTRACT Aer the establishment of the Anatolian Seljuk state in Anatolia in the 12th century, Seljuk sultans placed special importance on the development of trade. In this context, the Seljuks conquered important ports, signed agreements with foreign trade agen-cies, introduced an insurance system for merchandise and founded caravanserais on different trade routes. e foundation of caravanserais, which were mostly donated by the members of Seljuk dynasty and affluent commanders, was probably the most sig-nificant improvement in this area. Medieval manuscript sources about these buildings contain some evidence of their donors’ financial and political status. Drawing on both medieval manuscript sources and the modern historiography of Anatolian Seljuk ar-chitecture, this study examines power relationships between the Seljuk ruling class and their thoughts on various features of caravanserai buildings.Article Kompleks Geometrili Yüksek Yapıların TBDY 2018’e Göre İncelenmesi: Çamlıca Tepesi Tv ve Radyo Kulesi Örneği(2022) Ormecıoglu, Hılal Tugba; Yalçın, İlayda; Akan, Aslı Er; 154406Deprem yönetmelikleri, yapıların deprem etkisi altında performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için belirlenmiş kurallardır. Bu kurallardan yoksun tasarlanan yapıların dayanımlarının ne derece güçlü oldukları tartışma konusudur. Yanal yükler altında hassas davranışlar sergileyen yüksek yapılar bu bağlamda ön plana çıkmaktadır. Özellikle organik formlara sahip ya da fraktal geometrilerden türetilmiş olan (kompleks geometrili) yüksek yapılar için bu durum daha fazla dikkat edilmesi gereken bir konudur. Türkiye’de deprem yönetmeliklerine bakıldığında yüksek yapılara özel kuralların 2018 yılına kadar yönetmeliklerde bulunmadığı görülmektedir. Buna rağmen ülkemizde 2010 yılından itibaren 50 kat ve üzerinde farklı geometrilerde birçok yüksek yapının inşa edildiği görülmektedir. Üstelik bu yapıların çoğu deprem riski bölgelerinden birisi olan İstanbul’da bulunmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada 2018 yılı öncesi inşasına başlanmış olan kompleks geometrili İstanbul Küçük Çamlıca Tepesi TV ve Radyo Kulesi örnek alınarak TBDY’nin 2018’de eklenen yeni kuralları ve sağlık izleme sistemi yönergesi üzerinden incelemeleri yapılmıştır. Bu değerlendirme aşamasında ilk olarak TBDY2018’den alınan düzensizlik tanımlarının hangi faktörler sonucu meydana gelebileceği ve buna karşı hangi önlemlerin alınabileceği sunulmuştur. Daha sonra bu faktörlerin örnek yapı üzerinde var olup olmadığı tespit edilerek, yapının mevcut yönetmeliğe uygunluğu tartışılmıştır. Kurallar ile uyumsuz olan uygulama tercihlerinde ise düzensizliklere karşı önlem alınıp alınmadığı incelenmiştir. İkinci etapta yönetmelik gereğince yüksek yapılarda şart koşulan yapı sağlığı izleme sisteminin yönerge kapsamı sunularak hangi maddeler ile yüksek yapıların incelenmesi gerektiği ortaya konmuştur. Daha sonra Çamlıca Tepesi TV ve Radyo Kulesi üzerinden bu kurallar doğrultusunda nasıl yaklaşım gösterilmesi gerektiğine dair örnek bir değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde 2018 yönetmeliğine yeni eklenen sağlık izleme sistemi yönergesi kurallarının kompleks geometrili yapılar için hayati önem taşıdığı ve rüzgâr unsurunun yönetmeliklerde yeteri düzeyde bulundurulmadığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışmanın amacı; mimari tasarım ve yönetmelik kavramlarının uyumsuz düştüğü noktalara örnekler vererek rijit ve estetik değere sahip yapı tasarımları için farkındalık yaratmak ve sağlık izleme sisteminin tasarımda bir faktör olarak değerlendirilmesini teşvik ederek literatüre katkı sağlamaktır.Conference Object Transformation of Balcony in Urban Apartments as a Reminiscent of the ‘Hayat’ in Traditional Turkish House(2012) Berdi Gökhan, ÇiğdemVernacular House’s common characteristics can be summarized as its adaptability to climate, optimization of material and production techniques, attained its final form with trial and error method and built by untrained builders. In Turkey, vernacular houses of rural and urban areas carry typical characteristics along with particular spatial components which are patios/hayat or courtyards/avlu and verandas/hayat or örtme. Household gathers and shares many activities in these spaces. They are the places of doing different activities from growing children to keeping poultry; from boiling laundry to cooking; from drying vegetables to making jam and from celebrations to storing grains for winter, wood for the fire, even spare tractor. Whether it is a large courtyard or a small hayat of the house, it is a multifunctional space. Indeed, the main design principles of Turkish vernacular are adaptability and flexibility besides being ecologic and economic. However, in contemporary housing environments, urban apartments which are designed by architects and regulated with municipal permissions are not congruent with the above definition of the vernacular houses. Though, they still attain certain common features which may lead a discourse, if they can be considered as vernacular. Under this scope, the discussion will be carried out by referring to the usage of apartments, their design concepts, and alterations in terms of balconies. Balconies are problematic of Municipal Building Regulations Controlling Unit in big cities since they are covered, altered and utilized unexpectedly with no permission. In this paper, balconies of apartment blocks from different districts will be inspected and their users will be interviewed in order to find out reasons for the transformation of balconies. The analysis in this study will lead a discussion on vernacular versus apartment buildings. If they carry common features of the old living traditions, can they be called as urban vernaculars? Keywords: vernacular settlements, traditional Turkish houses, adaptability, hayat, balcony use, Contemporary VernacularsConference Object Tarihi Kentleri Tehdit Eden Bir Risk Unsuru: Bellek Yitimi(2012) Önge, Mustafa; 17578; MimarlıkConference Object Negotiating between the Independent and Groups of Courtyard Complexes in Cappadocia(2013) Öztürk, Fatma Gül; 140902Article Increasing Social Awareness and Professional Collaboration in Architectural Education Towards a Sustainable and Disaster-Free Future(2013) Özmen, Cengiz; 56939; MimarlıkThe aim of this study is to explore ways of increasing the social and professional awareness of students of architecture to educate a new generation of architects who are familiar with the concepts of social responsibility, professional collaboration, sustainable development and disaster mitigation. Turkey experiences a rapid social change due to the urban regeneration, population movements, environmental changes, new technologies and professional diversification. These phenomenon affect all aspects of life. This study explores the possibilities for applying new methods of teaching in schools of architecture to train a generation of architects who will be in tune with this new, ever-changing socio-cultural environment in Turkey. A study lasting one educational term of 14 weeks was conducted on a group of 15 second year students of architecture. A structural design course which previously had a purely theoretical and mathematical approcah to the subject matter was altered to contain background information regarding social context such as the photos, videos and narratives of earthquake affected areas of Turkey. This was done to introduce the students with the reality of the built environment and professional life in Turkey. Additionally small-scale applied projects were given as semester tasks to the students where they can experience a scaled but realistic application of the theoretical knowledge into reality. These two approaches were supplemented with theoretical knowledge to prepare the students for professional life in a realistic manner. A sudden increase in student attention and participation to the course was observed both in matters concrening the professional application and social context of their architectural projects. These findings were consistent with a previous study conducted by the author. The findings of this experimental application have resulted in a revision of the educational curriculum concerning the structural design courses to permanently include information regarding the social context and practical application of theoretical projetcs.Article Impact of Glazing on Thermal Comfort, Relative Humidity, and Lighting Level in Office Spaces(2018) Özkan Öztürk, Nur; 257557Providing a working environment that has certain level of comfort is one of the most prominent requirement of an office space. Clearly, relevant space parameters are necessary to perform minimum space quality. In this regard, building components that have an impact on indoor environmental quality (IEQ) are so critical that can change the quality of the place in a critical extent. Even if the buildings are typical and orientation is the same, comfort conditions could be different. Furthermore, facade configuration of a building has an impact on space comfort. Glazing of an office space can affect the comfort conditions in terms of temperature, relative humidity and light intensity. For this purpose, three typical office spaces in Mustafa Kemal neighborhood in Ankara are studied as a case and examined in terms of environmental conditions of interior.
