Meslek Yüksek Okulu
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/285
Browse
Browsing Meslek Yüksek Okulu by Language "tr"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Article Başkanlık Sistemi Eleştirisi: Karl Marx’ın Mirası(2019) Kılıç, İlker; 43431; HukukConference Object CBS Tabanlı Suç Analizi Yöntemleri(2013) Maraş, Hadi Hakan; Maraş, Hadi Hakan; 34410; Bilgisayar MühendisliğiCoğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) günlük hayatımızda önemi sürekli olarak artan uygulamalara sahiptir. CBS’nin popüler ve kritik uygulama alanlarından biri de mekânsal suç analizidir. Günümüzde suç oranları artış göstermekte ve bu yüzden suç eğilimlerini analiz etmek ve suçu önleyici tedbirler almak büyük önem arz etmektedir. Suçlar çoğu zaman mekânsal ve zamansal modeller göstermektedir. Örneğin, bazı suç türleri bazı lokasyonlarda nispeten yüksek oranlarda işlenebilmektedir. Bazıları ise gün içinde belli saat aralıklarında yüksek oranlarda olabilmektedir. Klasik suç analiz yöntemlerine coğrafi destek eklemek, tablosal veya istatistiksel metotların sunamayacağı son derece önemli ve müstesna faydalar sağlayabilir. Örneğin, belli bir suç türünün mekânsal dağılımını görmek veya farklı suç türlerinin lokasyonlarını harita üzerinde karşılaştırmak, karar verme pozisyonundaki yöneticilere kritik ve önemli ipuçları verebilir. Bu yüzden, suç analiz yöntemlerine mekânsal boyut katmak emniyet birimlerindeki çalışmalara önemli bir destek sağlamaktadırConference Object Doğrusal Olmayan Bootstrap Koentegrasyon Testleri: OECD Ülkeleri için Satın Alma Gücü Paritesi Üzerine Bir Uygulama(2018) Uçar, Nuri; Güler, Hüseyin; 189073; Bankacılık ve FinansBu çalışmanın doğrusal olmayan panel eşbütünleşme testleri önermesinin dışında ekonometri literatürüne ikinci katkısı ise, doğrudan eşbütünleşme testleri elde etmek yerine, uzun dönem denklemden elde edilen hata tahminlerinin hata düzeltme modellerine uzun dönem değişken olarak eklenip, doğrusal olmayan panel eşbütünleşme testlerini bu modeller üzerinden geliştirecek bootstrap yöntemi öne sürmesidir. Uygulamada, Bootstrap hipotez testleri, Monte Carlo yöntemiyle kritik değerler üretilip, bu kritik değerlere göre değerlendirilmiştir. Bootstrap tahminler için -hem parametre hem de istatistikler- Matlab da kod yazılmıştır. Üretilen eşbütünleşme testleri OECD ülkeleri için, Satın Alma Gücü Paritesi için uzun dönem ilişkinin olup olmadığını test etmek için kullanılmışlardır. Bu uygulamadan elde edilen sonuçlara göre, "diğer ülkelerde" uzun dönem ilişki varken, G7 ülkelerinde ise gözlemlenmemiştir. Satın Alma Gücü Paritesinin iki gurup arasında farklılaşması, ilginç bir sonuçtur. Veri seti oluştururken 2008 krizi dikkate alınarak oluşturulmuştur. Krizin 5 yıl öncesi ve sonrası veri setine dâhil edilmiştir. Buradaki amaç kriz şokunu ortak bir faktör olarak düşünmek ve bu faktörün yatay kesitte bağımlılığa neden olduğunu dikkate alarak bootstrap yaklaşımı ile parametre tahminlerini gerçekleştirmektir. Ayrıca, kriz öncesi dönemi kapsayan veriler içinde Satın Alma Gücü Paritesi araştırılmıştır. Tüm ülkeleri dikkate aldığımızda, kriz dönemini içeren 2003.01-2013.01 dönemi ile kriz öncesi dönem farklılaşmaktadır. Kriz öncesi doğrusal olmayan eşbütünleşme gözükürken, kriz döneminde böyle bir şey söz konusu değildir. Krizin neden olduğu ekonomik şokun ülke ekonomilerinde enflasyon ve döviz kuru verilerinde birlikte kırılmalara (co-breaking) neden olması bu değişkenler arasında doğrusal olmayan eşbütünleşmenin varlığı yönünde beklentiye neden olabilir. Bu doğrusal olmayan yapının "diğer ülkelerde" varlığını göstermesi fakat "G7" ülkelerinde ise eşbütünleşmenin gözlemlenmemesi, bu ülkelerin bu süreçte birbirlerinden ayrıştıklarını da göstermektedir Ekonometri teorisi açısından, bu çalışmada ortaya atılan testlerin istatiksel ve asimptotik özellikleri geliştirilmeye açıktır. Ayrıca, burada önerilen doğrusal olmayan testler uygulama açısından sadece bootstrap yaklaşımı ile değil, diğer yatay kesit bağımlılığını dikkate alan panel veri analizi içerisinde de geliştirilmeye uygundur. Uygulama aşamasında ise, döviz kurundaki değişen varyans problemini dikkate alan test istatistikleri ışığında Satın alma Gücü Paritesi geliştirilebilir.Conference Object Doğrusal Olmayan Panel Eşbütünleşme Testleri Kullanılarak Fisher Etkisinin OECD Ülkeleri İçin Araştırılması(2018) Uçar, Nuri; 189073; Bankacılık ve FinansBook Part Eğitime Giriş(Pegem Akademi, 2019) Ökdem, Meltem; 45368; Ortak Dersler BölümüArticle Enflasyon ve büyüme belirsizliklerinin enflasyon ve büyüme ile olan ilişkileri: Türkiye örneği(Çankaya Üniversitesi, 2008) Omay, Tolga; 19320; Çankaya Meslek YüksekokuluÇalışmada iki değişkenli Genelleştirilmiş Otoregresif Koşullu Değişen Varyans modeli yardımıyla büyüme, enflasyon oranı ve belirsizliklerinin arasındaki Granger nedensellik ilişkileri incelenmiştir. Türkiye ekonomisine uygulanan çalışma, 1986:6-2007:1 dönemini kapsamakta ve bu dönem 3 farklı alt döneme (1986:6-1994:3/1994:5-2001:1/2003:3-2007:1) ayrılarak analiz genişletilmektedir. Tam dönem ve alt dönemler itibari ile elde edilen sonuçlar doğrultusunda, merkez bankasının fiyat istikrarını korumasına yönelik politika duruşunun optimal olduğu sonucuna varılmıştır.Article Finansal Yatırım Kararında Duygusal Faktörlerin Rolü: Bir Literatür Taraması(2020) Usul, Naime; Çankaya Meslek YüksekokuluModern finans teorisine göre yatırımcılar yatırım kararlarını verirken piyasa bilgisine eksiksiz sahipolup, bu bilgiyi doğru analiz edip, sonuç olarak beklediği faydayı maksimize edecek şekilde karar verir. Bufayda riske göre getiridir. Dolayısı ile temel varsayımı “rasyonel yatırımcılar” ve “beklenen fayda teorisi” olanbu bakış açısı, yatırımcının belli bir riske göre getirisini maksimize edecek yatırım kararını vereceğini öngörür.Davranışsal finans ise yatırımcıların getiri ve risk dışında başka faktörlerden de etkilenebileceğini, bu sebeplerasyonellikten, hem mikro seviyede birey olarak hem de makro seviyede piyasaları etkileyecek şekildesapabileceğini savunur. Bu çalışma, irrasyonel yatırımcı davranışlarıyla ilgili literatüre genel bir bakış atıp,özellikle duygusal faktörlerin etkisine dikkat çekerek “duygu hevristiği” ve yatırım kararına olan etkisi ile ilgiliyeni çalışmaları desteklemeyi hedeflemektedir. Nispeten bakir olan bu alanda, disiplinler arası bakış açısıyla,psikoloji, sosyoloji ve pazarlama gibi diğer sosyal bilimlerden de katkı alarak yeni çalışmalar yapılmasının,yatırım kararlarında duygusal faktörlerin etkisinin anlaşılması açısından faydalı olacağı öngörülmektedirArticle Hedonizm, Hedonik Tüketim Ve Tüketimde Materyalist Eğilimler Üzerine Bir Araştırma(2019) Özsaçmacı, Bülent; Özsaçmacı, Bülent; Yener, Dursun; Dursun, Tolga; 19729; Uluslararası Ticaret ve FinansmanModern pazarlama yaklaşımı, tüketicilerin farklı özelliklerini de göz önüne alarak, talepler veihtiyaçlar üzerine odaklanmaktadır. Tüketicileri alışverişe yönlendiren nedenlerin tespiti vebunun yanı sıra hangi pazarlama çabalarının tüketiciler üzerinde daha etkili olduğunun ortayaçıkartılması tüketici literatürü kapsamında üzerinde durulan konulardandır. Hedonizm, genelolarak hayatın her alanında kişinin haz odaklı hareket etmesi anlamını taşımaktadır. Hedoniktüketimin günümüze kadar nasıl şekillenerek geldiğini algılayabilmek için haz kavramın daanlaşılması gerekir. Tüketim olgusunun tek bir değerlendirme boyutuyla ele alınarak tüketicidavranışlarının analiz edilmesi ilgili araştırma konusunun, bilimsel bakış açısını sınırlandırıcıbir rol üstlenebilir. Çok yönlü olan insan öğesinin hem materyalist hem de hazcı bir şekilde elealınarak irdelenmesi tüketici davranışlarına yönelik tespitlerin daha sağlıklı bir şekildeyapılmasını sağlayacaktır. Bu durum aynı zamanda işletmelerin ve pazarlama yöneticilerinpazarlama çabalarını geliştirirken de daha verimli ve etkili stratejiler ortaya koymalarına vesileolacaktır. Çalışmada toplam 318 katılımcıdan elde edilen verilen çeşitli istatistikî analizyöntemleriyle incelenmiş ve hedonik tüketim ile materyalist eğilimler arasındaki ilişki ortayakonmaya çalışılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin yeterli güvenilirlik seviyesine sahipolduğu yapılan analizler sonucunda tespit edilmiştir.Article İş Tatmini ile Alt Boyutları Arasındaki İlişkiler ve Demografik Faktörlerin Bu Değişkenler Üzerindeki Etkisi: Görgül Bir Araştırma(2021) Kılıç, Tamer; Saygılı, İlhan; 261218; Çankaya Meslek YüksekokuluBu çalışmanın amacı; havacılık bakım merkezlerinde görevli çalışanların iş tatmini düzeylerini araştırmak, iş tatmini ile dokuz alt boyutu arasındaki ilişkileri incelemek ve demografik faktörlerin iş tatminine ve alt boyutlarına etkilerini analiz etmektir. Bu kapsamda, kamu ve özel kurum ve kuruluşların hava araçlarına bakım hizmeti sağlayan Ankara’daki havacılık bakım merkezlerinde çalışan iş görenlere anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda çalışanların; genel olarak işlerinden memnun oldukları, özellikle ücret, ödül ve arkadaşlarına ilişkin tatmin düzeylerinin ortalamanın üzerinde çıktığı görülmüştür. Diğer taraftan demografik değişkenlerden cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, toplam çalışma süresi ve unvan farklılıklarının çalışanların tatmin düzeyini önemli ölçüde etkilediği tespit edilmiştir. Özellikle cinsiyet durumuna göre kadın ve erkek çalışanların iş tatmininin alt boyutlarından “iletişim ve kariyer-yükselme” ile ilgili algılarının farklı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çalışanların medeni durumuna (evli veya bekâr olmalarına) göre iş tatmininin alt boyutlarından “iletişim, sosyal haklar ve kariyer-yükselme” algılarının da farklılaştığı anlaşılmıştır.Article Kanun hükmünde kararnameler ve kapitalizmin ruhu(2012) Kılıç, İlker; 43431; HukukBook Marka Birleşmeleri(Gazi Kitabevi, 2018) Özsaçmacı, Bülent; 19729; Uluslararası Ticaret ve FinansmanArticle Öğretmenlerin İlk ve Orta Okullardaki Kural Dışı Davranışlarına İlişkin Karşılaştırmalı Bir Araştırma(2021) Ökdem, Meltem; 45368; Ortak Dersler BölümüÖğretmenlerin aldıkları disiplin cezalarının bazıları özlük haklarını olumsuz olarak etkilemektedir. Öğretmenler aldıkları cezalar yüzünden görevde yükselememekte hatta memuriyetleri sona ermektedir. Öğretmenlerin bu yüzden moralleri bozuluyor ve motivasyonları düşebiliyor. Ayrıca aldıkları cezalar nedeniyle öğrenci ve velinin gözünde itibar kaybına uğrayabiliyorlar. Bu araştırmada 2002 yılında yapılan doktora tezinin tekrarı 2020 de yapılmış ve öğretmenlerin hangi kural dışı davranışları gösterdikleri ve neden kural dışı davranışta bulunduklarını karşılaştırılmıştır. Araştırmaya Ankara ili sınırları içindeki ilçeler dahil edilmiş ve evren çok büyük olduğu için Yenimahalle ilçesindeki öğretmenler araştırmaya katılmıştır. 2002’de 35, 2020’ de ise 38 öğretmen araştırmaya katılmıştır. 2020’de Corona yüzünde veriler online olarak toplanmıştır. Araştırmanın alt problemlerini yanıtlayabilmek için toplanan veriler “içerik analizi” tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda her iki dönemde de öğretmenlerin en çok sendikal faaliyetler nedeniyle ceza aldıkları, okullarda fiziksel şiddetin hep var olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin kural dışı davranış gösterme nedenlerinin çok değişmediği görülmüştür. Yönetici tutumlarının, ekonomik koşulları, ailevi nedenlerin öğretmen davranışları üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. İletişim sorunlarının kural dışı davranışlara neden olduğu görülmüştür. Öğretmenlere öfke kontrolü ve iletişim konusunda seminerler verilmesi önerilmektedir. Ayrıca öğretmenlerin kural dışı davranışlarının önlenmesinde sadece ceza sistemi ile değil ödül sistemi de kullanılmalıdır.Book Part Okul Yöneticilerinin Yargıtay’a İntikal Eden Hukuka Aykırı Davranışlarının Değerlendirilmesi .(Pegem Akademi, 2018) Ökdem, Meltem; 45368; Ortak Dersler BölümüToplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri, sorumlulukları ve kullanacakları yetkileri belirten kurallar vardır (Durmuş, 2005). Hukuk toplumun genel yararlarını, bireylerin ve toplumun ortak iyiliğini sağlamak amacıyla yetkili makam tarafından konulmuş ve devlet yaptırımları ile donatılmış kuralların bütünüdür. Hukuk kuralları toplum içinde kişilerin tutum ve davranışlarını düzenler. Arapça kökenli bir sözcük olan ve hak kavramının çoğulu “haklar” anlamına gelen hukuk “toplumsal yaşam içinde kişilerin birbirleriyle, toplumla (ve devletle) olan ilişkilerini düzenleyen kurallarının bütünü” olarak tanımlanabilir (Karaman Kepenekci ve Taşkın, 2017). Hukuk kuralları, toplumsal yaşamda kişilerin birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen maddi yaptırımlı, devlet otoritesi ile desteklenmiş kurallardır (Erkılıç, 2004). Hukuk kurallarının diğer toplumsal davranış kurallarından ayıran en temel özellik, hukuk kurallarının egemen bir otorite tarafından konulmuş olması ve maddi yaptırıma sahip olmasıdır. Hukuk kurallarının temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir (Erkılıç, 2004; Gürkan, 1994): • Hukuk kuralları emredici ve yaptırım gücüne sahiptir. • Hukuk kuralları genel, soyut ve nesneldir. • Hukuk kuralları dışa vurulmuş etkinlik ve ilişkileri konu edinir. • Hukuk kuralları emredici ve yaptırım gücüne sahiptir. Hukuk kurallarının özünde emredicilik özelliği vardır. Hukuk kurallarının maddi içeriği ve asıl gücü “emir”dir. Hukuk kurallarına uyulmaması durumunda örgütlü ve sistematik bir biçimde devletin zorlayıcı gücü ile karşılaşılması söz konusudur. Hukuk kuralları diğer toplumsal düzen kurallarına göre daha çok “toplumsal güvence ve garantiye” sahiptirler.Article Örgütsel İletişimin Örgütsel Sessizliğe Etkisinde Örgütsel Bağlılığın Aracı Değişken Rolü: Görgül Bir Araştırma(2019) Kılıç, Tamer; Saygılı, İhsan; 261218; Çankaya Meslek YüksekokuluBu çalışma; örgütsel iletişim ve çalışanların örgütsel sessizlik davranışları arasındaki ilişkide örgütsel bağlılığın aracı değişken rolünü incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada “örgütsel iletişim” bağımsız değişken, “örgütsel bağlılık ve örgütsel sessizlik” ise bağımlı değişkenler olarak incelenmiştir. Bu kapsamda örgütsel iletişim “dikey iletişim, bilgi paylaşımı ve yönetici davranışları” alt boyutlarıyla, örgütsel bağlılık “duygusal bağlılık” alt boyutuyla, örgütsel sessizlik ise “kabullenici sessizlik, savunma amaçlı sessizlik ve örgüt yararına sessizlik” alt boyutlarıyla ele alınmıştır. Çalışma için Ankara’da faaliyet gösteren havacılık bakım merkezlerinde görevli 324 çalışana anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, örgütsel iletişimin çalışanların duygusal bağlılığını olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir Diğer taraftan “örgütsel iletişim ile örgütsel sessizlik” arasında ve “duygusal bağlılık ile örgütsel sessizlik” arasında negatif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Modelde yer alan örgütsel iletişim ile örgütsel sessizlik arasındaki ilişkide örgütsel (duygusal) bağlılığın aracı değişken rolü tespit edilmiş, bu kapsamda duygusal bağlılığın örgütsel iletişim-örgütsel sessizlik ilişkisini negatif yönlü anlamlı şekilde etkilediği görülmüştür.Article Tüketicilerin Demografik Özelliklerinin Marka Tercihleri ve Marka Kişiliği Oluşumu Üzerine Bir Araştırma: Emlak Sektörü Örneği(2022) Özsaçmacı, Bülent; Özsaçmacı, Bülent; Dursun, Tolga; 19729; Uluslararası Ticaret ve FinansmanPazarlama literatüründe marka kişiliği kavramı araştırmalara konu olmaya başladığı dönemden bu yana pek çok kategoride yer alan markaya yüklenen kişilik özellikleri çeşitli karşılaştırmalara konu olmuştur. Bir tüketicinin almak istediği ürünü veya hizmeti seçerken, kendi kimliği ile özleştirmiş olanı tercih edeceği yapılan araştırmalarda ortaya çıkan bir gerçektir. Bu gerçek, pazarlama sürecinde \"marka kişiliği\" kavramının önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu çalışmada, hizmet sektöründe yer alan beş kurumsal gayrimenkul danışmanlık şirketinin sahip oldukları marka kişilik özelliklerinden hangilerinin tüketiciler tarafından ön planda tutulduğu araştırılmıştır. Bu araştırmanın uygulama kısmında bir anket çalışması düzenlenmiş ve anket sonucunda elde edilen bulgulara göre, katılımcıların tercih ettikleri kurumsal firmalarla cinsiyete ve yaşa bağlı olarak anlamlı bir ilişkiye rastlanmazken; meslek, eğitim durumu ve gelir düzeyleri ile anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca araştırma kapsamında ilgili firmaların marka kişiliği boyutlarından hangileriyle eşleştiği de ortaya konmuştur.Article Türkiye için reaksiyon fonksiyonunun doğrusal olmayan modelle tahmin edilmesi(Çankaya Üniversitesi, 2010) Omay, Tolga; Hasanov, Mübariz; 19320; Çankaya Meslek YüksekokuluIn this paper we have estimated the monetary reaction function of the Central Bank of the Republic of Turkey. The originality of the paper is that we have used smooth transition functions (STR) that allow for proper modelling of nonlinearities and asymmetries in the relationship between variables under consideration. The estimated models suggest that the backward-looking instead of foreward-looking models best characterize the Central Bank’s reaction function, that is, the Central Bank reacted to past inflation rates rather than to future rates. This finding is in conformity with earlier research. We have found that the main purpose of expansionary policy of the Central Bank is to stabilize output whereas contractionary policies aimed only at reducing the inflation rate. The fact that the Central Bank has disregarded inflation in conducting expansionary policy and focused only on output stabilisation may explain why the Central Bank was not successful in fighting inflation. Besides, neither in expansionary policy regime nor in contractionary policy regime, real exchange rate is not targeted by the Central Bank. Moreover, budget deficit is targeted only in the contractionary policy regimeArticle Türkiye’de Banka Sermaye Tamponları, Kredi Büyümesi Ve İş Çevrimleri(2018) Özşuca, Ekin Ayşe; 237965Bu çalışmada, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların sermaye tamponlarının iş çevrimleri ve kredi büyümesi ile ilişkisi 2002-2017 dönemi için üç aylık veriler kullanılarak incelenmiştir. Tahminler sistem genelleştirilmiş momentler metodu kullanılarak yapılmış ve söz konusu etkilerin bankaların faaliyet türlerine göre farklılık gösterip göstermediği ayrıca test edilmiştir. Elde edile sonuçlara göre, Türkiye’de banka sermaye tamponları iş çevrimlerine karşı döngüsel hareket etmektedir.Ancak bu bulgu yatırım ve kalkınma bankaları için geçerli değildir. Diğer yandan, bankalara özgü özelliklerle ilgili panel regresyon sonuçlarına göre, büyüklük, karlılık ve risk ticari bankaların sermaye tamponlarının anlamlı belirleyicileri olarak ortayaçıkmaktadır. Aynı zamanda, bankacılık sektörünün yapısı ve 2008 küresel finansal krizinin banka sermaye tamponları üzerinde etkili olduğu gözlenmiştir. Sermaye tamponlarının bankaların kredi arzı üzerindeki etkisine dair bulgular ise ters yönlü bir ilişkiye işaret etmektedir. Çalışmanın bulguları, banka sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemeler ile Basel III uzlaşısı kapsamında önerilen ve yakın zamanda uygulamaya koyulan döngüsel sermaye tamponuna dair sonuçları bakımından önem taşımaktadırArticle Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Becerileri, Derse Katılımı ve Motivasyon Düzeyi Arasındaki İlişki(2020) Ökdem, Meltem; 45368; Ortak Dersler BölümüBu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin yaşam becerileri, derse katılım düzeyleri ile motivasyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. İlişkisel araştırma modelinde olan bu araştırmada üniversite öğrencilerinin yaşam becerileri düzeyi ile derse katılım ve motivasyon düzeyleri arasındaki ilişki ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018 - 2019 Eğitim-Öğretim yılında Ankara’da özel bir üniversiteye devam eden 242 öğrenciden oluşmuştur. Öğrencilerin yaşam becerileri düzeylerini belirlemek amacıyla Bolat ve Balaman (2017) tarafından geliştirilen yaşam becerileri ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin derse katılım düzeylerini belirlemek amacıyla Nayir (2015) tarafından üç faktörlü geliştirilen “Öğrencinin Derse Katılım Ölçeği” (ÖDKÖ) kullanılmıştır. Öğrencilerin motivasyon düzeylerini belirlemek amacıyla ise Midgley ve arkadaşları (2000) tarafından geliştirilen ve Nayır (2017) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Adaptif Öğrenme Ölçeği (AÖÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, aritmetik ortalama, standart sapma ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda. Yaşam becerileri yüksek kişilerin derse gerçek katılım ve ustalaşma yönelimli öğrenme düzeyinin de yüksek olduğu görülmektedir. Araştırma sonucu getirilen önerilerden biri şudur: Yaşam becerileri ders olarak üniversitelerde okutulmalıdır.Article Yeşil Pazarlama Faaliyetlerinin Yeşil Marka Farkındalığı ve Tüketici Satın Alma Niyeti Üzerindeki Aracılık Etkisi(2018) Özsaçmacı, Bülent; Özsaçmacı, Bülent; 19729; Uluslararası Ticaret ve FinansmanBu çalışma, yeşil pazarlama faaliyetlerinde, yeşil marka farkındalığı ile tüketici satın almaniyetleri arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamaktadır. Bu araştırma, nicel tabanlı ilişkiseltarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırmada elde edilen veriler, yapısal eşitlik modelininanalizi için kısmi en küçük kareler (PLS) yaklaşımı kullanılarak, değişkenler arasındaki aracılık etkisiincelenmiştir. Çalışmada anket tekniği kullanılarak Ankara ilinde yaşayan 387 tüketici üzerinde birsaha çalışması yürütülmüştür. Bu çalışma kapsamında yapılan literatür taramaları ve hipotezanalizlerine bağlı sonuçlar, tüketicilerin satın alma davranışlarının, markaların oluşturduğu yeşilfarkındalıktan ve yeşil pazarlama faaliyetlerinden etkilendiğini göstermektedir. PLS yöntemi ileelde edilen sonuçlar ışığında ise, perakende market ürünlerinde yeşil pazarlama faaliyetlerinin yeşilmarka farkındalığı ile tüketici satın alma niyeti arasındaki ilişkiye aracılık etkisi gösterdiğianlaşılmıştır. Bunun yanı sıra tüketicinin eğitim düzeyi ve gelir durumunun ise yeşil markafarkındalığı ve tüketici satın alma niyeti arasındaki ilişkiye kısmi aracılık etkisi göstermektedir. Builişkilerdeki dengelerin değişmesine yol açabilecek birtakım alt unsurların olduğunu belirtmekgerekir. Tüketicinin araştırmaya konu olan markalara ilişkin farkındalığının hangi seviyede olduğu,yeşil marka kavramının fayda ve özelliklerine ilgi duyması önemli göstergelerdir. Tüketicilerin sahipolduğu demografik ve psikografik özellikler de bu ilişkinin anlaşılmasında araştırmaya katkısağlamıştır.