Bilgi Teknolojisi Bölümü Tezleri

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/298

Browse

Now showing 1 - 20 of 41

Gizliliği Koruyan Federated Öğrenme ile Giriş Tespitini Geliştirme: Farklı Mahremiyet ve Artırımlı Öğrenme Entegrasyonu
(2025) Asal, Ali Sadeq Hussein; Saran, Ayşe Nurdan
Siber güvenlikte, Saldırı Tespit Sistemleri (IDS), ağları ve sistemleri kötü niyetli faaliyetleri tespit etmek için tarar ve hassas veriler tehlikeye girmeden tehditleri tanımlamaya yardımcı olur. Makine öğreniminin (ML) tanıtılması, IDS'yi otomatik ve akıllı tehdit algılama mekanizmaları sağlayarak geliştirmiştir. Ancak, Federated Learning (FL) gibi dağıtılmış ortamlarda ML modellerinin eğitimi, model parametrelerinin analizi yoluyla hassas bilgileri açığa çıkarabilir. FL, verileri yerelleştirerek belirli gizlilik sorunlarını hafifletir, ancak gerçek bir gizlilik koruması için yeterli değildir ve geliştirilmesi gereklidir. Özellikle, Artırımlı Öğrenme (IL), IDS'yi yeniden eğitime ihtiyaç duymadan yeni siber güvenlik tehditlerine uyum sağlama yeteneği sunarak iyileştirir. Bu, hesaplama açısından maliyeti düşük tutar ve yeni saldırı davranışlarına hızla uyum sağlar. Özellikle, Federated Differential Privacy Enhanced Model Aggregation adlı bir yöntem öneriyoruz; bu yöntem, federated ML bağlamında hem gizliliği hem de doğruluğu artırmayı hedeflemektedir. Bu yöntem, bir global modelin başlatıldığı ve istemci tarafında eğitimle daha da geliştirildiği bir sunucu-istemci mimarisi kullanır ve güncellemeler güvenli bir şekilde birleştirilir. Ayrıca, veri gizliliğini artırmak için gradyanlara gürültü ekleyen DP-SGD optimizasyonuyla eğitilmiş çok katmanlı bir algılayıcı (MLP) kullandık. Performansı değerlendirdik ve deneysel sonuçlar, önerdiğimiz yaklaşımda sınıf artımlı öğrenmenin doğruluğunun %92,4'e ve özellik artımlı öğrenmenin %99,4'e ulaştığını göstermektedir. Bu sonuçlar, modelimizin yeni verileri iyi bir şekilde öğrenebildiğini ortaya koymaktadır. Süreç, gizliliği koruyucu ve verimli kalmakta olup farklı veri kümesi türleri üzerinde iyi performans sergilemektedir. Bu nedenle, modern çağda bir saldırı tespit sistemi (IDS) için geçerli bir aday olduğuna inanıyoruz.
Bir Seyahat Öneri Sisteminde Modeller, Veri Stratejileri ve Hiperparametre Ayarını Keşfetmek
(2024) Erkal, Necati; Saran, Ayşe Nurdan
Öneri sistemlerinin önemi son dönemde giderek artmaktadır. Verilerin karmaşıklığı nedeniyle kullanıcıların beğenebileceği bir öneride bulunmak giderek zorlaşıyor. Özellikle seyehat öneri sistemlerinde bir sonraki şehri önermek önemli ve zor bir görevdir. Çeşitli çalışmalara göre derin öğrenmeyi öneri sistemlerinde kullanmak önerilerin doğruluğunu arttırmaya ve karmaşık verileri ele almaya yardımcı olmaktadır. Bu tez önerilen derin öğrenme destekli seyehat öneri sistemi için yeni mimarileri, veri ve hiperparametre ayarlama tekniklerini ortaya koymaktadır. NVIDIA ekibinin WSDM WebTour 2021 yarışmasında kazanan öneri sistemi bu çalışmada kullanıldı. Kazanan çözümü anlamak için algoritma ve veri seti analiz edilip, çalışmayı geliştirmek için yeni çözümler önerilmiştir.
Matris Çözümlemesi Tabanlı Öneri Sistemlerinin Geliştirilmesi: Seyahat Öneri Sistemleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma
(2024) Mat, Abdullah Uğur; Saran, Ayşe Nurdan
Öneri sistemlerinin etkisi ve yararlılığı artmaya devam ettikçe, çeşitli uygulamalardaki önemi giderek daha belirgin hale gelmektedir. Bu nedenle, artan talep ve beklentileri karşılayacak hem verimli hem de yüksek doğruluğa sahip öneri sistemlerinin tasarımı ve uygulanması hayati önem taşımaktadır. Bu çalışma, bir seyahat tahmini öneri sistemleri yarışmasında birincilik ödülü alan bir modele odaklanmaktadır. Amacı, kullanılan modelin veri seti ile olan korelasyonu ve uygulanan azaltılmış veri setinin başarı oranı üzerindeki etkisinin model performansını etkileyip etkilemediğini araştırmaktır. Kaynak kullanımını azaltmak amacıyla veri setinde değişiklikler yapılmıştır. Genelde kullanılan yöntemlerin aksine, veri seti rastgele ve seçici azaltma yöntemleri kullanılarak beşte bir oranına kadar azaltılmış ve sonuçlar gözlemlenmiştir. Veri setinin rastgele azaltılması başarı oranında düşüşe neden olurken, yöntembilimsel azaltma yani seçimli azaltma başarı oranını önemli ölçüde artırmıştır. Orijinal modelde kullanılan derin öğrenme algoritmaları yerine, aynı ilkeleri kullanan başka bir algoritma olan Long Short-Term Memory (LSTM) kullanılmıştır. Gated Recurrent Unit (GRU) ve LSTM algoritmalarının veri seti üzerindeki etkileri de araştırılmıştır. Bu veri setleri için GRU algoritması, LSTM'den daha doğru sonuçlar üretmiştir. Embedding katmanlarında yeni modeller geliştirilmiş ve sonuçlar gözlemlenmiştir. Ayrıca, model tarafından kullanılan optimizatör değiştirilmiş ve diğer optimizatörlerin performansı değerlendirilmiştir. Optimizatörler, donanım üzerinde geniş bir yelpazede etkiler göstermiştir. Orjinal modelin elde ettiği başarı 0.5664 iken bu çalışmada yapılan deneylerde en yüksek ve en muteber 0.6654 başarıma ulaşılmıştır. Modellerde, optimizatörlerde ve özellik mühendisliğinde yapılan değişikliklerin etkili öneri sistemlerinin sürdürülebilirliği açısından yararlı olabileceğini savunuyoruz.
Algorithm to solve the RWA problem in wdm all-optical networks
(2015) Abdullah, Maysaa
Bu çalışmada, tüm optik ağlardaki (dalga boyu dönüşüm olsun ya da olmasın) dalga boyu atama problemine karşı, trafik similasyon modeli ve çok düğümlü karınca kolonisi optimizasyonu algoritması ile çözüm önerilmiş ve uygulanmıştır. Bu performans çalışması; Trafik engelleme olasılıkları ile izin verilen yükü hesaplayarak trafiğin iki durum altında -Statik (çevrimdışı ) ve dinamik ( çevrimiçi )- yönlendirilmesi ve dalga boyu atama optimizasyon sorununu incelenmesi için uygulanacaktır. Bir karşılaştırma sonucunda klasik algoritmaların yanında yeni yöntemler ve algoritmalar kullanarak ağda bulunan muhtemel trafik olasılıkların en yaklaştığı ağ performansları ve davranışları gösterilecektir. Bu çalışmada karınca temelli algoritma ile açık problem karşısındaki en iyi performans ve en ideal parametre setleri belirlenecektir. Daha derin bir çalışma ise Karınca Kolonisi Parametrelerinden en uygun ayarı elde etmek ve yeni bir katkı sağlamak için yapılacaktır.
The benefits and potential implementation problems of GIS in the water distribution services of municipalities case study: The Kirkuk Water Directorate
(2012) Ali, Suha Aziz
Kerkük Su Müdüriyesi'nde muhtemel bir coğrafi bilgi sistemlerinin (CBS) kurulması, giriş seviyesinde incelendi. Literatürdeki seçme kaynaklar incelendi ve Kerkük'ten daha küçük, daha büyük ve Kerkük'le aynı büyüklükte belediyelerin, su dağıtım bölümlerinde başarılı CBS kurulumları öğrenildi. Bu sistemler, su şebekelerinin varlıklarının yönetiminde, ağı gerçek zamanlı izlemede ve hidrolik modellemelerde kullanılmaktadır. İşlenen çalışmalar, su dağıtım ağının yönetimi dışında, sızdırma, patlama ve bozuk pompa gibi sıkıntılardan kaynaklanan sorunlu parçaların tesbiti hakkında başarı raporları vermiştir. Bu araştırma, Kerkük Su Müdüriyesi'nin, CBS için, kağıt tabanlı kayıtların sayısal ortama aktarılmasındaki olası sorunları ortaya çıkartmayı hedeflemiştir. Literatür taraması başarılı uygulamaları raporlasa da bunlardan Kerkük Su Müdüriyesi'nin olası sorunları ancak dolaylı yoldan ortaya çıkartılmıştır. Araştırmacı, CBS yazılımı ve veri hazırlanması deneyimi için bir CBS kursuna katılmıştır. Aynı zamanda, Ankara'nın su dağıtım bölümünde, CBS iyileştirilmesinde etkin görev almış deneyimli personelden bilgi alınmıştır. Bu sayede, olası sorunlar belirlenmiştir. Kerkük Su Müdüriyesi tarafından paylaşılan paftalar üzerinde yapılan incelemeler göstermiştir ki temel bir CBS kursu alan bir veri çalışanı, olası sorunları çözebilir. Literatür ve incelemelerin sonuçları gösteriyor ki şebeke varlıklarının mekansal ve mekansal olmayan özniteliklerinin veritabanlarının olusturulması, üretken bir CBS için olması gereken bir başlangıçtır. Veri kalitesini yükseltmeden, bir hidrolik model yapılması neredeyse olanaksız, aynı şekilde, gerçek zamanlı izleme sistemlerini kurmak da oldukça zordur. Bir başka bulgu da belirtmiştir ki kurumsal, örneğin iş kurallarında gibi, değişikliklerin yer alması olasıdır çünkü, CBS çalışanlarının yerinde gözlem için sık sık arazi çalışması gerekecektir. Bu çalışmanın, Kerkük Belediyesi'ne, CBS kurulması için kaynak yönetiminde faydalı olması umulmaktadır çünkü bu konu altında mali fizibilite çalışmaları başlatılması beklenmektedir.
A new method based on artificial neural network for fingerprint classification and recognition
(2015) Najem, Omar
In this work has been reached a method which is based on features of fingerprints patterns. In work method, fingerprint classification has been processed by using MATLAB software and then compared the result with previous methods. Results have proved the ability of the work method. Secondly it is morphological method so its accuracy is much better than other method. Feature extraction is performed using Co-occurrence matrix. Extracted features of the fingerprints are then classified by employing Artificial Neural Network. Many variants of neurons of these algorithms have been also implemented, wherever it is appropriate.
An application of a GIS-based campus information system: Kirkuk University as an example
(2015) Mohsin, Maaeda
In today's world, developing information technology (IT) plays an important role in our lives. One of the advantages of developing technology is obtaining, creating, saving, collecting, analyzing and using data and information formed by data easily in the computer environment. Like all areas in our lives, in academic life too, information technologies should be used effectively in order to benefit from them. Computer-supported studies are providing an academic environment will enable information to be used effectively. An information system that is map-based and contains an academic structure is easy to use. It supports the people and the associations that are at the stage of decision-making. Geographic information systems (GIS) are one of the most active technologies available for a spatial data management or handling system. An easy way to have access to an area is to digitally represent it in a computer environment. The GIS started with the purpose of creating digital maps, and it quickly became a valuable tool in the decision-making process for various areas. GIS is a system that uses spatial (geographically referenced) data and non-spatial database of descriptive information (attributes) and includes operations that support spatial analysis. Therefore, GIS and the programs supporting the system can be seen as advantageous while creating a map-based campus information system (CIS). In this study, a map-based CIS was designed after preparing a digital map of the campus area in desired formats containing spatial and non-spatial data, integrating different types of data that include: images, text, video, and graphics in a 3D (three-dimensional) model of the University's structure shown by appropriate programs in a computer environment. The system is known as a Geographical Information System-Based CIS and users who are going to use this system should be identified. In this study, the map-based CIS users are academic and administrative personnel in the University's structure, present students, and visitors that are seeking information about the University. After considering all users and identifying their needs, the system was designed. Kirkuk University campus was chosen for the application of the study. A sample model of a campus information system was designed for this area. The programs that were used while designing the CIS were MapInfo version 12.0 together with C#.NET, which was utilized to develop the GIS application-based CIS for Kirkuk University. In conclusion, users will integrate more easily into the Kirkuk University environment by using this application in text, images, a 3D model drawing of the campus (using the Google SketchUp program version 2013) and videos (using the Lumion program version 3.0). The multimedia database demonstrated in this study that GIS is a very important tool in the management of university facilities. This study is highly significant for Iraq and many other third world countries where the management of university facilities is conducted manually and is therefore slow and inaccurate. Advanced countries of the world where GIS is yet to be adopted as a powerful tool for the management of university facilities will find this study highly relevant.
Predicting house prices in Ankara using machine learning
(2023) Ersoy, Cihan
Geleneksel gayrimenkul değerleme süreci, bir değerleme uzmanının gayrimenkulü görmesi ve evin sahip olduğu değerlere göre içerisinde ev fiyatının da bulunduğu bir rapor oluşturması üzerine kuruludur. Ancak, bu yöntem zaman alıcı ve yüksek maliyetli olarak nitelendirilebilir. Makine öğrenmesi, bu süreci hızlandırmaya ve maliyetleri azaltmaya yardımcı olabilecek bir araçtır. Bu nedenle, bu tezde amacımız, makine öğrenimi tahminlerinin ev fiyatı değerlemesi sürecinde gerçekçi ve yeterli olup olmadığını araştırmaktır. Bu amaçla, çalışmada biri gayrimenkul web sitesinden toplanmış, diğeri ise değerleme raporlarından oluşturulmuş iki veri seti çeşitli makine öğrenimi yöntemleri kullanılarak karşılaştırılmaktadır. İnşa edilen tüm modellerin hiper parametreleri dikkatli bir şekilde seçilmiş, modellerin başarısı ise kök ortalama kare hatası ve netlik skoru kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular, yaklaşımın varolan değerleme sürecini iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu, ancak uygulanabilirliğini göstermek için daha öteye araştırma gerektiğini öneriyor.
Investigating the benefits of the SDN approach to it departments in comparison to the traditional approach
(2022) Yaman, Kemal
Bu tezin amacı donanım tanımlı geleneksel ağ yaklaşımı ile YTA (yazılım tanımlı ağ) yaklaşımının, şirketlerin BT departmanlarına etkileri açısından kıyaslanması ve YTA'nın faydalarının araştırılmasıdır. Sektörde YTA kullanımının yaygınlaşması ile beraber, YTA'nın faydaları ve neden olabileceği organizasyonel değişiklikler üzerinde çalışılmıştır. Artan veri kapasiteleri ve yüksek hacimli bağlantı yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda yeni bir ağ yaklaşımına ihtiyaç olduğu söylenebilir. Yeni ağ yaklaşımlarından biri olan YTA'nın, BT birimlerine getirdiği faydalar ve BT birimleri açısından etkilerinin neler olduğu araştırılması gereken bir problemdir. Bu çalışma ile BT birimleri için, organizasyonel değişiklikler; iş ve işlemlerin otomatikleştirilmesi, iş prosedürlerinin yenilenmesi ve rasyonelleştirilmesi, iş süreçlerinin yeniden tasarlanmas incelenmiştir. SDN yaklaşımının; inovasyon, tasarruf, ağ performansı, ağın izlenmes ve yönetimi, servislerin tanımlanması ve sunumu, ağların güvenliğinin sağlanmasındaki durumu, açık kaynak yazılım geliştirme açısından durumu ile mevcut oligapol üreticilere etkisi ile küçük üreticilere katkıları araştırılmıştır. Sektörde YTA yaklaşımının benimsenme hızının bir hayli yavaş olduğu söylenebilir. Bu yavaşlığın nedenleri arasında, YTA'nın neden olacağı organizasyonel vii değişikliğe direnç, ağ yönetiminde meydana gelebilecek belirsizlikler ve güvenlik endişeleri gösterilebilir. Bu tezde ile geleneksel yaklaşım ile YTA arasındaki karşılaştırmalar ve YTA'nın faydaları araştırılmış ve söz konusu endişelere cevaplar aranmıştır. Bu çalışma ile YTA'nın, inovasyonu hızlandırdığı, daha az maliyetli ağlar kurulmasını sağladığı, performansı artırıp kolay yönetilebilen, güvenli ağlar sunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yazılım kabiliyetlerinin gelişmesi ve standart ağ yönetim araçları ile beraber küçük ölçekli üreticilerin sunduğu çözümlerin de sektörün tanınan üreticilerinin çözümlerine alternatif olabileceği görülmüştür. Ulaşılan bu sonuçlara göre YTA yaklaşımının sektörde benimsenmesi hızlanabilir. Bu çalışma, kurumsal şirketler açısından incelenmiş olup İnternet servis sağlayıcısı ya da telekomünikasyon opratörleri açısından incelenmemiştir. Tüm bu açıklamaların sonucu olarak bu çalışmanın araştırma sorusu olan "Geleneksel yaklaşımla kıyaslandığında YTA yaklaşımının getireceği faydalar nelerdir?" şu şekilde cevaplanabilir: YTA yaklaşımı, geleneksel yaklaşıma kıyasla, mali tasarruf sağlayan, ilk kurulumu daha hızlı servisler sunan, daha güvenli, yazılım kabiliyetleri artırılmış ağlar kurabilmeyi mümkün kılar.
Maintaining cybersecurity awareness in large-scale organizations: A pilot study in a public institution
(2022) Aslan, Muhammed
Teknolojinin yaygınlaşmasına paralel olarak iş yerlerinin sakladığı ve işlediği bilgi miktarı da artmaktadır. Bu bilgilerin işlendiği ve saklandığı bilgi altyapılarının güvenliğinin sağlanmasına ve kişisel verilerin korunmasına ihtiyaç vardır. Çalışan kaynaklı güvenlik açıklarından oluşan bilgi kayıpları, telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilir. Tezimizde, çalışanların siber güvenlik konusunda farkındalıklarının artırılmasına yönelik bir araştırma yapılmıştır. Literatür taramasında, kurumlarda uygulanan önlemlerin ne kadar etkili olduğuna dair az sayıda çalışmanın olduğu ve çok az güvenlik ihlali rapor edildiği gözlemlenmiştir. Araştırmamız, bir kamu kurumunun, personeline uyguladığı oltalama tatbikatlarının sonuçlarına, personelin farkındalık eğitimlerine katılım düzeylerine ve düzenli olarak yayımlanan bilgi güvenliği bültenlerinin okunma istatistiklerine ilişkin verileri içermektedir. Bu çalışmanın faydası, 1000 ve üzeri personeli olan kurumlarda, personelin siber güvenlik farkındalığını artırmak için kullanılabilecek yöntemlerin belirlenmesi yönündedir. Çalışmamızda, kullanıcılar bir bütün olarak ele alınmış ve bireysel değerlendirmeye tabi tutulmamıştır. Bulgulara göre, kurumlar, sistematik olarak oltalama tatbikatları yaparak, farkındalık eğitimleri vererek ve düzenli olarak bilgi güvenliği bültenleri yayımlayarak kullanıcıların siber güvenlik farkındalığını artırabilir. Buna ek olarak, bülten okuma farkındalığı, oltalama tatbikatları ve eğitimler sonrasında hızlı bir şekilde artıp, ilerleyen aylarda azalsa da bir yılın sonunda bülten okuma farkındalığında da kalıcı bir artış gözlenmiştir.
Investigating the benefits of the SDN approach to it departments in comparison to the traditional approach
(2022) Yaman, Kemal
Bu tezin amacı donanım tanımlı geleneksel ağ yaklaşımı ile YTA (yazılım tanımlı ağ) yaklaşımının, şirketlerin BT departmanlarına etkileri açısından kıyaslanması ve YTA'nın faydalarının araştırılmasıdır. Sektörde YTA kullanımının yaygınlaşması ile beraber, YTA'nın faydaları ve neden olabileceği organizasyonel değişiklikler üzerinde çalışılmıştır. Artan veri kapasiteleri ve yüksek hacimli bağlantı yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda yeni bir ağ yaklaşımına ihtiyaç olduğu söylenebilir. Yeni ağ yaklaşımlarından biri olan YTA'nın, BT birimlerine getirdiği faydalar ve BT birimleri açısından etkilerinin neler olduğu araştırılması gereken bir problemdir. Bu çalışma ile BT birimleri için, organizasyonel değişiklikler; iş ve işlemlerin otomatikleştirilmesi, iş prosedürlerinin yenilenmesi ve rasyonelleştirilmesi, iş süreçlerinin yeniden tasarlanmas incelenmiştir. SDN yaklaşımının; inovasyon, tasarruf, ağ performansı, ağın izlenmes ve yönetimi, servislerin tanımlanması ve sunumu, ağların güvenliğinin sağlanmasındaki durumu, açık kaynak yazılım geliştirme açısından durumu ile mevcut oligapol üreticilere etkisi ile küçük üreticilere katkıları araştırılmıştır. Sektörde YTA yaklaşımının benimsenme hızının bir hayli yavaş olduğu söylenebilir. Bu yavaşlığın nedenleri arasında, YTA'nın neden olacağı organizasyonel vii değişikliğe direnç, ağ yönetiminde meydana gelebilecek belirsizlikler ve güvenlik endişeleri gösterilebilir. Bu tezde ile geleneksel yaklaşım ile YTA arasındaki karşılaştırmalar ve YTA'nın faydaları araştırılmış ve söz konusu endişelere cevaplar aranmıştır. Bu çalışma ile YTA'nın, inovasyonu hızlandırdığı, daha az maliyetli ağlar kurulmasını sağladığı, performansı artırıp kolay yönetilebilen, güvenli ağlar sunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yazılım kabiliyetlerinin gelişmesi ve standart ağ yönetim araçları ile beraber küçük ölçekli üreticilerin sunduğu çözümlerin de sektörün tanınan üreticilerinin çözümlerine alternatif olabileceği görülmüştür. Ulaşılan bu sonuçlara göre YTA yaklaşımının sektörde benimsenmesi hızlanabilir. Bu çalışma, kurumsal şirketler açısından incelenmiş olup İnternet servis sağlayıcısı ya da telekomünikasyon opratörleri açısından incelenmemiştir. Tüm bu açıklamaların sonucu olarak bu çalışmanın araştırma sorusu olan "Geleneksel yaklaşımla kıyaslandığında YTA yaklaşımının getireceği faydalar nelerdir?" şu şekilde cevaplanabilir: YTA yaklaşımı, geleneksel yaklaşıma kıyasla, mali tasarruf sağlayan, ilk kurulumu daha hızlı servisler sunan, daha güvenli, yazılım kabiliyetleri artırılmış ağlar kurabilmeyi mümkün kılar.
Citation - Scopus: 0
Maintaining cybersecurity awareness in large-scale organizations: A pilot study in a public institution
(IGI Global, 2023) Aslan, M.; Pusatli, T.
Research was conducted to increase the awareness of employees with regard to cyber security to fill the gap in the literature where few studies on how effective the measures implemented in organizations were reported. This research uses the outcome of the phishing drills that a public institution applied to its personnel, participation of said personnel in awareness training, and the reading statistics of regularly published information security bulletins. This has been beneficial in determining the methods to increase the cyber security awareness of personnel in organizations with 1,000 or more personnel; users were considered as a whole, and not individually evaluated. Findings report that organizations can increase users' cybersecurity awareness by systematically conducting phishing exercises, providing awareness training, and regularly publishing information security bulletins. The awareness of reading bulletins rapidly increased after phishing exercises and training and decreased in the following months; however, an increase was observed in the long term. © 2023, IGI Global. All rights reserved.
Identifying management errors that lead to failure in it projects and recommendations for project managers
(2021) Korkmaz, Ahmet Cemal
Bilgi teknolojisi (BT) projeleri, başarılı oldukları takdirde kuruluşlara önemli faydalar sağlarlar, ancak bazı BT projeleri, teslimattan önce veya sonra aksiliklerle karşı karşıya kalır ve başarısız olurlar. BT projeleri birçok nedenden dolayı başarısız olabilir. Bu çalışmada, çoğu BT projesinin, BT proje yöneticileri tarafından projelerin yanlış yönetilmesi, müşterilerin teknik detaylara ilişkin bilgi eksikliği ve proje sahibi ile proje ekibi arasındaki iletişim eksikliği gibi çeşitli nedenlerden dolayı başarısız olduğu ortaya konmaktadır. Bu çalışma, ilk aşamada ProQuest ve EBSCOhost gibi bilimsel olarak kabul görmüş veritabanları olan çevrimiçi kaynakları inceleyerek BT projelerinde başarısızlık nedenleri hakkında bir literatür taraması sunmaktadır. Sonrasında, BT sektöründe çalışan kişilere yönelik IT projelerinin başarısızlık nedenlerini ortaya çıkarmaya yönelik bir anket yapılmıştır. Bu anket ile ayrıca BT proje yöneticilerinin BT projelerindeki yönetim hataları ve onları başarısızlığa götüren diğer faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Son olarak, BT projelerinde başarısızlığa neden olan hususlar ve yönetim hataları belirlenerek, proje yöneticilerine BT projelerini minimum başarısızlıkla yürütmeleri için önerilerde bulunulmaya çalışılmıştır.
Design of a campus information system for Baghdad University
(2015) Raheem, Firas
Teknolojideki gelişmeler, günlük hayatımızda etkin bir oynamaktadır. Bu gelişmelerin önemli faydalarından birisi, bilgisayar teknolojileri sayesinde oluşan Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) dir. CBS insanlara, çevre verilerinin elde edilebilmesini, bu bilgilerle ilgili olarak veri toplama, veri tabanı oluşturma, veri depolama, sınıflandırma, analiz gibi teknolojiler ile birlikte hayatımızın her alanında kullanım kolaylığı sağlamaktadır. Hayatta, özellikle de akademik hayatta, bilgi teknolojisi çağında, CBS; bir üniversite kampüsünde etkin olarak kullanılabilecek çok önemli bir araçtır. CBS, planlama aşamasında, karar vermede yardımcı olur ve kampüsteki birimlere destek sağlar. Kampüs CBS bir yazılım arayüz sistemi ile desteklenmek zorundadır. Bu çalışmada, Bağdat Üniversitesi Kampüsü için harita tabanlı bir bilgi sistemi tasarlanmıştır. Bu bilgi sistemi, Kampüs haritasına dayalı olarak, öğrencilerin yanında hem akademik hem de idari personelin Üniversite, binalar ve altyapı hakkındaki beklentilerini karşılayacak şekilde geliştirilmiştir.
The impact of e-services on education: A case Study of the Electronic Library System at Diyala University
(2016) Zaidan Zaidan, Fadhel Kadhem
Bilgi ve iletişim teknolojisi yıllar içinde gelişmiştir ve inovasyon ile yenilik dalgalarıyla daha gelişmiş bir hale gelmiştir. E - hizmetler kısa bir süre içerisinde bir çok gelişim aşaması geçirmişlerdir. Bunlar ayrıca ticaret, endüstri, yönetim, eğitim ve medikal hizmetler gibi hayatımızın bir çok alanında olumlu ve olumsuz etkide bulunmuşlardır. Bununla beraber E- hizmetler eğitim kurumlarının performans düzeyini yükseltmeye etkin bir biçimde katkıda bulunmaktadır. Bu tez, elektronik hizmetlerin eğitim sektöründeki etkisi ve bu dönüşümün önemine odaklanmaktadır. Bununla beraber, bir sanal ortam kullanarak her birini test ederek ve her bir platform üzerinde sunulan bir takım açık kaynak kodlu yazılım paketlerini karşılaştırarak dijital kütüphaneler ve entegre kütüphane sistemleri (ILS) arasındaki farklılıkları tartıştık. Dahası, Diyala Üniversitesinin kütüphane bölümü dâhilinde uygulanabilecek en uygun sistemi uyguladık ve zorluklar ile beklenen faydaları tartıştık.
Quality effects of test maturity model on software companies
(2016) Zülfikar, Başak
Bu tez kapsamında test olgunluk modeli incelenmiştir. Literatürde TMMi olarak ifade edilen bu modelin hangi kurallara sahip olduğu ve bu kuralların hangi kısıtlar doğrultusunda üretildiği açıklanmıştır. Bunun ötesinde, yayınlanmış bu modelin yazılım firmaları üzerinde uygulanabilir hale gelmesi için değerlendirme kriterleri oluşturulmuştur. Bu kriterler, test olgunluk modelinin test süreci için tanımladığı çalışma süreç alanlarından analiz edilerek çıkarılmıştır. Yazılım sektöründe aktif olarak bilinen firmalardan bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Tez bünyesinde oluşturulan değerlendirme kriterleri bu firmalara uygulanmış ve firmaların test olgunluk seviyelerinin neler olduğu belirlenmiştir. Bir üst TMMi seviyesine sahip olabilmeleri için tamamlanması gereken kriterler açıklanmıştır. Ayrıca, firmalardan yazılım projelerinden elde ettikleri çıktılar alınmıştır. Bu çıktılardan ürün kalitesini incelemek için çeşitli denklemler kalite metriği olarak yaratılmıştır. Her firmanın kalite metrikleri analiz edilmiştir. Analiz edilen bu kalite metrikleriyle, test olgunluk modeli ve ürün kalitesi arasındaki ilişki incelenmiştir.
The use of GIS to manage urban development: The example of Kirkuk city / CBS ve kullanımı kentsel gelişme yönetiminde Kerkük şehir örneği
(2014) Hussein, Shalau
Kentsel planlama ve yönetimi ile ilgili sorumluların karşılaştığı en önemli problemlerden bir tanesi, kentin gelişmesiyle ilgili mevcut verinin sürekli büyüyen hacmidir. Bu nedenle, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) çarpık kentleşmenin haritalanması, yönetimi ve önlenmesi gibi birçok uygulama için gittikçe daha önemli hale gelmektedir.Aslında, gelişen ülkelerin, içerisinde CBS teknolojisini içeren belediye bilgi sistemleri, günümüzde benzer veri yönetimi problemlerini çözemeye yönelik temel yöntemler olarak kabul edilmektedir. Bu çalışma, Irak'ın Kerkük şehri için CBS teknolojilerinin kentsel gelişimin yönetimi işlemlerinin etkinliğinin ve geçerliliğinin nasıl arttırabileceği üzerinde durmaktadır. Bu çalışmada, hem kentsel gelişim işlemleri hem de ele alınması gereken önemli problemler hakkında geniş kapsamlı bir görüş oluşturulmasına yol açacak şekilde, Kerkük'ün, 1947'den 2011'e kadar olan 64 yıllık süreç içerisindeki gelişiminizamansal olarak analiz edebilmek için birinci ve ikinci derece kaynaklardan elde edilenleri de içeren, saha çalışması ve CBS verisi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, CBS birçok şehrin kentsel gelişim problemlerini çözebilecek, ayrıca Irak'taki herhangi bir yer için benzer problemlerin çözümünde uygulama alanı bulabilecektir. Anahtar kelimeler: kentsel gelişme, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Kerkük
Proposed configuration management II based engineering change management framework in product lifecycle management (PLM) system
(2021) Çiloğlu, Bahadır
Bugünlerde şirketlerin başarılı olmak istedikleri küresel piyasalar, baz yönlerinden dolayı öngörülmez hale gelmeye başlamıştır.Bu noktada ürün yaşam döngüsünün süresi eskisine göre azalmıştır ve tüketici ihtiyaçlarının farklılaşması sonucu piyasalarda ürünlerin çeşitliliği de artmıştır. Yapılan çalışmalarda Mühendislik Değişikliği Yönetimi (MDY) için modeller önerilmesine karşın, bunlar MDY için yeterli kriterlere odaklanmamıştır. Bu kriterleri karşılayan çalışmalarda da Konfigürasyon Yönetimi II (KY-II) teorisini kullanan ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (ÜYDY) etki alanında MDY modellemesi yapan çalışma pek azdır. Bu çalışma ÜYDY için KY-II teorisini kullanan MDY çalışma çerçevesi sunmaktadır. Bu bağlamda ilgili kavramlar tanımlanmasından sonra MDY çalışma çerçevesi yazar tarafından önerilmiştir. Çalışmada ÜYDY ve Ürün Yaşam Döngüsü (ÜYD) boyunca değişikliğe sebep olabilecek etkiler, değişiklik yönetimi teorisi, MDY teorisi ve ÜYDY sistemi pratiği incelenmiştir. Çalışmanın sonunda önerilen MDY nde yer alan yeni prosesler ve prosesler arasındaki bağlantılar ÜYDY sistemine yeni çalışma alanları yaratmaktadır ve ÜYD'nin Kurumsal Kaynak Planlamasında (KKP) çalışma alanını genişletmektedir. MDY, KY-II teorisi yardımıyla tasarım bazlı olmaktan çıkıp üretim ve tedarik süreçlerininde katıldığı bir süreç halini almıştır.Sunulan gelişmiş MDY mimarisi, tasarım bazlı yönetim yaklaşımına sahip KY değil de, kurumsal bakış açısı olan KY-II prensiblerini kullanmıştır
Design an energy consumption clustering method for heterogeneous wireless sensor networks
(2015) Sudad, Hassan
The aim of this thesis is to save the energy of the nodes. The first goal of this thesis is to reduce the total energy consumption of the wireless sensor network and the second is to increase the reliability of the protocol along with improving the network latency as compared with previous cluster-based protocols. Compares the protocol performance with LEACH is also a sub-goal of this study. We expect the performance of our proposal system will overcome the previous works.
A study on some verifiable electronic voting schemes: Dynavote, end-2-end verifiable voting and efficient receipt free voting
(2015) Al-Gburi, Omar
In the past decade the electronic voting has been developed of being a way of counting the votes. The process of electronic voting or voting remotely (voting via the Internet) has become one of the interesting research topics, has been built on the provision of many of the regulations that have been implemented to a vote-mail or remote voting. Remote voting systems are more vulnerable to attack by outsiders than electronic voting systems in controlled environments. The remote voting scheme should provide the accuracy and security of the system and also ease of use and coercion (and other things will be mentioned later). In this study, a theoretical study of the electronic vote is given and also countries that have used electronic voting are listed, also barriers and requirements facing the process of designing the electronic election systems have been provided. In addition, a brief background of some encryption algorithms and systems which are used for the purpose of the design of electronic voting systems are given. Some models of schemes (in terms of cryptographic algorithms) have been designed for the purpose of electronic voting are described and the success and failure of each of them are given. The three electronic voting systems, have been described in details and analyzed in terms of success and also shortcomings of these systems. In this study, these three schemes have been chosen since the authors of these three schemes claim to satisfy different aspects of electronic voting requirements . To satisfy one requirement, one may compromise on other requirement. By this way, requirements of electronic voting may be examined.

Browse

Recent Submissions