Ergör, Zeynep Birce
Loading...
Name Variants
Job Title
Öğr. Gör.
Email Address
ergor@cankaya.edu.tr
Main Affiliation
İşletme
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Files
Sustainable Development Goals Report Points
SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.

Scholarly Output
6
Articles
8
Citation Count
0
Supervised Theses
2
6 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 6 of 6
Master Thesis Efficient market hypothesis: new evidence from Euro area countries(2013) Ergör, Zeynep Birce; İşletmeThe main purpose of this thesis is to analyze the Efficient Market Hypothesis for a group of European Monetary Union (EMU) countries by providing a new empirical framework through employing recently developed methodologies. In this respect, we have tested the stock exchange price indices of the EMU countries to detect their market efficiencies in weak and semi-strong forms by conducting linear and nonlinear panel unit root tests, and a panel causality test. In general, our results show that the stock markets of the selected EMU countries are weak and semistrong form efficient, and thereby corroborate the findings of the previous studies in the literature.Article Yatırımcı Davranışları ve Karar Vermede Çerçeveleme Etkisi: Türkiye’de Yaşayan Karar Vericiler Üzerine Bir Çalışma(2017) Ergör, Zeynep Birce; 56571; İşletmeRasyonel seçimler, temel ihtiyaçların uyumlu ve tutarlı bir şekilde giderildiği ve elde edilecek faydanın en üst düzeyde olduğu seçimler olarak tanımlanır. Günlük hayattaki insan seçimleri genellikle rasyonellik varsayımına dayandırılmaktadır; ancak bu varsayımın her zaman sağlanmadığı ve insanların her zaman rasyonel kararlar vermediği görülmektedir. Karar verilecek konunun karmaşıklığı veya ifade şekli, verilecek kararın rasyonel olup olmayacağını etkilemektedir. Bu durum insanların farklı kalıplarda sunulan aynı seçenekleri farklı algılamaları sonucunda oluşmaktadır. Yani, seçeneklerin sunum biçimi karar vericinin algısını etkilemekte, bu da kararın niteliğini (rasyonel olup olmadığını) belirlemektedir (Tversky & Kahneman, 1981). Verilen kararlar, kuşkusuz, ekonomiyi ve finansal piyasaları da etkilemektedir. Piyasada rol alan oyuncuların aldıkları kararlar eylemlerine yansımakta ve bu eylemler piyasaların yönünü belirlemektedir. O halde, finansal piyasaların değerlendirilmesinde piyasa yapıcıların karar verme süreçlerinin ve davranışlarının dikkate alınması da önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, olayların farklı biçimlerde ifade edilmesinin gelişmekte olan bir finansal piyasaya sahip ülkelerden biri olan Türkiye’deki karar vericilerin seçimlerine olan etkilerinin davranışsal finans teorilerinden biri olan beklenti teorisi kapsamında incelenmesidir. Bu bağlamda, Kahneman ve Tversky’nin 1984 yılındaki çalışması temel alınarak hazırlanan anketler 108 kişiye uygulanmış ve elde edilen veriler frekans analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular olasılıkların değerlendirilmesi ve olayların şekillendirilmesi bağlamında büyük ölçüde Kahneman ve Tversky’nin (1984) bulgularıyla örtüşmektedir. Sonuçlar, Türkiye’de yaşayan karar vericilerin büyük ölçüde hem riskten ve hem de kayıptan kaçınma eğiliminde olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle, Türkiye’deki bireysel yatırımcıların, yatırım araçları içerisinden ağırlıklı olarak görece az riskli olan banka mevduatlarına yatırım yapmayı tercih edecekleri sonucuna varılmıştır.Article Parametrik Olmayan Regresyon Analizi: Faiz oranı, Enflasyon ve Döviz Kuru Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Örneği(2016) Ergör, Zeynep Birce; Alhan, Aslıhan; Ergör, Zeynep Birce; 56571; İşletmeRegresyon analizi, değişkenler arasındaki ilişkinin modellemesi ve incelemesi için kullanılan istatistiksel yöntemlerden birisidir. Diğer istatistiksel yöntemlerde olduğu gibi regresyon analizi de parametrik ve parametrik olmayan yöntemler olarak incelenebilir. Parametrik yöntemlerin kullanımı güçlü varsayımlar gerektirirken, parametrik olmayan yöntemlerde bu varsayımlar gerekli değildir. Bu çalışmada modelden bağımsız bir yöntem olan parametrik olmayan regresyon analizinden bahsedilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümünde faiz oranındaki değişimler, döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile açıklanmaya çalışılmıştır. Parametrik ve parametrik olmayan yöntemler uygulanmış, söz konusu veri için parametrik olmayan regresyon yönteminin kullanımının daha uygun olduğu görülmüştür. Ocak 2010-Ekim 2015 dönemini kapsayan aylık veri kullanılmıştır. Analizlerde R programlama dili kullanılmıştır.Doctoral Thesis Yatırımcı duyarlılığı ile hisse senedi getirileri arasındaki ilişki: G7 ülkeleri ile gelişmekte olan ülkelerin karşılaştırmalı analizi(Çankaya Üniversitesi, 2017) Ergör, Zeynep Birce; İşletmeGeleneksel finans teorileri yatırımcıların rasyonel, finansal piyasaların ise etkin olduğunu ileri sürmektedir. Literatürde yapılan çok sayıda çalışmanın, geleneksel finans teorilerinin ortaya koyduğu modellerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürmesiyle birlikte, 1980'li yılların başında yeni bir yaklaşım olan "Davranışsal Finans" adında bir dalın doğuşunu beraberinde getirmiştir. Yatırımcıların inanç ve tutumlarının, algılama şekillerinin, çevresel şartlara ilişkin gösterdikleri duyarlılığın, aşırı özgüven, korku, panikleme ve bunlar gibi yatırımcılara dair birçok bilişsel ve psikolojik unsurun finansal piyasalarda ve menkul kıymet fiyatlarında gözlenen hareketleri açıklayabildiğine dair bulgular, yatırımcı davranışlarını finans alanında en çok çalışılan konuların başına taşımıştır. 2000'li yıllarda küresel piyasalarda yaşanan finansal krizler "piyasa yapıcısı" olan yatırımcıların davranışlarının finansal piyasalardaki ve ekonomideki öneminin altını bir kez daha çizmiştir. Bu tez çalışması yatırımcı duyarlılığının hisse senedi getirileri üzerindeki etkisini gelişmiş G7 ülkeleri ile gelişmekte olan E7 ülkeleri kapsamında araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, yatırımcı duyarlılığının gelişmiş (Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada) ve gelişmekte olan (Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Meksika, Rusya ve Türkiye) finansal piyasalara sahip 14 ülkenin hisse senedi piyasa endeks getirilerine olan etkisi, Ocak 2004-Ağustos 2016 dönemi için, aylık ve günlük veriler kullanılarak analiz edilmiştir. Yatırımcı duyarlılığı, tüketici güven endeksi, hisse senedi piyasası işlem görme oranı ve VIX korku endeksi göstergeleri ile temsil edilmiştir. Yatırımcı duyarlılığı hisse senedi getiri ilişkisini aylık ve günlük olmak üzere iki farklı zaman boyutunu dikkate alarak geliştirilen modeller, dört farklı analiz sürecinden geçirilerek tahmin edilmiştir. Araştırmanın ilk aşamasında, model aylık veriler kullanılarak her bir ülke için ayrı ayrı en küçük kareler ve ARCH (1) yöntemleri ile test edilmiştir. İkinci aşamada, aynı model gelişmiş (G7) ve gelişmekte olan (E7) ülke grupları bazında Driscoll-Kraay sabit etki panel veri regresyon yöntemi ile analiz edilmiştir. Üçüncü ve dördüncü aşamalarda, en başta yapılan zaman serisi ve panel veri analizleri günlük veriler kullanılarak tekrarlanmıştır. Çalışmada yatırımcı duyarlılığı – hisse senedi piyasa getirisi arasındaki ilişkiyi ortaya koyan modellerin %95 güven düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Hem zaman serisi hem de panel veri analizlerinden elde edilen bulgular, yatırımcı duyarlılığının küresel piyasalarda hisse senedi getirileri üzerinde istatistiksel yönden anlamlı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Davranışsal finans, yatırımcı davranışları, yatırımcı duyarlılığı, hisse senedi piyasa endeks getirisi, gelişmiş (G7) ve gelişmekte olan (E7) ülkeler, zaman serisi analizi, panel veri analizi.Article The Role of Social Media on Establishing Brand Value: A Content Analysis on Banks in Turkey(2016) Ergör, Zeynep Birce; Akagün Ergin, Elif; 56571; 120408; İşletmeThere is an increasing use of social media on a global scale and it has been forcing organizations to restructure and adjust their marketing activities. In a relationship-driven economy, the goal of achieving a sustainable competitive advantage makes it crucial to adapt to the ever-changing trends in the market. Social media contributes to this goal since it has a considerable impact on creating and shaping brand value for organizations. The social networks help organizations enhance the development of strong brands not only through promoting their products and services but also providing them the platform to build strong and reliable relationships with their customers. This paper aims to investigate the role of social media on brands by examining the active role of banks on social networks. For this purpose, the “tweets” of the five Turkish banks with the highest brand values in the banking sector have been analyzed by content analysis method. The sample banks are drawn from the Banker’s annual Top 500 Banking Brands 2014 report. Brand value is used as the selection criteria of the sample banks and “Twitter” social network is considered as the primary social media outlet. The data is composed of the “tweets” and gathered from the official Twitter accounts of the banks with the highest brand values in Turkey. The “retweets” and the texts sent by other Twitter users are excluded. The findings indicate that the sample banks are active users of social media. These banks do not only use Twitter but also other social networks as well as their official websites. In addition, the paper displays specific purposes the banks have for using social media sites.Article Logistics Location Selection In Migration Management: An Analysis Of Aegean Region(2021) Ergör, Zeynep Birce; Ergor, Zeynep Birce; Tas, Aysegul; Yılmaz, Levent; 29252; 56571; İşletmeTürkiye coğrafi konumu gereği önemli göç rotaları üzerinde bulunan bir ülkedir. Özellikle son yıllarda artan göç eden insan sayısındaki yoğunluk, Türkiye’deki göç olgusunun farklı yönlerden ele alınarak etkin bir şekilde yönetilmesini gerekli kılmıştır. Bu bağlamda, göç yönetiminde lojistik konum seçimi, önem arz eden konuların başında gelmektedir. Göç yönetiminin sürdürülebilirliği, operasyonel destek faaliyetlerin yürütülmesi ile doğrudan ilişkilidir. Destek faaliyetleri sadece sağlam zemine sahip bir lojistik yapı üzerine inşa edilebilir. Mevcut kaynakların verimli ve etkin kullanımı organizasyon yapısını güçlendirir ve aynı zamanda bu yapı içindeki personeli motive ve teşvik eder, bu da yönetimi güçlendirir. Bu çalışmada, Ege Bölgesi’nde göç yönetiminde operasyonel faaliyetlerin sürdürülmesi konusunda önem taşıyan lojistik desteği sağlamak amacıyla kurulabilecek bir lojistik tesisin yer seçimi sorununa yönelik çözüm önerisi sunulmaktadır. Çalışmada öncelikle Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) yöntemi kullanılarak lojistik yer seçimi kriterleri sıralanmıştır. Ardından, sıralanan kriterler doğrultusunda, MULTIMOORA tekniği kullanılarak lojistik yerler belirlenmiştir.