Çankaya GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/8652

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 804
  • Article
    Edip Cansever’in Tragedyalar Şiiri Bağlamında Trajik Durumun Güncel Bir Yorumlanışı
    (2024) Atabağsoy, Naim
    Edip Cansever (1928-1986), Modern Türk şiirinin 20. yüzyıldaki önemli temsilcilerinden biridir. II. Yeni Şiiri’nin temsilcilerinden biri olarak gösterilse de kendisi bu akımın içinde yer almadığını ve kendi şiirini kurduğunu beyan etmiştir. II. Yeni Şiiri’ne yöneltilen toplumdan uzak olma suçlamasıyla karşı karşıya kalan Cansever, şiirindeki toplumcu niteliği kendisiyle yapılan söyleşilerde vurgulamış ve şiirlerinde de uygulamıştır. Bununla ilgili örneklere bu yazıda da değinilmektedir. Bu çalışma Cansever’in ilk olarak 1964 yılında yayımlanan Tragedyalar adlı uzun şiirini odağına almaktadır. Bu doğrultuda Cansever’in türsel olarak kökeni Eski Yunan’a dayanan tragedyanın imkânlarından ne ölçüde yararlandığı ele alınmış ve gerçekte çerçevesini çizmeye çalıştığı modern trajedinin niteliği üzerinde durulmuştur. Buna göre Cansever’in; tragedyanın kökeninde yer alan değer çatışması, kaçınılmaz mutsuz son gibi niteliklerden yararlandığı anlaşılmaktadır. Umutsuzluk çatısı altında toplanabilecek bu genel olumsuz tablo çıkışsızlık hâli, sıkıntı, içe kapanma ve bireylerin kimliklerinin giderek silinmesi gibi yan sonuçları da beraberinde getirmektedir. Cansever’in şiirin ilk bölümlerinde toplumsal düzenle ilgili çizdiği bu çerçeve, şiire sonradan dâhil olan ailenin bireylerinde de kendini gösterir ve umutsuzlukla ilgili bir modern trajedi örneği çizilmiş olur. Böylelikle Cansever’in bireysel düzeyde olduğu kadar toplumsal düzeyde de insanları umutsuzluğa götüren bu niteliklerin günümüz toplumundaki somut karşılıklarını şiirine yansıtmaya çalıştığı düşünülebilir. Bu anlamda, çalışmada detaylarıyla ele alınacağı üzere, şairin kendi şiiri üzerine söyledikleri, Tragedyalar’da gerçekleştirdiği “tikelden tümele” uzanma eğilimiyle örtüşmektedir. Ancak son tahlilde Cansever’in umudu içermeyen bir umutsuzluğu ortaya koymaya çalışmadığı ve gerek bireysel gerekse toplumsal düzeyde hem umudun hem de umutsuzluğun hep var olacağını ifade ettiği söylenebilir. Çalışma öz olarak, 20. yüzyıl insanının trajedisini anlatmaya çalışan Cansever’in, bu düşüncesini şiirinde nasıl gerçekleştirdiğini analiz etme çabası taşımaktadır.
  • Article
    Örgütsel Ekoloji Perspektifinden Vakıf Üniversitelerinin Tarihsel Gelişimi
    (2024) Şener, İrge; Karapolatgil, Ahmet Anıl
    Ülkemiz Türkiye’de yaklaşık 40 yıldır yükseköğretim veren Vakıf Üniversitelerinin yaygınlaşması ve çeşitlenmesi, bu çalışma ile örgütsel ekoloji kuramından faydalanılarak betimsel olarak incelenmiştir. İlk olarak 1984 yılında eğitime başlayan Vakıf Üniversitesinden itibaren 2022 yılsonuna kadar eğitime devam eden 74 Vakıf Üniversitesinin kurucu Vakıflarının nitelikleri tarihsel süreç içinde incelendiğinde, Üniversitelerin kuruldukları dönemin koşullarının çeşitlenmelerine neden olduğu değerlendirilmiş olup Vakıf Üniversitelerinin kuruluş tarihlerine göre beş farklı dönem belirlenmiştir. Bazı dönemlerde Vakıf Üniversitelerinin sayısındaki artış düşük iken, diğer dönemlerde ise yüksek oranda artış olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Kurucu Vakıflarının özelliklerine göre, “eğitimci”, “yatırımcı”, “tıp eğitimi odaklı”, “kolektif teşkilat”, “kamusal mahiyetli” ve “dernek” olarak adlandırılan altı farklı nitelik altında Vakıf Üniversiteleri için sınıflandırma yapılmıştır. Mevcut durumda, yatırımcı olarak sınıflandırılan kategoride yer alan Vakıf Üniversitelerinin sayısı diğer kategorilerden daha fazladır. Kurucu Vakıfların nitelikleri ile ilgili damgalama özelliklerini koruma eğiliminde oldukları, çalışmada tespit edilen bir diğer konudur. Ayrıca, yeni açılan Vakıf Üniversitesi sayısı bakımından son yıllarda durağanlık olması doğrultusunda büyükşehirlerde Vakıf Üniversitelerinin sayısının doygunluğa ulaştığı değerlendirilmiştir. Ancak, gelecekte farklı damgalama özellikleri olan Vakıf Üniversitelerinin kurulmasının muhtemel olduğu düşünülmektedir.
  • Article
    Türk Hukuku Uyarınca Bazı Özel Statü Tanınan Yabancıların Kooperatif Ortaklığına ve Yönetim Kurulu Üyeliğine İlişkin Değerlendirme
    (2024) Tunçağıl, Gülce Gümüşlü
    Bu makalenin amacı, uygulamada karşılaşılan bir mesele olarak yabancıların kooperatif ortağı ve yönetim kurulu üyesi olup olamayacağını Türk mevzuatı açısından değerlendirmektir. Çalışmada Türk hukuku uyarınca özel statü tanınan bazı yabancıların durumu üzerinde durulacaktır. Doğumla Türk vatandaşı olup çıkma yoluyla Türk vatandaşlığını kaybeden yabancıların ve bu yabancıların üçüncü dereceye kadar alt soylarının (Mavi Kart sahipleri), Turkuaz Kart, uzun dönem ikamet izni ve süresiz çalışma izni sahiplerinin Türkiye’de kurulu bir kooperatife ortak ya da yönetim kurulu üyesi olarak yer alıp alamayacağı hususu kooperatifler için temel düzenleme niteliğinde olan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde ele alınacaktır. Bu kapsamda çalışmamız yabancı gerçek kişilerin kooperatif ortağı ve yönetim kurulu üyesi olma hakkını haiz olup olmadığıyla sınırlı olacağından yabancı tüzel kişiler kapsam dışında bırakılmıştır.
  • Article
    Noterin Taşınmaz Satış Sözleşmesinin Düzenlenmesinde Tarafları Aydınlatma Yükümlülüğü
    (2024) Badur, Emel
    Yasa koyucu tarafından 2022 yılında Noterlik Kanunu’nda (28.06.2022 tarihli ve 31880 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7413 sayılı Torba Kanun’la) yapılan değişiklikle noterlere taşınmaz satış sözleşmesi yapma yetkisi tanınmıştır. Noterlik Kanunu’na eklenen “Taşınmaz satış sözleşmesi” kenar başlıklı 61/A hükmü ile noterin ta- şınmaz satış sözleşmesinin kurulmasına ilişkin yükümlülükleri belir- lenmiştir. Aynı yasal değişiklikle taşınmaz satış sözleşmesinin düzen- lenmesinden kaynaklanan zararlardan noterlerin de sorumlu olduğu ve bu zararın Devlet tarafından ödenmesi halinde sözleşmeyi düzen- leyen notere rücu edilebileceği de düzenlenmiştir. Yasa koyucu tarafından noterin taşınmaz satış sözleşmesi- nin düzenlenmesindeki görevleri arasında, açıkça tarafları aydın- latma yükümlülüğü düzenlenmemiş olmakla birlikte hem Noterlik Kanunu’nda yer alan genel hükümler hem de yapılan işlemin niteliği, noterin işlem ve sonuçları hakkında tarafları bilgilendirmesini zorun- lu kılmaktadır. Ancak noter tarafından yapılacak bu aydınlatma so- nucunda tarafların taşınmaz satış sözleşmesini kurmak konusundaki iradeleri serbestçe oluşabilir. Noterin aydınlatma yükümlülüğünü ih- lal etmesi halinde, öncelikle taşınmaz satışına ilişkin taahhüt işlemi- nin akabinde de bu satışa dayanılarak yapılan tescilin hükümsüzlüğü sonucunun ortaya çıkması mümkündür. Bu ve benzeri sonuçların or- taya çıkması halinde noterin tazminat sorumluluğu gündeme gelir.
  • Article
    Dijital Ekonomiye İlişkin Hukukî Meseleler Hakkındaki Uncitral Sınıflandırmasında Yer Alan Yapay Zekâ ve Veri Kısımları Üzerine Değerlendirmeler
    (2024) Tunçağıl, Gülce Gümüşlü
    UNCITRAL, 2023 yılında dijital ekonomiyle ilgili hukukî sorunlar üzerine bir sınıflandırma çalışması yayınlamıştır. Bu sınıflandırmada yapay zekâ, veri, dijital değerler, çevrim içi platformlar ve blockchain dâhil dağıtılmış defter sistemleri terimlerinin ana unsurları tanımlanmış; ilgili teknolojilerin ve uygulamaların dağıtımı ve kullanımıyla ilgili aktörler, yasal ilişkiler ve yasal sorunlar ile dijital ortamda mevcut UNCITRAL metinlerinin uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Çalışmamızda dijital ekonomi kavramı, iktisadî veya sosyo-ekonomik boyutu açısından ele alınmayacak olup, hukukî boyutuyla ele alınacaktır. Bu boyut içinde ilgili kavram ele alınırken, esas olarak UNCITRAL Sınıflandırması ve ilgili olduğu ölçüde yer yer başka uluslararası kurumların çalışmaları değerlendirilecektir. Bu makalenin amacı, UNCITRAL’in sınıflandırmada yer verdiği dijital ekonomiye ilişkin tüm alt başlıkları değil, yapay zekâ ve veri kavramları ile yapay zekâ ve verilerin kullanımı ile işleme sürecinde yer alan taraflara, bunların kullanımında ortaya çıkan ve yabancılık unsuru taşıyabilecek hukukî ilişkilere dair bakış açısı sunmaktır. Bu doğrultuda UNCITRAL Sınıflandırmasının yanında bazı uluslararası kurumların yapmış olduğu çalışmalar da göz önünde bulundurulacaktır. Ayrıca yapay zekânın ve verilerin oluşturulmasıyla ve kullanımıyla irtibatlı tüm hukuk dallarına (örneğin ceza hukuku, idare hukuku gibi) değinilmeyecek olup, yabancılık unsuru taşıyabilecek özel hukuk ilişkileri açısından sınırlandırma yapılmıştır.
  • Article
    Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde Yer Alan Savaş Zamanı Düzenlemeleri ve Türkiye’nin Rusya-ukrayna Savaşındaki Uygulaması
    (2024) Bayıllıoğlu, Uğur
    Savaş zamanına ilişkin Montrö Sözleşmesi düzenlemeleri Türkiye’ye, taraf devletlere ve üçüncü devletlere birtakım hak ve yükümlülükler getirmektedir. Dolayısıyla Sözleşme sistematiği açısından hayati önem taşımaktadır. Ayrıca savaş zamanı, Türkiye’ye ek bazı yetkiler verilmiştir ki bu da Sözleşme’nin Türkiye açısından önemini ve değerini göstermektedir. Savaş zamanı, belirli ve hukuken değerlendirilebilir ölçütlere dayanmaktadır. Bu ölçütler, devlet uygulamaları çerçevesinde doktrin ve hakemlik içtihadı ile ortaya koyulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin savaş halini tespit konusunda takdir yetkisi oldukça geniş olmakla beraber, sınırsız değildir ve keyfiyet içermez. Nitekim Türkiye’nin Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki uygulaması, keyfi davranmadığını ve savaşa ilişkin hukuki ölçütler çerçevesinde ve uluslararası toplumun tutumuyla uyumlu şekilde meseleye yaklaştığını göstermiştir. Yine hakemlik içtihadının devlet uygulamalarına yönelik değerlendirmesi, 1936 tarihindeki savaş tanımının, 1945 sonrası da geçerli olduğu noktasındadır.
  • Article
    Yeni Bir Doping Türü: E-doping
    (2024) Öden, Begüm Dilemre
    İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında internetin ve video oyunlarının gösterdiği gelişim, yeni bir spor türü olarak elektronik sporu (e-spor) ortaya çıkarmıştır. Özellikle genç nüfus arasında popüler olan e-spor, oldukça büyük bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış ve milyon Euro/ABD Doları ile ifade edilen ödüllü e-spor turnuvaları düzenlenmeye başlamıştır. Lisanslı e-sporcu sayısı da her gün artırmaktadır. Gelinen noktada, e-sporun olimpiyat oyunlarında bir branş olarak yer alması dahi konuşulmaktadır. E-sporun gösterdiği bu gelişim ve ulaştığı ekonomik büyüklük, sporun baş belası olan dopingin bu alanda da kendisini göstermesine yol açmıştır. E-doping, diğer branşlardaki dopingden farklılık göstermektedir. Bu çalışmada e-doping üzerinde durularak, e-doping yöntemleri ile e-dopingle teknolojik ve hukuki mücadele çabalarının irdelenmesi amaçlanmaktadır.
  • Article
    Para Teorisinde Arama ve Eşleşme Yaklaşımı: Yeni Parasalcılık
    (2023) Gök, Zeynep Yener
    Parasal iktisat literatüründeki modeller genellikle paranın değerli olduğunu kabul ederek para miktarını ilgi odağına alan ancak paranın değişim aracı rolü üzerinde durmayan modellerdir. Yeni Parasalcı İktisat yaklaşımının görüşüne göre parasal teori ve politika analizinde gelişme sağlanabilmesi için karşılıksız paranın değişim aracı rolü almasını sağlayan - yani aslen değersiz bir varlık olan karşılıksız paranın değişim işlemlerinde nasıl değişim aracı rolü üstlendiğini gösteren - açık modeller kurulması gerekmektedir. Bunu yapabilmek için dağınık piyasada değişim sürecinin nasıl geliştiğini, oyuncuların faydalarını maksimize etmeleri sürecinde neler olduğunu modelleyebilmek gerekir. Paranın değişim aracı rolünü içselleştirerek modellemek için en uygun araç, değişim sürecindeki miktoremelleri göz önüne alan ve oyun teorik bir yöntem olan arama ve eşleşme yaklaşımıdır (search and matching approach). Bu çalışmada; değişim sürecinin ve özellikle paranın değişim aracı rolünün modellenmesinde kullanılan temel arama ve eşleşme modelleri incelenerek konu ile ilgili bazı ana fikirler aktarılmıştır.
  • Article
    Kiralık Kasa İçerisinde Bulunan Malların Haczi
    (2024) Mazlum, İsmet
    Kiralık kasalar belgeler, mücevherat, ticari evrak ve senet gibi menkul kıymetlerin saklanması için kullanılabilir. Bankalarda bulunan kiralık kasa içerisinde borçluya ait olan malların hangi yöntemle hacze-dilebileceğinin belirlenmesi gerekir. Burada, kiralık kasa içerisindeki malların haczinin taşınır mallara uygulanan prosedür çerçevesinde yapı-labilmesinin hangi durumlarda geçerli olduğu tartışılmaktadır. Bununla birlikte, İİK’nun 89’uncu maddesinde düzenlenen, borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarının haczi prosedürünün de uygulama bulup bulamayacağı tartışılmıştır. Bu tartışma yapılırken özellikle, elde bulun-durma kavramının anlamı ve kapsamı üzerinden bir değerlendirme yapı-larak ilgili yolun banka kasasında bulunan malların haczinde uygulana-bilirliği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
  • Article
    İcra Dairelerinde Yapılan Satışlarda Katma Değer Vergisi Uygulaması
    (2023) Öden, Begüm Dilemre
    Katma değer vergisi en gelişmiş genel tüketim vergisi niteliğinde olup Avrupa Birliği ülkeleri de dâhil ol- mak üzere dünyanın pek çok ülkesinde uygulanmaktadır. Bu vergi, Türk Vergi Sistemi’nde 1985 yılından beri yer almaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin en temel amacı, Avrupa Bir- liği mevzuatı ile uyumlaştırmanın sağlanmasıdır. Katma değer vergisinin konusunu; mal teslimi, hizmet ifası, ithalat ve diğer bazı işlemler oluşturmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebli- ği’ne göre de icra yoluyla yapılan satışlar müzayede yerlerinde yapılan satış olarak değerlendirilmekte ve katma değer vergisine tabi tutulmaktadır. Uygulamada icra yoluyla yapılan satışların katma değer vergisinin konusuna girip girmeyeceği noktasında birtakım sorunlar ve tereddütler yaşanmaktadır. Bu konuda uygulamada yaşanan sorunlar ve tereddütler bizi bu çalışmayı yapmaya yöneltmiştir. Çalışma ile hem icra yoluyla yapılan satışlardaki katma değer vergisi uygulaması açıklanmakta hem de uygulamada yaşanan sorunlara çözüm önerilerinde bulunulması amaçlanmaktadır.
  • Article
    Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk
    (2023) Badur, Emel
    Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda (HUAK) yapılan bir değişiklik sonucunda, dava şartı arabulu- culuk kapsamındaki uyuşmazlıklara yeni alanlar eklenmiştir. Bu uyuşmazlık türlerinden biri de HUAK’ın 18/B/1/c maddesinde düzenlenen 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan (KMK) kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkindir. Söz konusu değişiklik sonucunda KMK’dan kaynaklanan herhangi bir uyuşmazlık nedeniyle dava açmak isteyen kişilerin, öncelikle arabuluculuk sürecine başvurmuş olmaları gerekli kılınmıştır. Uyuşmazlığın taraflarının arabuluculuk süreci sonunda anlaşmaları halinde, bu anlaşmanın yazılı şekilde düzenle- nen bir anlaşma belgesi haline getirilmesi zorunludur. Ayrıca HUAK’ın 18/B/2. maddesi gereğince bu anlaşma belgesi, taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenir. Bu madde kapsamında hazırlanan anlaşma belgelerinin geçerliliği için aranan bir diğer şart da icra edilebilirlik şerhi alınması hakkındadır. Anlaşma belgesinin kat mülkiyetine tabi taşınmazla ilgili olması halinde taşınmazın bulundu- ğu yer sulh hukuk mahkemeleri görevli kılınmıştır. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından yapa- cağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler.
  • Other
    Karşılıksızdır İşlemini Yapmama Suçu
    (2023) Ertem, Burcu
    Mevcut çalışmada 5941 sayılı Çek Kanunu md. 7/4’de düzenlenmiş bulunan, banka görevlisi tarafından çekle ilgili olarak “karşılıksızdır işlemi” yapmama suçu incelenmiştir. Yükümlülük suçu olarak nitelendirdiğimiz karşılıksızdır işlemini yapmama suçunda faillik alanı muhatap banka görevlileri ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda, söz konusu suç tipinde özgü faillik niteliğinin dayanağını oluşturan yükümlülük ihlalinin kaynağının ne olduğu, yükümlülüğün başlangıç anının ne zaman olacağı, karşılıksızdır işleminin yapılmasının hukuki niteliğinin ve şartlarının ne olduğu gibi önemli konular irdelenmiştir. Ayrıca “karşılıksızdır işlemi” bu suç tipi yönünden özellik göstermesi nedeniyle ayrıca ele alınmış, Yargıtay’ın yeni tarihli kararları üzerinden tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
  • Article
    Alternatif Bir Uyuşmazlık Çözüm Yolu Olan Uzlaştırma Üzerine Bazı Tespit ve Değerlendirmeler
    (2023) Tanrıver, Süha
    Bu çalışmada, öncelikli olarak uzlaştırmanın tanımı, amacı, işlerlik kazanabilmesi için varlığı gereken şartlar ve sürece egemen olan ilkeler üzerinde durulmuş; daha sonra, uzlaştırmacı olabilmek için varlığı gereken şartlar, uzlaştırmacının hukukî statüsü, hakları, yükümlülükleri ve sorumluluğu ele alınmış; son olarak da Ceza Muhake- mesi Kanununda bu bağlamda yapılmış olan ayrım da baz alınmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma evrelerin- de uzlaştırma sürecinin işleyişi ile uzlaştırmanın hukukî sonuçları incelenmiş; bazı özgün tespit, irdeleme ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
  • Article
    Kişisel Verilerin Korunmasında Veri Sorumlusu İdarenin Tespiti
    (2023) Us, Eser
    6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu veri sorumlusu kavramına açık bir şekilde kamu kurum ve kuruluş- larını dahil etmemiştir. Kanun veri sorumlusunu, “Kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlamıştır. Kanunun tamamı incelendiğinde veri sorumlusuna gerek devlet tüzel kişiliği ve gerekse diğer kamu tüzel kişileri ile idarenin de dâhil olduğu şüphesizdir. Nitekim kamusal yetkiler kullanan devlet ve diğer kamu tüzel kişileri, yetki ve görev alanları ile yöneldikleri amaçlarla bağlı olarak her türlü veriyi elde etme, toplama, saklama, değiştirme, aktarma faaliyetlerinde bulunabilmekte ve kural olarak bu yetkilerini kanundan almaktadırlar. Diğer kamu tüzel kişileri açısından veri sorumlusunun tespiti daha kolay olacaktır. Ancak devlet tüzel kişiliği altında örgütlenen merkezi idare içinde veri sorumlusunun tespiti, kişisel verilerin korunması hakkı ve başvuru hakları açısından olduğu kadar, idarenin ve kamu görevlisinin sorumluluğu açısından da önem arz etmektedir.
  • Article
    Konusu Kamu Hizmetinin Yürütülmesi Olan Sözleşmelerde İdarenin Sözleşme Serbestisi
    (2023) Üçgül, Ezgi Ülkü Uzun
    İdarenin kamu hizmetini kendi kaynakları ile görme seçeneği olması yanında kamu hizmetinin gördürülmesinde özel kişilerden yararlanma olanağı da bulunmakta, bunun bir yolu da sözleşmelerden geçmektedir. Ancak idarenin başta, sözleşmelerini idari veya özel hukuk sözleşmesi olarak niteleme yetkisi bulunmaması olmakla, idare, söz- leşme ehliyeti, sözleşme konusu, âkit tarafın seçimi, sözleşmenin uygulanması aşamasında idarenin sözleşmeye müdahalesi, sözleşmelerin sona ermesi ve uyuşmazlıkların çözüm yolu başlıklarında özel hukuktaki sözleşme serbestisinden ayrılmaktadır. İdarenin özel hukuktaki sözleşme serbestisine nazaran yetkileri kimi zaman genişle- mekle beraber asıl olarak idarenin yasallığı ilkesinden menkul, serbestisi çoğunlukla daralmaktadır. Zira idarenin kullandığı para kamu mamelekinden çıkmaktadır ve idarenin nihai varoluş nedeni ise kamu yararıdır.
  • Article
    Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketlerinin Borçlanma Sınırlaması ve Muafiyeti
    (2023) Öden, Begüm Dilemre
    Günümüzde sporun kazandığı anlam ve spor kulüplerinin geçirdiği değişim sonucunda ulaştık- ları ekonomik büyüklük, spor kulüplerinin ticari- leşmesini gerekli kılmıştır. Kulüplerin büyümesi ve şirketleşmesi yeni ihtiyaçları ve giderleri de bera- berinde getirmiştir. Çoğu kulüp giderlerini finan- se etmekte zorlanmış ve aşırı borçlanma yoluna gitmiştir. İşte sporda şirketleşmenin hukuki temelinin oluşturulması ve aşırı borçlanmayla mücadele edilebilmesi için tüm dünyada yeni hukuki düzen- lemelerin gerekliliği ortaya çıkarmıştır. Bu amaç- la ülkemizde, 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun, hem spor kulüpleri hakkında detaylı dü- zenlemeler içermekte hem de bunlara borçlanma sınırlaması getirmektedir. Aynı şekilde 7405 sayılı Kanun, kulüplerin borçlanma sınırlaması muafiye- tini de düzenlemektedir. Bu çalışma ile spor kulüplerinin yapısal özel- liklerini ele almak ve aşırı borçlanma ile mücadele için çözüm önerilerinde bulunmak amaçlanmakta- dır.
  • Article
    Influences of Fluency and Familiarity Misattribution on Autobiographical Memory Judgments
    (2022) Inan, Asli; Tekman, Hasan Gürkan
    Akıcı işlemenin neden olduğu aşinalık, akıcılığın kaynağı belirlenemezse geçmiş deneyimlere yanlış atfedilebilir. Bu akıcılık ve aşinalık etkisi epizodik bellek çalışmalarında aşinalığın yanlış atfedilmesi hipotezi olarak sunulmuştur. Bu çalışmada akıcı işlemeden kaynaklanan aşinalığın yanlış atfedilmesi hipotezi otobiyografik bellek için test edilmiştir. Bu hipotezi test etmek için tekrarın ön hazırlama etkisi kullanılmıştır. Akıcılığın kaynağına ilişkin farkındalık ön hazırlayıcının eşik üstü ya da eşik altı sunulması ile belirlenmiştir. Yaşam Olayları Envanteri insanların başlarından geçen olaylar hakkında güven derecelendirmesi yapmalarına imkan sağlayan ve otobiyografik bellek çalışmalarında kullanılan bir yöntemdir. Bu çalışmada katılımcılara bir Yaşam Olayları Envanteri maddesine yanıt vermeden önce eşik altı ya da eşik üstü bir ön hazırlayıcı sunulmuştur. Ön hazırlayıcı Yaşam Olayları Envanteri cümlesinin yüklemiyle aynı ya da farklı bir yüklem olarak gösterilmiştir. Katılımcıların eşik altı ön hazırlayıcıların cümlenin yüklemiyle aynı olduğu olaylar için eşik altı ön hazırlayıcıların cümlenin yükleminden farklı olduğu olaylara kıyasla daha yüksek güven derecelendirmesi verdikleri gözlemlenmiştir. Aşinalığın yanlış atfedilmesi hipotezi ile tutarlı olarak, ön hazırlayıcıların eşik üstü olması dolayısı ile katılımcıların ön hazırlayıcıları gördüklerinin farkında olmaları durumunda güven derecelendirmesinde görülen bu fark ortadan kalkmıştır. Deneyin sonuçları, daha akıcı işlemenin diğer bir deyişle işleme kolaylığının artmasının, katılımcıların geçmişlerinde bir olayın olup olmadığına ilişkin verdikleri güven derecelendirmelerini etkileyebileceğini göstermiştir.
  • Article
    Working Memory Functions in Autism Spectrum Disorder: A Review
    (2021) Çağlar, Elçin; Kaynak, Hande
    En yaygın nörogelişimsel bozukluklardan biri olan otizm spektrum bozukluğu, özellikle sosyal iletişim kurmada zorluk, sınırlı ilgi ve tekrar eden davranışlarla ortaya çıkan ve yaşam boyu süren bir durumdur. Temel bir yürütücü işlev olan çalışma belleği ise aynı zamanda dürtü kontrolü, inhibisyon, organizasyon, zihinsel esneklik, dikkati odaklama, planlama, yeni durumlara cevap verme, eylemleri başlatma ve izleme, problem çözme ve hedefe yönelik davranışlarla ilişkili olan bir bilişsel işlevdir. Araştırmalar, çalışma belleği bozukluklarının otizm spektrum bozukluğunda gözlemlenen tekrarlayan davranışlar, akademik başarısızlık riski ve diğer nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu açıdan, çalışma belleği bozuklukları nörogelişimsel bozukluklarda, özellikle otizm spektrum bozukluğunda sıklıkla görülmektedir. Mevcut çalışmada, otizm ve çalışma belleğine dair giriş bölümü sunulduktan sonra, otizm spektrum bozukluğu ile ilişkili çalışma belleği fonksiyonları detaylı olarak gözden geçirilmektedir. Bu bağlamda, frontal lob fonksiyonlarının önemini vurgulayan beyin görüntüleme çalışmaları, tekrarlayan davranışlar ve çalışma belleği arasındaki bağlantı ve çalışma belleği fonksiyonlarındaki yaş farklılıkları özetlenmiştir. Daha sonra, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve yaygın gelişimsel bozukluk gibi diğer nörogelişimsel bozukluklarda çalışma belleği bozuklukları otizmle karşılaştırılarak tartışılmaktadır. Son olarak, mevcut derlemenin sonuç kısmında gelecekteki çalışmalara katkı sağlaması amaçlanan öneriler yer almaktadır.
  • Article
    Gıda Taşımacılığı Sektörünü Etkileyen Kriterlerin Analizi
    (2021) Tas, Aysegul; Gündüz, Melih
    Gıda güvenliği günümüzde büyük bir sorun oluşturmaktadır. Şirketler gıdanın güvenli birşekilde taşınması ve gıda kayıplarını en aza indirmek için büyük çaba göstermektedir. Buçalışmada, özellikle gıda taşımacılığı sürecinde yaşanan sorunlar dikkate alınarak gıda taşımacılığısürecini etkileyen kriterlerin neler olduğunun belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu kriterler, literatüraraştırması ve uzman görüşleri doğrultusunda belirlenerek yaygın olarak kullanılan çok kriterlikarar verme (ÇKKV) yöntemi olan analitik hiyerarşi süreci (AHS) yöntemi ile analiz edilmiş vesıralanmıştır. Belirlenen faktörler arasında araç uygunluğu ve güvenliği, ATP (Bozulabilir GıdaMaddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Taşımalarında Özel Araçların Kullanımı Antlaşması)konvansiyonuna uygunluk, taşımacılık koordinasyonu için kullanılan yazılım seçimi önemli başarıkriterleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Önerilen kriterler ile, gıda taşımacılığı yapan firmalarınsahip olması gereken özellikler belirlenmeye çalışılmış ve firma yöneticilerinin uzun vadelistratejiler planlamasına yardımcı olmaya çalışılmıştır.
  • Article
    Losing the Life: A Review on Autobiographical Memory in Alzheimer’s Disease
    (2021) Cengil, Betül Beyza; Kaynak, Hande; Aydın, Öykü
    Alzheimer hastalığı, progresif ve nörodejeneratif bir beyin hastalığı olup yaşlı yetişkinler arasında en yaygın görülen demans tipidir. Alzheimer hastalığı, diğer demans tiplerinin aksine progresif bellek bozulmaları ile karakterizedir. Alzheimer hastalığında görülen bellek bozulmalarından biri olan otobiyografik bellek ise kişinin yaşamı boyunca meydana gelen olayların depolandığı bellek olarak tanımlanır. Alzheimer hastalığında otobiyografik bellek süreçlerinde gözlemlenen düşüşün bir sonucu, geçmiş dönemden ziyade, yakın dönem otobiyografik anıların geri getirilmesinde yaşanan zorluktur. Hem olaysal hem de anlamsal bileşenleri içeren bu bellek tipi, kişinin benlik kavramı için de önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Alzheimer hastalarında otobiyografik bellek süreçlerinin güncel alan yazında nasıl ele alındığını incelemektir. Derlemenin giriş kısmında Alzheimer hastalığı ve hastalık ile ilişkilendirilen bilişsel süreçler, otobiyografik bellek performansının benlik için önemiyle birlikte detaylı olarak sunulmuştur. Derlemenin ikinci kısmında Alzheimer hastalarında otobiyografik bellek bozulmaları tartışılmış ve otobiyografik belleğe etki eden duygu ve koku duyusu gibi faktörlerden ilgili nöral yapılar ile birlikte bahsedilmiştir. Bu bağlamda sırasıyla duygusal boyutun (örneğin, değerlik) otobiyografik anıların oluşumu ve geri getirilmesi üzerindeki etkisi tartışılmış ve otobiyografik belleğin koku uyaranlarıyla nasıl çalışıldığı ele alınmıştır. Otobiyografik bellek ve duygu arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalar, Alzheimer hastalığında otobiyografik anıların içeriğinin olumluya doğru kaydığını, bu kapsamda Alzheimer hastalarının daha olumlu otobiyografik anılarını hatırladıklarını göstermiştir. Ek olarak, koku uyaranlarının sözel ve görsel uyaranlardan daha fazla otobiyografik anı üretmeye neden olduğu bulunmuştur. Mevcut derlemenin sonuç kısmı, gelecek çalışmalara yön verebilecek bazı önerilere ayrılmıştır. Örneğin, Alzheimer hastalığının farklı evrelerinde otobiyografik belleğin incelenmesi ve bellek performansının ilgili değişkenler açısından karşılaştırılması, Alzheimer hastalığında otobiyografik belleğin doğası hakkında ayrıntılı bulgular sağlamanın yollarından biri olabilir.