Antalya Körfezi’nin Tarihi Körfez Statüsüne İlişkin Bir Değerlendirme
No Thumbnail Available
Date
2024
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Open Access Color
OpenAIRE Downloads
OpenAIRE Views
Abstract
Gerek 1958 Cenevre Karasuları ve Bitişik Bölge Sözleşmesi gerek 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, tarihi körfez kavramına, hukuki anlamda körfeze ilişkin kuralların bir istisnası olarak yer vermiştir. Bununla beraber her iki metinde de tarihi körfezin tanımı yapılmamıştır. Tarihi körfez konusundaki uluslararası hukuk kuralları, uluslararası hukukun asli şekli kaynaklarından birini teşkil eden örf ve adet hukuku tarafından düzenlenmiştir. Söz konusu örf ve adet kuralını oluşturan devlet uygulamaları açısından, 1962 tarihli Birleşmiş Milletler Raporu öne çıkmaktadır. Lakin 1962 raporu ve münderecatı, konuyla ilgili tek ve yegâne örf ve adet kuralını oluşturmamaktadır. Böylece raporda öngörülen şartlar, sadece konuyla ilgili örfi kurallardan birini teşkil eder. Böylece tarihi körfezin tespitinde, iktisadi, ticari, zirai, endüstriyel, askeri ve stratejik çıkarları gerekçe olarak kabul eden mihver körfez (vital bay) kavramı, normatif geçerliliğe sahiptir. Antalya Körfezi, mihver körfez özelliklerini taşımaktadır. Gerçekten de Körfez; Antalya, Kemer ve Alanya gibi büyük kentleri ve bunların limanlarını içine almaktadır. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden bir kısmını içine almaktadır. Gerek sahilleri gerek hinterlandı itibariyle zirai anlamda büyük önem taşır. Körfez girintisi, Anadolu’nun içlerine yönelen uzanımı nedeniyle askeri açıdan dezavantajlı bir durum yaratmaktadır. Dolayısıyla stratejik çıkarlar ve savunma ihtiyaçları, Körfez sularının açık deniz rejimine tabi olmasını Türkiye’nin aleyhine kılmaktadır. Yine körfez sularının açık denize yönelik projeksiyonu, Türkiye’nin ticaretten, ulaşıma ve savunmaya kadar birçok konuda hayati çıkarları ilgilendirmektedir. Türkiye’nin henüz Antalya Körfezi için açık bir tarihi körfez ilanı bulunmaması, Antalya Körfezi’nin tarihi körfez statüsüne sahip olmadığı veya Türkiye’nin bu yönde bir iradesi bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Nitekim Türkiye’nin 13 Kasım 2019 tarihli notası bu konuda bir açık kapı bırakmıştır. Türkiye’nin söz konusu körfezi tarihi körfez olarak ilan etmesi halinde, diğer devletlerin tutumları belirleyici olacaktır. Bu konuda tek bir örf ve adet kuralının bulunmaması da Türkiye lehine bir hukuki durum yaratmaktadır.
Description
Keywords
Turkish CoHE Thesis Center URL
Fields of Science
Citation
WoS Q
N/A
Scopus Q
N/A

OpenCitations Citation Count
N/A
Source
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Volume
14
Issue
2
Start Page
663
End Page
693
Collections
Page Views
1
checked on Nov 30, 2025
Google Scholar™

OpenAlex FWCI
0.0
Sustainable Development Goals
9
INDUSTRY, INNOVATION AND INFRASTRUCTURE
