Çankaya GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Tezleri

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/163

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 25
  • Master Thesis
    Turkey's fresh fruits and vegetables exports: An econometrical implication
    (2016) Soygür, Seda
    Türkiye sahip olduğu iklim şekli, tarıma uygun toprak yapısı ile meyve ve sebze üretiminde oldukça yüksek üretim miktarına sahiptir. Yüksek düzeyde meyve ve sebze üretiminin ülke içerisinde yapılıyor olması tek başına yeterli olmamakla birlikte, bu üretilmiş olan ürünlerin ihracatının yapılarak uluslararası pazarların oluşması da Türkiye açısından oldukça önemlidir. Türkiye'nin yaş meyve sebze ihracatı incelendiğinde istenilen düzeyde olmadığı görülmektedir. İhracatın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi ise yadsınamaz bir gerçektir. Bu çalışmada, reel yaş sebze-meyve ihracatı ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi, 2004-2015 dönemi Türkiye'si için çeyrek veriler kullanılarak incelenmiştir. Çalışmada kullanılan serilerin zaman yolu grafikleri incelendikten sonra Genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF), Phillips-Perron (PP) ve Kwiatkowski, Phillips, Schmidt, Shin (KPSS) birim kök sınamaları kullanılarak durağanlık araştırması yapılmış, VAR analizi ile birlikte Johansen eşbütünleşme sınamasına yer verilmiştir. Johansen eşbütünleşme sınaması sonucunda, Türkiye'de reel yaş sebze-meyve ihracatı ve ithalatı ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli bir denge ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin bulunması bir vektör hata düzeltme modeli (VECM) oluşturulmasını olanaklı hale getirmiştir. VECM Granger Causality/Block Exogeneity Wald Tests ve Pairwise Granger Causality Tests sınamaları yapılmış ve bu sınamalar sonucunda kısa dönemde ekonomik büyüme ile reel yaş sebze-meyve ihracatı ve ithalatı arasında bir nedensellik ilişkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Nedensellik sınamalarından sonra çalışmada etki-tepki analizlerine ve Varyans ayrıştırmasına yer verilmiştir. Etki-tepki analizlerinde ekonomik büyümenin reel toplam yaş sebze-meyve ithalatındaki artışa paralel olarak azaldığı, reel toplam yaş sebze-meyve ihracatındaki artışa paralel olarak ise arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Varyans ayrıştırması sonuçlarına göre ekonomik büyümede meydana gelen değişikliğin son dönemde % 60'ının büyümenin kendisi, % 23'nün reel toplam yaş sebze-meyve ithalatı ve %17'sinin ise reel toplam yaş sebze-meyve ihracatı tarafından açıklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu sonuçlara göre yaş meyve sebze ihracatının arttırılması Türkiye açısından oldukça önemlidir. Bu bakımdan, ihracat yapılan ülkelerin belirlemiş olduğu özelliklerin ve buna bağlı olarak kalitenin sağlanabiliyor olmasının, zirai ilaç kalıntısının en aza indirilebilmesi için gerekli olan önlemlerin ve kontrollerinin yapılabiliyor olmasının, güçlü ve sürdürülebilen pazarlama yapısının oluşturulmasının, AR-GE kaynaklarının geliştirilmesinin ve bu alandaki ihracat teşviklerinin arttırılmasının gerekliliği önem arz etmektedir.
  • Master Thesis
    The impact of Coronavirus pandemic on firms performance in Somalia
    (2022) Yusuf, Sabah Abdırahman
    20. yüzyılın sonlarından 21. yüzyılın başlarına kadar Dünya Ebola, SARS, kuş gribi, domuz gribi ve MERS gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle birçok pandemi görüp geçirmiştir, ancak makro düzeyde COVID-19 salgını ekonominin neredeyse hiç etkilenmediği 1930'dan beri en kötü küresel durgunluğa neden oldu. COVID-19 salgınından bu yana birçok alandan ve bölgeden çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bununla birlikte, COVID-19 çalışmalarının çoğunluğu sanayileşmiş ülkelerde gerçekleştirilirken, covid-19'un Afrika'daki etkilerine ilişkin araştırmalar diğer bölgelere göre çok daha az sayıda kalmıştır. Somali'de covid-19'un firma performansı üzerindeki etkisi konusunda çok az araştırma yapılmıştır. Bu nedenle, bu çalışmanın birincil amacı, finansal ve finansal olmayan ölçütler açısından covid-19'un firma performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışma, bir internet platformu kullanarak Hargeisa, Somali'de lojistik/ulaşım, seyahat/turizm ve oteller olmak üzere üç sektörü kapsayan 72 farklı firmadaki 362 yöneticiden veri toplamıştır. Katılımcıların demografik özelliklerini analiz etmek için SPSS 21 yazılımı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler yapılmıştır. Daha sonra faktör indirgeme ve boyutsal gruplamalar için temel bileşenler analizi yapılmıştır. Daha sonra çalışmada kullanılan ölçeklerin geçerlik ve güvenirliğini test etmek için Cronbach'salpha güvenirlik analizi yapılmış, daha sonra gruplar arasındaki ve gruplar arasındaki farklılıkları karşılaştırmak için varyans analizi (One-Way ANOVA) kullanılmıştır. Son olarak, değişkenler arasındaki korelasyonu incelemek ve hipotezi test etmek için Pearson korelasyonu ve lineer regresyon yapılmıştır. One-Way ANOVA sonuçları, incelenen firmaların grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığını, COVID-19'un tüm sektörleri benzer şekilde etkilediğini göstermektedir Ampirik çalışmanın sonucu, COVID-19 pandemisinin incelenen firmaların genel performansı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır; benzer şekilde bağımlı değişkenin alt boyutu olan finansal performans da pandeminin olumsuz etkisini göstermektedir. Öte yandan bu çalışma, Coronapandemisinin finansal olmayan performans boyutu üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ortaya koymuştur. Sonuç olarak, bu çalışma, işletmelerin sorumlu davrandığını, uluslararası ve yerel sağlık ve güvenlik kurallarına sıkı bir şekilde uymasını ve en azından gelecekteki olası pandemilerin etkisini azaltmak için stratejiler geliştirmesini önermektedir.
  • Master Thesis
    The impact of agricultural sector on the development of Turkish economy
    (2019) Güvendi, Mehmet Doğa
    The purpose of this thesis is to analyze the policies which were pursued in Turkish agricultural sector and explore the ways to maximize its export potential. Firstly, a research has been conducted about why agricultural domain has slowed down in Turkey. Then, an analysis has been conducted in the next chapter concerning recovery of the agriculture. This thesis has been written by collating 107 articles and 20 official sources throughout 10 months. Agriculture is really a crucial sector for almost each nation in the world for it contributes to their economic growth. Particularly, agriculture is a segment which economically takes on a crucial role on the expansion and growth of Turkey. Turkey is a fecund country in terms of agricultural activities. It is more dominant than a lot of other nations in this domain due to fertility of her agricultural lands. It is one of the foremost countries that could take advantage of this sector to generate huge benefits from international trade activities. It has plenty of opportunities to boost its exports in the agricultural sector. However, Turkey has undergone a vast recession in the agricultural sphere in recent years due to wrong agricultural policies. It has begun to import these products from abroad instead of exporting them. Especially, fundamental agricultural inputs such as seeds, fertilizers and pesticides have started to be imported from abroad. These policies have adversely affected the trade balance, gross domestic product (GDP) and consumer price index. Although Turkey has made progress in some segments of the agriculture, it hasn't been able to achieve an overall growth. This inefficieny increases current deficit in the agricultural sector. As a result, Turkey urgently needs radical changes and reforms to make agricultural sector more profitable again and minimize its trade deficit. Ministry of Agriculture and Forestry needs to decide what is to be planned and amount of subsidy that will be given to farmers one year in advance. Findings have denoted that 8,18% of GDP affected import and export amounts of agricultural products toward development of Turkish economy as part of empirical study in my dissertation. In addition, modern and organic agricultural practices should be carried out in order to contribute to revitalization of the agrarian sphere.
  • Master Thesis
    The effect of foreign direct investment inflows on the economic performance in Somalia
    (2021) Mayow, Maria Aweis
    Somali, Sahra Altı Afrika'da uygun bir yatırım hedefi olarak kendini tanıtıyor. Uzun süren istikrarsızlık ve çatışmalara rağmen, bugün Somali'de işletmeler hızla büyüme kaydediyor. Son zamanlarda, Somali, ekonomik ilerlemenin yollarından biri olarak DYY'yi çekmeye başlamak ve dünyanın geri kalanına katılmak için harekete geçti. Ekonomiyi yeniden inşa etme ihtiyacı, Somali'yi, Somali'ye DYY girişlerinin arkasındaki itici güç olan kalkınma sermayesi bulmaya itiyor. Bu çalışma, uluslararası işletme kavramını incelemiş ve içe yönelik DYY'nin Somali'nin ekonomik büyümesi ve kalkınmasına etkisini araştırmıştır. Ampirik kanıtlar, DYY'nin Somali'deki ekonomik büyüme üzerinde hem kısa, hem de uzun vadede olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, ülke için ekonomik ve sosyal değere sahip olduğundan, yatırımcılara teşvikler sağlanarak Somali'ye yönelik doğrudan yabancı yatırımların daha fazla teşvik edilmesi tavsiye edilmektedir. Çalışma modelinin parçası olan diğer faktörler arasında ihracat, yurt içi yatırım, emek ve enflasyon yer aldı. Enflasyon dışındaki diğer tüm faktörler Somali'de ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkiledi. Bu nedenle, Somali'nin bu faktörlerin ortamını iyileştirmesi de aynı şekilde tavsiye edilmektedir.
  • Master Thesis
    The relationship between manufacturing industry and economic growth in Turkey
    (2021) Alıcı, Övgü
    Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 1980-2020 döneminde imalat sanayi ihracatı ile ekonomik büyüme arasında bir nedensellik ilişkisinin var olup olmadığının araştırılmasıdır. Çalışmada, imalat sanayi ihracatı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki ekonometrik olarak analiz edilmiştir. Yapılan eşbütünleşme testi sonucunda, uzun dönemde, imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Uygulanan Granger nedensellik testi sonucunda ise kısa dönemde, imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğu saptanmıştır. Granger nedensellik testini desteklemek amacıyla yapılan, Toda-Yamamoto nedensellik testi sonucunda da imalat sanayi ihracatından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir. Nedensellik sınamalarının ardından, etkinin işaretini tespit edebilmek adına, durağan seriler kullanılarak oluşturulan ekonometrik model için En Küçük Kareler (EKK) yöntemi uygulanmış ve imalat sanayi ihracatının, ekonomik büyüme üzerinde pozitif anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Master Thesis
    Working capital management, operational efficiency and firm performance: A comparative analysis on manufacturing and service companies
    (2020) Hazineli, İlhan
    20. yüzyılda ortaya çıkan finansal krizler, kurumsal kaynakların önemini, ve özellikle de firmaların operasyonel verimliliği ile doğrudan bağlantılı olan İşletme Sermayesi Yönetimi'nin ("İSY") önemini, sermaye piyasalarının ön planına çıkarmıştır. Bu araştırma tezinde, operasyonel verimliliğin, hem operasyonel verimlilik hem de WCM'nin oldukça kapsamlı bir ölçütü olan Nakit Dönüşüm Döngüsü ("NDD") açısından, firma performansı üzerindeki etkileri, panel verileri kullanılmak suretiyle, incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Buna ilaveten, Stok Devir Süresi, Borç Ödeme Süresi, Alacak Tahsil Süresi olarak adlandırılan CCC alt parametrelerinin firma performansı üzerindeki etkileri de bu tezin bir parçası olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, CCC'nin, operasyonel kar, faaliyet nakit akışı, faiz ve vergilerden önce kazanç şeklindeki üç ölçütün tümü üzerinde anlamlı bir negatif etkiye sahip olduğu; oysa firma büyüklüğünün yukarıda sayılı tüm performans ölçütleri üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. In addition to that, impacts of DIO, DPO, DSO on firm performance are also reviewed and evaluated as part of this thesis. Anahtar Kelimeler: İşletme Sermayesi Yönetimi, Operasyonel Verimlilik, Kârlılık, Nakit Dönüşüm Döngüsü, İmalat Sektörü, Hizmet Sektörü.
  • Master Thesis
    The impact of foreign direct investment on ghana's economic growth
    (2019) Sulemana, Sayutı
    Doğrudan Yabancı Yatırımın ekonomik büyümeye etkisi, araştırmacı, akademisyen ve karar vericiler arasında tartışma konusu olmuştur. Gelişen küreselleşme sürecinin ve Çokuluslu Kuruluşların bu amaca dönük vazgeçilmez rolü, bu trendi daha fazla ön plana çıkarmaktadır. Bağımsızlık sonrası dönemde ülkeye DYY girişleri sonucunda Gana ekonomik büyümede inişler ve çıkışlar yaşamıştır. Bu çalışmada, DYY'nin Gana ekonomisine etkisi ve modeli deneysel olarak araştırılmıştır. Çalışmada, 1987 ila 2007 dönemine ait zaman serisi verileri esas alınarak, Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Model (ARDL) kullanılmış, ayrıca Ekonomik Büyüme, Doğrudan Yabancı Yatırım, Kamu Harcamaları, Enflasyon ve Gayrisafi Yurtiçi Tasarruflar gibi değişkenler kullanılarak Eş Bütünleşme Testi, Hata (ECM) Düzeltme Modeli, klasik Granger Nedensellik ve Kararlılık testi yapılmıştır. Çalışmada, Doğrudan Yabancı Yatırımın (DYY) ve Kamu harcamalarının gerek kısa gerekse uzun vadede ekonomik büyümeye anlamlı pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. Çalışma ayrıca, Gayrisafi Yurtiçi Tasarrufun uzun vadede ekonomik büyümeye anlamlı negatif etkisi olduğunu, aynı zamanda kısa vadede de derin etkilerinin olabileceğini göstermektedir. Enflasyonun ekonomik büyüme üzerinde uzun vadede anlamlı negatif etkiye sahip olduğu, kısa vadede ise belirsiz bir etkisinin olduğu bulunmuştur. Sonuçlar DYY ve ekonomik büyüme arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunduğunu göstermektedir. Gana'da ekonomik gelişmeyi DYY granger sağlamaktadır. Çalışmanın DYY'nin Gana'nın ekonomik büyümesi üzerinde anlamlı ve pozitif etkisi olduğunu göstermesi göz önüne alındığında, Gana'nın ekonomik büyümesini daha da güçlendirmek için ülkeye DYY girişi sağlamaya yönelik politikalara ihtiyaç bulunmaktadır.
  • Master Thesis
    The impact of globalization on economic growth in Brics
    (2019) Gülerer, Emircan
    Küreselleşme, daha çok insana ulaşma isteği gelişen teknoloji ve ekonomik koşullar doğrultusunda kaçılmaz olmaktadır. İnsanlar birbirine daha kolay ulaşabilmektedir. Şirketler de potansiyel müşterilerine dünyanın dört bir yanından ulaşabilmektedir. Ülkeler bu erişim kolaylığını kullanarak ekonomik olarak büyümeye devam etmektedir. Bu büyüme sayesinde ülkelerin birbirlerine olan mesafeleri ortadan kalkmaktadır. Bunun bir uzantısı olarak küreselleşme kavramı ortaya çıkmaktadır. Tüm BRICS üyeleri gelişmekte olan ülkelerdir. Bu ülkelerin en önemli özelliği yüksek büyüme oranları ile birlikte artan küresel / bölgesel faaliyetleridir. BRICS ülkeleri dünya nüfusunun yaklaşık 3 milyarını kapsamakta ve özellikle küresel finansal kurumlar arasındaki etkinliğini arttırmak istemektedir. Çalışmanın ilk bölümünde küreselleşme tanımlanmıştır. İkinci bölümde ise ekonomik büyüme ve küreselleşme arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Üçüncü kısımda BRICS ülkelerine genel bir giriş yapılmıştır. Bu çalışma BRICS ülkelerindeki ekonomik büyümenin küreselleşme ile olan ilişkisini açıklamayı amaçlamaktadır.
  • Master Thesis
    Public private partnership and public private partnership project finance modelling
    (2019) İde, Selen
    Hükümetler, sağlık, ulaşım, kentsel gelişim gibi çeşitli endüstri alanlarında altyapı proje yatırımlarında fon sıkıntısı çekmektedir. Yakın bir zamana kadar hükümetlerin üzerinden finansman yükünün kaldırılması amacıyla "özelleştirme" bir çözüm olarak ortaya çıkmıştı. Benzer şekilde EPCF (Mühendislik-Temin-İnşaat-Finans) modeli de, büyük çaplı altyapı yatırımlarının fonlanmasında ciddi katkı sağlamıştır. Ancak bunların hiçbirisi, hazinedeki borç yükünün azaltılması veya kaynak kaybının önüne geçilmesi için yeterli olamamıştır. Son derece esnek bir yapıya sahip kamu ve özel sektörün kuvvetli yanlarını birleştiren Kamu Özel Ortaklığı tam da arzu edilen amaca hizmet eder bir biçimde geçtiğimiz son yıllarda hayata geçmiştir. 1980 sonrasında İngiltere'de başlayıp sonrasında tüm dünyaya yayılan ve son zamanlarda Türkiye'de de şehir hastaneleri, havaalanı, altyapı ve köprü projelerinde de kullanılan Kamu Özel Ortaklığı, kamu hizmetlerinin sunumunda kamu ile özel sektör arasında yapılan, uzun dönemli yatırım projelerinde özel sektörün büyük finansal riskleri üstlendiği, kamunun ise hizmet sunumunu gerçekleştirdiği bir anlaşma türüdür. Tanımından da anlaşılacağı üzere KÖO'nın en belirgin özelliği kamu tarafından halka sunulacak olan ve yüksek bütçe gerektiren geniş çaplı sosyal ve ekonomik projelerin riskleri ve finansmanı özel sektörün sorumluluğundadır. Kamu Özel Ortaklığı kendi içerisinde birçok alt model bulundurmaktadır. Yap-İşlet-Devret, Yap-Kirala, Tasarla-Yap-Finanse Et-İşlet, Yap-Sahip Ol-İşlet modelleri buna örnek olarak verilebilir. Bunun yanı sıra, tarafların arasında sorumlulukların paylaşılması ve fayda-maliyet ilişkisinde Kamu Özel Ortaklığında tek sınırlayıcı etken tarafların yaratıcılığıdır. KÖO ile hayata geçirilen projeler hem kamu hem de özel sektör açısından birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajlardan en önemlisi; özel sektörün bütçe esnekliğinden, yönetim becerilerinden, dinamizminden, yaratıcılığından ve teknolojisinden faydalanılması ile kamunun halka daha kaliteli, hızlı ve donanımlı bir hizmet sunabilmesidir. Ayrıca, toplumun refahı düşünülerek yapılan hizmetler sonucunda ekonomik büyüme sağlanmaktadır. Özel sektör ise kamu ile ortak bir amaca hizmet ederek kârını maksimize edebilmekte ve hem ülke içinde hem de ülke dışında ekonomik yönden ve ismen kendisini kanıtlayabilecek şansa sahip olmaktadır. Kamu Özel Ortaklığı Proje Finansman Modeli projenin hayata geçirilmesi aşamasında mali yeterlilik, bütçe, kredi, projeden ve özsermayeden elde edilecek nakit akışı, bilanço ile teknik veriler ve varsayımlara dayanarak projenin fizibilitesini ve yatırımın kârlılık oranını sayısal veriler ile değerlendirmeye yarayan bir kaynaktır. Proje finansman modelinde beklenti, yatırımın borç karşılama kapasitesi ve iç verimlilik oranının bankalar tarafından verilen sınır değerden yüksek olmasıdır. Böyle bir durumda bu projenin verimli bir yatırım olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı, Kamu Özel Ortaklığı'nın ne olduğunu, hangi alanlarda kullanıldığını açıklamak ve hem kamu hem de özel sektör açısından Kamu Özel Ortaklığı'nın kârlılık analizini Yap-İşlet-Devret modeli ile bir nikel madeni işletmesine uyarlanan kamu özel ortaklığı proje finansman modeli metadolojisiyle göstermektir. Çalışmanın üçüncü bölümündeki tablolarda yapılan hesaplamalar Excel uygulaması üzerinden gerekli formüller ve iterasyonlar uygulanarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada, Kamu Özel Ortaklığı kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için uygulamaya dair ayrıntılı bir bakış açısına yer verilmiş ve hem kamuya hem de özel sektöre faydalı olabilmesi için Kamu Özel Ortaklığı Modeli kavramı sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kamu Özel Ortaklığı, Kamu Özel Ortaklığı Proje Finasman Modeli 
  • Master Thesis
    Energy economics, renewable energy & its significance for the Turkish Republic and its economic development
    (Çankaya Üniversitesi, 2018) Talınlı, Gururcan
    Enerji her sektörde kullanılan en önemli ihtiyaçtır. Örneğin, insanlar ısınma, sanayi ve teknolojik gelişmeler için enerjiye ihtiyaç duyar. Türkiye sanayisi, ekonomisi ve nüfusu günbegün hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkedir. Böylece, Türkiye'nin enerji talebi sürekli olarak artmaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji ve yeraltı kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Günümüzde, Türkiye enerji ihtiyacının büyük kısmını petrol, kömür, doğalgaz ve elektrikten karşılar. Ancak, bu enerji kaynakları kendini yenileyemez ve belli bir süre sonra tükenirler. Ayrıca, bu enerji türlerinin kullanımının çevre ve ozon tabakası üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler sera gazı emisyonlarını azaltmak için ülkelere bazı yaptırımlar uyguladı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü sera gazı emisyonu meselesiyle ilgili bu yaptırımları içermektedir. Bunlarla birlikte, Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarından da enerji üretmektedir. Bu enerji kaynakları yeşil enerjidir ve bu sebeple, çevre üzerinde negatif etkileri yoktur. Bundan başka, yenilenebilir enerji kaynakları temiz, yüksek derecede verimli, yakıt gideri içermeyen ve kendini kısa sürede amorti eden enerji türleridir. Türkiye'deki yenilenebilir enerji kaynakları hidrogüç, güneş, jeotermal, rüzgar, biyokütle ve dalgadır. Ancak, bu enerji kaynaklarından üretilen enerji miktarı, Türkiye'nin ihtiyacını karşılamamaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çok zengin bir ülke olmasına karşın, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithal eden bir ülkedir. Enerji ithalatı Türkiye'nin önemli bir problemi olan cari açığa da büyük yük oluşturmaktadır. Bu yüzden, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dış kaynaklar üzerindeki enerji bağımlılığını düşürmek için yenilenebilir enerji kaynakları üzerine önemli yatırımlar gerçekleştirmelidir. Bu tezin yazılış amacı, başta Türkiye'nin olmak üzere dünyanın enerji potansiyelini göstermek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji ile ekonomik dengeler için önemini vurgulamaktır.
  • Master Thesis
    The relationship between turkey's olive oil export income and economic growth figures: Olive oil sector problems and solutions proposals in Turkey
    (Çankaya Üniversitesi, 2018) Gökmen, Aytaç; Temiz Dinç, Dilek; Gökmen, Aytaç
    Bu çalışmanın amacı; tarım ürünleri sektörü, zeytin ve zeytinyağı ürünleri sektörü hakkında bilgi vermektir. Ayrıca, Türkiye' nin zeytinyağı ihracat gelirleri ve ekonomik büyüme rakamları arasındaki ilişkinin analizinin gerçekleştirilmesi temel amacımızdır. Araştırması ve ekonometrik analizi yapılan bu konuda zaman aralığı olarak 1999:Q1-2017:Q1 dönemi ele alınmıştır. Bu duruma ek olarak, sektörde yaşanan problemlerin belirlenmesi, bu problemlere çözüm oluşturulması ve üzerinde çalışılmış olan sektörlere yönlik önerilerde bulunulması çalışmanın diğer hedefleri arasındadır. İnsanlar yaşamlarına devam edebilmesi için tarımsal, bitkisel ve hayvansal ürünlerden elde edilen işlenmiş ve işlenmemiş besin maddelerini tüketmesi gerekmektedir. Dünyadaki coğrafi şekillerin çeşitlilik göstermesi dolayısıyla farklı iklim tipleri oluşmakta bu durum ise değişik tarımsal, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlamaktadır. İnsanların ihtiyacını karşılayan bazı tüketim ürünleri dünyanın birçok ülkesinde yetişirken bazıları ise kısıtlı bir coğrafi alanda yetişme imkânı bulabilmektedir. Sadece Akdeniz iklim özelliklerinin egemen olduğu yerlerde yetişebilme imkânı bulan zeytin ürünü de bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Zeytin ve zeytinin işlenmiş hali olan zeytinyağı geçmişten günümüze kadar uzun yıllardır üretimi, tüketimi ve ticareti yapılan ürünlerin başında gelmektedir. Akdeniz iklimini sembolize eden bitkisel ürünlerden olan zeytin ve zeytinyağı insan sağlığına olumlu etkileri dolayısıyla önemini her geçen gün arttırmaktadır. Dünyada zeytin ve zeytinyağı sektörünün öneminin artması bu ürünleri üreten ve ticaretini yapan ülkeler ve firmalar için ekonomik açıdan önem arz etmektedir. Avrupa Birliğine mensup ülkelerden olan İspanya, İtalya, Yunanistan Dünya zeytin ve zeytinyağı sektöründen yüksek oranda pay almaktadır. Türkiye'de bu sektörde kendinden söz ettiren önemli ülkelerdendir. Türkiye açısından zeytin ve zeytinyağı sektörü ekonomik getiri potansiyeline sahip iş alanlarındandır. Zeytin ve zeytinyağı sektöründe üretim ve ticari konularda problemler yaşanmaktadır. Bu problemlerin çözüme kavuşturulması için hem kamu hem özel kesim çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye'nin 2023 yılı ticari hedefleri arasında zeytin ve zeytinyağı sektörü de bulunmakta ve bu ürünlerin ihracatından 3,8 milyar Amerikan Doları gelir elde edilmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde ekonomik büyüme rakamlarının artış gösterebilmesi için ticari alanda faaliyet gösteren kurum ve işletmelerin üretim ve akabinde ihracat gelirlerini arttırması gerekmektedir. Türkiye'nin ekonomisine ihracat gelirleri ile pozitif etki yaratmakta olan zeytinyağı ürünü de bu tez kapsamında değerlendirmektedir.
  • Master Thesis
    The role of the intellectual capital in achieving competitive advantage: A comparative study between private universities of Turkey and UAE
    (Çankaya Üniversitesi, 2018) Alfarra, Nima
    Bu çalışma, Türkiye ve BAE özel üniversitelerinde entelektüel sermayenin gerçekliğinin yanı sıra entelektüel sermayenin onların rekabet üstünlüğünü artırmadaki rolünü ve entelektüel sermayenin her unsurunun, çalışma kapsamındaki üniversitelerin rekabet avantajını ne ölçüde etkilediğini ve sahip oldukları entelektüel sermayenin nasıl yönetileceği konusunda üniversiteler arasında bir fark olup olmadığını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, çalışma entelektüel sermayenin ve onun unsurlarının (beşeri sermaye, yapısal sermaye, ilişkisel sermaye) tanımının yanı sıra, çalışma kapsamındaki üniversitelerde rekabet üstünlüğünün boyutlarının ve başarı alanlarının tanımını ortaya koymaktadır. Ayrıca araştırma, entelektüel sermayenin yönetimi ve çeşitli yönlerden (yenilik, kalite, esneklik, gelişim ve hizmet kalitesi) rekabet avantajlarını arttırma konusunda bu üniversiteler tarafından takip edilen idari prosedürler arasındaki ilişkiyi de araştırmaktadır. Araştırma, Türkiye ve BAE de özel üniversitelerin nüfusuna yönelik basit bir örnekleme yönteminin betimsel bir analitik yaklaşımla seçilmesine dayanmaktadır, böylece entelektüel sermayenin teorik çerçevelerindeki yaklaşımları ve bağımlı değişkenlerle- (rekabet avantajı) olan ilişkisini doğrulamak için bir araştırma yapılmıştır Hipotezler istatistiksel analiz programları baz alınarak test edilmiştir. Araştırma, Türkiye ve BAE'deki özel üniversitelerin entelektüel sermayelerini yönetme ve rekabet avantajlarını artırma yetenekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu ve beşeri sermaye, yapısal sermaye ve ilişkisel sermaye yönetiminin, Türk ve BAE özel üniversitelerinde rekabet avantajlarını artırmada benzer bir etki oranına sahip olduğunu göstermiştir. İlişkisel sermaye, Türk ve BAE özel üniversitelerinde rekabet avantajlarını artırmak için benzer bir etki oranına sahiptir. Ayrıca, cinsiyet, yaş, nitelik, mevcut pozisyonda hizmet yılı, iş unvanı gibi bazı değişkenlerde Türkiye ve BAE'deki özel üniversitelerde entelektüel sermaye gereksinimlerinin mevcudiyeti ve rekabet üstünlüğünün elde edilmesi konusunda ortalama yanıtlarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur.
  • Master Thesis
    Türkiye'de gıda taşımacılığı sektörünü etkileyen kriterlerin analiz edilmesi ve önem derecelerinin belirlenmesi
    (Çankaya Üniversitesi, 2018) Gündüz, Melih
    Bu çalışmanın temel amacı, Gıda taşımacılığında yaşanan sorunları araştırarak bu sorunlara çözüm aramak ve ATP konvansiyonun gelişim süreçleri ile geçişin tamamlanmaması sonucu sektöre olan artı eksi yansıması incelemek. Bu sorunların ele alınmasının nedeni; gıda taşımacılığı sorunlarının nedenlerini bulmak, taşımacılık sonucu kaynaklanan gıda kayıplarını araştırmak, yurtiçi ve ATP Konvansiyona uyum sağlamış yurtdışı taşımacılık yapan firmaların rekabet düzeylerini ölçmek, ATP Konvansiyonun geçişinin tamamlanması ile gıda güvenliğine katkısını incelemek amaçlanmıştır. Çalışmada, sorunları ve gelişimi incelerken Ankara Kahraman Kazan Lojistik Üssü'nde ki gıda taşımacılığı yapan yerel ve uluslararası firmalar incelenmiştir. İnceleme sonucunda, sektörün genel durumu ve yaşanan sorunlar kriterler ile belirlenmiştir. Bu kriterler sonucu sektörün gelişimi ve sorunların çözümü için tavsiyeler alınmıştır. Çalışmada, Avrupa'da ki gıda taşımacılığı incelenerek Türkiye'de ki taşımacılık ile farkları ortaya koyulmuştur. 41 ülke tarafından kabul edilen ve yürürlüğe giren ATP Konvansiyonu'nun incelemesi yapılarak Türkiye'de uygulanmasının sektör ve nihai tükeci açısından ne kadar önemli olduğu kanaatine varılmıştır. Çalışmanın analizinde; ÇKKV yöntemlerinden AHP yöntemine başvurulmuştur. Literatür araştırması sonucu belirlenen kriterler, sektörün önde gelen firma yetkilileri ile yapılan yüz yüze görüşmeler ve anket uygulaması ile incelenmiştir. Analizler sonucu elde edilen veriler, AHP yöntemi uygulaması ile önem derecelerine göre sıralanmıştır. Anahtar Kelimeler: Gıda Taşımacılığı, Frigorifik Taşımacılık, Gıda Lojistiği, ATP Konvansiyonu
  • Master Thesis
    Almanya'daki Türk diasporası firmalarının alman pazarına yönelik uygulamaları
    (Çankaya Üniversitesi, 2017) Arslan, Bilge Dila
    Bu çalışmanın temel amacı, Almanya'daki Türk diasporası firmalarının pazarlama stratejilerini incelemektir. Bu stratejiler incelenirken, özellikle diaspora kavramının temelinde yatan göç kavramı ele alınarak Almanya'da yaşayan Türk diasporasının kurdukları firmalar üzerinde incelemeler yapılmıştır. Bu kapsamda Almanya'daki 43 Türk firma yetkilisine anket uygulanmıştır. Bu anket çalışmasında, bu firmaların bulundukları sektörlerde uyguladıkları pazarlama stratejileri, firmaların Alman pazarında karşılaştıkları sorunlar ele alınmıştır. Sonuç olarak, reklamda sadece broşür kullanımının satışları olumlu yönde etkilediği saptanmıştır.
  • Master Thesis
    Turkish customers' brand preferences in the textile sector: The Spanish fashion brand Zara in Ankara
    (Çankaya Üniversitesi, 2017) Göktaş, Merve
    Hızla gelişen ekonomiler, internetin yaygın olarak ticari anlamda kullanımı, küresel gelişmeler ve müşteri beklentilerindeki değişiklikler de markalaşmada değişikliklere neden olmaktadır. Tüketiciler, çeşitli markalardan seçim yaparken, onlara en düşük maliyetle ile en yüksek kaliteyi ve fayda sağlayacak güvenilir markalara daha fazla önem vermek gibi temel satın alma davranışları sergilemektedirler. Bu çalışmanın amacı, moda kavramını derinlemesine incelerken, küresel markaların, özellikle INDITEX's grup bünyesinde bulunan markaların, Türk markalarına nazaran Türk tüketicilerin üzerinde daha fazla etkisi olduğu kanısını doğrulamaya ve açıklamaya yöneliktir. Bunun yanı sıra Türk müşterilerinin uluslararası hazır giyim markalarına karşı sergiledikleri tutumlarını ve marka tercih sürecini anlamanın yanı sıra, moda pazarlamasında markalaşmanın gerekliliğinin altını çizerek ve modada marka olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatılarak literatüre katkıda bulunulmuştur. Tüketici anket analizi tamamlandıktan sonra Türk müşterilerin yabancı markalı ürünlerine daha fazla ilgi gösterdikleri bulunmuştur. Analizin demografik bulgularına bakıldığı zaman; herhangi bir şart aranmaksızın rastgele belirlenen 100 ZARA tüketicisinin 50'si kadın, 50'si erkek tüketici olarak ortaya çıkmıştır. Yaş aralığı incelendiği zamanda en çok marka kullanıcılarının 25-34 yaş aralığında olduğu ve eğitim seviyelerinin lisans ve yüksek lisans düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Ankara ilinde bulunan ve analizi yapılan Ankamall ve Panora AVM de ki ZARA mağazaları dikkate alındığında ankete katılan tüketiciler tarafından en çok tercih edilen mağazanın Panora AVM de olduğu bulgusuna varılmıştır. Demografik bulguların yanı sıra, korelasyon analizine bakıldığında anket korelasyonundan elde edilen değerlerin 0,05'den küçük değerlere varılarak anlamlı olduklarını ve iki değişkenin birbirleri ile pozitif olarak aynı yönde hareket ettikleri bulgusuna varılmıştır. Diğer bir deyişle, iki değişkenin doğru orantıya sahip olduğu söylenebilir.
  • Master Thesis
    Brand positioning in service sector: A case study of Starbucks in Ankara
    (Çankaya Üniversitesi, 2017) Şandır, Mehmet Serkan
    Toplumlar arasındaki etkileşimin her geçen gün arttığı günümüz küreselleşen dünyasında marka yaratmak ve bu markanın dünya üzerinde bilinirliliğini artırmak önemli hale gelmiştir. Kendi kültürünü ve karakterini yansıtarak aynı zamanda dünya çapında dünyanın gerekliliklerini yerine getirerek kendisini konumlayabilen markaların başarı oranı oldukça yüksektir. Bu çalışmanın amacı, marka kavramını ve markanın konumlandırılması konusuna etki eden faktörleri açıklamak, uluslararası pazara giriş stratejilerini ortaya koymak ve bu konuların hizmet sektörüyle olan ilişkisini açıklamaktır. Bu amaçla hizmet sektöründe faaliyet gösteren en başarılı markalardan biri olan Starbucks örnek olarak alınarak bununla ilgili anket çalışması düzenlenmiştir. Ayrıca bu çalışmayla, müşteri sadakati yaratmak isteyen şirketlere örnek oluşturacağı umulmaktadır. Çalışmada, müşterilerin Starbucks ürünlerini diğer kahve şirketi markalarına tercih ettiğini bulunmuştur. Ankette, rastgele olarak seçilen 157 Starbucks müşterisinden 80'i kadın, 77'si erkektir. Starbucks kullanıcılarının çoğunluğu 26-34 yaşları arasında ve lisans derecesine sahipler ve haftada en az iki veya üç kez Ankara'daki Starbucks mağazalarına uğramaktadırlar.
  • Master Thesis
    Destekten yoksun kalma tazminatı
    (2017) Musabeyli, Sıdıka Yağmur
    Yüksek Lisans tezi olarak hazırladığımız bu çalışmada, destekten yoksun kalma tazminatı incelenmiştir. Destek yoksun kalma tazminatı, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm olayı sonucunda ölen kişinin yaşarken yardımda bulunduğu veya ilerde bulunması muhtemel kişilerin mal varlıklarında oluşan zararların giderilmesinden ibarettir. Bu tazminatı talep edebilmek için öncelikle ölenin, tazminatı talep eden kişiye mevcut veya ileride olması muhtemel desteğinin ispatı gerekmektedir. Bunun yanı sıra destek görenin de ölen desteğin bakımına ihtiyacı olduğu ispatlanmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı bağımsız karakter ve istisnai nitelik taşıdığı gibi temelini maddi bir zararın oluşturduğu yansıma yoluyla uğranılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatının kaynağını haksız fiiller, sözleşmeler veya vekalet iş görme oluşturabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken desteğin gelirinin ve elde ettiği ekonomik değerlerin belirlenmesi gerekmektedir. Desteğin ölümüyle, destek görenin elde ettiği menfaatler ile hayatta kalan eşin yeniden evlenme ihtimali destekten yoksun kalma tazminatında indirime sebep olmaktadır. Çalışmamızda destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili doktrindeki tartışmalar ile Yargıtay uygulamalarına yer verilmiştir.
  • Master Thesis
    Study the foreign trade effects on economic development in some developing countries including Iran and Turkey
    (Çankaya Üniversitesi, 2016) Azari, Naiyer Madadkhah
    Bu araştırma ekonomisi büyüme sürecinde dış ticaret, fiziksel ve beşeri sermaye ve enerji tüketimi değişkenlere ilişkin endekslerin etkisini araştırmak için çalışır. Yani, 1990-2011 döneminde yedi seçilmiş gelişmekte olan ülkeler sıradan en küçük kareler (EKK) yaklaşımı ile panel eşbütünleşme tekniği çerçevesinde incelenmiştir. yapılan değerlendirme ile elde edilen sonuçlar verilen süre içinde çalışılan endeksleri tüm ekonomi büyüme sürecine olumlu ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Dış ticaret, ekonomik kalkınma, panel eşbütünleşme yöntemi
  • Master Thesis
    Ege Denizi'nde yasadışı göç sorununa yönelik lojistik yer seçimi problemi
    (Çankaya Üniversitesi, 2017) Yılmaz, Levent
    Bu çalışmada, Ege Denizi'nde yaşanan yasadışı göç sorunuyla mücadele etmek ve operasyonel faaliyetleri desteklemek amacıyla kurulacak bir lojistik tesis yeri seçimi, AHS ve MULTIMOORA yöntemleri ile analiz edilmiştir. Yer seçimi faktörleri literatür taraması ile analiz edilmiş ve uzmanlarla yapılan mülakatlar sonrası AHS yöntemi kullanılarak faktörlerin ağırlıkları belirlenmiştir. Sıralamalar alternatif seçim yerleri, faktör ağırlıkları ve faktör değerlerine göre MULTIMOORA Yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Birinci bölümde; lojistik ve tesis kavramlarının yanı sıra, tesis yeri seçimi hakkında literatür incelemesi yapılmıştır. Daha önce tesis yeri seçimine ilişkin yapılan çalışmalara örnekler verilmiştir. İkinci bölümde; çok kriterli karar verme tanımı yapılmış ve araştırmada kullanılacak yöntemlere ilişkin bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde; araştırmanın Ege Denizi'nde ele alınmasına bağlı olarak yaşanan yasadışı göç sorunu hakkında bilgi verilmiş ve sorunun çözümünde kullanılacak kriterler belirlenmiştir. Dördüncü bölümde; AHS yöntemi kullanılarak yapılan mülakatlar ile kriter ağırlıkları tespit edilmiştir. Beşinci bölümde; MULTIMOORA yöntemi ile problemin çözümü yapılmış ve alternatif kuruluş yerleri sıralanmıştır. Altıncı bölümde; araştırmada yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildikten sonra değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışmada yapılan incelemeler, değerlendirmeler ve öneriler bireysel görüşleri yansıtmaktadır.
  • Master Thesis
    Working capital management and the impact of fluctuating exchange rates
    (Çankaya Üniversitesi, 2017) Duman, Fulya
    İşletme sermayesi, bir şirketin kısa vadeli hesaplarını ifade etmekte olup, hem bir bütün olarak işletme sermayesinin hem de her bir unsurunun yönetimi, firma likiditesi, riskliliği ve kârlılığına etkilerinden ötürü hayati önem taşımaktadır. Nitekim işletme sermayesinin kârlılık üzerindeki etkilerini araştıran birçok araştırma bulunmaktadır. Firma kârlılığı ve değeri üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilere yol açan bir diğer önemli konu da dalgalanan döviz kurlarıdır. Ancak döviz kurlarındaki değişimlerin uzun vadeli etkileri son birkaç on yıldır yoğun olarak araştırılmış olmakla birlikte, kısa vadeli etkilerine odaklanan pek bir araştırma bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu araştırma tezinin temel amacı, döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların işletme sermayesinin ana bileşenleri, işletme sermayesi yönetiminin  etkinliği ve şirketlerin temel operasyonel faaliyetleri üzerindeki etkilerini araştırmak suretiyle bu açığın kapatılmasına katkı sağlamaktır. Ayrıca işletme sermayesi yönetiminin kârlılığa etkilerinin yanı sıra, dalgalanan döviz kurlarının hisse senedi fiyatlarına ve dolayısıyla da firma değerine etkileri de araştırılmaktadır. Bu amaçla, Borsa İstanbul'da listelenen 166 firma yıllık veri havuzu kullanılarak panel analiz yöntemi ile 2002-2010 dönemi için incelenmektedir. Araştırmanın bulguları, nakit dönüşüm döngüsünün uzamasının ve Türk Lirasının değer kaybetmesinin firmanın kârlılığını ve değerini artırdığını göstermektedir. Ayrıca Türk Lirasının değer kaybetmesinin, satışları yükselttiği, ticari alacaklarla ticari borçları artırırken alım satım şartlarını etkilemediği ve stokların dönüşüm süresini kısalttığı bulunmuştur. Bu bulgular, döviz kuru değişimlerinin işletme sermayesi üzerinde önemli etkileri olduğuna işaret etmektedir.