TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12416/8652
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Scopus Q "N/A"
Now showing 1 - 20 of 186
- Results Per Page
- Sort Options
Article 1850 Tarihli Ticaret Kanunu’nda ve Osmanlı Hukuk Literatüründe Anonim Şirketler ve Bu Şirketlerin Tüzel Kişiliği Meselesi(2024) Korkmaz, MüberraKâr amacı güden bir özel hukuk tüzel kişisi olarak anonim şirket, temelini sermayenin oluşturduğu kapitalist sistemin var olan şirket türlerini zamanla kendi amaçları doğrultusunda şekillendirmesi neticesinde, bu sisteme en iyi hizmet eden araçlardan biri olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyılda, bir sermaye şirketi olan anonim şirket türünün hukuki şahsiyet olarak tanınması, bunun önemli bir göstergesini oluşturmaktadır. Batı kaynaklı bu dönüşüm Osmanlı Devleti’nde, Batı’dakinden çok farklı dinamiklerin zorlamasıyla, özellikle yabancı devletlerin etki ve baskılarıyla meydana gelmiştir. Bu dönemde Osmanlı’nın kabul etmek durumunda kaldığı serbest ticaret düzeni, devletin geleneksel ekonomik ve hukuki yapısında köklü değişimlere sebep olarak liberalleşme ve modernleşme için uygun zemini hazırlamıştır. Söz konusu süreçte, bu şirketlerin etkinlik sağlayabilmeleri için de hükümler öngörülmüştür. Osmanlı Devleti’ndeki dini ve geleneksel şartlarla uyumsuzluğuna karşın, anonim şirket türü ve bu şirketlerin tüzel kişi olarak kabulü, emperyalizmin etkisi altında yaşanan gelişmelerin ancak sınırlı olabildiğine; aynı zamanda ekonomik faktörlerin hukuku şekillendirme fonksiyonuna, hukuk tarihimiz açısından önemli bir örnek niteliği taşımaktadır.Article A Chain Rule for Reduced Functional Differential Inclusions and Stability Theorems(2025) Gokgoz, NurgulIn order to represent real-world problems, modeling and stability concepts of a system are two essential steps, and functional differential inclusions become favorable among other methods because of their flexibility and robustness to handle those problems. Thus, functional differential inclusions (FDIs) provide a solid foundation for engineering problems, and the calculation of their derivatives becomes an important issue in checking the stability of them. Especially, to check the Lyapunov stability, various chain rules for FDIs are defined in the literature. In this work, a new chain rule is introduced in terms of the reduction procedure, a comparison with another one is represented, and the stability theorems in terms of Lyapunov are extended to the reduced functional differential inclusions.Article A Systematic Review on AI Technologies in English as a Foreign Language Education(2025) Toscu, SalihaThis systematic review reports an analysis of research articles on AI technologies in English as a foreign language education. The review specifically addresses the limitations reported in the studies conducted between 2020 and 2024 and shows the benefits of AI technologies identified in those studies. Hence, the study aims to provide an understanding of the scope of existing research and, depending on the limitations identified, give insights into further research. The research articles were screened and analyzed using qualitative methods based on the predetermined inclusion and exclusion criteria. The findings indicated that AI technologies may positively affect language development, cultural understanding, learner engagement, learning support, and critical thinking. Nonetheless, the limitations identified - categorized as instructional, methodological, and technological - should be taken into consideration for a more robust investigation.Article AB Küresel Stratejisinin Başarısı Hakkında Bir Değerlendirme(2022) Akşemsettinoğlu, GökhanSon on yıl içinde Avrupa Birliği (AB)’nin yakın çevresinde ortaya çıkan siyasi-askeri tehditler, krizler ve çatışmalar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin güvenlik ile ilgili tehdit algılamalarını değiştirmiştir. Dolayısıyla AB, farklılaşan tehditlere ve artan çatışmalara cevap verebilmek için 2016 yılında AB Küresel Stratejisini duyurmuştur. Küresel Strateji, AB’nin ilk stratejisi olarak benimsenen ve 2003 yılında açıklanan Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin yerine geçmiştir. Bu çalışma, AB Küresel Stratejisi’nin son beş yıllık dönem içinde ne kadar başarılı olduğunu araştırmaktadır. Nitel araştırma metotlarından veri/belge analizi yöntemini kullanan bu çalışma, Küresel Strateji tarafından ortaya koyulan bakış açısını, AB’nin dış ve güvenlik politikasına ait çıkarları, ilkeleri ve öncelikleri çerçevesinde açıklamaktadır. Çalışma, son beş yılda elde edilen bulgular çerçevesinde AB’nin özellikle güvenlik ve savunma konularında askeri tedbirleri ve araçları öne çıkaran bir yaklaşımla, önceliklerini hayata geçirme konusunda oldukça başarılı olduğu ve yeni duyurulan Stratejik Pusula gibi girişimlere askeri bir temel hazırladığı sonuca varmaktadır.Article Ab Rekabet Hukuku Perspektifinden Haksız Coğrafî Engellemeler Tüzüğü’nün Değerlendirilmesi(2020) Güven, SırınAB Komisyonu’nun, Dijital Tek Pazar Hedefi doğrultusunda, sınır ötesi ticarette, çevrimiçi erişime yönelik haksız coğrafî engellemeleri ortadan kaldırmak ve diğer ayrımcı uygulamaları önlemek amacıyla kabul ettiği, 2018/302 sayılı Haksız Coğrafî Engellemeler ve Diğer Ayrımcılık Türleri Hakkında Tüzük, 3 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Öğretide, coğrafî engelleme ve diğer ayrımcı uygulamaların rekabet hukukunu da ilgilendiren sonuçlar doğurabileceği; ancak Haksız Coğrafî Engellemeler ve Diğer Ayrımcılık Türleri Hakkında Tüzük ’ün, AB rekabet hukuku düzenlemelerine göre daha özel nitelikte bir düzenleme olduğu, bu nedenle uygulama alanının sınırlarının daha anlaşılır hale getirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.Article Adaptation of Modern Housing Heritage: A Review through Cultural Significance(2024) Özmen, AyçaModern mimarlık mirasının yıkım tehdidi altındaki sayıca en fazla tipolojilerinden biri olan çok katlı konut mirasını konu alan bu çalışma, bu tipolojinin iyi örnek uygulamaları üzerinden, korumadan dönüşüme kadar farklı adaptasyon stratejilerinin değişim ve süreklilik eşiklerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Yirminci yüzyılın çok katlı konut mimarisinde iki dönüm noktasını temsil eden Batı Avrupa'dan üç vaka çalışması kültürel önem hiyerarşisine göre gruplandırılmıştır. Bu doğrultuda küresel öneme sahip Unité d’Habitation Marseille, yerel öneme sahip La Tour Bois-le-Prêtre ve sosyo-kültürel öneme sahip Wallisblok, yerinde gözlem ve literatür araştırması aracılığıyla incelenmiştir. Bulgular, her bir vakanın sırasıyla; mimari değer, sosyal değer ve ekonomik değer gibi farklı değer biçimlerine öncelik verdiğini ve kültürel önem hiyerarşisi azaldıkça değişimin kademeli olarak arttığını göstermektedir.Article Alacaklının Temerrüdü Üzerine Sözleşmeden Dönen Borçlunun Tazminat İstemi(2021) Bayram, Aziz ErmanAlacaklının temerrüde düşmesi üzerine, borçlunun borcundan kurtulma yolları,\rTürk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 107 ilâ 110. maddeleri arasında düzenlenmiştir.\rMaddî edimlerde alacaklının temerrüde düşmesi üzerine, borçlu, kural olarak tevdî\rhakkını, istisnaî olarak ise satma hakkını kullanarak borcundan kurtulabilir. Maddî\rolmayan edimlerde alacaklının temerrüde düşmesi üzerine ise borçlu, ani edimli borç\rilişkilerinde sözleşmeden dönme; sürekli borç ilişkilerinde ise sözleşmeyi feshetme\ryoluyla borcunu sona erdirebilir. Alacaklının temerrüde düşmesi üzerine borçlunun\rsözleşmeden dönme hakkını düzenleyen TBK m. 110’da, borçlunun temerrüdünde\rsözleşmeden dönmeye ilişkin hükümlere yollama yapılmıştır. Söz konusu yollama\rnedeniyle, öğretide, TBK m. 110 kapsamında sözleşmeden dönen borçlunun,\rtemerrüde düşen alacaklıdan zararının giderilmesini isteyip isteyemeyeceği konusu\rtartışmalıdır. Öğretide savunulan birinci görüş, borçlunun kusurlu alacaklıdan menfî\rzararının; ikinci görüş, müspet zararının; üçüncü görüş, menfî veya müspet zararının\rgiderilmesini isteyebileceğini kabul etmektedir. Öğretide savunulan ve bizim de\rkatıldığımız son görüşe göre ise, alacaklının temerrüdü üzerine sözleşmeden dönen\rborçlu, alacaklıdan ne menfî ne de müspet zararının giderilmesini isteyebilir. Zira\rTBK m. 110’da yapılan yollama, sadece sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının\rbiçimsel gereklerine ilişkindir. Kanun koyucu, sözleşmeden dönen borçlunun\rtazminat talebi konusunda bilinçli olarak susmuştur. Ayrıca, alacaklının temerrüde\rdüşmesi üzerine sözleşmeden dönen borçlunun menfaatleri hâlihazırda yeterince\rkorunmaktadır. Dolayısıyla, temerrüde düşerek sadece ödevini ihlâl eden alacaklıdan\rtazminat talep edilemez.Article Alternatif Bir Uyuşmazlık Çözüm Yolu Olan Uzlaştırma Üzerine Bazı Tespit ve Değerlendirmeler(2023) Tanrıver, SühaBu çalışmada, öncelikli olarak uzlaştırmanın tanımı, amacı, işlerlik kazanabilmesi için varlığı gereken şartlar ve sürece egemen olan ilkeler üzerinde durulmuş; daha sonra, uzlaştırmacı olabilmek için varlığı gereken şartlar, uzlaştırmacının hukukî statüsü, hakları, yükümlülükleri ve sorumluluğu ele alınmış; son olarak da Ceza Muhake- mesi Kanununda bu bağlamda yapılmış olan ayrım da baz alınmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma evrelerin- de uzlaştırma sürecinin işleyişi ile uzlaştırmanın hukukî sonuçları incelenmiş; bazı özgün tespit, irdeleme ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.Article Altyazı Çevirisinde Dildışı Kültürel Referansların Aktarılması: Tarihi Dizi Diriliş: Ertuğrul Üzerine Bir Çalışma(2022) Kümbül, Tuba; Akat, BülentGörsel-İşitsel Çeviri'nin bir türü olan altyazının çeşitli yönleriyle ilgili olan bu makale, özellikle altyazı çevirmeninin karşılaştığı kısıtlamalara, kültürel referansların erek dilde sunulmasında karşılaşılan zorluk ve sorunlarla başa çıkmak için önerilen farklı stratejilere odaklanmıştır. Çalışmanın merkezinde Jorge Díaz-Cintas, Aline Remael ve Santamaria Guinot tarafından önerilen altyazı çeviri stratejileriyle ilgili sınıflandırma bulunmaktadır. İlk aşamada, Diriliş: Ertuğrul adlı Türkçe dizinin İngilizce versiyonunun altyazılarından seçilen Dildışı Kültürel Referanslar bu stratejiler ışığında analiz edilmiştir. Daha sonra, altyazılardaki dildışı kültürel referansların çevirisinin, kaynak kültürdeki filmin izleyicileri üzerinde yarattığı etkinin bir benzerinin hedef izleyiciler üzerinde ne ölçüde yaratabildiğini tespit etmek için altyazı çevirmeninin bu referansları tercüme etmede uyguladığı yöntemler değerlendirilmiştir. Diziden seçilen Dildışı Kültürel Referansların analizi, genel olarak altyazı çevirmeninin hedef dil ve kültür normlarına yakın olma eğiliminde olduğuna işaret etmiş ve bu yaklaşımın daha ziyade transfer esnasında orijinal ifadenin anlamında bozulma olmayacağı durumlarda ağırlık kazandığı gözlenmiştir.Article Amatör ve Profesyonel Futbolcuların Alt Ekstremite Yaralanmalarının Araştırılması(2009) Güler, Dursun; Gümüs, Mustafa; Güllü, Abdullah; Yamaner, Faruk; Akalın, Tevfik Cem; Kartal, Alparslan; İamamoğlu, OsmanAmaç: Bu çalışmanın amacı, amatör ve profesyonel futbolcuların alt ekstremitelerdeki yaralanmaların tespitedilmesi ve yaralanma bölgeleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Yöntem: Bu araştırma, 2005/2006 futbolsezonunun bitiminde 96 amatör ve 98 profesyonel futbolcu üzerinde yaralanmaları sorgulayan ayrı bir anketformu ile yapılmıştır. Bulgular: Araştırmada tespit edilen alt ekstremite yaralanmalarının çoğunluğu % 16,6 ileburkulma, % 15,7 ile tendon-bağ zedelenmesi ve % 12,6 oranı ile kas ezilmesi olduğu bulunmuştur. Amatörfutbolcularda burkulmalar % 17,1 ile birinci, kırıklar % 15,5 ile ikinci sırada, profesyonel futbolcularda ise tendon- bağ zedelenmesi % 19,0 ile ilk sırada ve onu burkulma, kas ezilmesi ve kas çekmesi izlemiştir. Alt ekstremiteyaralanmalarının yıllık oranı toplamda futbolcu başına 4,57 iken amatör futbolcularda 5,16 ve profesyonelfutbolcularda 3,98 bulunmuştur. Sonuç: Amatör ve profesyonel futbolcuların genellikle alt ekstremiteyaralanmalarına maruz kaldıkları; bunların da burkulmalar, gerilmeler, zedelenmeler, kontüzyonlar şeklindegörüldüğü, çoğunlukla müsabaka esnasında oluştuğu ve amatör futbolcuların profesyonel futbolculardan dahafazla alt ekstremite yaralanmalarına maruz kaldıkları söylenebilir.Article Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararı Doğrultusunda Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanmada Yasal Düzenleme İhtiyacı(2024) Basara, Gamze Turanİlk defa 1988 yılında Türk Medeni Kanunu’nda düzenleme alanı bulan fiili ayrılık nedeniyle boşanma, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı esasına dayanmaktadır. Kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin talebi halinde boşanmaya karar verilir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanmanın düzenlendiği Türk Medeni Kanunu’nun 166/IV. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 22.2.2024 tarihinde iptal edilmesiyle birlikte anılan hükümde yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, hükümde öngörülen süre koşulunu, eşlerin makul bir sürede boşanma kararı elde etmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenlemek üzere Yasama organına, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz aylık bir süre vermiştir. Bu çalışmada öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı değerlendirilmiştir. Devamında fiili ayrılığa dayanan boşanmaya ilişkin karşılaştırmalı hukuktaki yasal düzenlemeler incelendikten sonra konuya ilişkin Türk hukukunda öğreti ve uygulamada ortaya çıkan meseleler üzerinde durulmuştur. Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararında belirtilen iptal gerekçeleri de dikkate alınarak fiili ayrılığa dayanan boşanma hakkında yasal düzenleme önerisinde bulunulmuştur.Article Anayasalarda Milli Marşlar(2021) Uzun, Cem DuranModern ulus devletlerin bayrak, arma ve milli günler gibi sembollerinden birisi olan milli marşlar uzun sürediranayasalarda düzenlenmektedir. Milli marşlar vatandaşları bütünleştirmek, ortak değerlere dikkat çekmek vetoplumu harekete geçirmek amacıyla geliştirilmiştir. İlk örneği İngiltere’de görülen milli marşlar, kısa sürede Avrupadevletleri tarafından benimsenmiş ve sömürge sonrası bağımsızlığını kazanan ülkelere doğru yaygınlaşmıştır. Millimarşa sahip ülkelerin hepsi olmasa da büyük bir kısmı bir şekilde milli marşa anayasasında yer vermiştir. Buçalışmada milli marşa yer veren anayasalardaki düzenleme şekilleri incelenmiş ve bazı tasnifler yapılmıştır. Önceliklebu anayasalar hakkında genel bir değerlendirme yapılmış ve sonrasında milli marşın ismini belirleyen anayasalar,kanunla düzenleme yapılacağını belirten anayasalar, marşın bütün metnine yer veren anayasalar ve ismininyanında bestesini de düzenleyen anayasalar incelenmiştir. Son olarak milli marşa ilişkin anayasal güvencelerdeğerlendirilmiştir.Article Ankara Karum Alışveriş Merkezi’nin Kültürel Miras Olarak Değerlendirilmesi(2024) Nalçacıoğlu, Erdem; Özmen, Ayça; Çıplak, Leyla EtyemezSanayi Devrimi’nin ardından bilim ve sanatta yaşanan gelişmeler kaçınılmaz olarak mimari pratiklere de yansımış, böylece mimari eserlerin biçimleri, malzemeleri, yapım yöntemleri ve işlevleri çeşitlenmiştir. Bu durum yeni yapı tipolojilerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlardan biri de alışveriş merkezi tipolojisidir. Dünyada 1950'lerde, Türkiye'de ise 1980'lerde ortaya çıkan alışveriş merkezleri, perakende satışın yanı sıra kültürel, rekreasyonel ve sosyal donatıların da yer aldığı mekânlardır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bu alışveriş merkezi tipolojisinin yakın gelecekte kültürel miras olarak kabul edilmesi beklenmektedir. Bu çalışma, küreselleşen yaşam tarzlarını ve tüketim eğilimlerini temsil eden yeni bir yapı tipolojisinin Ankara'daki ilk özgün örneklerinden biri olan Karum Alışveriş Merkezi'ne odaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Karum Alışveriş Merkezi'ni kültürel mirasın korunması bağlamında analiz etmek, miras değerlerini ortaya çıkarmak, sorunlarını belirlemek ve sürekliliği için stratejiler önermektir.Article Ankara’da Sosyokültürel bir Kent Simgesi: 96’lar Apartmanı(2012) Ürey, Zeynep Çiğdem UysalBu çalışma, Ankaranın önemli bir kentsel simgesi olan 96lar Apartmanını, gelişiminin sosyokültürel önemi bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmaların da işaret ettiği gibi 96lar Apartmanı, Ankarada 1950li ve 1980li yıllar arasında etkin olan konut gelişimi ve kooperatifçilik süreçlerinin etkisinde gelişen kendine özgü mimari planlama anlayışı ve yapım süreci dolayısıyla Ankara konut mimarisi bağlamında önemli bir yere sahip olmuştur. 96lar Apartmanının sosyokültürel gelişimini ve mimari oluşumunu döneminin kültürel, sosyal ve mimari gelişmeleri ışığında analiz etmeyi amaçlayan bu çalışma, sırasıyla Ankaradaki 1950li ve 1980li yıllar arasındaki konut üretiminden, 96lar Apartmanının bu bağlam içerisindeki yerinden, planlama anlayışı ve mimari özelliklerinden ve Modern Mimariye yaptığı referanslardan bahsedecektir.Other Antalya Körfezi’nin Tarihi Körfez Statüsüne İlişkin Bir Değerlendirme(2024) Bayıllıoğlu, UğurGerek 1958 Cenevre Karasuları ve Bitişik Bölge Sözleşmesi gerek 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, tarihi körfez kavramına, hukuki anlamda körfeze ilişkin kuralların bir istisnası olarak yer vermiştir. Bununla beraber her iki metinde de tarihi körfezin tanımı yapılmamıştır. Tarihi körfez konusundaki uluslararası hukuk kuralları, uluslararası hukukun asli şekli kaynaklarından birini teşkil eden örf ve adet hukuku tarafından düzenlenmiştir. Söz konusu örf ve adet kuralını oluşturan devlet uygulamaları açısından, 1962 tarihli Birleşmiş Milletler Raporu öne çıkmaktadır. Lakin 1962 raporu ve münderecatı, konuyla ilgili tek ve yegâne örf ve adet kuralını oluşturmamaktadır. Böylece raporda öngörülen şartlar, sadece konuyla ilgili örfi kurallardan birini teşkil eder. Böylece tarihi körfezin tespitinde, iktisadi, ticari, zirai, endüstriyel, askeri ve stratejik çıkarları gerekçe olarak kabul eden mihver körfez (vital bay) kavramı, normatif geçerliliğe sahiptir. Antalya Körfezi, mihver körfez özelliklerini taşımaktadır. Gerçekten de Körfez; Antalya, Kemer ve Alanya gibi büyük kentleri ve bunların limanlarını içine almaktadır. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden bir kısmını içine almaktadır. Gerek sahilleri gerek hinterlandı itibariyle zirai anlamda büyük önem taşır. Körfez girintisi, Anadolu’nun içlerine yönelen uzanımı nedeniyle askeri açıdan dezavantajlı bir durum yaratmaktadır. Dolayısıyla stratejik çıkarlar ve savunma ihtiyaçları, Körfez sularının açık deniz rejimine tabi olmasını Türkiye’nin aleyhine kılmaktadır. Yine körfez sularının açık denize yönelik projeksiyonu, Türkiye’nin ticaretten, ulaşıma ve savunmaya kadar birçok konuda hayati çıkarları ilgilendirmektedir. Türkiye’nin henüz Antalya Körfezi için açık bir tarihi körfez ilanı bulunmaması, Antalya Körfezi’nin tarihi körfez statüsüne sahip olmadığı veya Türkiye’nin bu yönde bir iradesi bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Nitekim Türkiye’nin 13 Kasım 2019 tarihli notası bu konuda bir açık kapı bırakmıştır. Türkiye’nin söz konusu körfezi tarihi körfez olarak ilan etmesi halinde, diğer devletlerin tutumları belirleyici olacaktır. Bu konuda tek bir örf ve adet kuralının bulunmaması da Türkiye lehine bir hukuki durum yaratmaktadır.Article An Approach For Extending Promethee To Reflect Choice Behaviour Of The Decision Maker(2019) Bozkurt, Ahmet; Karasakal, Esra; Karasakal, OrhanBu çalışmada, karar vericinin fayda teorisi ile açıklanamayan seçim davranışını doğru bir şekilde yansıtabilmek için PROMETHEE yöntemini temel alan bir yaklaşım geliştirilmiştir. Seçim davranışı teorisi, zararların kazançlardan daha yüksek etkisinin olduğunu ileri sürmektedir. Bu teori PROMETHEE yöntemine yeni tercih fonksiyonları tanımlamak suretiyle entegre edilmiştir. Önerilen yaklaşım, davranışsal olarak gerçekçi ve karar vericinin tercihlerinde oluşabilecek geçişsiz değerlendirmelere izin veren bir yöntemdir. Kriter ağırlıklarının belirlenmesinde Analitik Hiyerarşi Süreci yaklaşımındaki ikili karşılaştırma metodu kullanılmıştır. Önerilen yaklaşımın etkinliği bir üniversite sıralama problem üzerinde gösterilmiştir.Article Assessment of Criminal Charges Brought Against Teachers(2020) Ökdem, MeltemBu araştırmanın amacı öğretmenlerin ceza mahkemelerine intikal eden fiillerinin değerlendirilmesidir. Bu araştırma doküman analiz modeline dayalı bir araştırmadır. Bu çalışmada 2004-2018 yılları arasında öğretmenlerin ceza mahkemelerine intikal eden fiillerini tespit etmek üzere, www.kazancı.com ve www.LegalBank.com veri tabanlarından öğretmenler hakkında açılan davalara ulaşılmıştır. Bu araştırmada temalar Türk Ceza Kanuna uygun olarak oluşturulmuş olup kişiye karşı suçlar, millete ve devlete karşı suçlar, topluma karşı suçlar olarak belirlenmiştir. Bu araştırmanın yapılma nedeni son yıllarda okullarda şiddet olaylarının hızla artmasıdır. Bunun bir nedeni de öğretmenlerin saldırgan davranışlarıdır ve bu durum önlem alınmadığı takdirde gelecekte çok büyük toplumsal yapıda büyük yaralara neden olacaktır. Sonuç olarak öğretmenler hakkında ceza mahkemelerinde görülen davalar kapsamında en fazla kişiye karşı suçlarla ilgili davaların yer aldığı görülmüştür. Bunu millete ve devlete karşı suçlar ve topluma karşı suçlar izlemektedir. Okullarda öğretmenlerin öğrencilere şiddet uyguladığı ve çocukların cinsel istismara uğradığı da görülmüştür. Eğitim fakültelerinde insan hakları, eğitim hukuku, öfke kontrolü, çatışma yönetimi gibi dersler konularak öğretmenler bu konularda bilinçli hale getirilmelidir. Hizmet içi eğitim ile insan ve çocuk hakları konusunda öğretmenler bilinçlendirilmeli ve bu konulardaki farkındalığı artırılmalıdır. Okullarda rehberlik bölümü iyi çalışıp bu konuda öğrencilere gerekli desteği sağlamalıdır.Article Avrupa Biyotıp Sözleşmesi’nde Benimsenen Özerklik İlkesini Tıp, Hukuk ve Edebiyat İle Yorumlamak(2017) Demir, RemziBiyoetik, tıpta ve biyolojideki değişimlerin, hızına erişilemez teknolojik çabalara bağlı olan sonuçların etik alanda oluşturduğu kapsamlı sorunların çözüme bağ- lanması ile gelişen etik alanı ya da bölümüdür. Sözleşmenin temel amacı, insan onuru ile insan kimliğinin korunması ve ayırım yapılmaksızın herkesin vücut bütünlüğü ile diğer tüm temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasıdır. Bu nedenle biyotıp uygulamaları ve araştırmaları bu temel ilkelere uygun olarak yürütülmelidir. Özerklik ilkesi, özellikle, herhangi bir baskı ve nüfuz olmadan kişinin özgürce karar alabilmesi ve içinde bulunduğu durum hakkında anlayacağı bir şekilde bilgilendirildikten sonra, yapılacak herhangi bir tıbbi uygulamaya ya da girişime izin vermesini kapsar. Kişi, aydınlatılıp, bilgilendirildikten sonra, tıbbi müdahale için verdiği onamı, herhangi bir anda, geri alabilir. Hastanın özerkliği, hastanın aydınlatılması ile başlayan ve özgür iradesi ile tıbbi müdahaleye rıza göstermesi ya da kabul etmemesi ile yaşanan süreçtir. Hastanın aydınlatılmış rıza ile tercihini ortaya koyması etik, hukuksal ve psikolojik açıdan önem taşır.Article Belediyelerin Pazar Yerlerine İlişkin Görev ve Yetkileri Bağlamında İşgal Harcı Sorununun İdare Hukuku Bakımından İncelenmesi(2024) Ayaydın, DilhunModern dünyada insanlar gıda, giyim gibi temel ihtiyaçlarını satın alma yoluyla karşılamaktadırlar. Bu itibarla insanların bu temel ihtiyaçlarını kolaylıkla giderebilecekleri satın alma, yani alışveriş ortamlarının bulunması hem tüketiciler hem de üreticiler yönünden neredeyse bir zorunluluktur. Her ne kadar şehirlerde karşımıza büyük ve lüks alışveriş merkezleri çıkmakta ise de hem mali olarak daha avantajlı olması hem de üretici ile doğrudan buluşma imkânı açısından pazar yerleri halk arasında rağbet görmeye devam etmektedir. Alışveriş merkezlerinin bulunmadığı köy ve küçük ilçe gibi yerlerde ise pazar yerleri çok daha fazla önem arz etmektedir. Mahalli halkın ortak ihtiyacı olan pazar yerlerinin kurulması hukukumuzda sadece belediyelerin ve belediye iştiraklerinin yetkisine bırakılmıştır. Pazar yerlerinin işletilmesi ise tahsis ya da kiralama yoluyla gene belediyelerce gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde kullandırılan pazar yerlerinin ise ne zaman Belediye Gelirleri Kanunu’nda düzenlenmiş olan işgal harcının konusunu oluşturacağı ise uygulamada tartışma yaratmaktadır. Bu konuda belediyelerin pazar yerlerinden işgal harcından başka bir bedel alamayacaklarına ilişkin yargı kararları mevcuttur. Bu makalede öncelikle belediyelerin pazaryeri kurma, denetleme ve işletme konusundaki görev ve yetkileri kamu hizmeti perspektifinden incelenecek, ardından pazar yeri içerisinde bulunan satış yerlerinin belediyelerce kullandırılması karşılığı tahsil edilen bedellerin niteliklerinin analizi yapılacaktır.Article Bir Kadın, Bir Yaşam Öyküsü ve Çalışmanın Kadın Hayatına Katkıları Hakkında Söylenecek Şeyler(2022) Kalemci, R. ArzuBu çalışma, çalışan kadın gerçeklerine ilişkin daha derin bir anlayış keşfetmeye çalışmaktadır. Nitel yaklaşım, kadınların bireysel deneyimlerini doğrudan incelemeyi mümkün kılar. Bu çalışma, geçmişle bağlantı kurmayı sağlayan yaşam öyküsü yöntemini benimseyerek, kadın için çalışmanın ne anlama geldiğini anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada mutfak elemanı olarak görev yapan Z.S'nin yaşam öyküsünü ele alınmıştır. Bu çalışma, yaşam öyküsü üzerinden, bireysel deneyimi derinlemesine inceleyerek, bir kadın için çalışmanın anlamının sadece geçimini sağlamak olmadığını, aynı zamanda kadının toplumsal cinsiyet inançlarını nasıl algıladığını ve geçmişteki belirli olayların iş hayatına nasıl yansıdığını göstermektedir.
