Çankaya GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Kabasakal, Sedef

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Job Title
Okutman
Email Address
Main Affiliation
Yabancı Diller Bölümü
Status
Former Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Sustainable Development Goals Report Points

SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.
Scholarly Output

1

Articles

0

Citation Count

0

Supervised Theses

1

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 1 of 1
  • Master Thesis
    Waiting for Godot: The absurd story of the socially and psychologically destroyed individual
    (2013) Kabasakal, Sedef; Yabancı Diller Bölümü
    Samuel Beckett yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan Absürd Tiyatro'nun öncülerinden biridir. Bu tiyatro ve yazarları, İkinci Dünya Savaşı'nın etkileri ve yeni kapitalist düzen tarafından oluşturulmuş bir dünyadaki bireyin anlamsız ve travmatik durumunu betimlemişlerdir. Aslı Fransızca yazılan ve ilk 1952 yılında, geç modern dönemde yayınlanan Waiting for Godot, açıkça ve üstü kapalı bir şekilde, ekonomik düzen, sınıf yapısı, zihinsel bozukluk, yabancılaşma, mantıksızlık ve kimlik kaybı temalarını işler. Eser, aynı zamanda, 1950'li yıllarda ilk 'Postmodern' bakış açısına örnek oluşturarak, alışılmadık bir şekilde, ekonomik sistem ve birey psikolojisi arasındaki etkileşim üzerinde durur ve karakterlerin bozulmuş psikolojik durumlarını, savaş travmasının ve yeniden şekillenmiş kapitalist düzenin sonucu olarak gösterir. Beckett, eserinde dört karakterle - Estragon, Vladimir, Lucky ve Pozzo batı medeniyetindeki bireyin perişan halini tasvir eder. Beckett'in karakterleri, geleceğe de gönderme yapacak şekilde, zaman algısı ve kendi varlıklarının önemini kaybetmiş bireyler olarak karşımıza çıkar. Dolayısıyla Beckett, gelecekteki batı medeniyetinin bu tiplerden oluşacağını öngörürken, medeniyet dediğimiz şeyin de aslında bir kandırmaca olduğunu dile getirmektedir.