Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/163
Browse
Browsing Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Tezleri by Title
Now showing 1 - 20 of 25
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Almanya'daki Türk diasporası firmalarının alman pazarına yönelik uygulamaları(Çankaya Üniversitesi, 2017) Arslan, Bilge DilaBu çalışmanın temel amacı, Almanya'daki Türk diasporası firmalarının pazarlama stratejilerini incelemektir. Bu stratejiler incelenirken, özellikle diaspora kavramının temelinde yatan göç kavramı ele alınarak Almanya'da yaşayan Türk diasporasının kurdukları firmalar üzerinde incelemeler yapılmıştır. Bu kapsamda Almanya'daki 43 Türk firma yetkilisine anket uygulanmıştır. Bu anket çalışmasında, bu firmaların bulundukları sektörlerde uyguladıkları pazarlama stratejileri, firmaların Alman pazarında karşılaştıkları sorunlar ele alınmıştır. Sonuç olarak, reklamda sadece broşür kullanımının satışları olumlu yönde etkilediği saptanmıştır.Master Thesis Brand positioning in service sector: A case study of Starbucks in Ankara(Çankaya Üniversitesi, 2017) Şandır, Mehmet SerkanToplumlar arasındaki etkileşimin her geçen gün arttığı günümüz küreselleşen dünyasında marka yaratmak ve bu markanın dünya üzerinde bilinirliliğini artırmak önemli hale gelmiştir. Kendi kültürünü ve karakterini yansıtarak aynı zamanda dünya çapında dünyanın gerekliliklerini yerine getirerek kendisini konumlayabilen markaların başarı oranı oldukça yüksektir. Bu çalışmanın amacı, marka kavramını ve markanın konumlandırılması konusuna etki eden faktörleri açıklamak, uluslararası pazara giriş stratejilerini ortaya koymak ve bu konuların hizmet sektörüyle olan ilişkisini açıklamaktır. Bu amaçla hizmet sektöründe faaliyet gösteren en başarılı markalardan biri olan Starbucks örnek olarak alınarak bununla ilgili anket çalışması düzenlenmiştir. Ayrıca bu çalışmayla, müşteri sadakati yaratmak isteyen şirketlere örnek oluşturacağı umulmaktadır. Çalışmada, müşterilerin Starbucks ürünlerini diğer kahve şirketi markalarına tercih ettiğini bulunmuştur. Ankette, rastgele olarak seçilen 157 Starbucks müşterisinden 80'i kadın, 77'si erkektir. Starbucks kullanıcılarının çoğunluğu 26-34 yaşları arasında ve lisans derecesine sahipler ve haftada en az iki veya üç kez Ankara'daki Starbucks mağazalarına uğramaktadırlar.Master Thesis Corporate diversification and firm performance(2013) Al-Bayati, Emad AnwerBu araştırma tezinin amacı, rastgele etki panel değerlendirmesi kullanarak, bir şirketin büyüme ve karlılığı sürdürmek için uygulayabileceği temel stratejik seçeneklerden biri olan kurumsal çeşitliliğin, firma performansı üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu nedenle, değişik firmaların belirlenmesi, yükselen ekonomilerde kurumsal çeşitlilik için çokça kullanılan bir temsilci olan grup bağlılığına dayanır. Araştırma 2001-2010 dönemini kapsamakta olup, Türkçe listelenen imalat şirketleri üzerinde yoğunlaşır. Bulgular, hisse senedi getirisi ile yapılan ölçümlere göre, grup bağlılığının, firma performansı üzerinde istatistiksel olarak önemli bir etkiye sahip olmadığını gösteriyor.Master Thesis Destekten yoksun kalma tazminatı(2017) Musabeyli, Sıdıka YağmurYüksek Lisans tezi olarak hazırladığımız bu çalışmada, destekten yoksun kalma tazminatı incelenmiştir. Destek yoksun kalma tazminatı, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm olayı sonucunda ölen kişinin yaşarken yardımda bulunduğu veya ilerde bulunması muhtemel kişilerin mal varlıklarında oluşan zararların giderilmesinden ibarettir. Bu tazminatı talep edebilmek için öncelikle ölenin, tazminatı talep eden kişiye mevcut veya ileride olması muhtemel desteğinin ispatı gerekmektedir. Bunun yanı sıra destek görenin de ölen desteğin bakımına ihtiyacı olduğu ispatlanmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı bağımsız karakter ve istisnai nitelik taşıdığı gibi temelini maddi bir zararın oluşturduğu yansıma yoluyla uğranılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatının kaynağını haksız fiiller, sözleşmeler veya vekalet iş görme oluşturabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken desteğin gelirinin ve elde ettiği ekonomik değerlerin belirlenmesi gerekmektedir. Desteğin ölümüyle, destek görenin elde ettiği menfaatler ile hayatta kalan eşin yeniden evlenme ihtimali destekten yoksun kalma tazminatında indirime sebep olmaktadır. Çalışmamızda destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili doktrindeki tartışmalar ile Yargıtay uygulamalarına yer verilmiştir.Master Thesis Ege Denizi'nde yasadışı göç sorununa yönelik lojistik yer seçimi problemi(Çankaya Üniversitesi, 2017) Yılmaz, LeventBu çalışmada, Ege Denizi'nde yaşanan yasadışı göç sorunuyla mücadele etmek ve operasyonel faaliyetleri desteklemek amacıyla kurulacak bir lojistik tesis yeri seçimi, AHS ve MULTIMOORA yöntemleri ile analiz edilmiştir. Yer seçimi faktörleri literatür taraması ile analiz edilmiş ve uzmanlarla yapılan mülakatlar sonrası AHS yöntemi kullanılarak faktörlerin ağırlıkları belirlenmiştir. Sıralamalar alternatif seçim yerleri, faktör ağırlıkları ve faktör değerlerine göre MULTIMOORA Yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Birinci bölümde; lojistik ve tesis kavramlarının yanı sıra, tesis yeri seçimi hakkında literatür incelemesi yapılmıştır. Daha önce tesis yeri seçimine ilişkin yapılan çalışmalara örnekler verilmiştir. İkinci bölümde; çok kriterli karar verme tanımı yapılmış ve araştırmada kullanılacak yöntemlere ilişkin bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde; araştırmanın Ege Denizi'nde ele alınmasına bağlı olarak yaşanan yasadışı göç sorunu hakkında bilgi verilmiş ve sorunun çözümünde kullanılacak kriterler belirlenmiştir. Dördüncü bölümde; AHS yöntemi kullanılarak yapılan mülakatlar ile kriter ağırlıkları tespit edilmiştir. Beşinci bölümde; MULTIMOORA yöntemi ile problemin çözümü yapılmış ve alternatif kuruluş yerleri sıralanmıştır. Altıncı bölümde; araştırmada yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildikten sonra değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışmada yapılan incelemeler, değerlendirmeler ve öneriler bireysel görüşleri yansıtmaktadır.Master Thesis Eğitim-tasarruf ilişkisi:Bir uygulama(Çankaya Üniversitesi, 2017) Kanık, Zehra BurçinSon yüzyılda, ülke ekonomilerinin uzun dönemli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini değerlendirirken, insani gelişme ve iktisadi büyüme gibi kavramlar öne çıkmaktadır. İnsani gelişme kavramının en önemli ölçütlerin birisi ise eğitimdir. Türkiye, eğitimde geçtiğimiz yüzyıla göre daha hızlı gelişme göstermesine rağmen kendi gelir grubundaki ülkelerin arasında eğitim alanında diğer ülke ortalamalarının altında yer almaktadır. Türkiye'de eğitim sisteminin önemli sorunları ve yetersizlikleri bulunmaktadır. Eğitimde yaşanan iyileşmeler neticesinde daha iyi yetişmiş insan sermayesine sahip olan ülkelerde, toplam üretimin artması ile paralel olarak, kişi başına gelir de yükselmektedir. Gelirlerin artması ise bireylerin, tüketim harcamalarının yanı sıra daha fazla tasarruf etmelerine olanak sağlamakta; bu durum da yatırımların arttırılmasına katkıda bulunarak, verimlilik artışlarını doğurmaktadır. Türkiye, düşük tasarruf oranlarından kaynaklanan tasarruf ve yatırım açıkları ve cari açık ile yüzleşmektedir. Bu tezin temel amacı, Türkiye'de eğitim ile tasarruf arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. "Türkiye'de eğitim ile tasarruf arasında bir ilişki vardır." hipotezi, oluşturulan ampirik bir model yardımıyla 1975-2013 yılları arası Türkiye verileri ile çeşitli ekonometrik yöntemler kullanılarak incelenmektedir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, Türkiye'de uzun dönemde eğitim ile tasarruflar arasında pozitif ve eğitimden tasarruflara doğru bir ilişkinin varlığını göstermektedir. Kısa dönemde ise böyle bir ilişkinin varlığına rastlanmamıştır.Master Thesis Energy economics, renewable energy & its significance for the Turkish Republic and its economic development(Çankaya Üniversitesi, 2018) Talınlı, GururcanEnerji her sektörde kullanılan en önemli ihtiyaçtır. Örneğin, insanlar ısınma, sanayi ve teknolojik gelişmeler için enerjiye ihtiyaç duyar. Türkiye sanayisi, ekonomisi ve nüfusu günbegün hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkedir. Böylece, Türkiye'nin enerji talebi sürekli olarak artmaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji ve yeraltı kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Günümüzde, Türkiye enerji ihtiyacının büyük kısmını petrol, kömür, doğalgaz ve elektrikten karşılar. Ancak, bu enerji kaynakları kendini yenileyemez ve belli bir süre sonra tükenirler. Ayrıca, bu enerji türlerinin kullanımının çevre ve ozon tabakası üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler sera gazı emisyonlarını azaltmak için ülkelere bazı yaptırımlar uyguladı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü sera gazı emisyonu meselesiyle ilgili bu yaptırımları içermektedir. Bunlarla birlikte, Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarından da enerji üretmektedir. Bu enerji kaynakları yeşil enerjidir ve bu sebeple, çevre üzerinde negatif etkileri yoktur. Bundan başka, yenilenebilir enerji kaynakları temiz, yüksek derecede verimli, yakıt gideri içermeyen ve kendini kısa sürede amorti eden enerji türleridir. Türkiye'deki yenilenebilir enerji kaynakları hidrogüç, güneş, jeotermal, rüzgar, biyokütle ve dalgadır. Ancak, bu enerji kaynaklarından üretilen enerji miktarı, Türkiye'nin ihtiyacını karşılamamaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çok zengin bir ülke olmasına karşın, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithal eden bir ülkedir. Enerji ithalatı Türkiye'nin önemli bir problemi olan cari açığa da büyük yük oluşturmaktadır. Bu yüzden, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dış kaynaklar üzerindeki enerji bağımlılığını düşürmek için yenilenebilir enerji kaynakları üzerine önemli yatırımlar gerçekleştirmelidir. Bu tezin yazılış amacı, başta Türkiye'nin olmak üzere dünyanın enerji potansiyelini göstermek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji ile ekonomik dengeler için önemini vurgulamaktır.Master Thesis Public private partnership and public private partnership project finance modelling(2019) İde, SelenHükümetler, sağlık, ulaşım, kentsel gelişim gibi çeşitli endüstri alanlarında altyapı proje yatırımlarında fon sıkıntısı çekmektedir. Yakın bir zamana kadar hükümetlerin üzerinden finansman yükünün kaldırılması amacıyla "özelleştirme" bir çözüm olarak ortaya çıkmıştı. Benzer şekilde EPCF (Mühendislik-Temin-İnşaat-Finans) modeli de, büyük çaplı altyapı yatırımlarının fonlanmasında ciddi katkı sağlamıştır. Ancak bunların hiçbirisi, hazinedeki borç yükünün azaltılması veya kaynak kaybının önüne geçilmesi için yeterli olamamıştır. Son derece esnek bir yapıya sahip kamu ve özel sektörün kuvvetli yanlarını birleştiren Kamu Özel Ortaklığı tam da arzu edilen amaca hizmet eder bir biçimde geçtiğimiz son yıllarda hayata geçmiştir. 1980 sonrasında İngiltere'de başlayıp sonrasında tüm dünyaya yayılan ve son zamanlarda Türkiye'de de şehir hastaneleri, havaalanı, altyapı ve köprü projelerinde de kullanılan Kamu Özel Ortaklığı, kamu hizmetlerinin sunumunda kamu ile özel sektör arasında yapılan, uzun dönemli yatırım projelerinde özel sektörün büyük finansal riskleri üstlendiği, kamunun ise hizmet sunumunu gerçekleştirdiği bir anlaşma türüdür. Tanımından da anlaşılacağı üzere KÖO'nın en belirgin özelliği kamu tarafından halka sunulacak olan ve yüksek bütçe gerektiren geniş çaplı sosyal ve ekonomik projelerin riskleri ve finansmanı özel sektörün sorumluluğundadır. Kamu Özel Ortaklığı kendi içerisinde birçok alt model bulundurmaktadır. Yap-İşlet-Devret, Yap-Kirala, Tasarla-Yap-Finanse Et-İşlet, Yap-Sahip Ol-İşlet modelleri buna örnek olarak verilebilir. Bunun yanı sıra, tarafların arasında sorumlulukların paylaşılması ve fayda-maliyet ilişkisinde Kamu Özel Ortaklığında tek sınırlayıcı etken tarafların yaratıcılığıdır. KÖO ile hayata geçirilen projeler hem kamu hem de özel sektör açısından birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajlardan en önemlisi; özel sektörün bütçe esnekliğinden, yönetim becerilerinden, dinamizminden, yaratıcılığından ve teknolojisinden faydalanılması ile kamunun halka daha kaliteli, hızlı ve donanımlı bir hizmet sunabilmesidir. Ayrıca, toplumun refahı düşünülerek yapılan hizmetler sonucunda ekonomik büyüme sağlanmaktadır. Özel sektör ise kamu ile ortak bir amaca hizmet ederek kârını maksimize edebilmekte ve hem ülke içinde hem de ülke dışında ekonomik yönden ve ismen kendisini kanıtlayabilecek şansa sahip olmaktadır. Kamu Özel Ortaklığı Proje Finansman Modeli projenin hayata geçirilmesi aşamasında mali yeterlilik, bütçe, kredi, projeden ve özsermayeden elde edilecek nakit akışı, bilanço ile teknik veriler ve varsayımlara dayanarak projenin fizibilitesini ve yatırımın kârlılık oranını sayısal veriler ile değerlendirmeye yarayan bir kaynaktır. Proje finansman modelinde beklenti, yatırımın borç karşılama kapasitesi ve iç verimlilik oranının bankalar tarafından verilen sınır değerden yüksek olmasıdır. Böyle bir durumda bu projenin verimli bir yatırım olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı, Kamu Özel Ortaklığı'nın ne olduğunu, hangi alanlarda kullanıldığını açıklamak ve hem kamu hem de özel sektör açısından Kamu Özel Ortaklığı'nın kârlılık analizini Yap-İşlet-Devret modeli ile bir nikel madeni işletmesine uyarlanan kamu özel ortaklığı proje finansman modeli metadolojisiyle göstermektir. Çalışmanın üçüncü bölümündeki tablolarda yapılan hesaplamalar Excel uygulaması üzerinden gerekli formüller ve iterasyonlar uygulanarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada, Kamu Özel Ortaklığı kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için uygulamaya dair ayrıntılı bir bakış açısına yer verilmiş ve hem kamuya hem de özel sektöre faydalı olabilmesi için Kamu Özel Ortaklığı Modeli kavramı sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kamu Özel Ortaklığı, Kamu Özel Ortaklığı Proje Finasman ModeliMaster Thesis Study the foreign trade effects on economic development in some developing countries including Iran and Turkey(Çankaya Üniversitesi, 2016) Azari, Naiyer MadadkhahBu araştırma ekonomisi büyüme sürecinde dış ticaret, fiziksel ve beşeri sermaye ve enerji tüketimi değişkenlere ilişkin endekslerin etkisini araştırmak için çalışır. Yani, 1990-2011 döneminde yedi seçilmiş gelişmekte olan ülkeler sıradan en küçük kareler (EKK) yaklaşımı ile panel eşbütünleşme tekniği çerçevesinde incelenmiştir. yapılan değerlendirme ile elde edilen sonuçlar verilen süre içinde çalışılan endeksleri tüm ekonomi büyüme sürecine olumlu ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Dış ticaret, ekonomik kalkınma, panel eşbütünleşme yöntemiMaster Thesis The effect of foreign direct investment inflows on the economic performance in Somalia(2021) Mayow, Maria AweisSomali, Sahra Altı Afrika'da uygun bir yatırım hedefi olarak kendini tanıtıyor. Uzun süren istikrarsızlık ve çatışmalara rağmen, bugün Somali'de işletmeler hızla büyüme kaydediyor. Son zamanlarda, Somali, ekonomik ilerlemenin yollarından biri olarak DYY'yi çekmeye başlamak ve dünyanın geri kalanına katılmak için harekete geçti. Ekonomiyi yeniden inşa etme ihtiyacı, Somali'yi, Somali'ye DYY girişlerinin arkasındaki itici güç olan kalkınma sermayesi bulmaya itiyor. Bu çalışma, uluslararası işletme kavramını incelemiş ve içe yönelik DYY'nin Somali'nin ekonomik büyümesi ve kalkınmasına etkisini araştırmıştır. Ampirik kanıtlar, DYY'nin Somali'deki ekonomik büyüme üzerinde hem kısa, hem de uzun vadede olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, ülke için ekonomik ve sosyal değere sahip olduğundan, yatırımcılara teşvikler sağlanarak Somali'ye yönelik doğrudan yabancı yatırımların daha fazla teşvik edilmesi tavsiye edilmektedir. Çalışma modelinin parçası olan diğer faktörler arasında ihracat, yurt içi yatırım, emek ve enflasyon yer aldı. Enflasyon dışındaki diğer tüm faktörler Somali'de ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkiledi. Bu nedenle, Somali'nin bu faktörlerin ortamını iyileştirmesi de aynı şekilde tavsiye edilmektedir.Master Thesis The effects of EU-Turkey Customs Union on Turkish textile and ready-wear industry(2014) Duran, AslıBu tez çalışmasında öncelikle Avrupa Birliği ve Türkiye'nin ticaret ilişkileri incelenmektedir. Ticari ilişkilerin incelenmesinde Gümrük Birliği süreci oldukça önem taşımaktadır. Avrupa Birliği dünya genelinde en fazla ithalat yapan ülke konumundadır ve Türkiye için önemli bir pazardır. Türkiye'nin ekonomik gücünün şekillenmesine sebep olan tekstil ve hazır giyim sanayiinin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracat tezin asıl konusudur. Türkiye'nin Gümrük Birliği öncesi ve sonrası ihracat rakamları detaylı bir biçimde incelenmiştir. İncelemelere dayanarak ortaya çıkan etkilerin belirlenen sonuçlarından yola çıkarak Türkiye için yeni bir strateji belirlenmiştir.Master Thesis The export strategies of agro-food sector of Small and Medium-Sized Enterprises(SMES)in Morocco(2013) Yacine, Elmaaddyt MohamedBu araştırmanın amacı, FAS Krallığı?ndaki karar vericilere ufuk açıcı olarak, Fas'ın Gıda Sektöründeki KOBİLERİ için sürdürülebilir ve uygun ihracat stratejilerini formüle etmelerine yardımcı olmaktır. FAS Krallığı, bugün Akdeniz bölgesinde önemli bir gıda ihracatçısıdır. Fas'ın gıda sanayii son dönemlerde sürekli artmaktadır. İhracat rakamları, yaklaşık 80 milyar Fas Dirham?ına ulaşmaktadır. Dolayısıyla bu sektörün büyüklüğü, FAS?ın gayri safi milli hasılasının üçte birinden fazlasını oluşturmaktadır. Dünyadaki ekonomik krizden sonra gıda sektöründeki müdavim piyasalardaki durgunluk karşısında, bu ülkenin kendi ihracat stratejilerini yeniden formüle etmesi gerekmektedir. Bu araştırmada, niteliksel metodoloji uygulanmıştır. Gerekli konularda uzmanların görüşlerine başvurulması ve ikincil bilgilerin kullanılması, İhracat konusunda önemli mesafe kat etmiş olan Türkiye'nin tecrübesinin kullanılmasının önemine dikkat çekilmiştir. Bu araştırmanın bulguları aşağıdaki hususları önermektedir: Gıda sanayi ve toptancı sitelerinin kurulmasını teşvik etmek, firmaların ana gıda sektöründe çalışması ile yeni gelişen sektörlerde yatırım yapmaları için teşviklerde bulunulması, yeni pazarlara girilmesi (Sahra altı ülkeleri), hızla sanayileşmeye geçilmesi, ambalaj sanayinin geliştirilmesi, gıda sektöründeki Kobiler 'in bir örgüt çatısı altında toplanması, işadamları dernekleri kurulması veya mevcut olanların geliştirilmesi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ülkeler arasında iç ticaretin güçlendirilmesi. Bu hususların hepsi, gıda sektöründeki Kobilerin ihracat performansını geliştirme yolunu açacaktır. Ancak, ihracatçıların önünde pek çok zorluklar bulunmaktadır. Dış piyasada Fas'ın imajının konumlandırılması, başka ülkelerin müşterilerinin taleplerinin iyice araştırılması ve uygun dağıtım kanallarının oluşturulması vb. konular, Fas'ın en çok gıda ihracatı yapan ülkelerden biri olması için, başka araştırmacılar tarafından da incelenme ve analizlere tabi tutulması ihtiyacı vurgulanmaktadır.Master Thesis The impact of agricultural sector on the development of Turkish economy(2019) Güvendi, Mehmet DoğaThe purpose of this thesis is to analyze the policies which were pursued in Turkish agricultural sector and explore the ways to maximize its export potential. Firstly, a research has been conducted about why agricultural domain has slowed down in Turkey. Then, an analysis has been conducted in the next chapter concerning recovery of the agriculture. This thesis has been written by collating 107 articles and 20 official sources throughout 10 months. Agriculture is really a crucial sector for almost each nation in the world for it contributes to their economic growth. Particularly, agriculture is a segment which economically takes on a crucial role on the expansion and growth of Turkey. Turkey is a fecund country in terms of agricultural activities. It is more dominant than a lot of other nations in this domain due to fertility of her agricultural lands. It is one of the foremost countries that could take advantage of this sector to generate huge benefits from international trade activities. It has plenty of opportunities to boost its exports in the agricultural sector. However, Turkey has undergone a vast recession in the agricultural sphere in recent years due to wrong agricultural policies. It has begun to import these products from abroad instead of exporting them. Especially, fundamental agricultural inputs such as seeds, fertilizers and pesticides have started to be imported from abroad. These policies have adversely affected the trade balance, gross domestic product (GDP) and consumer price index. Although Turkey has made progress in some segments of the agriculture, it hasn't been able to achieve an overall growth. This inefficieny increases current deficit in the agricultural sector. As a result, Turkey urgently needs radical changes and reforms to make agricultural sector more profitable again and minimize its trade deficit. Ministry of Agriculture and Forestry needs to decide what is to be planned and amount of subsidy that will be given to farmers one year in advance. Findings have denoted that 8,18% of GDP affected import and export amounts of agricultural products toward development of Turkish economy as part of empirical study in my dissertation. In addition, modern and organic agricultural practices should be carried out in order to contribute to revitalization of the agrarian sphere.Master Thesis The impact of Coronavirus pandemic on firms performance in Somalia(2022) Yusuf, Sabah Abdırahman20. yüzyılın sonlarından 21. yüzyılın başlarına kadar Dünya Ebola, SARS, kuş gribi, domuz gribi ve MERS gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle birçok pandemi görüp geçirmiştir, ancak makro düzeyde COVID-19 salgını ekonominin neredeyse hiç etkilenmediği 1930'dan beri en kötü küresel durgunluğa neden oldu. COVID-19 salgınından bu yana birçok alandan ve bölgeden çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bununla birlikte, COVID-19 çalışmalarının çoğunluğu sanayileşmiş ülkelerde gerçekleştirilirken, covid-19'un Afrika'daki etkilerine ilişkin araştırmalar diğer bölgelere göre çok daha az sayıda kalmıştır. Somali'de covid-19'un firma performansı üzerindeki etkisi konusunda çok az araştırma yapılmıştır. Bu nedenle, bu çalışmanın birincil amacı, finansal ve finansal olmayan ölçütler açısından covid-19'un firma performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışma, bir internet platformu kullanarak Hargeisa, Somali'de lojistik/ulaşım, seyahat/turizm ve oteller olmak üzere üç sektörü kapsayan 72 farklı firmadaki 362 yöneticiden veri toplamıştır. Katılımcıların demografik özelliklerini analiz etmek için SPSS 21 yazılımı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler yapılmıştır. Daha sonra faktör indirgeme ve boyutsal gruplamalar için temel bileşenler analizi yapılmıştır. Daha sonra çalışmada kullanılan ölçeklerin geçerlik ve güvenirliğini test etmek için Cronbach'salpha güvenirlik analizi yapılmış, daha sonra gruplar arasındaki ve gruplar arasındaki farklılıkları karşılaştırmak için varyans analizi (One-Way ANOVA) kullanılmıştır. Son olarak, değişkenler arasındaki korelasyonu incelemek ve hipotezi test etmek için Pearson korelasyonu ve lineer regresyon yapılmıştır. One-Way ANOVA sonuçları, incelenen firmaların grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını, COVID-19'un tüm sektörleri benzer şekilde etkilediğini göstermektedir Ampirik çalışmanın sonucu, COVID-19 pandemisinin incelenen firmaların genel performansı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır; benzer şekilde bağımlı değişkenin alt boyutu olan finansal performans da pandeminin olumsuz etkisini göstermektedir. Öte yandan bu çalışma, Coronapandemisinin finansal olmayan performans boyutu üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ortaya koymuştur. Sonuç olarak, bu çalışma, işletmelerin sorumlu davrandığını, uluslararası ve yerel sağlık ve güvenlik kurallarına sıkı bir şekilde uymasını ve en azından gelecekteki olası pandemilerin etkisini azaltmak için stratejiler geliştirmesini önermektedir.Master Thesis The impact of foreign direct investment on economic growth a comparative analysis between Nigeria and Turkey(2014) Abubakar, Mukhtar SalisuThe impact of foreign direct investment (FDI) on economic growth has become a topic a great concern among researchers. The importance of this trend has surged owing to globalization process. There is enormous lacuna of stock of capital and technology between developed and developing countries. Hence, many countries try to attract huge FDI inflow to enhance their economic growth and development as it appears suitable means to fill the gap. This study investigated empirically the impact of FDI on economic growth between Nigeria and Turkey over the period of 1970-2012. To analyze the relationship between FDI and economic growth, Johansen co-integration, Granger causality, VAR impulse response and variance decomposition tests were carried out. It is concluded that, there is no long run relationship between FDI and GDP in Nigeria, there is no evidence of causality between FDI and economic growth (GDP) in Nigeria. For Turkey, our model provides no evidence of causal relationship between FDI and GDP.Master Thesis The impact of foreign direct investment on ghana's economic growth(2019) Sulemana, SayutıDoğrudan Yabancı Yatırımın ekonomik büyümeye etkisi, araştırmacı, akademisyen ve karar vericiler arasında tartışma konusu olmuştur. Gelişen küreselleşme sürecinin ve Çokuluslu Kuruluşların bu amaca dönük vazgeçilmez rolü, bu trendi daha fazla ön plana çıkarmaktadır. Bağımsızlık sonrası dönemde ülkeye DYY girişleri sonucunda Gana ekonomik büyümede inişler ve çıkışlar yaşamıştır. Bu çalışmada, DYY'nin Gana ekonomisine etkisi ve modeli deneysel olarak araştırılmıştır. Çalışmada, 1987 ila 2007 dönemine ait zaman serisi verileri esas alınarak, Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Model (ARDL) kullanılmış, ayrıca Ekonomik Büyüme, Doğrudan Yabancı Yatırım, Kamu Harcamaları, Enflasyon ve Gayrisafi Yurtiçi Tasarruflar gibi değişkenler kullanılarak Eş Bütünleşme Testi, Hata (ECM) Düzeltme Modeli, klasik Granger Nedensellik ve Kararlılık testi yapılmıştır. Çalışmada, Doğrudan Yabancı Yatırımın (DYY) ve Kamu harcamalarının gerek kısa gerekse uzun vadede ekonomik büyümeye anlamlı pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. Çalışma ayrıca, Gayrisafi Yurtiçi Tasarrufun uzun vadede ekonomik büyümeye anlamlı negatif etkisi olduğunu, aynı zamanda kısa vadede de derin etkilerinin olabileceğini göstermektedir. Enflasyonun ekonomik büyüme üzerinde uzun vadede anlamlı negatif etkiye sahip olduğu, kısa vadede ise belirsiz bir etkisinin olduğu bulunmuştur. Sonuçlar DYY ve ekonomik büyüme arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunduğunu göstermektedir. Gana'da ekonomik gelişmeyi DYY granger sağlamaktadır. Çalışmanın DYY'nin Gana'nın ekonomik büyümesi üzerinde anlamlı ve pozitif etkisi olduğunu göstermesi göz önüne alındığında, Gana'nın ekonomik büyümesini daha da güçlendirmek için ülkeye DYY girişi sağlamaya yönelik politikalara ihtiyaç bulunmaktadır.Master Thesis The impact of globalization on economic growth in Brics(2019) Gülerer, EmircanKüreselleşme, daha çok insana ulaşma isteği gelişen teknoloji ve ekonomik koşullar doğrultusunda kaçılmaz olmaktadır. İnsanlar birbirine daha kolay ulaşabilmektedir. Şirketler de potansiyel müşterilerine dünyanın dört bir yanından ulaşabilmektedir. Ülkeler bu erişim kolaylığını kullanarak ekonomik olarak büyümeye devam etmektedir. Bu büyüme sayesinde ülkelerin birbirlerine olan mesafeleri ortadan kalkmaktadır. Bunun bir uzantısı olarak küreselleşme kavramı ortaya çıkmaktadır. Tüm BRICS üyeleri gelişmekte olan ülkelerdir. Bu ülkelerin en önemli özelliği yüksek büyüme oranları ile birlikte artan küresel / bölgesel faaliyetleridir. BRICS ülkeleri dünya nüfusunun yaklaşık 3 milyarını kapsamakta ve özellikle küresel finansal kurumlar arasındaki etkinliğini arttırmak istemektedir. Çalışmanın ilk bölümünde küreselleşme tanımlanmıştır. İkinci bölümde ise ekonomik büyüme ve küreselleşme arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Üçüncü kısımda BRICS ülkelerine genel bir giriş yapılmıştır. Bu çalışma BRICS ülkelerindeki ekonomik büyümenin küreselleşme ile olan ilişkisini açıklamayı amaçlamaktadır.Master Thesis The relationship between manufacturing industry and economic growth in Turkey(2021) Alıcı, ÖvgüBu çalışmanın amacı, Türkiye'de 1980-2020 döneminde imalat sanayi ihracatı ile ekonomik büyüme arasında bir nedensellik ilişkisinin var olup olmadığının araştırılmasıdır. Çalışmada, imalat sanayi ihracatı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki ekonometrik olarak analiz edilmiştir. Yapılan eşbütünleşme testi sonucunda, uzun dönemde, imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Uygulanan Granger nedensellik testi sonucunda ise kısa dönemde, imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğu saptanmıştır. Granger nedensellik testini desteklemek amacıyla yapılan, Toda-Yamamoto nedensellik testi sonucunda da imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir. Nedensellik sınamalarının ardından, etkinin işaretini tespit edebilmek adına, durağan seriler kullanılarak oluşturulan ekonometrik model için En Küçük Kareler (EKK) yöntemi uygulanmış ve imalat sanayi ihracatının, ekonomik büyüme üzerinde pozitif anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Master Thesis The relationship between turkey's olive oil export income and economic growth figures: Olive oil sector problems and solutions proposals in Turkey(Çankaya Üniversitesi, 2018) Gökmen, Aytaç; Temiz Dinç, Dilek; Gökmen, AytaçBu çalışmanın amacı; tarım ürünleri sektörü, zeytin ve zeytinyağı ürünleri sektörü hakkında bilgi vermektir. Ayrıca, Türkiye' nin zeytinyağı ihracat gelirleri ve ekonomik büyüme rakamları arasındaki ilişkinin analizinin gerçekleştirilmesi temel amacımızdır. Araştırması ve ekonometrik analizi yapılan bu konuda zaman aralığı olarak 1999:Q1-2017:Q1 dönemi ele alınmıştır. Bu duruma ek olarak, sektörde yaşanan problemlerin belirlenmesi, bu problemlere çözüm oluşturulması ve üzerinde çalışılmış olan sektörlere yönlik önerilerde bulunulması çalışmanın diğer hedefleri arasındadır. İnsanlar yaşamlarına devam edebilmesi için tarımsal, bitkisel ve hayvansal ürünlerden elde edilen işlenmiş ve işlenmemiş besin maddelerini tüketmesi gerekmektedir. Dünyadaki coğrafi şekillerin çeşitlilik göstermesi dolayısıyla farklı iklim tipleri oluşmakta bu durum ise değişik tarımsal, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlamaktadır. İnsanların ihtiyacını karşılayan bazı tüketim ürünleri dünyanın birçok ülkesinde yetişirken bazıları ise kısıtlı bir coğrafi alanda yetişme imkânı bulabilmektedir. Sadece Akdeniz iklim özelliklerinin egemen olduğu yerlerde yetişebilme imkânı bulan zeytin ürünü de bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Zeytin ve zeytinin işlenmiş hali olan zeytinyağı geçmişten günümüze kadar uzun yıllardır üretimi, tüketimi ve ticareti yapılan ürünlerin başında gelmektedir. Akdeniz iklimini sembolize eden bitkisel ürünlerden olan zeytin ve zeytinyağı insan sağlığına olumlu etkileri dolayısıyla önemini her geçen gün arttırmaktadır. Dünyada zeytin ve zeytinyağı sektörünün öneminin artması bu ürünleri üreten ve ticaretini yapan ülkeler ve firmalar için ekonomik açıdan önem arz etmektedir. Avrupa Birliğine mensup ülkelerden olan İspanya, İtalya, Yunanistan Dünya zeytin ve zeytinyağı sektöründen yüksek oranda pay almaktadır. Türkiye'de bu sektörde kendinden söz ettiren önemli ülkelerdendir. Türkiye açısından zeytin ve zeytinyağı sektörü ekonomik getiri potansiyeline sahip iş alanlarındandır. Zeytin ve zeytinyağı sektöründe üretim ve ticari konularda problemler yaşanmaktadır. Bu problemlerin çözüme kavuşturulması için hem kamu hem özel kesim çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye'nin 2023 yılı ticari hedefleri arasında zeytin ve zeytinyağı sektörü de bulunmakta ve bu ürünlerin ihracatından 3,8 milyar Amerikan Doları gelir elde edilmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde ekonomik büyüme rakamlarının artış gösterebilmesi için ticari alanda faaliyet gösteren kurum ve işletmelerin üretim ve akabinde ihracat gelirlerini arttırması gerekmektedir. Türkiye'nin ekonomisine ihracat gelirleri ile pozitif etki yaratmakta olan zeytinyağı ürünü de bu tez kapsamında değerlendirmektedir.Master Thesis The role of the intellectual capital in achieving competitive advantage: A comparative study between private universities of Turkey and UAE(Çankaya Üniversitesi, 2018) Alfarra, NimaBu çalışma, Türkiye ve BAE özel üniversitelerinde entelektüel sermayenin gerçekliğinin yanı sıra entelektüel sermayenin onların rekabet üstünlüğünü artırmadaki rolünü ve entelektüel sermayenin her unsurunun, çalışma kapsamındaki üniversitelerin rekabet avantajını ne ölçüde etkilediğini ve sahip oldukları entelektüel sermayenin nasıl yönetileceği konusunda üniversiteler arasında bir fark olup olmadığını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, çalışma entelektüel sermayenin ve onun unsurlarının (beşeri sermaye, yapısal sermaye, ilişkisel sermaye) tanımının yanı sıra, çalışma kapsamındaki üniversitelerde rekabet üstünlüğünün boyutlarının ve başarı alanlarının tanımını ortaya koymaktadır. Ayrıca araştırma, entelektüel sermayenin yönetimi ve çeşitli yönlerden (yenilik, kalite, esneklik, gelişim ve hizmet kalitesi) rekabet avantajlarını arttırma konusunda bu üniversiteler tarafından takip edilen idari prosedürler arasındaki ilişkiyi de araştırmaktadır. Araştırma, Türkiye ve BAE de özel üniversitelerin nüfusuna yönelik basit bir örnekleme yönteminin betimsel bir analitik yaklaşımla seçilmesine dayanmaktadır, böylece entelektüel sermayenin teorik çerçevelerindeki yaklaşımları ve bağımlı değişkenlerle- (rekabet avantajı) olan ilişkisini doğrulamak için bir araştırma yapılmıştır Hipotezler istatistiksel analiz programları baz alınarak test edilmiştir. Araştırma, Türkiye ve BAE'deki özel üniversitelerin entelektüel sermayelerini yönetme ve rekabet avantajlarını artırma yetenekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu ve beşeri sermaye, yapısal sermaye ve ilişkisel sermaye yönetiminin, Türk ve BAE özel üniversitelerinde rekabet avantajlarını artırmada benzer bir etki oranına sahip olduğunu göstermiştir. İlişkisel sermaye, Türk ve BAE özel üniversitelerinde rekabet avantajlarını artırmak için benzer bir etki oranına sahiptir. Ayrıca, cinsiyet, yaş, nitelik, mevcut pozisyonda hizmet yılı, iş unvanı gibi bazı değişkenlerde Türkiye ve BAE'deki özel üniversitelerde entelektüel sermaye gereksinimlerinin mevcudiyeti ve rekabet üstünlüğünün elde edilmesi konusunda ortalama yanıtlarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur.