Kadın - Erkek Eşitliği Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi Çerçevesinde Ayrıştırma Analizi: G20 Parlamentolarındaki Kadın Temsilinin Etkinliği

Abstract

Kurumsal kuram, örgütlerin meşruiyet adına, kurumsallaşmış yapı ve uygulamaları benimseyerek eşbiçimli hale geldiğini vurgularken diğer taraftan ayrıştırma ihtimaline dikkat çekmektedir. Uluslararası politika transferleri söz konusu olduğunda ise benzer bir yaklaşım, küreselleşmenin ıraksama tartışmacıları tarafından ortaya konmaktadır. Buna göre, uluslararası politka transferlerinde, ülkelerin sahip olduğu farklı bağlamsal faktörler uluslararası uygulamaların yerel bağlamlarda farklılaşmasına, diğer bir deyişle ülkelerin bu politikaları gayri resmi olarak yerelleştirmesine etki edebilir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2015, yılında 2030 yılında tamamlanması öngörülen onyedi adet Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini (SKH) kabul etmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi on yedi SKH’nin beşincisi olarak yerini almıştır. Ülkelerin cinsiyet eşitliği performansını gösteren bir dizi gösterge vardır. Bunlardan biri “ulusal parlamentoda kadınların sahip olduğu koltuklar” olarak belirlenmiştir. Ara raporlar değerlendirildiğinde yıllık bazda, neredeyse tüm G20 ülkelerinde parlamentodaki kadın sayısında görece bir artış olduğu açıkça görülmektedir. Bu araştırmanın temel çıkış noktası, bazı ülkelerde ulusal parlamentoda kadınların sahip olduğu koltuk oranı görece artış gösterse de, toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarınının etkin olarak uygulanıp uygulamadığında ilişkin bilgimizin sınırlı olduğu ve proaktif bir yaklaşım ile araştırılması gerektiği düşüncesidir. Böylece bu araştırmanın amacı, makro analiz düzeyinde, G20 ülkelerinin taahhüt ettiği SKH’lerden beşincisi olan toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmada ayrıştırma olup olmadığını araştırmaktır. Belirtilen amaca ulaşmak için nicel veri toplama yöntemi benimsenmiştir. Niceliksel veriler ikincil tür veriler olup, veri kaynağını Parlamentolar Arası Birlik (IPU) ve Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı İnsani Gelişme tarafından kamu ile paylaşılan açık veri platformu oluşturmaktadır. Belirtilen veri kaynaklarından alınan veriler bulanık mantık (fuzzy logic) yöntemi ile analiz edilmiştir. Veri analizi sonucunda, bazı G20 ülkeleri parlementolarında, kadın-erkek eşitliği süreç ve uygulamalarında ve kadına yönelik faaliyetlerin benimsenmesinde belirli boyutlarda ayrıştırma örneklerine rastlanılmıştır.

While the institutional theory emphasizes that organizations become isomorphic by adopting institutionalized structures and practices in the name of legitimacy, it also draws attention to the possibility of decoupling. When it comes to international policy transfers, a similar approach is put forward by the divergence debaters of globalization. Accordingly, in international policy transfers, different contextual factors that countries have may affect the differentiation of practices in local contexts, in other words, the informal localization of these policies. The United Nations General Assembly has adopted seventeen Sustainable Development Goals (SDGs) in 2015, which are expected to be completed by 2030. International evaluation reports made within the specified time frame show that many countries, including G20 countries, have made progress in the implementation of SDG’s. Gender equality and empowerment of women took its place as the fifth of seventeen SKH. There are a number of indicators showing the gender equality performance of countries. One of them was determined as “the seats of women in national parliament”. When interim reports are evaluated, it is clear that there is a relative increase in the number of women in parliament in almost all G20 countries on an annual basis. The main starting point of this research is that even though the ratio of women's seats in the national parliament has increased relatively in some countries, our knowledge of whether gender equality policies are effectively implemented and should be investigated with a proactive approach. Thus, the purpose of this project is to investigate whether there is a decoupling in achieving the goal of gender equality, which is the fifth SDG committed by G20 countries, at the macro analysis level. The quantitative data collection method has been adopted. The quantitative data are secondary type data. Source of the data is an open data platform shared with the public by the Inter-Parliamentary Union (IPU) and the United Nations Human Development Program. The data were analyzed by Fuzzy Logic. As a result of the data analysis, decoupling was encountered in the parliaments of some G20 countries, in the processes and practices of gender equality policies for women.