Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/163
Browse
Browsing Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Tezleri by Access Right "info:eu-repo/semantics/embargoedAccess"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Destekten yoksun kalma tazminatı(2017) Musabeyli, Sıdıka Yağmur; 01. Çankaya ÜniversitesiYüksek Lisans tezi olarak hazırladığımız bu çalışmada, destekten yoksun kalma tazminatı incelenmiştir. Destek yoksun kalma tazminatı, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm olayı sonucunda ölen kişinin yaşarken yardımda bulunduğu veya ilerde bulunması muhtemel kişilerin mal varlıklarında oluşan zararların giderilmesinden ibarettir. Bu tazminatı talep edebilmek için öncelikle ölenin, tazminatı talep eden kişiye mevcut veya ileride olması muhtemel desteğinin ispatı gerekmektedir. Bunun yanı sıra destek görenin de ölen desteğin bakımına ihtiyacı olduğu ispatlanmalıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı bağımsız karakter ve istisnai nitelik taşıdığı gibi temelini maddi bir zararın oluşturduğu yansıma yoluyla uğranılan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatının kaynağını haksız fiiller, sözleşmeler veya vekalet iş görme oluşturabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken desteğin gelirinin ve elde ettiği ekonomik değerlerin belirlenmesi gerekmektedir. Desteğin ölümüyle, destek görenin elde ettiği menfaatler ile hayatta kalan eşin yeniden evlenme ihtimali destekten yoksun kalma tazminatında indirime sebep olmaktadır. Çalışmamızda destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili doktrindeki tartışmalar ile Yargıtay uygulamalarına yer verilmiştir.Master Thesis Eğitim-tasarruf ilişkisi:Bir uygulama(Çankaya Üniversitesi, 2017) Kanık, Zehra Burçin; 03.06. Uluslararası Ticaret ve Finansman; 03. İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi; 01. Çankaya ÜniversitesiSon yüzyılda, ülke ekonomilerinin uzun dönemli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini değerlendirirken, insani gelişme ve iktisadi büyüme gibi kavramlar öne çıkmaktadır. İnsani gelişme kavramının en önemli ölçütlerin birisi ise eğitimdir. Türkiye, eğitimde geçtiğimiz yüzyıla göre daha hızlı gelişme göstermesine rağmen kendi gelir grubundaki ülkelerin arasında eğitim alanında diğer ülke ortalamalarının altında yer almaktadır. Türkiye'de eğitim sisteminin önemli sorunları ve yetersizlikleri bulunmaktadır. Eğitimde yaşanan iyileşmeler neticesinde daha iyi yetişmiş insan sermayesine sahip olan ülkelerde, toplam üretimin artması ile paralel olarak, kişi başına gelir de yükselmektedir. Gelirlerin artması ise bireylerin, tüketim harcamalarının yanı sıra daha fazla tasarruf etmelerine olanak sağlamakta; bu durum da yatırımların arttırılmasına katkıda bulunarak, verimlilik artışlarını doğurmaktadır. Türkiye, düşük tasarruf oranlarından kaynaklanan tasarruf ve yatırım açıkları ve cari açık ile yüzleşmektedir. Bu tezin temel amacı, Türkiye'de eğitim ile tasarruf arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. "Türkiye'de eğitim ile tasarruf arasında bir ilişki vardır." hipotezi, oluşturulan ampirik bir model yardımıyla 1975-2013 yılları arası Türkiye verileri ile çeşitli ekonometrik yöntemler kullanılarak incelenmektedir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, Türkiye'de uzun dönemde eğitim ile tasarruflar arasında pozitif ve eğitimden tasarruflara doğru bir ilişkinin varlığını göstermektedir. Kısa dönemde ise böyle bir ilişkinin varlığına rastlanmamıştır.Master Thesis The effects of EU-Turkey Customs Union on Turkish textile and ready-wear industry(2014) Duran, Aslı; 01. Çankaya ÜniversitesiBu tez çalışmasında öncelikle Avrupa Birliği ve Türkiye'nin ticaret ilişkileri incelenmektedir. Ticari ilişkilerin incelenmesinde Gümrük Birliği süreci oldukça önem taşımaktadır. Avrupa Birliği dünya genelinde en fazla ithalat yapan ülke konumundadır ve Türkiye için önemli bir pazardır. Türkiye'nin ekonomik gücünün şekillenmesine sebep olan tekstil ve hazır giyim sanayiinin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracat tezin asıl konusudur. Türkiye'nin Gümrük Birliği öncesi ve sonrası ihracat rakamları detaylı bir biçimde incelenmiştir. İncelemelere dayanarak ortaya çıkan etkilerin belirlenen sonuçlarından yola çıkarak Türkiye için yeni bir strateji belirlenmiştir.Master Thesis Turkish customers' brand preferences in the textile sector: The Spanish fashion brand Zara in Ankara(Çankaya Üniversitesi, 2017) Göktaş, Merve; 01. Çankaya ÜniversitesiHızla gelişen ekonomiler, internetin yaygın olarak ticari anlamda kullanımı, küresel gelişmeler ve müşteri beklentilerindeki değişiklikler de markalaşmada değişikliklere neden olmaktadır. Tüketiciler, çeşitli markalardan seçim yaparken, onlara en düşük maliyetle ile en yüksek kaliteyi ve fayda sağlayacak güvenilir markalara daha fazla önem vermek gibi temel satın alma davranışları sergilemektedirler. Bu çalışmanın amacı, moda kavramını derinlemesine incelerken, küresel markaların, özellikle INDITEX's grup bünyesinde bulunan markaların, Türk markalarına nazaran Türk tüketicilerin üzerinde daha fazla etkisi olduğu kanısını doğrulamaya ve açıklamaya yöneliktir. Bunun yanı sıra Türk müşterilerinin uluslararası hazır giyim markalarına karşı sergiledikleri tutumlarını ve marka tercih sürecini anlamanın yanı sıra, moda pazarlamasında markalaşmanın gerekliliğinin altını çizerek ve modada marka olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatılarak literatüre katkıda bulunulmuştur. Tüketici anket analizi tamamlandıktan sonra Türk müşterilerin yabancı markalı ürünlerine daha fazla ilgi gösterdikleri bulunmuştur. Analizin demografik bulgularına bakıldığı zaman; herhangi bir şart aranmaksızın rastgele belirlenen 100 ZARA tüketicisinin 50'si kadın, 50'si erkek tüketici olarak ortaya çıkmıştır. Yaş aralığı incelendiği zamanda en çok marka kullanıcılarının 25-34 yaş aralığında olduğu ve eğitim seviyelerinin lisans ve yüksek lisans düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Ankara ilinde bulunan ve analizi yapılan Ankamall ve Panora AVM de ki ZARA mağazaları dikkate alındığında ankete katılan tüketiciler tarafından en çok tercih edilen mağazanın Panora AVM de olduğu bulgusuna varılmıştır. Demografik bulguların yanı sıra, korelasyon analizine bakıldığında anket korelasyonundan elde edilen değerlerin 0,05'den küçük değerlere varılarak anlamlı olduklarını ve iki değişkenin birbirleri ile pozitif olarak aynı yönde hareket ettikleri bulgusuna varılmıştır. Diğer bir deyişle, iki değişkenin doğru orantıya sahip olduğu söylenebilir.
