Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/644
Browse
Browsing Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Tezleri by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 50
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis On altıncı yüzyılda Osmanlı Donanmasının denizcilikteki yeni gelişmeleri uygulamadaki isteksizliğinin siyasi, askeri ve ekonomik nedenleri(2014) Thomas, SarahOsmanlı İmparatorluğu'nun yeni özellikle yelkenli gemiler ile ilgili olan teknolojik gelişmeleri Batılı deniz kuvvetlerinden bir yüzyıl daha sonra benimsemesinin nedenleri üzerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Coğrafya, siyasi nedenler, askeri kararlar, ekonomik faaliyetler ve bireysel etkilerin yeni teknolojilerin benimsenmesini nasıl etkiledikleri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Bu faktörlerin her biri, farklı şekillerde, Osmanlı donanmasının, filosunu modernize edip etmemesi konusunda aldığı kararlara katkıda bulunmuştur.Master Thesis Buz ve Ateşin Şarkısı roman serisi'ne Platon ve Machiavelli üzerinden bir bakış(2015) Yılmazoğlu, Osman ErdemBu çalışmanın amacı; George R.R. Martin'in kaleme aldığı Buz ve Ateşin Şarkısı roman serisindeki belirli karakterleri ve temaları siyasal düşünceler tarihinin iki önemli figürü, Platon ve Machiavelli üzerinden okumaktır. Bu bağlamda söz konusu çalışma, Martin'in Buz ve Ateşin Şarkısı metni ile Platon ve Machiavelli tarafından ileri sürülen siyasal argümanlar arasında bazı paralellikler bulunup bulunmadığını tartışmaya çalışacaktır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır.Master Thesis Federalizm ile konfederalizm arasında: Irak ve Lübnan siyasi sistemleri(2015) Galalı, Bahros2003 yılı sonrasında Irak'ta yeni bir siyasi sistem kurulmuştur ve yeni bir anayasa hazırlanmıştır. Irak'ta kurulan yeni siyasi sistem kendine has özellikler taşımaktadır. Irak'taki yeni siyasi sistem anayasal olarak federal bir yapı sayılmakta ancak hem federal hem de konfederal devlet nitelikleri göstermektedir. Irak'ta resmi olarak olmasa da pratikte etnik ve mezhepsel güç bölüşümüne dayalı bir sistem geliştirilmiştir. Bu sistem Lübnan'daki mezhepsel güç bölüşümüne benzemektedir. Çalışmada, federal ve konfederal devlet sistemlerine ilişkin teorik çerçevenin ardından Irak ve Lübnan tarihi ile bu ülkelerin etnik ve mezhepsel bölüşüme dayalı siyasi sistemlerine yer verilecektir. Ayrıca İki ülkenin siyasi sistemleri karşılaştırılacak ve bu sistemlerin olumsuzluklarına değinilecektir.Master Thesis Psikolojik şiddet çerçevesinde mobbing incelemesi(2015) Us, Şeyda GülfemAilede, okulda, arkadaşlar arasında, ikili ilişkilerde, iş hayatında yani hayatın her alanında bir şekilde üzüldüğümüz, kırıldığımız, kendimizi kötü hissettiren, bizi derinden etkileyen davranışlar ile karşılaşabilmekte ve çoğunlukla ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilemediğimizden de bu davranışlarla başa çıkmakta zorlanmaktayız. Çalışmamın birinci bölümünde, kuramsal çerçeve kapsamında şiddet ve psikolojik şiddet kavramları anlatılmıştır. Diğer bölümlerde ise mobbing konusu, mobbing davranışları, nedenleri ve türleri ele alınmıştır. Ardından, mobbing süreci, mobbingin sonuçları, mücadele yöntemleri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi Alo 170' e yapılan başvurulara yer verilmiştir. Bu çalışmada, mobbingin bir psikolojik şiddet türü olduğuna dikkat çekmek, mobbing kavramının tanınmasının, iş yaşamında karşılaşılan kötü davranışların adlandırılmasının ve ciddiyetinin farkına varılarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması amaçlanmaktadır.Master Thesis İsrail'de Yahudi gruplar arası farklılıklar ve çatışmaların İsrail siyasal sistemi üzerindeki etkileri(2015) Erbey, İlyasKimlik siyaseti herhangi bir ekonomik gelişmenin oluşturduğu toplumsal dalgalanmadan çok daha etkilidir. Yahudi siyasetinin tek problemi Filistin sorunu değildir. Önemli sorunlarından biri, başından beri var olan toplumun hafızasına derin kök salmış tartışmalı Yahudi kimliği sorunudur. Yahudi toplumunda göçlerle beraber değişik etnik ve kültürlerle olan etkileşimleri sonucu farklı toplumsal eğilimler, kültürel farklılıklar ve etnik unsurlar oluşmuştur. İsrail'in kuruluş sürecinde bir araya gelen bu farklılıklar iç siyasi yapıya etki etmektedir. Avrupa'dan göç eden Aşkenaz Yahudileri (Almanya), Orta Doğu'da (Kudüs-Kuzey Afrika) yaşayan Mizrahiler'in ve İspanya-Portekiz'den göç eden Sefaradlar'ın sergilemiş olduğu farklı politik eğilimler ve kültürel özellikler zannedildiği kadar İsrail'in tek renkte bir ülke olmadığını ve iç siyasi yapının (hükümetlerin) çoğu zaman bu farklılıktan doğan iç dengelere göre şekillendiğini göstermektedir. Çalışmada bu denli karmaşık ve dağınık bir toplumun İsrail öncesi ve sonrası farklılıkları ve çatışmaları incelenmektedir. Ardından bu farklılıkların ve çatışmaların günümüz siyasi sistemine etkileri çalışılacaktır.Master Thesis Türk muhafazakarlığında medeniyet algısı: Necip Fazıl Kısakürek örneği(2015) Güler, HazanBu çalışma, Türk muhafazakar söyleminde medeniyet algısının anlamlandırılması ve medeniyetin sahip olduğu kritik konumun Necip Fazıl Kısakürek figürü üzerinden değerlendirilmesini içermektedir. Çalışma kapsamında Osmanlı son döneminde başlayan modernizasyon sürecinin Cumhuriyete uzanan seyrinde, muhafazakar düşünce stiline etkileri incelenmiştir. Muhafazakarlığın mihenk taşlarından olan medeniyet nosyonunun süreç içinde farklı siyasal mekanizmalar karşısında buhrana sürüklenen yapısı, çalışma boyunca Kısakürek fikriyatına referansla tartışılmıştır. Çalışma medeniyet söyleminin Türk muhafazakarlığı için ne anlama geldiği, Türk siyasal geleneğinde muhafazakar düşüncenin medeniyet algısına nasıl hizmet ettiği ve Necip Fazıl Kısakürek figürünün bu mevzuda neden ve nasıl kritik bir referans olduğu gibi soruları yanıtlamaya çalışmıştır.Master Thesis Pierre Bourdieu sosyolojisi temelinde yeşil yol projesi ve neoliberal çevre politikalarının Rize özelinde yerel topluma etkisi(Çankaya Üniversitesi, 2016) Çalışkan, Deniz ŞuleNeoliberalizm sosyal devlet gücünü zayıflatıp özel sektörü güçlendirmeyi ve emeğin gücünü yok etmeyi amaçlayan bir örgütlenme biçimidir. Bugün toplumları etkisi altına alan bu örgütlenme biçimi kullandığı argümanlarla kendini yegâne doğru olarak göstermektedir. Bu araştırmada neoliberal politikaların doğa üzerindeki etkisi Pierre Bourdieu sosyolojisi temelinde ele alınmıştır. Neoliberalizmin bir doxa olduğu varsayımından hareketle Rize'de yapılması planlanan Yeşil Yol Projesi'nin doğaya ve insanlığa etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmanın nihai hedefi doğa ve doğa kaynaklı bilgi olarak karşımıza çıkan epistemeyi ortaya çıkarmaktır.Master Thesis 1990'lı yılların Türkiye siyasetine genel bir bakış: Yeni Demokrasi Hareketi örnek olayı(Çankaya Üniversitesi, 2016) Göbel, ArdaBu çalışmada amacımız, 1990'lı yıllar Türkiye siyasetinin karakteristik özelliklerini akılda tutarak, Yeni Demokrasi Hareketi'ni (YDH) anlamaya çalışmaktır. İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde; 1990'lı yıllar Türkiye siyasetinin genel özellikleri ortaya konmaya çalışılacaktır. İkinci bölümde ise ilk bölümde çizdiğimiz çerçeve üzerinden YDH'nin değerlendirilmesi yapılacaktır. Yeni Demokrasi Hareketi, 1993 Nisan'ında işadamı Cem Boyner'in ev sahipliğinde düzenlenen ve bir nevi "beyin fırtınası" olarak isimlendirebileceğimiz toplantılar neticesinde kendisini Türkiye kamuoyuna tanıtmıştır. 1993 yılının sonlarına doğru popülerliğini arttıran YDH, bir sivil toplum hareketi olmaktan çıkıp "gayrı resmi bir siyasal parti" işlevine bürünmüştür. 1994 yılının ortalarına doğru kamuoyundan gelen olumlu geri dönüşler, YDH'nin resmen bir siyasal partiye dönüşme çabalarını hızlandırmıştır. 1994 yılının son haftasında resmen bir siyasal partiye dönüşen YDH, Genel Başkan Cem Boyner'in liderliğinde teşkilatlanma çalışmalarını hızlandırmıştır. YDH, kuruluşundan tam bir yıl sonra gerçekleştirilen 1995 Milletvekili Erken Genel Seçimlerine katılmış ancak % 0,48 oy alarak büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Bir sivil toplum hareketi iken büyük bir sempatiyle bakılan ve kamuoyunun teveccühüne mazhar olan YDH, hareketin bir siyasal partiye dönüşmesinin ardından, eski popülerliğini ve kamuoyu desteğini yitirmiştir. Seçimlerde alınan kötü neticenin ardından yeniden YDH Genel Başkanı seçilen Cem Boyner, 1996 Nisan'ında YDH Genel Başkanlığını ve siyaseti bıraktığını açıklamıştır. Boyner'in partiden ayrılmasının ardından Hüseyin Ergün'ün genel başkanlık görevini yürüttüğü YDH, tam anlamıyla bir "tabela partisi"ne dönüşmüş ve 1997 Kasım'ında Barış Partisi'ne katılma kararı alarak siyasal hayattaki varlığına son vermiştir.Master Thesis Siyasal kampanyaların Amerikanlaşması: 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde adayların kampanya örnekleri(Çankaya Üniversitesi, 2017) Parmaksız, ŞahinBu çalışmanın ana amacı, siyasal kampanyaların Amerikanlaşması hususunun 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi kampanya sürecindeki yansımalarını ortaya çıkarmaktır. Modernleşme sürecinin etkisiyle siyasal kampanyalarda belirli değişikliler meydana gelmiş ve bu değişiklikler, araştırmacı ve uzmanlar tarafından "Amerikanlaşma" şeklinde nitelendirilerek "siyasetin kişiselleş¬mesi", "siyasal partiler ile vatandaşlar arasındaki bağın zayıflaması", "siyasetin bilimselleştirilmesi", "özerk medya yapılarının ortaya çıkması" ve "vatandaşın seyircileşmesi" şeklinde beş farklı unsur ile açıklanmıştır. Çalışma üç ana bölümden oluşmuştur. İlk bölümde, siyasal kampanyaların genel yapısı, unsurları, işleyişi ve gelişimi değerlendirilecektir. İkinci bölümde, modernleşme sürecinin etkisiyle belirginleşen ve çoğu araştırmacı tarafından "Amerikanlaşma" şeklinde nitelendirilen siyasal kampanya yöntem ve teknikleri örneklerle ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'ne katılan adayların seçim kampanyaları ve bu kampanyaların "siyasal kampanyaların Amerikanlaşması"nın unsurları ekseninde bir değerlendirmesi yer almıştır.Master Thesis Soğuk savaş döneminde Türkiye'deki komünizmle mücadele dernekleri(Çankaya Üniversitesi, 2017) Güldal, MehmetBu çalışmanın amacı Türkiye'de Soğuk Savaş'ın hissedildiği dönemde, artan anti-komünist ve anti-Sovyet tutum neticesinde ortaya çıkan Komünizmle Mücadele Dernekleri'ni incelemektir. Çalışmada, Türkiye'nin Soğuk Savaş'a dâhil oluşunun nedenleri ve sonrasında oluşan politik gerilimlerin Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin kurulumunu nasıl etkilediği açıklanacaktır. Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 1940'lı yıllarda İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği gerilimin Türkiye'ye olan yansımaları incelenmiştir. Ayrıca savaş sonrası dönemde değişen dünya düzeninde Türkiye'de yaşanan değişimler bu bölümün ana hatlarını oluşturmuştur. İkinci bölümde, Türkiye'nin çok partili hayata geçişi sonrasında Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ve NATO'ya üyelik sonrasında Türkiye'nin ordu, bürokrasi ve kültürel alanda yaşadığı Amerikan modelli değişim ele alınmıştır. Daha sonrasında 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası yeniden şekillenen Türk siyasetini anlamak için 1960'lı yıllar alt başlığı altında, Türkiye'nin 1960'lı yıllarda yaşadığı politik olaylar mercek altına alınmıştır. Üçüncü bölümde, Türkiye'de bugüne kadar kurulan Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin tarihi anlatılmıştır. Bölümde, farklı kişiler tarafından farklı şehirlerde dört kez kurulup 1948 yılından 1985 yılına kadar faaliyet gösteren Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin kurucuları, ilişkileri, yapısı ve faaliyetleri incelenmiş ve Türkiye'de anti-komünist düşünceye sağladığı katkılar ortaya konmuştur.Master Thesis Uluslararası ilişkilerde feminist dış politika söylemi ve İsveç örneği(2017) Biter, İlkim TuğçeFeminizm, mevcut normlara tarihsel ve kurgusal olarak işlemiş erkek odaklı bakış açısını ve erkek baskınlığını kadınsı değerlerle ve kadın katılımıyla değiştirmeyi amaçlayan toplumsal bir harekettir. Uluslararası İlişkiler disiplininde postpozitivizmle birlikte feminist teori ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla erkek odaklı bakış açısının yoğun bir biçimde hissedildiği Uluslararası İlişkiler disiplini, feminist teori tarafından eleştirilmiştir. Bu çalışmada, Uluslararası İlişkiler ve feminizm arasındaki ilişkinin değerlendirilmesiyle birlikte, eril değerlerin domine ettiği siyaset sahnesinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikaları ve feminist dış politika vizyonu ile bir ilke imza atan İsveç, feminizm çerçevesinde incelenecektir. İsveç'in feminist dış politika söylemi, mevcut çelişkilerine rağmen feminist uluslararası ilişkiler açısından olumlu bir gelişme olarak kabul edilmektedir.Master Thesis Avrupa Birliği yurttaşlığı(Çankaya Üniversitesi, 2018) Kızıl, GöktürkBu çalışmanın ana amacı Maastricht Antlaşmasıyla hukuki bir boyut kazanan Avrupa Birliği vatandaşlığının neden başarısız olduğuna yönelik değerlendirmede bulunmaktır. Avrupa tarihinde meydana gelmiş önemli olayların Avrupa ülkelerini ve toplumlarını fikirsel ve kimliksel olarak nasıl oluşturduğu sorusu çerçevesinde Avrupa vatandaşlığının gelişimi ele alınacaktır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Uluslararası İlişkiler teorilerinden konstrüktivizm/inşacılık yaklaşımı açıklanacak ve kimlik, kültür unsurlarına değinilecektir. İkinci bölümde, yurttaşlık kavramının Avrupa tarihi içerisindeki gelişimi aktarılacaktır. Üçüncü bölümde, on dokuzuncu yüzyıl öncesi ve sonrası Avrupa içerisinde yaşanan gelişmeler ve ortaya koyulan fikirler doğrultusunda Avrupa'daki kimlik, kültür ve yurttaşlığın gelişimi anlatılacaktır. Dördüncü bölümde ise, Avrupa Birliği'nin tarihsel gelişimi ile birlikte 1993 yılında hukuksal zemin kazanan Avrupa Birliği vatandaşlığına dair değerlendirmelerde bulunulacaktır.Master Thesis “Geçmiş uzun sürer”: Louis Althusser’in Niccolò Machiavelli okumasına dair genel bir değerlendirme(Çankaya Üniversitesi, 2018) Sağır, GülçinBu çalışmanın amacı, Louis Althusser’in Machiavelli’i nasıl okuduğunu tartışmaktır. Bu doğrultuda çalışma üç ana bölüme ayrılmıştır. Birinci bölüm Niccolò Machiavelli’in siyasal düşüncesinin genel nitelikleri incelemektedir. İkinci bölüm Louis Althusser’in siyasal teorisini anlamaya çalışmaktadır. Üçüncü bölüm ise Althusser’in Machiavelli okumasının temel özelliklerine odaklanmaktadırMaster Thesis Irak ve Türkiye üzerinden Irak Türkmenlerine uygulanan ötekileştirme politikalarının referandum öncesi ve sonrası dönemde incelenmesi(Çankaya Üniversitesi, 2018) Demirci, CananBu çalışma, Doğu ile Batı arasındaki ilişkiyi incelemek adına Edward Said tarafından 1978 yılında kaleme alınan “Şarkiyatçılık” kitabında ifade edilen oryantalist yaklaşımdan yola çıkarak, Doğu-Batı ayrımına vurgu yapmakta ve bu ayrımın arkasında yatan tarihsel emperyal çıkar ilişkilerini dile getirmeye çalışmaktadır. Doğu-Batı medeniyeti ayrımının sınırlar çizerek kendini en belirgin biçimde gösterdiği coğrafyaların başında hiç şüphesiz ki Orta Doğu gelir. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren emperyal güçlerin çıkar çatışmalarının öznesi olmuştur. Bu çalışma ‘ötekileştirilmiş coğrafyanın ötekisi’ bakış açısı ile Irak Türkmenlerinin tarihsel ve söylemsel olarak ötekileştirilmesi sürecini incelemeyi amaçlamaktadır. Oryantalizm pratikleri Batılıların Doğu-Batı ayrımı üzerinden Batılı olmayanlarla olan ilişkilerini düzenleyen kültürel, anayasal ve ekonomik tutumlardan oluşur. Bu çalışma oryantalizm pratiklerini iki yüz yıllık bir süreçte içselleştiren Orta Doğu coğrafyasının nasıl kendi ötekilerini yarattığını Iraklı Türkmenler özelinde ortaya koymaya çalışacaktır. Bu çerçevede, 25 Eylül 2017 Kuzey Irak referandumunun, öncesi ve sonrasındaki siyasi dinamiklerle birlikte, bu ötekileştirme pratiklerinin en belirgin biçimde kendini gösterdiği bir bağlam olarak üzerinde özellikle durulacaktır.Master Thesis Mizah dergilerinde siyasal lider temsilleri: Gırgır dergisi ve Turgut Özal örneği (1983-1989)(Çankaya Üniversitesi, 2018) Şener Balıkçıoğlu, EcemBu çalışmanın amacı, Türkiye'nin en önemli mizah dergilerinden biri olan Gırgır dergisinde Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde nasıl temsil edildiği üzerine tasvir edici bir çerçeve sunmaktır. Çalışma, iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, Turgut Özal'ın siyasal yolculuğuna genel hatlarıyla değinilecektir. Bu çerçevede ANAP'ın kuruluş süreci, Özal'ın başbakanlığı dönemindeki temel politikalar ve tartışmalar ile bu hat üzerinden Özal imgesinin genel bir değerlendirilmesi yapılacaktır. İkinci bölümde ise, Türk mizah tarihine Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrası mizah dergileri üzerinden kısaca bakılacaktır. Bu doğrultuda söz konusu bölümde Gırgır'ın doğuşuna ve Gırgır'ın kurucusu Oğuz Aral'a dair bir tartışma yürütülecektir. Ardından, Turgut Özal'ı başbakanlığı döneminde Gırgır Dergisi'nde nasıl temsil edildiği üzerine düşünülecektir. Çalışmada söz konusu temsillerin özellikle seçimler, yolsuzluklar-usulsüzlükler, hayat pahalılığı, yabancı sermaye ve Özal'ın aile bağları ile ilgili konulara odaklandığı gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler: Turgut Özal, Gırgır, mizah dergileri, ANAP, siyasetMaster Thesis 12 Eylül 1980 Askeri Darbe Döneminde Cumhuriyet, Hürriyet ve Tercüman gazetelerindeki sansür / oto-sansür uygulamaları(Çankaya Üniversitesi, 2018) Özdemir, HüreyyeAraştırmada, 12 Eylül 1980 - 6 Kasım 1983 arası istisna rejimi döneminde, iktidar ve medya arasındaki ilişki incelenirken, sansür uygulamalarıyla basındaki eğilimler ele alınarak, basın çalışanlarının 12 Eylül darbesini farklı yöntemlerle nasıl meşrulaştırdığı üzerinde durulmaktadır. Araştırma için dönemin üç gazetesi seçilmiştir. Bu gazetelerde çalışan ve özellikle o döneme tanıklık eden yazarlarla yapılan söyleşilerin karşılaştırmalı analizi ve seçilen iki "Örnek olayın" medyada konumlanmaları ile sansür ve oto-sansür durumu saptanmaktadır. Basın, askeri rejimin ideolojisine yakın tutum içinde darbe öncesi, demokratik yönetimin teminatı olan parlamento ve bağımsız bir hukuk düzeni içinde bürokrasinin işletilmesinden sorumlu politikacıları olumsuz göstererek, 12 Eylül darbesi gerekçelendirilmiştir. 12 Eylül yöneticileri, sıkıyönetim düzeni içinde, güçlerinin meşrulaştırmasını sağlayarak, Türkiye'deki "hukuk" sistemini tamamen ortadan kaldırmış, yerine kendi "istisna yasasını" kurmuşlardır. Komutanların, toplumsal yaşamda demokratik tartışmayı kısıtlayarak istisna hali içinde geliştirdikleri sansür uygulamalarının günümüze dek sürdüğünü gözlemlemek mümkündür.Master Thesis Jean Baudrillard ve bir simulacrum olarak "Arap Baharı"(2018) Sarıca, ÖzgürFransız sosyolog ve düşünür Jean Baudrillard'a göre gerçeklik sona ermiş ve artık hipergerçeklik dönemine girilmiştir. Kamusal alanda üretilmiş gerçeklerle karşılaştığımızı dile getiren Baudrillard, Batı medeniyeti modeline ilişkin eleştirisini simulacrum kavramı ve simülasyon teorisi ile açıklar. Simulacrum, hakikat yerine algılanan görünümü anlatan bir terimdir. Baudrillard'a göre tarih adına söylenen birçok şey simulacrum ile açıklanabilir çünkü unutulmuş geçmiş içinden yeni bir gerçeklik üreterek kitlelerin algısını yönetmek, egemen ideolojinin iktidarını pekiştirmek için her zaman kullandığı yöntemlerden biridir. Soğuk Savaş sonrasında, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere tüm dünyada güvenlik ve tehdit algıları değişmiş, buna egemen devletlerin yeni pazar ve kaynak arayışları da eklenince güç mücadelesinin odağına Ortadoğu yerleşmiştir. Bu coğrafyada 1. Körfez Krizi'yle başlayan mücadele süreci 11 Eylül saldırıları sonrasında, 'küresel terörizmle savaş' ve ahlaken 'özgürlük' söylemi üzerinden yapılan gerekçelendirme kullanılarak Irak'ın işgali ile devam etmiş ve "Arap Baharı"na kadar uzanmıştır. Bu çalışmanın amacı; Baudrillard'ın simülasyon teorisinden yola çıkarak Arap Baharı'nın hakikatle ilgisini tartışmak ve aslında kitlelerin algısını yönetmek üzere imal edilen bir gerçeklik üzerine kurulu yani bir simulacrum olduğunu ortaya koymaktır.Master Thesis Uluslararası siber güvenlik ve siber ortamdaki tehditlerin fiziksel bir savaşa dönüşme olasılığı(2019) Güryuva, YaseminSiber alan hayatın her yerinde karşımıza çıkabilecek önemli konulardandır. Özellikle uluslararası ilişkilerde dikkat edilmesi gereken bir güvenlik konusu hâline gelmiştir. Çalışmanın amacı; uluslararası ilişkilerde siber alanında ortaya çıkabilecek tehditlerin fiziksel bir savaşa dönüşme olasılığıdır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde; uluslararası siber güvenlik ve siber alan hakkında bilgi verilerek, tarihsel altyapıdan söz edilmektedir. İkinci bölümde; bazı devlet ve örgütler üzerinden, siber alandaki önemli örnekler ve oluşabilecek tehditler için belirlenen önlem ve politikalardan bahsedilmektedir. Üçüncü bölümde; siber tehditlerin bir savaşa dönüşme olasılığında yapılabileceklerden bahsedilip, son bölümde genel bir değerlendirme yapılmaktadır.Master Thesis 2001 sonrası ABD enerji politikası: Bush, Obama ve Trump yönetimlerinin mukayeseli analizi(2019) Koca, Eşref CihadBu çalışmada, ABD dış politikasında oldukça önemli bir kırılma noktası teşkil eden 11 Eylül 2001 saldırılarının akabinde izlenen enerji güvenliği politikalarının, farklı ekollere mensup olsalar da üç başkan döneminde ABD dış siyasetinde oldukça belirleyici bir rol ve etkiye sahip olduğu ve 2001 sonrasında benimsenen türlü enerji güvenliği yaklaşımlarının halen devam ettirildiği ileri sürülmektedir. Bu çerçevede 2001 sonrasında Bush, Obama ve Trump yönetimleri süresince uygulanan ABD enerji politikalarına yer verilmekte; akabinde söz konusu dönemlerdeki enerji politikaları mukayeseli olarak açıklanmaktadır. Son olarak, Bush, Obama ve Trump yönetimlerinin enerji politikaları, Neorealizm ve Neoliberalizm çerçevesinde değerlendirilmekte ve nihai tahlilde, ABD'nin gelecekteki olası enerji güvenliği yaklaşımlarına ilişkin olarak öngörülere kısaca değinilmektedir.Master Thesis Lübnan'da egemenlik ve terör kavramları ekseninde Hizbullah'ın dönüşümü(2019) Tekin, BurcuEgemenlik kavramı yüzyıllardır tanımlanmaya çalışılmaktadır. Lübnan devletinin yaşadığı siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar ile birlikte egemenliği aşınmıştır. Dolayısıyla, ortaya çıkan mezhep sorunları, dış müdahaleler ve siyasi sorunlar Lübnan'daki merkezi otoriteyi de sarsmıştır. Güvenlik, ekonomi, siyasi ve sosyal sorunlarla baş başa kalan halk taleplerini duyurmaya çalışmıştır. Bu süreçte Lübnan'da dışlanan ve yoksullukla baş etmeye çalışan Şii mezhebinden köktenci hareketler başlamıştır. Dolayısıyla, başarısız devlet tanımına yaklaşan Lübnan'dan şiddet içeren devlet dışı aktör olarak Hizbullah doğmuştur. Terör örgütü olarak tanımlanan ve terör eylemleri yapan Hizbullah zamanla Lübnan'da halka hitap edebilmiştir. Hizbullah Lübnan'ın içinde bulunduğu durumları değerlendirmiştir ve siyasi parti olarak evrilmiştir. Günümüzde, Hizbullah kaotik bir şekilde siyasi parti, terör örgütü veya devlet dışı aktör tanımları arasındaki gelgitlerle anlatılmaktadır. Tezde Hizbullah'ın geçirdiği dönüşüm ve Lübnan merkezi otoritesindeki egemenlik sorunundaki yeri tartışılacaktır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »
