TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/8652
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Author "105587"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Çatışma Sürekliliği ve Çözülemeyen/ İnatçı Çatışma Kavramı Çerçevesinde 1915 Olayları, Yeni Sorunlar ve Uzlaşma(2017) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Türk ve Ermeni toplumlar arasında geçmişten gelen ve çözümekavuşturulamayan somut sorunlar mevcuttur. Bu sorunlar yıllar içerisindederinleşmiş ve iki toplum arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyerek süreklilikarz eden bir çatışmaya dönüştürmüştür. Bu çatışma türü günümüzde fizikselşiddet içermemektedir fakat \"çözülemeyen/ inatçı çatışmalar\" (intractableconflicts) türüne dönüşmüş ve bu çatışmaların niteliklerini taşır halegelmiştir. Çalışmada iki toplum arasındaki ilişkiler bu çatışma türününnitelikleri çerçevesinde incelenecektir. Ayrıca bu çatışma türünde var olansosyopsikolojik altyapıya da yer verilecektir. Mevcut sosyopsikolojikaltyapı, var olan somut sorunlara ek yeni bir sorunlar kümesioluşturmuştur. Bu nedenle var olan çatışma türünü diğer çatışmatürlerinden ayırarak, çözülemeyen/ inatçı çatışma şeklinde incelemek,sorunu anlayabilmek ve çözümler üretebilmek için önem arz etmektedr. İkitoplum arasındaki ilişkilerin olumlu seyri için sadece bilinen sorunlaradeğil, çözülemeyen/ inatçı çatışma türündeki çatışmaların sosyopsikolojikaltyapısına da odaklanmak ve çözümler üretmek gerektiği anlatılmayaçalışılmaktadır. Sosyopsikolojik altyapının incelendiği çözülemeyen/ inatçıçatışmalar kavramı kullanılırken Daniel Bar-Tal'ın inceleme yöntemi uygulanacaktırArticle Diaspora Ve Dış Politika: Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Diasporanın Rolü(2013) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Dış politika yapım süreçlerini ve ikili ilişkileri şekillendiren, iç siyasi yapı, liderler, bürokrasi, danışmanlar, tarih ve kültür, medya, kamuoyu, düşünce kuruluşları, bölgesel ve uluslararası bağlam gibi çok sayıda etken bulunmaktadır. Sayılan etkenlere ek olarak Ermenistan ve Türkiye ilişkileri söz konusu olduğunda ise Ermeni diasporanın dış ve iç politika üzerindeki etkisini de dikkate almak gerekmektedir. Diasporanın siyaseti hem yaşadığı ülkenin hem anavatanının siyasi ve ekonomik yapısı ile şekillenmektedir. Ermeni diaspora Ermeni ulusal kimliğinin bir parçası sayıldığı kadar ulusal kimliğin kurulmasında da merkez bir rol edinmektedir. Bununla beraber diaspora, Ermenistan’ın resmi dış politika önceliklerinden daha farklı ve uzlaşmaz bir konum tercih edebilmektedir. Bu nedenlerle Türkiye ve Ermenistan arasında başlatılabilecek olumlu ikili ilişkilerde diasporanın üçüncü ve etkili bir taraf olarak dikkate alınması gerekmektedir.Article İnşacı Kuram Gözüyle Ulusal Kimlik, İkili İlişkiler Ve Uzlaşma(2014) Öztürk, Ebru Çoban; 105587İnşacı Kuram’a göre genel olarak kimlikler ve özelinde ulusal kimlikler sosyal birer kurgudur ve zaman içerisinde inşa edilirler. İnşa edilen ulusal kimlikler dış politikayı etkilemekte, belirlemekte ve diğer taraftan iletişim süreçlerinde kendisi de değişmekte ve yeniden şekillenmektedir. 1915 olayları Türk ve Ermeni taraflarının ulusal kimliklerinin bir parçası olarak yer bulmuş ve özellikle Ermeni ulusal kimliğinde merkezi bir konum edinmiştir. Bu çerçevede inşa edilmiş olan ulusal kimlikler ikili ilişkileri sınırlayıcı niteliktedir. İkili ilişkiler başlatılmadıkça mevcut kimlik algısı muhafaza edilmektedir. Yeni bir dış politika ve çözüm süreçlerinin başlatılması barışçı komşuluk ilişkileri için gereklidir, fakat bunlar büyük adımlar olsa da yeterli olmayacaktır. Mevcut kimlikler ikili ilişkileri o denli dışlayıcıdır ki kalıcı barışın sağlanabilmesi için önce çözüm süreçlerinin, sonrasında ise daha geniş bir niteliğe sahip olan uzlaşma süreçlerinin başlatılması gerekmektedir. Bu uzlaşma süreçlerinde siyasi ve hukuki çözümlere ihtiyaç duyulduğu kadar tutumlarda ve kimlik algısındaki değişimler de önem arz etmektedir.Article Land of ıntolerance: psychological and religious roots Of the ısraeli-palestinian conflict(2010) Öztürk, Ebru Çoban; 105587The Israeli-Palestinian conflict is one of the most long-lived and bloody conflicts of the world. The main problems between the two societies are well-known to the people who have an interest toward the Middle East. Although solutions to the conflict seem to be clear, there are bigger obstacles and prejudice at the social, religious and psychological levels. The paper tries to explain deeper societal problems which prevent resolution of the conflict. Societal problems, which have religious and psychological roots, make reconciliation extremely difficult. After discussing those problems, some conciliation methods for the conflict are proposed to achieve a long-lasting peace. A peaceful solution to the conflict might be an example to other conflicts in the world.Article Ruanda’da Soykırım Siyaseti, Uzlaşma ve Uzlaşma Yaklaşımları(2022) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Ruanda’da halkın kitlesel katılımıyla acımasız soykırım eylemleri gerçekleşmiştir. Ülkede şiddet döngüsel olarak devam ettiğinden şiddetin tekrar yaşanmaması için çatışma çözümü ve uzlaşma süreçleri gereklidir. Ancak ülkede yürütüldüğü iddia edilen uzlaşma süreci yerini soykırım siyasetine bırakmıştır. Hükümet uluslararası toplumun da desteğiyle iktisadi ve siyasi reformlar yapmış, çatışma çözümü ve uzlaşma yaklaşımlarını da uygulamaya başlamıştır. Fakat uygulanan politikalar, uzlaşmadan uzak, otoriteryen ve soykırımı kendi meşruiyeti için araçsallaştıran bir şekle bürünmüştür. Soykırım hem diğer mağdur grupların dışlanması hem de Tutsi hükümetinin devamlılığını ve baskıcı politikalarını meşrulaştırmak için kullanılmaya başlanmıştır. Devlet tekelinde ve katılımın zorunlu olduğu soykırım anma törenleri, sadece Tutsilerin mağdur kabul edildiği seçilmiş mağduriyet temelli bir resmi tarih yazılması, etnik kimliklerin kullanımının yasaklanması, zorunlu eğitim kampları, hafif sayılabilecek suçları dahi soykırım sayan ve adaleti sağlayamayan yerel mahkemelerin varlığı uzlaşma yerine soykırım siyaseti yürütüldüğünü göstermektedir. Hükümet medyayı, siyaseti ve yerel idari birimleri kontrol altına alarak, ülkedeki yaygın idari gözetim mekanizmasının yardımıyla kendi iktidarını meşrulaştırma aracı olarak soykırımı kullanır hale gelmiş, uzlaşma politikaları hakiki anlamda uzlaşmayı engeller bir şekle bürünmüştür. Çalışmada, Ruanda’da soykırım siyasetinin nasıl yürütüldüğü, bu siyasetin toplumsal uzlaşmadaki ve şiddet döngüsünü engellemedeki olumsuz rolü aktarılacaktır.Article Türkiye ve Ermenistan İlişkilerinde Çatışma Çözümü ve Uzlaşma Yaklaşımları, Yeni Öncelikler ve Çatışmanın Yönetilmesi(2023) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler sıcak çatışma veya toprak bölüşümü boyutlarını içermeyen ve aktif olmayan bir çatışma türü olarak uluslararası literatürde farklı bir yerdedir. İkili ilişkilerde 1915’ten kalan geçmişe ilişkin sorunlar ve bu sorunlara eklemlenmiş Ermeni diaspora etkeni mevcuttur. Diaspora ikili ilişkilerde Ermenistan açısından aktif rol oynamakta, hâlihazırda zor bir mesele olan bölgesel barış inşasını güçleştirmektedir. Çatışma çözümleri literatüründe yer alan araçsal uzlaşma yöntemiyle Türkiye ve Ermenistan arasındaki dondurulmuş ilişkilerin uzun vadede olumlu bir seyre çevrilmesi zor ama mümkündür. Mevcut haliyle Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilere Liberal barış önerileri ve çatışma çözümleri uygulamak güçken son dönemde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ meselesinde Türkiye’nin aktif olarak yer almasıyla ve görüşmelerde Azerbaycan ile olan sorunların öncelikli olarak halledilmesi gerekliliğinin vurgulanmasıyla beraber durum giderek karmaşık bir hal almıştır. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sıcak çatışmalarda toprak paylaşımı gibi öncelikli bir konunun varlığı ve bölgesel güçlerin olaya dâhil olması bölgenin realist siyasi karakteristiğini artırmıştır. Bu nedenlerle Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerdeki çatışma boyutu giderek derinleşmiştir. Çalışmada Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki çatışma çözümü ve uzlaşma yaklaşımları, çatışma çözümlerindeki realist ve liberal politikalar ve çatışma çözümü yerine çatışmanın yönetilmesi gibi realist paradigmalar tartışılacak ve diasporanın çatışma çözümlerindeki yeri incelenecektir.Article Uluslararası hukukta soykırım suçu ve suça zemin hazırlayan toplumsal yapılar: Ruanda örneği(2008) Öztürk, Ebru Çoban; 105587Soykırım, 20. yüzyılda uluslararası hukuk çerçevesinde modern çağda tanımlanmış bir suçtur. İnsanları gruplara ayırarak sınıflandırmanın modern bir olgu olmasının yanısıra şiddetin yöneltildiği insan grupları da -dini grup hariç- modern kullanımlardır. Bu anlamıyla soykırım, modern kategorizasyonlar kullanılarak tanımlanmış olan insan grupları var olmadan ve modern devletin ideolojik, bürokratik ve yaptırım gücü özelliklerine sahip olunmadan gerçekleştirilemeyecek bir şiddet eylemidir. Ruanda modern devleti tanımlayan özelliklerden hiçbirine sahip olmayan bir ülkedir. Fakat şiddet tekelini elinde bulundurma, emir verme ve itaati sağlama, gözetleme, sınıflandırma ve halkı kayıt altına alma (ırk ayrımında olduğu gibi), söylem oluşturabilme yönlerinden bakıldığında modern devletin sahip olduğu yönetim araçlarına sahiptir. İtaate büyük önem veren kültürel yapı ve coğrafi temele dayalı hiyerarşik gözetleme yöntemini modern devletlerde rastlanabilen bir özellik olan devletin gündelik yaşama güçlü biçimde nüfuz etmesi özelliğiyle birleştirebilmiştir. Tüm bu özellikler kriz ortamıyla birleşince ülkede soykırım eylemlerine tanık olunması mümkün hale gelmiştir.