Hukuk Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/265
Browse
Browsing Hukuk Fakültesi by Author "134143"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Citation Count: Oğuz, Cemal (2020). "Sözleşmenin Devrinin Hukuki Sonuçları", Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol. 5, No. 1, pp. 417-436.Sözleşmenin Devrinin Hukuki Sonuçları(2020) Oğuz, Cemal; 134143; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk BölümüSözleşmenin devri, kendi daha önce taraf olarak sözleşmeye katılmamış olan, sözleşmeye yabancı üçüncü bir kişinin, mevcut taraflardan birinin yerine geçerek devam eden bir sözleşme ilişkisine katılmasıdır. Sözleşmenin devrinde, devrin hukuki sonuçları açısından, zamansal bakımdan sınırlı olan ile zamansal bakımdan sınırlı olmayan sözleşme devrinin birbirinden ayrı tutulması gerekmektedir. Zamansal bakımdan sınırlanmamış olan sözleşme devrinde, devralanın üstlenmesi, geçmişe etkili sonuç doğurur (ex tunc). Buna karşılık, zamansal bakımdan sınırlanmış olan sözleşme devrinde, devralan, temel sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin sadece bir kısmını üstlenir. Diğer kısım, sözleşmeden ayrılan tarafın üzerinde kalır. Bu genel kural çerçevesinde, devrin hukuki sonuçları; yorum, temel sözleşmenin tek taraflı bağlamazlık yaptırımına tâbi olması, tasfiye, borca aykırılık, tazminat talepleri ve fer’i teminatlar bakımından incelenmiştir.Item Citation Count: Oğuz, Cemal (2022). "Türk Borçlar Kanununa Göre Kefaletin Sona Ermesi", Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Vol.26, No.3, pp.29-60.Türk Borçlar Kanununa Göre Kefaletin Sona Ermesi(2022) Oğuz, Cemal; 134143; Çankaya Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk BölümüBu çalışmada 2012 yılında yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu’nun kefalet sözleşmesinin sona ermesine ilişkin öngördüğü yeni hükümler incelenmeye çalışılmıştır. Kefilin uzunca bir süre yükümlülük altında tutulmasının yaratacağı sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla kanun koyucu, belirsiz bir süre için girişilmiş kefaletlerin öngörülen sürenin geçmesiyle ortadan kalkacağını düzenlemiştir. Makalemizin konusunu, kanunda kefalet sözleşmesinin öngörülen bu ve bunun dışındaki diğer sona erme sebepleri oluşturmaktadır. Kefalet fer’i niteliği itibarıyla kural olarak temin ettiği asıl borcun sona ermesiyle birlikte ortadan kalkar. Bunun yanı sıra kefalet sözleşmesi asıl borçtan bağımsız olarak kendisinden doğan sebeplerle de sona erebilir. Asıl borca bağlı sona erme sebepleri, TBK m. 598/I’de düzenlenmişken; bağımsız sona erme sebepleri TBK m. 598/II ilâ TBK m. 598/V arasında düzenlenmiştir. Bu bağımsız sona erme sebepleri arasında kanunda yeni bir hüküm olarak yer alan bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefaletin, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağına ilişkin düzenleme önem taşır. Kefalet, ayrı bir sözleşme olarak Kanun’un genel hükümlerine göre de sona erebilir. Kefaletin kendisinden kaynaklanan sona erme sebepleri ise TBK m. 598 ilâ TBK m. 602 arasında düzenlemiştir. Gelecekte doğacak bir borca kefalet bakımından da durum, kanunun ilgili hükmü çerçevesinde değerlendirilmekte ve kefile tanınan kefaletten dönme hakkı makalede ayrıca incelenmektedir.