İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü Tezleri

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/1962

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 31
  • Item
    Citation Count: Doğan, Filiz (2023). L tipi matris ve 3T risk değerlendirmesi metodlarının ISO 31000 bileşenleri ile entegre edilerek bir inşaat firmasına uygulanması ve karşılaştırılması / Application and comparison of L TYPE matrix and 3T risk assessment methods in A construction company integrated with ISO 31000 components. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    L tipi matris ve 3T risk değerlendirmesi metodlarının ISO 31000 bileşenleri ile entegre edilerek bir inşaat firmasına uygulanması ve karşılaştırılması
    (2023) Doğan, Filiz; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Ülkemizde en fazla ölümlü ve sürekli iş göremezlik ile sonuçlanan iş kazalarının yaşandığı sektörlerin başında, inşaat sektörü gelmektedir. Sakatlanma ve ölüm ile sonuçlanan kazaların bu sektörde fazla yaşanmasının nedenlerinden bir tanesi seviye farkı olan çalışma alanlarının çok olmasıdır. İş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi hedeflenmektedir. Çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumanın ilk adımı ise doğru kurulmuş bir risk yönetimidir. İnşaat şantiyelerinde risk değerlendirme aşamasının uzun bir süreci içermemesi ve mümkün olduğunca basit ve ulaşılır kılınması için risk analizi metodu seçiminde dikkatli olmak gereklidir. Bu çalışmada iş güvenliği uzmanlarının sıklıkla kullandığı risk değerlendirme yöntemlerinden L Tipi ( 5x5 matris) ve İSGİP tarafından önerilmekle birlikte henüz sık olarak uygulanmaya başlanmamış 3T metodu ISO 31000 Risk Yönetimi bileşenleri ile entegre edilerek, fiziksel tehlike kaynaklarından birisi olan inşaat çatı faaliyetleri için uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar ışığında acil önlem gerektirecek riskleri her iki metodun ortaya koyduğu fakat 3T risk değerlendirme yönteminin L Tipi (5x5 matris) risk değerlendirme yönteminden riskleri ortaya çıkarma noktasında, var olan modülleri aracılığı ile analistlere daha faydalı bir metot olabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Item
    Citation Count: Kalıntaş, Didem Çiğdem (2022). İş sağlığı ve güvenliğinde eğitimin önemi: Üniversite öğrencilerinin iş sağlığı ve güvenliği farkındalığı üzerine bir çalışma / He importance of education in occupational health and safety: A study on occupational health and safety awareness of university students. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    İş sağlığı ve güvenliğinde eğitimin önemi: Üniversite öğrencilerinin iş sağlığı ve güvenliği farkındalığı üzerine bir çalışma
    (2022) Kalıntaş, Didem Çiğdem; Çankaya Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Bu çalışmanın amacı üniversitelerde verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin ne düzeyde verildiği araştırılarak öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliği farkındalığını ölçmektir. Bununla birlikte öğrencilerin cinsiyeti, yaşı, sınıfı ve not ortalamasının iş sağlığı ve güvenliği farkındalığında bir farklılaşmaya neden olup olmadığı araştırılacaktır. Çalışmada Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesinin öğrencilerinden 287 kişinin iş sağlığı ve güvenliği farkındalık düzeyi üzerine bir anket çalışması yapılmıştır. 5'li Likert ölçeğine göre hazırlanmış olan anketin istatistiksel analizi SPSS 20 paket programı ile yapılmıştır. Uygulanan anket çalışması demografik ve iş sağlığı ve güvenliği farkındalık düzeyini ölçmeye yönelik verileri içeren maddelerden oluşmaktadır. 100 tam puan %100 iş sağlığı ve güvenliği farkındalığını ifade etmektedir. Normallik analizine göre verilerin normal dağıldığı görülmüş ve analizde parametrik testlerden faydalanılmıştır. Analizler sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin İSG farkındalık düzeyleri pozitif yönde %65,2 olarak bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin İSG farkındalık düzeylerinin orta seviyede çıkması, İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerine eğitim sisteminin tüm kademelerinde yer verilmesi gerekliliğini işaret etmektedir.
  • Item
    Citation Count: Doğan, Onur (2017). Madenlerde yaşam odalarının iş sağlığı ve güvenliği üzerine etkilerinin analizi / Analysis of the effects on occupational health and safety in the mines of the refuge chamber. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Entitüsü.
    Madenlerde yaşam odalarının iş sağlığı ve güvenliği üzerine etkilerinin analizi
    (2017) Doğan, Onur; Çankaya Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Madencilik, tarihi eskilere dayanan önemli bir uğraş alanıdır. Özellikle Sanayi Devrimiyle önemli hale gelmiştir. Buna bağlı olarak üretim miktarında ve çalışan sayısında hızlı bir artış yaşanmıştır. Bilimsel ve Teknolojik gelişme maden araçlarını kaliteli hale getirsede iş ve işçi kazalarının önüne geçmekte yetersiz kalmıştır. Bu nedenledir ki dünyada en fazla insan kaybının yaşandığı sektörlerden biri olmuştur. İş ve işçi kazalarını önleme adına ILO gibi uluslararası kuruluşlar çeşitli kriterler belirlemişlerdir. ILO'nun amacı uluslararası standartların belirlenerek sözleşmeye taraf olan ülkelerdeki çalışma ve yaşam şartlarını düzeltmektir. Bu standartlar evrensel çalışma sözleşmeleri ve tavsiye kararlarından oluşmaktadır. Çoğu ülke gibi Türkiye'de bu kriterleri referans alarak kendi yasal düzenlemelerini gerçekleştirmektedir. Ülkemizde yaşanan maden kazalarından sonra sıkça gündeme gelen ve iş güvenlik önlemlerinden biri olan yaşam odaları tez kapsamında detaylı olarak ele alınmıştır. Bu kapsamda önce yaşam odaları ile ilgili uluslararası standartlar incelenmiş, dünyadaki uygulamaları, araştırılmıştır. Ülkemizde faaliyet gösteren bir maden işletmesinde yaşam odası uygulaması kritik edilmiştir.
  • Item
    Citation Count: Gündüz, Hakan (2022). Kapalı çalışma ortamlarında gürültü hesaplama yöntemi / Noise calculation method in closed working environments. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Kapalı çalışma ortamlarında gürültü hesaplama yöntemi
    (2022) Gündüz, Hakan; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Fabrika ve atölye benzeri kapalı çalışma ortamlarında, çeşitli kaynaklardan (makine ve ekipmanlar gibi sabit kaynaklar veya araçlar gibi hareketli kaynaklar) dolayı oluşan gürültü, en mühim ergonomik konulardan birisidir. Bu tip imalat merkezlerinde gürültünün çoğunluğunu genellikle sabit kaynaklar oluşturmaktadır. Gürültü haritası diye adlandırılan, imalathanenin kuşbakışı yerleşim planı üzerinde gürültü değerlerini (genellikle dBA cinsinden) eş eğriler ile gösteren krokiler, konunun uzmanlarınca imalathanede uzun süren ölçümler alınarak yüksek bedellerle hazırlanmakta, çalışanların gürültü maruziyetlerine göre alınacak tedbirler 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundaki gürültü maruziyet limit ve uygulamalarına göre bu gürültü haritaları baz alınarak işyerince düzenlenmektedir. Gürültüyü olduğu gibi kabul ederek kanunen ona uygun aksiyonlar almanın yanısıra, gürültü ile mücadele etmek de çok mühim bir konudur. Sabit gürültü kaynaklarının bulunduğu bir kapalı çalışma ortamındaki gürültünün, çalışma ortamının değişik noktalarındaki değerini hesaplamaya yönelik bir hesaplama yöntemi geliştirmek ve böylece gürültü haritasını daha kısa sürede ve ucuz maliyetle oluşturmak oldukça önemli bir iyileştirmedir. Bu hesaplama yöntemi sonucunda işletmede çalışanları gürültünün etkilerinden korumaya yönelik tedbirler oluşturulabilecektir ve gürültüyü maruz kalan kişide kontrol altına almak için işletmedeki çalışanların maruziyet değerlerini önceden hesaplamak sureti ile önlem planlamak mümkün olacaktır. Ses güç seviyesi belirsiz bir ses kaynağı için, sesin soğurulma ve yankılanmasını gösteren oda sabiti değeri belirsiz bir kapalı ortamda, herhangi bir noktada gürültü değerinin hesaplanabilmesini sağlamak bu çalışmanın ana hedefidir.Çoklu ses kaynakları için yöntemimiz genelleştirildiğinde, pratik hayatta olan üretim tesis koşullarında rastlanan ses güç seviyesi belirsiz makineler ve oda sabiti belirsiz kapalı üretim alanlarında gürültü haritası oluşturmak ve önlemler belirlemek mümkün olabilecektir
  • Item
    Citation Count: Başol, Fatih (2021). Yenilenebilir enerji kaynaklarının avantaj, risk ve tehlikeleri / Advantages, risks and dangers of renewable energy sources. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Yenilenebilir enerji kaynaklarının avantaj, risk ve tehlikeleri
    (2021) Başol, Fatih; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Nüfusun ve sanayileşme hızının artması ile birlikte enerji ihtiyacı ve tüketimi de giderek artmaktadır. Enerji sosyal gelişme,kalkınma ve büyüme için en önemli proses olarak karşımıza çıkmakta ve gelişmekte olan ülkeler için en önemli politika başlıklarındandır. Fosil yakıtlı kaynakların ilerleyen süreçte tükeneceği yada ihtiyacı tam karşılamayacağı göz önüne alındığında, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorunluluk haline gelmektedir. Ülkemiz fosil kaynakları açısından zengin olmasa da yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle enerjisinden jeopolitik yapısından kaynaklı şanslı bir coğrafyada yer almaktadır. Türkiye enerji talebini başka ülkelerden ithal ederek karşılamakta ve sonucunda en önemli problem olan dış ticaret açığı karşımıza çıkmaktadır. Türkiye sürdürülebilir ekonomik gelişme, istihdam ve küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişikliğini önlemek için yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin bir biçimde kullanması gerekmektedir. Fosil yakıtlı kaynaklarının kullanımıyla sera gazı ve asit yağmurları Dünya'yı tehdit etmekle birlikte insan sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir. Geçmişte yaşanan enerji krizleri sonucu ülkeler stratejilerini belirlemekte ve enerji arz güvenliğini sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teşvik mekanizmaları sunmaktadır. Son zamanlarda kullanım oranı artan yenilenebilir enerji kaynakları çok tehlikeli sınıf kategorisinde yer aldıkları için iş sağlığı ve güvenliği anlamında iş kazası ve meslek hastalıkları sorunun yaşanmaması için gereken tüm tedbirler alınmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları L Matris Analizi ile Fine Kinney Analizi risk değerlendirilmesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar neticesinde Fine Kinney metodunun daha güvenilir ve hassas sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Sonuç olarak iki farklı yöntem değerlendirilerek düzenleyici ve önleyici faaliyetler önerilmiştir.
  • Item
    Citation Count: Demirci, Mustafa Alper (2021). Montaj hattında bütünsel ergonomik risk değerlendirmesi: Enerji sektöründe bir uygulama / The integrated ergonomic risk assessment in the assembly line: an application in the energy sector. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Montaj hattında bütünsel ergonomik risk değerlendirmesi: Enerji sektöründe bir uygulama
    (2021) Demirci, Mustafa Alper; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Çalışma esnasında ergonomik risklere sebebiyet verecek faktörlerin değerlendirilmemesi ve bunlara göre önlemler alınmaması, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının artmasına neden olmaktadır. Bu durum işletmelerde iş verimliliğinin azalmasına, iş kazalarının artmasına, çalışan memnuniyetsizliğini beraberinde getirmesine ve iş ile ilgili meslek hastalıklarının artmasından kaynaklı sosyal ve ekonomik sorunlara neden olmaktadır. Ergonomik risklerin tanımlanması, analiz edilmesi ve iyileştirme çalışmalarının yapılabilmesi amacıyla işletmeler yaptıkları faaliyetleri kayıt altına alarak risk değerlendirmesi yapmak durumundadırlar. Bütünsel ergonomik risk değerlendirme yaklaşımını uygulamak ve bu konunun önemini incelemek üzere yapılan bu çalışmada, enerji sektöründe faaliyet gösteren bir fabrikanın montaj hattında ergonomik risk değerlendirmesi çalışması yapılmıştır. Ergonomik risk değerlendirmesi, Almanya Federal İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü tarafından geliştirilen Anahtar Gösterge Yöntemleri ile yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, 18 adet iş istasyonunda kadın ve erkek çalışanların maruz kaldıkları ergonomik risk seviyelerinin belirlenmesi, bu riskler ile ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve bu sayede çalışanların maruz kaldığı ergonomik risklerin azaltılmasını sağlamaktır.
  • Item
    Citation Count: Dündar, Ulvihan Uğur (2016). Güneş enerjisi santrallerinin kurulumu için risk değerlendirme rehberi / Risk assesment guide for solar power plant implemantaton. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Güneş enerjisi santrallerinin kurulumu için risk değerlendirme rehberi
    (2016) Dündar, Ulvihan Uğur; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki ile son yıllarda dünyada ve ülkemizde güneş enerji santrallerinin kurulumu artmıştır. Bu tezin hazırlandığı tarih itibariyle bu konuda ülkemizde ilgili yönetmelikler ve teknik şartnameler haricinde bu kurulumların İş Sağlığı ve İş Güvenliği bakımından kontrol edilmesi için risk değerlendirme rehberi bulunmamaktadır. Bu tezin amacı güneş enerjisi santralleri kurulumunda risk değerlendirmesi için bir rehber hazırlamaktır. Bu çalışmada kurulumun hangi teknik aşamalardan geçerek yapılacağı anlatılmış ve yurt dışındaki kurumların ve şirketlerin risk değerlendirme rehberlerinden faydalanarak kontrol listesi ve risk tablosu başlıkları altında özgün bir risk değerlendirme rehberi hazırlanmıştır. Kontrol listesi kurulum ve işletim sırasında sorun çıkarabilecek teknik bileşenlerin tespit edilmesi için oluşturulmuş 90 maddelik bir listedir. Risk tablosu ise İş Sağlığı ve İş Güvenliği bakımından santral çalışanlarına zarar verecek risklerle ilgili 43 maddede sayısal değerlendirmeleri içermektedir.
  • Item
    Citation Count: Dinç, Burcu (2020). Fiber optik altyapı çalışmalarında iş sağlığı ve güvenliği / Health and safety for fiber optic infrastructure works. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Fiber optik altyapı çalışmalarında iş sağlığı ve güvenliği
    (2020) Dinç, Burcu; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Yapı sektörü birçok kişinin istihdam edilebildiği bir sektördür. Ülkeye birden fazla açıdan fazlasıyla değer katan bu sektörde iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları da büyük önem arz etmektedir. Avrupa ülkeleri iş sağlığı ve güvenliği alanında Türkiye'ye nazaran çok daha ileri seviyedelerdir. Tez çalışmasında, fiber optiğin tarihi ve çeşitleri hakkında bilgi verilerek altyapı çalışmalarının nasıl gerçekleştiği anlatılmıştır. Fiber optik altyapı çalışmalarında kullanılan iş makineleri, yapılan işle ilgili verilmesi gereken eğitimler, iş kazalarına sebep olabilecek özel ve genel koşullar ile iş sağlığı ve güvenliği önemi araştırılmakta ve buna istinaden bazı Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında iş sağlığı ve güvenliği tutumu konusunda karşılaştırmalar yapılmaktadır. Anahtar kelimeler: iş sağlığı ve güvenliği, fiber optik, altyapı çalışmaları, iş güvenliği yapısı, iş sağlığı ve güvenliğinde yetkili kurumlar
  • Item
    Citation Count: Keskin, Tuğba (2020). Ankara ili Polatlı ilçesi mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iş sağlığı vegüvenliği yönünden incelenmesi / Analysis of working conditions in terms of occupational health and safety for seasonal agriculture workers in Ankara-Polatli. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Ankara ili Polatlı ilçesi mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iş sağlığı ve güvenliği yönünden incelenmesi
    (2020) Keskin, Tuğba; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Tarımda çalışan nüfusun çalışma ortamlarında karşı karşıya kaldıkları hastalıklar ve kazalar dünya genelinde önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Dünyadaki 1,2 milyon iş kazası sonucu gerçekleşen ölümlerin yaklaşık yarısının tarımda meydana geldiği tahmin edilmektedir. Çalışmamızda amaç; mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını, barınma, eğitim, sağlık, demografik özellikleri hakkındaki bilgiler ışığında, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını nicel ve nitel verilere ulaşarak bütünsel bir perspektifle açıklamaktır. Araştırma alanımız Ankara-Polatlı ilçesinde 2019 Haziran-Temmuz aylarında Sarıoba, Yeniköseler ve Oğuzlar köylerinde 251 mevsimlik tarım işçisine ulaşarak 40 soru hazırlanarak; birinci bölümde sosyodemografik özelliklere yönelik sorular, ikinci bölümde ise çalışma koşullarına yönelik sorular sorulmuştur.
  • Item
    Citation Count: Ustaoğlu, Erdem (2020). Eğitim kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği üzerine bir çalışma / A study on occupational health and safety in educational institutions. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Eğitim kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği üzerine bir çalışma
    (2020) Ustaoğlu, Erdem; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yayımı itibariyle çalışma alanlarında gerekli önlemlerin alınması hususunda ciddi yol alınmıştır. Bu Kanun kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin bütün çalışanları kapsamaktadır. Bu bağlamda; eğitim kurumlarında da iş sağlığı ve güvenliği kapsamında uygulanması gereken faaliyetlerle ilgili gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Ancak, uygulanan tüm iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine rağmen eğitim kurumlarında hala istenilmeyen kazalarla karşılaşılmaktadır. Bu durum, alınan önlemlerin yetersiz kaldığını ve başka önlem ile düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. İş yerlerine ayrılacak olan iş sağlığı ve güvenliği çalışma süreleri, işyerlerinin tehlike sınıfına göre belirlenmekte ve çalışan personel sayısı üzerinden hesaplanmaktadır. Hali hazırdaki mevzuatta eğitim kurumlarının tehlike sınıfı az tehlikeli olarak belirlenmiş ve çalışma süresi çalışan başına 10 dakika olacak şekilde hesaplanmıştır. Ancak, bu çalışma süreleri hesaplanırken eğitim kurumlarında görev alan personelle aynı ortamı paylaşan ve aynı risk altında bulunan öğrenciler göz önünde bulundurulmamıştır. Nitekim her yıl eğitim kurumlarında öğrenciler birçok kaza yaşayarak yaralanmalara maruz kalmakta hatta hayati kayıplar yaşamaktadır. Bu sebeple, eğitim kurumlarındaki çalışma süreleri hesaplanırken öğrencilerinde göz önünde bulundurulması elzem hale gelmektedir. Diğer taraftan, eğitim kurumlarının tehlike sınıfının az tehlikeliden tehlikeli sınıfa yükseltilmesiyle iş sağlığı ve güvenliği çalışma sürelerinde artış olacağından tehlikeler ve riskler daha detaylı belirlenerek gerekli düzenleyici ve önleyici faaliyetler daha doğru uygulanacaktır. Bu bağlamda; bu çalışmada, eğitim kurumlarında yaşanılan kaza sayılarının azaltılması ve bu kurumlarda bulunan kişilerin daha az tehlikeye maruz kalması için eğitim kurumlarının tehlike sınıfının yükseltilmesinin gerekliliği üzerine bir araştırma yapılmıştır. Bu amaçla Ankara'da bulunan ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere 3 farklı eğitim kurumunda alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Söz konusu kurumlardaki tehlikeler ve riskler belirlenerek Fine Kinney Yöntemi ile risk değerlendirmeleri yapılmıştır. Çalışma sonucunda eğitim kurumlarının daha güvenli ortamlar haline gelebilmesi için gerekli düzenleyici ve önleyici faaliyetler önerilmiştir.
  • Item
    Citation Count: Korkmaz, Gürsel (2020). L tipi (5x5 matris) risk analiz yöntemi ve fıne kınneyyöntemi ile yapı makinalarında risk değerlendirmesi / Risk assessment in construction machines with L-TYPE (5x5matri̇s) and fine kinney method. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    L tipi (5x5 matris) risk analiz yöntemi ve fıne kınneyyöntemi ile yapı makinalarında risk değerlendirmesi
    (2020) Korkmaz, Gürsel; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    İnşaat sektörü iş kazasının en fazla görüldüğü sektörlerin başında gelmektedir. İnşaatlarda en çok ölümle sonuçlanan kazaların en önemli iki sebebi yüksekten düşme ve yapı makinaları kazalarıdır. İnşaatlarda yüksekten düşme birçok çalışmaya konu olurken yapı makinaları ile ilgili çalışmaların azlığı dikkat çekmektedir. Bu nedenle bu araştırmada yapı makinaları kazalarında ençok ölüme sebep olan makinalar; kule vinç, forklift, ekskavatör, beton pompası, yükleyici ve kamyon incelenmiştir. Söz konusu makinaların L tipi (5x5 matris) Risk Analiz Yöntemi ve Fine Kinney Yöntemi ile risk değerlendirmeleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar neticesinde Fine-Kinney yönteminin L tipi (5x5 matris) Risk Analiz Yönteminden daha güvenilir ve hassas sonuçlar verdiği görülmüştür. Sonuç olarak iki farklı yöntemle yapılan değerlendirme sonuçları karşılaştırılarak düzenleyici ve önleyici faaliyetler önerilmiştir.
  • Item
    Citation Count: Anaç, Emine (2020). Kobi ve büyük ölçekli imalat sanayinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin davranışlarının belirlenmesine yönelik kapsamlı bir araştırma / A comprehensive research on determination of behavior of occupational health and safety of workers in sme and large scale manufacturing industry. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen bilimleri Enstitüsü.
    Kobi ve büyük ölçekli imalat sanayinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin davranışlarının belirlenmesine yönelik kapsamlı bir araştırma
    (2020) Anaç, Emine; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Bu tez çalışmasında, KOBİ ve büyük ölçekli imalat sanayinde çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin davranışları belirlenmiştir. Günümüzde İş sağlığı ve güvenliği kanunları, iş sağlığı ve güvenliğinin farklı sektör ve işlerde nasıl sağlanacağı, bu sektör ve işlerde çalışanlara nasıl eğitimler verileceği gibi birçok çalışma yapılmaktadır. Fakat tüm bu çalışmalara rağmen çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin adaptasyonu, bu konuya bakış açıları ve çalışma esnasında tutumları gibi konularda ilerlemenin ne ölçüde olduğu bilinmemektedir. Bu amaçla, konunun anlaşılması için KOBİ ve büyük ölçekli imalat sanayinde faaliyet gösteren firmalarda, iş sağlığı ve güvenliği konusu ve çalışanların güvenlik kültürü algı ve tutumları tez içerisinde detaylı olarak araştırılmıştır. Çalışanların güvenlik kültürüne ilişkin algı ve davranışlarını anlamak için çalışanlar üzerinde anket yapılmış, anket sonuçları detaylı olarak incelenmiştir.
  • Item
    Citation Count: Yrebakan, Sinem (2019). Kamuda bakim, onarım ve yapım işlerinde karşılaşılan iş sağlığı ve güvenliği problemleri ve çözüm önerileri / Occupational health and safety problems and solutions proposals in public maintenance, repair and construction works. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Kamuda bakim, onarım ve yapım işlerinde karşılaşılan iş sağlığı ve güvenliği problemleri ve çözüm önerileri
    (2019) Yerebakan, Sinem; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    6331 sayılı Kanuna göre Kamu Kurumlarında İş Sağlığı ve Güvenliğinin tam anlamıyla yürürlüğe girmesi, 1 Temmuz 2020 tarihine ötelenmiştir. Ancak ilgili tarihten sonra İş Sağlığı ve Güvenliği unsurlarının kamu personelinin hayatına entegre olmasıyla birlikte İSG Uzmanlarının da görevlendirilmesi gerçekleşecektir. Fakat bu tarihe kadar kurumların yapması gereken görevleri bulunmaktadır. Söz konusu öteleme sadece geçiş ve hazırlık sürecini oluşturması maksadıyla yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında Kamu Üniversitesi ile Devlet Hastanesinde çalışan teknik personelin çalışma ortamı ve şeklinin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygunluğu incelenmiştir. Kamu Üniversitesi eğitim kurumu statüsünde olduğundan az tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Fakat kendisine bağlı bir birim olan Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (Kamu Üniversitesi Hastanesi) barındırdığı risklerin yüksek olması sebebiyle çok tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Aynı kurumun buradan da görüldüğü üzere farklı birimleri, teknik birim olarak geçse dahi farklı tehlike sınıfına sahip olabilmektedir. Bir diğer çalışma alanı Devlet Hastanesinin de sahip olduğu riskler nedenle çok tehlikeli sınıfta yer almakta, kurum içinde bu tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak teknik personellerinin çalışmaları incelenmiştir. Bu çalışma kapsamında incelenen kurumların teknik birimlerinde görev yapan teknik personelin karşı karşıya kaldığı tehlike ve risklerin belirlenip bunları ortadan kaldırmaya yönelik öneriler getirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın beklenen bir diğer faydası da 2020 tarihine kadar hazırlanması gereken isg eğitim dokümanlarına ve çalışma standardına taslak oluşturmaktır. Çalışmakta olan personelin sağlık ve güvenlik kültürlerinin oluşmasına zemin hazırlayacaktır. İncelenen kurumlardaki yapım işleri ihale sürecinin sonunda taşeron firmaya devredildiğinden alt işverenlik kavramı da incelenmiş olup karşılaşılan sorunlara değinilmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yayımlanmış olan 6331 sayılı kanun ve bu kanuna dayalı Yapı işlerinde İş sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, Elle taşıma işleri yönetmeliği…vb. yönetmelikler göz önüne alınarak bakım esnasında sahada karşılaşılan problemler tespit edilmiş. ve bu problemlerin çözümü önerilerde bulunulmuştur. Bu çalışma; söz konusu personellerin çalışma esnasında müdahale edilmeden gözlemlenmesi olası iş kazası ramak kala olayları ya da meslek hastalıklarını yaşamamaları için gerekli olan tehlikeleri ana kaynağında nasıl yok edebiliriz ve personeli nasıl koruyabiliriz gibi sorulara doğru cevapları bulmayı amaçlamaktadır.
  • Item
    Citation Count: Sözen, Kasım Samet (2019). İş sağlığı ve güvenliğinde mobbing faktörü ve çalışma hayatına etkisi: Ostim sanayi bölgesi uygulaması / The mobbing factor in occupational health and safety and its effect on business life: A case study on Ostim industrial zone. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    İş sağlığı ve güvenliğinde mobbing faktörü ve çalışma hayatına etkisi: Ostim sanayi bölgesi uygulaması
    (2019) Sözen, Kasım Samet; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Çalışma hayatının sağlıklı bir şekilde işlevini devam ettirebilmesi öncelikle iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına bağlıdır. İş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde alınan tedbirler sayesinde çalışanların sağlık ve güvenlikleri koruma altına alınmakta, işletmelerin muhtemel kayıpları önlenmiş olmalarının yanında iş performansları da artmaktadır. Öte yandan çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasında sadece fiziksel tedbirlerin yeterli olmadığı görülmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, çalışma hayatında sıkça rastlanan mobbing gibi psiko-sosyal faktörlerin de iş sağlığı ve güvenliği bağlamında en az fiziksel faktörler kadar dikkate alınması gerekmektedir. Mobbing davranışları yatay veya dikey olarak işletmelerin her kademesinde görülebilmektedir ve iş performansı düşebilmektedir. Çalışma hayatının tüm bileşenlerinin zarar gördüğü böyle bir süreçten işletmeler de nasibini almakta, gerek iş performansı kaybı nedeniyle üretim kaynaklı maddi zararlar gerekse de itibar kaybı gibi sebeplerle manevi zararlar yaşanmaktadır. Mobbingin iş performansını ne kadar ve nasıl etkilediğini ölçmeye çalışan bu araştırma ortaya koymuştur ki azar, eleştiri ve baskı, çözüm ve başarı performansını negatif bir şekilde etkilemektedir. Bu durum işyerinde azarlama, eleştiri ve baskının çalışma performansını düşürdüğünü göstermektedir. İletişimin kısıtlanması ve rahatsız edilmenin, takdir ve değer vermeyi negatif bir şekilde etkilediği ortaya çıkmıştır. Bu durum işyerinde iletişimin kısıtlanması ve rahatsız edilmenin çalışmanın performansını düşürdüğünü göstermektedir. İletişim çağında, özellikle gençler arasında iletişim çok önemli olup bunun kısıtlanması performansı diğerlerinden çok daha fazla etkilemektedir. Anlamsız ve zoraki işler verilmesi de takdir ve değer vermeyi negatif bir şekilde etkilemiştir ki bu da işyerinde anlamsız ve zoraki işler verilmesinin çalışmanın performansını düşürdüğünü göstermektedir. Öte yandan fiziki şiddet, alay ve taciz gibi durumların iş performansını olumlu etkilediği sonucuna ulaşılmış, ancak genel beklentinin aksine çıkan bu sonuç çalışanların baskı altında olduklarını göstermesi bakımından dikkat çekici bulunmuştur.
  • Item
    Citation Count: Kağan Erkek (2019). Üst yapı projelerinde imalat iş planı temelli risk ile maliyet odaklı iş güvenliği planı hazırlanması yaklaşımı / Creating health and safety management plan according to project schedule of residental construction projects, focusing on risk and cost. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Üst yapı projelerinde imalat iş planı temelli risk ile maliyet odaklı iş güvenliği planı hazırlanması yaklaşımı
    (2019) Erkek, Kağan; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Türkiye'de inşaat sektörü ortalama 2 milyon çalışan istihdam etmektedir ve artan nüfus ve büyüyen ekonomi ile gelişmesini sürdürmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) iş kazaları istatistiklerinde inşaat sektörü maalesef yüksek oranlara sahiptir. Verilerin çoğunda basit ve öngörülebilir kaza sebeplerinin farklı projelerde tekrarlanmasından kaynaklandığı görülmektedir. Dikkatsizlik ve ilgisizlik kaynaklı iş kazası vakalarının sayılarındaki fazlalık asıl problemin planlama sürecinden kaynaklandığını göstermektedir. İnşaat projeleri genellikle kazı çalışmaları başlar, betonarme imalatlar ile devam eder, cephe imalatları yapılır ve daha sonra ince iş imalatları ile tamamlanır. Bu sebeple üstyapı projelerinde genellikle önce kazı işleri ile ilgili tehlikeler; daha sonrasında ise betonarme, cephe ve ince işler ile ilgili tehlikeler oluşur. Mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) yöntemleri arasında ileriye dönük eylemlerden birisi olan risk değerlendirmesi ile çalışma ortamında oluşabilecek tehlikelerin belirlenmesi ve bunların gerçekleşmemesi için önlemler alınması sağlanır. Üstyapı projelerinin yapım aşamalarının birbirine çok benzer olması ve iş güvenliği risklerinin büyük bir kısmının neredeyse hepsinde ortak olması sebebiyle; iş aktivitelerini dikkate alan proje yönetimi ile önlemleri dikkate alan risk değerlendirme yönteminin beraber kullanılması çeşitli faydaları beraberinde getirecektir. Projeye henüz başlamadan, üstyapı işleri ile alakalı tehlike ve risklerin belirlenmesi ve akabinde en doğru önlemlerin alınması için işverenin önlem üzerinde fiyat/performans değerlendirmesi yapabilmesi için yeterli zaman imkânı mevcuttur. Buna ek olarak, alınacak önlemin hangi zamanda alınacağının belirlenmesi işveren firma bütçesinin de daha öngörülebilir olmasını sağlayacaktır. Bu tez çalışmasında risk değerlendirme yöntemi ve proje yönetimi birleştirilerek, öngörülen tehlike ve risklerin belirlenmesi ve ilgili önlemlerin hangilerinin ne zaman alınmasının söz konusu proje başlamadan önce eniyileme yöntemleri kullanılarak planlanması hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: İş Güvenliği, Üst Yapı Projeleri, Eniyileme, Risk Değerlendirmesi, Proje Yönetimi
  • Item
    Citation Count: Fatih Baysan (2019). İşletmedeki hidroelektrik santrallerde kaza risklerinin değerlendirilmesinde Finne Kinney ve İSO 31000 yöntemlerinin uygulanması / Application of Finne Kinney and ISO 31000 methods in accident risk assessmet of hydropower plants in operation. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    İşletmedeki hidroelektrik santrallerde kaza risklerinin değerlendirilmesinde Finne Kinney ve İSO 31000 yöntemlerinin uygulanması
    (2019) Baysan, Fatih; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Hidroelektrik santrallerde işletme koşullarında meydana gelen ani değişimlere (debiyi kontrol eden kapakların aniden açılıp kapanması) veya jeneratörün fazla ısınmasına bağlı olarak ölümcül kazalar meydana gelebilmektedir. Kazanın oluşmasına neden olan risklerin önceden tespit edilip gerekli önlemlerin alınması veya uygun teknolojilerin kullanılması gerekmektedir. Bu tez kapsamında gerçekleştirilen saha çalışmaları, hidroelektrik santralde kaza risklerinin değerlendirilmesinde sadece Finne Kinney metodunun kullanılmasının yeterli olmadığını göstermektedir. ISO 31000 risk yönetimi ve Finne Kinney metodunun birlikte kullanılmasıyla hidroelektrik santrallerdeki kaza risklerinin daha doğru bir şekilde değerlendirilebileceği ve gerekli önlemlerin önceden alınabileceği düşünülmektedir.
  • Item
    Citation Count: Orkun Şenyurt (2019). Kalker (kireçtaşı) ocağı işletmesinde risk değerlendirme uygulaması ve yöntemlerin karşılaştırılması / Risk assessment application in limestone quarrying Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Kalker (kireçtaşı) ocağı işletmesinde risk değerlendirme uygulaması ve yöntemlerin karşılaştırılması
    (2019) Şenyurt, Orkun; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    Yapılan bu çalışma ile açık maden işletmeleri için tehlikelerin belirlenmesi, alınabilecek tedbirlerin değerlendirilerek pratik ve sektörel bazda yol gösterici çözümlerin oluşturulması öngörülmüştür. Bu amaçla, faal durumdaki bir açık (yerüstü) maden işletmesi seçilmiştir. İşletmede ülkemizin sektörel durumunu görmek amacıyla araştırma yapılmış ve kalker ocakçılığının işleyişiyle ilgili bilgiler sunularak iş sağlığı ve iş güvenliği açısından incelenmiştir. Bunun üzerine kalker üretimi yapan firmada risk değerlendirmesi yapılmıştır. 5x5 matris ve 3T risk değerlendirme yöntemi ile uygulanan risk değerlendirmesinin sonuçları karşılaştırılmıştır. Ayrıca yapılan değerlendirmenin objektifliğini ortaya koymak adına istatistiksel t testi yöntemi ile test edilmiştir. Yöntemlerin karşılaştırılması sonucu değerlendirme ve önerilerde bulunulmuştur.
  • Item
    Citation Count: Nurettin Yeşilkaya (2019). 891 konut ve 3 adet ticaret merkezi şantiyesinin iş sağlığı ve güvenliği yönünden analizi / Occupational health and safety analysis for the site of 891 residential buildings and 3 trade centers. Yeyımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
    891 konut ve 3 adet ticaret merkezi şantiyesinin iş sağlığı ve güvenliği yönünden analizi
    (2019) Yeşilkaya, Nurettin; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Bölümü
    İş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan çalışmalar, şantiyelerde yaşanan iş kazalarının yüksek oranına dikkat çekmektedir. Şantiyede yaşanan iş kazalarının yüksek oranı, bu kazalara neden olan faktörlerin araştırılmasını; bu araştırma sonucuna dayalı olarak iş kazalarını önleyici çözüm önerilerinin sunulmasını gerektirmektedir. Literatürde bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların azlığı dikkat çekicidir. Bu sınırlılığa dayalı olarak, bu çalışmada Ankara ilinde yer alan 891 konut ve 3 adet ticaret merkezi şantiyesinde kazaya sebep olan faktörlerin tespitinin yapılması bu çalışmanın konusu olarak ele alınmıştır. Proje kapsamında örneklem olarak belirlenen 27 adet blokta ve 3 adet ticaret merkezinde 1 yıl boyunca incelemede bulunulmuş ve gözlem yoluyla veriler toplanmıştır. Kazaya sebep olabilecek risk faktörleri tespit edilerek literatüre dayalı olarak açıklanmış ve çözüm önerileri sunulmuştur.
  • Item
    Citation Count: Yeter Özat (2018). Tehlikeli madde taşımacılığında alınacak önlemler / Analysis on precautions to be taken on transportation of dangerous goods. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Tehlikeli madde taşımacılığında alınacak önlemler
    (2018-09-08) Özat, Yeter; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı
    Uluslararası ticaretin baş döndüren hızla geliştiği günümüz dünyasında, taşımacılık da bununla doğru orantılı olarak gelişmektedir. Özellikle dünyanın dörtte üçünün denizlerle kaplı olması ve deniz taşımacılığının göreceli olarak uygun ve ekonomik olması bu taşımacılığı vazgeçilmez yapmaktadır. Fakat, denizyoluyla özellikle tehlikeli madde taşınması esnasında yaşanabilecek kazalar, can ve mal kaybının yanısıra büyük boyutta çevresel felakete yol açabilmektedir. Çalışmamızda ağırlıklı olarak bu konular üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede, ikinci bölümde tehlikeli kimyasal maddelerin sınıflandırılması, üçüncü bölümde etiketlenmesi, dördüncü bölümde taşınması ve taşıma çeşitleri hakkında bilgi sunulmuş, bu konulardaki ulusal ve uluslararası mevzuata yer verilmiştir. Beşinci bölüm münhasıran tehlikeli maddenin denizyolu taşımacılığına ayrılmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde Türkiye'de denizyoluyla taşımacılığın güçlü ve zayıf yönleri de incelenmiş ve tablo halinde sunulmuştur. Zayıf yönlerin titizlikle incelenerek yaşanabilecek kaza sayısını azaltmak ve taşımacılığın ulusal ekonomiye katkısını arttırabilmek için gerekli çalışmaların yapılması önemlidir.
  • Item
    Citation Count: filiz Erdoğan Çelikçi (2018). Türk ortaokul öğrencilerinin dört yıllık eğitimleri süresince kullandıkları ekipmanlar ile ergonomik açıdan uyumlarının bir analizi / An analysis of the ergonomic behavior of the turkish middle school students with equipments in the classesduring four year's education. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. Ankara: Çankaya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
    Türk ortaokul öğrencilerinin dört yıllık eğitimleri süresince kullandıkları ekipmanlar ile ergonomik açıdan uyumlarının bir analizi
    (2018-08-01) Erdoğan Çelikçi, Filiz; Çankaya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı
    Bu çalışmada 10-14 yaş grubu Türk çocuklarının kullandıkları sınıf mobilyaları ergonomik açıdan değerlendirilmiştir. Öğrencilerin aynı sınıf mobilyaları ile 4 yıl eğitim görmelerinin çocuklarda ergonomik rahatsızlara sebep olup olmadığı değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Ankara ili Çankaya ilçesinde bulunan en geniş mevcutlu okullardan olan Maltepe ilköğretim okulu örneklem olarak seçilmiştir. Bu okuldan örneklem yöntemi ile 119 öğrenci seçilerek yedi çeşit antropometik ölçümleri elde edilmiştir. Öğrencilerin kullandıkları sınıf mobilyaları ile antropometik ölçüleri arasında uyum testleri yapılmıştır. Eş zamanlı olarak ölçüm yapılan çocuklara anket uygulanmıştır. Değerlendirmeler SPSS paket programa girilerek istatistik analizler ve grafikleri sunulmuştur. İstatistik analizlerde araştırmanın hipotezleri tespit edilerekχ^2 testi ile kontrol edilmiştir. Yapılan analizlerde öğrencilerin yaşlarına ve boylarına göre kullandıkları sıraların uygunluk üzerine etkisinin olduğu görülmüş, öğrencilerde genel olarak sırasıyla birinci sırada sırt ve bel ağrıları, ikinci sırada baş ağrısı ve göz yorgunluğu, üçüncü sırada eklem ve kas ağrılarının olduğu gözlenmiştir. Benzer şekilde masaların da tiplerinin uygunluğa etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda uygun yaş veya sınıf derecesine göre masa ve sıra tipleri önerilmiştir.