Hukuk Bölümü Yayın Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/266
Browse
Browsing Hukuk Bölümü Yayın Koleksiyonu by Access Right "info:eu-repo/semantics/closedAccess"
Now showing 1 - 20 of 206
- Results Per Page
- Sort Options
Item Citation Count: Bilici, Nurettin (2016). "12 EYLÜL DOĞRUDUR", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol. 65, No. 4, pp. 3309-3312.12 EYLÜL DOĞRUDUR(2016) Bilici, Nurettin; 8285; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüItem Citation Count: Şirin, G. (2012). 6102 sayılı TTK’ nun haksız rekabete dair düzenlemelerinin amacı ve koruduğu menfaatler çerçevesinde dürüst ve bozulmamış rekabet kavramı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi,Hukuk Araştırmaları Dergisi, pp.175-187.6102 sayılı TTK’ nun haksız rekabete dair düzenlemelerinin amacı ve koruduğu menfaatler çerçevesinde dürüst ve bozulmamış rekabet kavramı(2012-05) Şirin, Güven; 17419; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) haksız rekabete dair hükümleri(TTK m. 54vd.), 1986 tarihli İsviçre Haksız Rekabete Karsı Kanunu’ndan esinlenilerek kaleme alınmıştır. Buna göre, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların lehine dürüst ve bozulmamış rekabetin temin edilmesidir. "Bütün katılanlar" dan, rekabet oyununa doğrudan ya da dolaylı olarak katılan herkesin haksız rekabet hükümlerinin sağladığı korumanın süjesi olarak kabul edilmesi ve böylece haksız rekabet hükümlerinin rakipler arası ilişkilere özgülenmemesi gerektiği anlaşılmalıdır. Korunan menfaatler ise, piyasaya katılan herkesin ve toplumun, işleyen bir rekabetin ayakta tutulmasından dolayı sağlayacağı menfaatlerdir. "Dürüst ve bozulmamış rekabet" kavramları ise, korumanın konusu olup; genel ilkeyi ortaya koymakta, rekabetin niteliğini belirtmekte ve hukuken tanımlanabilir bir rekabeti vurgulamaktadır. Somutlaştırmak gerekirse, dürüstlük ilkesine aykırı ve rekabete karşı olarak ya da rekabetten beklenen olumlu sonuçların elde edilmesini, özellikle de rekabetin işliğinler engellemek için yapılan her davranış, haksız rekabet olarak nitelendirilecektir.Item Citation Count: Güven, Ş. (2018). "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Anonim Şirketlerin Sona Ermesi ve Tasfiyesi", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.1, No.1, pp.35-63.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Anonim Şirketlerin Sona Ermesi ve Tasfiyesi(2018-10-12) Güven, Şirin; 216636; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümü6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile anonim şirketlerin sona ermesi ve tasfiyesikonularında pek çok değişiklik yapılmış ve yeni hükümler getirilmiştir. Bu değişiklik ve yeniliklerin ortaya çıkışında uzun süreden beri öğretide savunulan görüşler ve yargı kararları dikkate alınmıştır. Şüphesiz, getirilen yeni hükümler, mevcut ihtiyaçları karşılamaya yönelik kaleme alınmıştır. Bununla birlikte, halen yoruma muhtaç olan, açık olmayan hükümlere de rastlanılmaktadır. Dolayısıyla, anonim şirketlerin sona ermesi ve tasfiyesi bakımından önümüzdeki zamanda verilecek mahkeme kararlarının söz konusu düzenlemelerin yorumlanmasında önemli katkıları olacaktır.Item Citation Count: Acar, Ali (2019). "A View on the Future of Judicial Review of Cons’t Amendments in Turkey", European Journal of Law Reform, Vol. 21, No. 3, pp. 291-312.A View on the Future of Judicial Review of Cons’t Amendments in Turkey(2019) Acar, Ali; 140373; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Kamu Hukuku BölümüIn this article, I discuss and analyse the Turkish case concerning judicial review of constitutional amendments in light of a recent decision by the Constitutional Court of Turkey (CCT). In the said decision, the CCT rejected carrying out judicial review over a controversial constitutional amendment, which lifted MPs’ parliamentary immunity. This decision urges to consider its implications for the possible future cases. I refer to comparative constitutional law with the hope to shed more light on the Turkish example and grasp it comprehensively. In this respect, I illustrate the most crucial arguments developed by the Supreme Court of India (SCI), the Bundesverfassungsgericht (BVG), and the Conseil Constitutionnel (FCC) in their case law. Based on the comparative account, I draw some lessons for the CCT and invite it to get into a judicial dialogue with other supreme/constitutional courts with regard to the issue.Item Citation Count: Güven, Ş. (2020). "AB’nin ‘Dijital Tek Pazar Hedefi’ Çerçevesinde Coğrafi Engellemeler (Geoblocking) ile Mücadelesi(*) -2017/1128 Sayılı Sınır Ötesi Taşınabilirlik Tüzüğü ve 2018/302 Sayılı Haksız Coğrafi Engellemeler Tüzüğü’ne Genel Bakış", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.5, No.1, pp.1651-1670.AB’nin ‘Dijital Tek Pazar Hedefi’ Çerçevesinde Coğrafi Engellemeler (Geoblocking) ile Mücadelesi(*) -2017/1128 Sayılı Sınır Ötesi Taşınabilirlik Tüzüğü ve 2018/302 Sayılı Haksız Coğrafi Engellemeler Tüzüğü’ne Genel Bakış(2020) Güven, Şirin; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüAB Komisyonu, dijital çağın sunduğu ekonomik ve sosyal faydalardan daha fazla yararlanmak amacıyla AB TekPazarı’nı çevrimiçi ortama genişletmeye karar vermiş ve Avrupa İçin Dijital Tek Pazar Stratejisi’ni yayınlamıştır.Strateji’de öngörülen tedbirlerden bir tanesi, çevrimiçi hizmetlere erişimi engelleyen haksız coğrafi engellemeleriortadan kaldırmaktır. Bu amaçla Komisyon, sırasıyla, kapsamı daha dar olan Çevrimiçi İçerik Hizmetlerinin SınırÖtesi Taşınabilirliği Hakkında AB Tüzüğü ve sonrasında coğrafi engellemeleri daha genel bir çerçevede yasaklayan Haksız Coğrafi Engellemeler Hakkında Tüzüğü yayımlamıştır. Bununla birlikte, bu tür engellemelere en sıkbaşvurulan görsel-işitsel hizmetlerin kapsam dışında bırakılması nedeniyle Haksız Coğrafi Engellemeler HakkındaTüzük’ün, konuya yeni bir yaklaşım ya da çözüm getirmediği, bu nedenle Dijital Tek Pazar’ın oluşumuna önemli birkatkıda bulunmadığı söylenebilir.Item Citation Count: Mazlum, İ. (2021). "Adi Konkordatoda Geçici Mühlet Kararının “Derhâl” Verilmesi Sorunu", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi. Vol.6, No.1, pp.407-429.Adi Konkordatoda Geçici Mühlet Kararının “Derhâl” Verilmesi Sorunu(2021) Mazlum, İsmet; 17756; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk Bölümüİcra ve İflâs Kanunu’nun 287’nci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemenin geçici mühlet kararını nasıl vereceğineilişkin olarak açık bir düzenleme yer almamaktadır. Anılan düzenlemede, sadece mahkemenin İcra ve İflâs Kanunu’nun286’ncı maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunun tespiti halinde derhâl geçicimühlet kararının verileceği ifade edilmiş olup; söz konusu maddede geçen “derhâl” ifadesinden ne anlaşılması vebu ifadenin kapsamının ne olduğu açık bir şekilde gösterilmemiştir. Bir başka ifadeyle, geçici mühlet kararınınderhâl verilmesinden ne anlaşılması gerektiği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, öncelikle,çalışmamızda, geçici mühlet kararının verilebilmesi için gerekli şartların neler olduğu incelenecektir. Gerekli şartlarınsağlanması durumunda, geçici mühlet kararı verilirken mahkemenin dikkate alması gereken unsurlar TürkHukuku ve İsviçre Hukuku açısından değerlendirilmeye çalışılacak ve geçici mühlet kararının verilirken mahkemeninyapacağı incelemenin şekli ve kapsamı tespit edilmeye çalışılacaktır.Item Citation Count: Yücel, Mustafa T. (2015). "Adli yargıda "Makul süre" felsefesi ve matematiği", Türkiye Barolar Birliği Dergisi, No.117, pp.34-54.Adli yargıda "Makul süre" felsefesi ve matematiği(2015) Yücel, Mustafa T.; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüGenelde, yönetim sisteminde performansın bir kısmı ola- rak adli mahkemelerin faaliyetleri değerlendirme konusu olmakta- dır. Bu çalışmamızda yargılama ve sonrası geçen süre itibariyle bir değerlendirmeye tanık olunacaktır. Bu konu özünde adli işlerin or- ganizasyonu için optimum sürenin saptanması sorusunu gündeme getirmektedir. Bu saptama kuşkusuz, adalete güven duygusunun yerleşmesi için atılacak ilk adımdır. Bu çalışmada yapılan ceza/hukuk davalarının her evresine özgü ortalama süreler(gün) olarak sergilen- miştir. Geneldeki görüntü ötesinde bireysel davalara bakıldığında beş yıl ve fazla süren davaların sayısal değeri küçümsenmeyecek orandadır. Bu süre aşımını etkileyen ve yapay iş yaratan değişkenler arasında adli kırtasiyecilik yer almaktadır. Adalet kırtasiyeciliği, kuş- kusuz, adaletin kendisi değildir.Item Citation Count: Badur, Emel, "Ailenin korunması alanındaki son gelişmeler", Türkiye Barolar Birliği Dergisi, No. 84, pp. 63-92, (2009).Ailenin korunması alanındaki son gelişmeler(2009) Badur, Emel; 52568; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüItem Citation Count: Ozanemre Yayla, Hatice Tolunay. "Alacağın Devri İşleminin Geçerliliği ve Sebeple olan İlişkisi (İlliliği)", Ankara: Turhan Kitabevi, 2019.Alacağın Devri İşleminin Geçerliliği ve Sebeple olan İlişkisi (İlliliği)(2019-03) Ozanemre Yayla, Hatice Tolunay; 21756; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk BölümüItem Citation Count: Turhan, M. (2011). Anayasa Hukukunda “yalancı” alf ross paradoksu. Çankaya University Journal of Law, 2(7), pp. 143-174.Anayasa Hukukunda “yalancı” alf ross paradoksu(Çankaya Üniversitesi, 2011-02) Turhan, Mehmet; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüFelsefi veya mantıksal paradokslara verilebilecek en iyi örneklerden biri “Yalancı Paradoksu”dur.“Yalancı Paradoksu”nda, “Bu cümle yanlıştır” ifadesi şaşırtıcıdır; çünkü eğer cümle yanlışsa doğru, doğruysa yanlış olmaktadır. Bu tür cümleler rasyonel çözümlemelere direnen bir ifadelerdir. Alf Ross’a göre kendine atıfta bulunan normlar anlamsızdır; bunun nedeni kendine atıfta bulunan cümlelerin anlamsız olmasıdır. Bazı hukuk kuralları başka hukuk kurallarının nasıl değiştirileceğini düzenler. Ama bu “değiştirmeyle ilgili kurallar” da çoğunlukla daha üstte yer alan ve bu kuralların nasıl değiştirileceğini düzenleyen kurallar tarafından değiştirilebilir. Anayasa değişikliğini düzenleyen kural gibi, değişikliği düzenleyen kural, kendi sistemi içinde en üstte yer alıyorsa, bu kural sadece bu kuralın getirdiği usule uyularak değiştirilebilecektir. Alf Ross paradoksu anayasada anayasa değişikliğini düzenleyen hükmün kendisi, bu hükmün değiştirilmesinde kullanıldığında ortayla çıkmaktadır. Ross’a göre anayasa değişikliğini düzenleyen hükmün kendisinin değiştirilmesi kavramsal ve mantıksal güçlüklerle dolu olduğundan, bu paradoksun çözümü için değiştirilemeyen ve yazılı olmayan temel bir normun varlığının varsayılması gerekmektedir. Bu yazıda Alf Ross’un paradoksu incelenmiş ve bulduğu çözüm eleştirilmiştir. Peter Suber’in doğrudan kabul teorisi bize hiçbir kuralın mutlak olarak değiştirilemez olamayacağını göstermektedir. Gerekli kabul sağlandıktan sonra halk her türlü yasayı değiştirebilir.Item Citation Count: Uzun, C. D. (2012). Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu başlarken beklentiler ve risklerir. Çankaya University Journal of Law, 1(9), pp. 69-93.Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu başlarken beklentiler ve risklerir(Çankaya Üniversitesi, 2012-05) Uzun, Cem Duran; 19006; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüAnayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla Kabul edildi ve 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren başvurular kabul edilmeye başlandı. Bu makalede öncelikle bireysel başvuruya ilişkin beklentilerin neler olduğu incelenecek. Sonrasında ise Anayasadaki ve Kanundaki bireysel başvuru ile ilgili sorunlar ve riskli alanlar tespit edilmeye çalışılacaktır. Son olarak beklentilerin karşılanması için gerekli bazı önerilerde bulunulacaktır.Item Citation Count: Kılıç, Ayşe Funda;...et.al. (2022). "Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Anayasal ve Kişisel Önem Kriteri", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.7, No.1, pp.129-149.Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Anayasal ve Kişisel Önem Kriteri(2022) Kılıç, Ayşe Funda; 18421; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüÖnemli bir zarara uğrama kriteri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde kabul edilebilirlik kriterlerinden biridir. Bu kriter Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine 14 No.lu Protokol ile dahil edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 48. maddesinde de bu kabul edilebilirlik kriteri yer almaktadır. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda, (1) Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve (2) başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvuru- lar kabul edilemez bulunur. Anayasa Mahkemesi (AYM) ilk kriteri “anayasal önem”, ikinci kriteri ise “kişisel önem” olarak ifade etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde önemli zarar kriterine getirilen koruyucu hüküm olan “insan haklarına saygı ilkesi” yerine Kanun “anayasal önem” kriterine yer vermiştir. Gerek Sözleşmede gerekse Kanunda yapılan bu düzenleme, bireysel başvuru sisteminde iş yükü yoğunluğunun giderilmesine yönelik tedbir- lerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Anayasal ve kişisel önemin kapsamı Anayasa Mahkemesi içtihatlarıyla açığa kavuşmaktadır.Item Citation Count: Bulut, U. (2018). "Anayasacılığın Sınırlandırma Nesnesi Çerçevesinde Anayasanın Siyasal Öznesi: Siyasal İktidarın Başaşağı Anayasacılık Etkinlikleri ve Sınırları", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.3, No.1, pp.29-58.Anayasacılığın Sınırlandırma Nesnesi Çerçevesinde Anayasanın Siyasal Öznesi: Siyasal İktidarın Başaşağı Anayasacılık Etkinlikleri ve Sınırları(2018) Bulut, Uraz; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüAnayasacılık tarihsel birikimiyle dinamik ve kendini yeniden üretmeye uygun bir harekettir. Dolayısıyla tarihsel perspektifte,siyasal iktidarın örgütlenişinden onun çeşitli mekanizmalarla sınırlandırılmasına özgülenmiş birçok anayasalmekanizma keşfedilmiş ve uygulanmıştır. Fakat anayasaların gerçekleştirmeye teşebbüs ettikleri bu asli fonksiyon,her seferinde yeni bir meydan okumaya maruz kalmaktadır. Siyasal iktidarı sınırlandıran anayasaların öncelikli nesnesisiyasal iktidar olmakla birlikte, bu sınırlandırmanın bizatihi kendisinin de bir siyasal tercih olduğu çoğu kez yadsınmaktadır.Zira bu siyasal tercih bizzat siyasal iktidar tarafından dönüştürüldüğü takdirde, kendisini sınırlandırmaküzere ortaya konmuş bütün mekanizmalar, siyasal iktidar lehine işlevsel bir araca dönüşebilme potansiyelini barındırmaktadır.Hegemonik araçları kullanarak güçlü bir siyasal etkinlik oluşturan siyasal iktidarların ilk başvurduklarıyöntem, kendilerini sınırlayan anayasal mekanizmaları işleterek kendi sınırlarını kendileri belirlemektir. Bu durumyeni bir sorunsal meydana getirmiştir. İşte tam da bu noktada anayasacılık, ya hâlihazırda sahip olduğu tarihselenvanterden tedarik edeceği mekanizmalarla bu sapmaya mani olacak, ya da anayasacılığa farklı bir yaklaşımınortaya çıkmasına razı gelerek başkalaşacaktır.Item Citation Count: Turhan, Mehmet (2019). "Anayasaların sınıflandırılması", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol. 4, No. 1, pp. 225-248.Anayasaların sınıflandırılması(2019) Turhan, Mehmet; 5382; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Kamu Hukuku BölümüBu makalede anayasa hukukunda anayasaların sınıflandırılması incelenmiştir. İlk olarak Aristoteles’in antik anayasa sınıflandırması olarak nitelendirilebilecek anayasa sınıflandırması açıklanmıştır. Aristoteles’in sınıflandırmasından sonra, modern anayasa sınıflandırmaları ele alınmıştır. Karl Loewenstein, G. Sartori ve David S. Law ve Mila Versteeg’in modern anayasa sınıflandırmaları gözden geçirilmiştir. K. C. Wheare’in anayasaların sınıflandırılması konusundaki görüşleri de anlatılmıştır. James Bryce’in ünlü yumuşak anayasa ve sert anayasa ayrımı da eleştirel gözle incelenmiştir. Pasquale Pasquino anayasal teamüllerin veya anayasanın ihlal edilmesi durumunda sadece siyasal yaptırımların söz konusu olduğu anayasalar yanında, anayasaya aykırılık konusunda karar verebilecek anayasaya uygunluğun yargısal denetiminin var olduğu anayasaların olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu yazıda anayasaya uygunluk denetimini gerçekleştirecek olan mahkemelerin bağımsızlığının önemi de vurgulanmıştır.Item Citation Count: Turhan, M. (2011). Anayasanın ön varsayımlarını değiştirmek: Frederick Schauer’in hukuk sisteminin hukuksal olmayan veya hukuk dışı temellerinin değişimi konusundaki görüşleri. Cankaya University Journal of Law, 1(8).Anayasanın ön varsayımlarını değiştirmek: Frederick Schauer’in hukuk sisteminin hukuksal olmayan veya hukuk dışı temellerinin değişimi konusundaki görüşleri(Çankaya Üniversitesi, 2011-05) Turhan, Mehmet; 5382; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüFrederick Schauer anayasaya kendi temelleriyle ilgili ölçütleri elde etmek için bakmanın temel bir hata olduğunu iddia etmektedir. Schauer’e göre anayasalar “anayasallıklarını” mantıksal ve siyasal olarak kendilerine takaddüm eden koşullara borçludurlar. Bu açıdan baktığımızda anayasaların kısmı veya bütünüyle değiştirilmeleri daha ziyade ampirik olgu sorunu olmaktadır. Belirli bir toplum bazı değişiklikleri anayasa değişiklikleri olarak tanımakta ve ona göre de davranışlarını yapılandırmakta mıdır? Hukuksal yorumlar bir şeyi anayasal olarak kabulünden sonra başlar. Bu nedenle ülkemizde de anayasa değişikliklerine anayasa içi bir sorun olarak bakmamak gerekir. Bu anayasaların bütünüyle veya kısmen değiştirilmelerinin yazılı anayasa dışında gerçekleşebileceği anlamına gelir.Item Citation Count: Turhan, M. (2012). Anayasanın yorumlanmasında felsefi yaklaşım: Ronald Dworkin’e göre anayasanın ahlaksal okunuşu. Çankaya University Journal of Law, 1(9), pp. 9-41.Anayasanın yorumlanmasında felsefi yaklaşım: Ronald Dworkin’e göre anayasanın ahlaksal okunuşu(Çankaya Üniversitesi, 2012-05) Turhan, Mehmet; 5382; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüBu yazıda ilk olarak anayasalarda yer alan kuralların çok önemli olduğu ve bu nedenle iyi yazılmış bir anayasaya sahip olmanın gerekli¤inin inkar edilemeyeceği; ama anayasalarda yer alan kuralların yorumlanışlarının öneminin de yadsınamayacağı belirtilmiştir. Bu makalede Ronald Dworkin’in anayasaların ahlaksal okunuşuyla ilgili görüşleri açıklanmaya çalışılmıştır. Dworkin anayasal metne sadık kalırken, metnin yorumlanması yoluyla toplumdaki değişikliklerin yakalanabileceğini ileri sürmüştür. Bunu yazar “kavram” ve “anlayışı” arasındaki farklılıkla gerçekleştirmektedir. Yazara göre Amerika Birleşik Devletleri Anayasasında yer alan soyut hükümler belirli “anlayışları” değil belirli bir “kavramları” göstermektedir. Bu nedenle bu soyut hükümler kurucuların o hükümlerle ilgili anlayışlarına göre yorumlanmamalıdır. Ahlaksal okuma bizlerin bu soyut hükümleri adalet ve siyasal ahlak konusunda çağrışımda bulunduğu ahlaksal ilkeler anlayışı temelinde yorumlayıp uygulamamızı önermektedir. Ahlaksal okuma siyasal ahlaki anayasa hukukunun kalbine yerleştirmektedir. Bu ise ahlak felsefesiyle anayasa hukukun birleşmesini gerektirmektedir. Dworkin’in felsefi yaklaşımına yöneltilen eleştiriler incelendikten sonra, bu yazıda bu yaklaşımın ülkemiz açısından değerlendirilmesine çalışılmıştır. Yazıda anayasaların ahlaksal okunuşlarının sağlıklı bir biçimde gerçekleşebilmesi için Amerika Birleşik Devletleri Anayasası gibi kısa, ayrıntılara girmeyen ve soyut ahlaksal ilkelerden oluşan bir anayasanın var olması gerektiği sonucuna varılmıştır.Item Citation Count: Turhan, M. (1976). "Anayasaya Aykırı Anayasa Değişiklikleri", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.33, No.1.Anayasaya Aykırı Anayasa Değişiklikleri(1976) Turhan, Mehmet; 5382; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüItem Citation Count: Acar, Ali. (2023). "Antigone’deki Doğal Hukuk Düşüncesi(*) Hukuk ve Edebiyat Penceresinden Kısa Bir Okuma Denemesi", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.8, No.1, pp.1-23.Antigone’deki Doğal Hukuk Düşüncesi(*) Hukuk ve Edebiyat Penceresinden Kısa Bir Okuma Denemesi(2023) Acar, Ali; 140373; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Kamu Hukuku BölümüAntigone, birçok farklı alanda, sanatçıdan dü şünüre, hukukçudan siyasi aktivistlere esin kaynağı olmuş ve olmaya devam eden bir eser olarak Antik Yunan tragedyaları arasında özel bir yere konulur. Gerçekten de ele aldığı konu ve bunu ortaya koyuş şekli itibarıyla Antigone bu farklı yerde olmayı hak etmektedir. Bu çalışmada, Antigone’ye hukuk ve edebiyat perspektifinden k ısa bir okuma denemesinde bulunup onun hukukçuların s ıklıkla atıf yaptığı şekilde do ğal hukuk teorisi ve adalet bak ımından taşıdığı anlam üzerinde durulmu ştur. Ayr ıca, Antigone’deki etik olarak nitelenen davranışın, ondaki doğal hukuk düşüncesi bakımından taşıdığı anlam ve önem üzerine de kısaca durulmuştur.Item Citation Count: Candan, Turgut; Bilici, N. (2014). "Apartmanlarda Evcil Hayvan Beslenmesi Bina Yönetim Planına Konulan Hükümle Yasaklanabilir mi?", Terazi Hukuk Dergisi, Vol.9, No.94, pp.62-63.Apartmanlarda Evcil Hayvan Beslenmesi Bina Yönetim Planına Konulan Hükümle Yasaklanabilir mi?(2014-06) Candan, Turgut; Bilici, Nurettin; 8285; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüItem Citation Count: Badur, Emel (2020). "Arabulucu Sözleşmesi", Terazi Hukuk Dergisi, Vol. 15, No. 162, pp. 248-265.Arabulucu Sözleşmesi(2020-02) Badur, Emel; 52568; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümü